TÜRKLER SEVRES SENDROMU YAŞIYOR!
Toplum sağlığı için geçmişle barışmak gerekiyor...
24 Ocak 2022 Pazartesi 15:16
Krizlerin ve çatışmaların süresi uzayıp etkileri toplumun geneline yayıldıkça toplumsal hafızada yer etmeye başlıyor. Keskin şekilde meydana gelen değişimlere toplumun makul bir hızda uyum sağlamasının zorlaştığını belirten uzmanlar, Türk toplumunun bu zamana kadar aile, komşuluk, akrabalık, hemşerilik gibi dayanışma ağları ile ekonomik krizlerin üstesinden gelmeyi başardığını ifade ediyor.
Uzmanlar, Cumhuriyetin kuruluşundan beri Türk toplumunun belleğinde sürekli olarak Sevres Sendromu olarak adlandırılan bölünme ve bekaa sorunu olduğuna dikkat çekiyor ve toplum sağlığı için geçmişle barışılmasını tavsiye ediyor.
Sosyoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Barış Erdoğan, toplum sağlığını etkileyen faktörler hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Bireysel sağlık için sosyal ortam da önemli
Dünya Sağlık Örgütü’nün sağlığı, bireyin fiziki, ruhsal ve sosyal açıdan tam bir iyi oluş hali olarak tanımladığını belirten Prof. Dr. Barış Erdoğan, “Bireysel sağlık için biyolojik faktörlerin dışında nasıl bir sosyal ortamda yaşadığımız önemli. Sağlıklı bir toplumda sağlıklı bireyler olur. Ancak tıpkı bireyler gibi toplumlar da yorulur, yıpranır ve travmalar yaşar. Uzun yıllar süren savaşlar, etnik ve mezhepsel çatışmalar, doğal felaketler, iklim krizleri, kitlesel göçler, ekonomik krizler, teknolojik değişimler sonucu aile, iş hayatı, toplumsal ilişkilerde meydana gelen hızlı ve köklü değişiklikler tek tek bireyleri olduğu gibi onun ötesinde toplumda hastalıklı durumların ortaya çıkmasına neden olabiliyor.” dedi.
Krizlerin süresi uzadıkça etkileri yayılıyor
Krizlerin, çatışmaların süresi uzadıkça ve etkileri toplumun geneline yayıldıkça toplumsal hafızada yer etmeye başladığını ifade eden Erdoğan, “Toplumun kuşaklar boyu sağlıklı davranışlar sergilemesine ya da rasyonel kararlar almasına engel bile olabilirler. Ancak en nihayetinde toplum akıl sağlığını korumak için bu oluşan yeni duruma bir şekilde uyum sağlar, sağlamak zorunda kalır. Eskinin değer ve normları yumuşar, değişir, toplum standartlarını aşağıya çeker ve yeni durumu normalleştirir. Bundan sonra onu sağlıklı olarak adlandırmaya başlar.” diye konuştu.
Keskin değişimler psikolojik sorunlara yol açıyor
Prof. Dr. Barış Erdoğan, toplumsal değişimin kaçınılmaz olduğuna ve toplumun ilerlemesi açısından iyi sonuçlar sağlayabildiğine dikkat çekti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Teknolojik değişimler gibi zamana yayılan değişimler aile, hukuk, ekonomi gibi yapıları değiştirir ama toplum bunlara uyum sağlamakta zorluk çekmez. Ancak savaş, şiddetli ekonomik kriz, kitlesel göç gibi ani ve keskin şekilde meydana gelen değişimlere toplumun makul bir hızda uyum sağlaması zordur. Bu tip durumlarda anomi dediğimiz geçmişin norm ve değerlerinin yok olduğu ya da eksik kaldığı ama yerlerine de yeni normların, sosyal kontrol mekanizmalarının henüz oluşturulamadığı bir süreç yaşanır. Bu gibi zamanlarda toplum genelinde psikolojik sorunlar ortaya çıkar, saldırganlık, suç ve intihar olaylarında artış olur. Bir ekonomik krizle beraber alışık olduğu yaşam standartlarını, tüketim alışkanlıklarını kaybeden bireyler yeni yaşam tarzına alışmakta güçlük çekebilirler. Bazı bireyler bu duruma standartlarını değiştirerek uyum sağlamaya çalışır. Bazı bireyler ise ya kabuklarına çekilir, asosyalleşir, intihar eder ya da agresifleşir.”
Toplum belleğinde Sevres Sendromu var
Cumhuriyetin kuruluşundan beri toplumsal belleğinde sürekli olarak Sevres Sendromu olarak adlandırılan bölünme ve bekaa sorunu yer alan Türk toplumunun son yıllarda büyük sosyal ve ekonomik değişimlere maruz kaldığını vurgulayan Prof. Dr. Erdoğan, “Demografik yapıyı ve sosyal dokuyu önemli ölçüde dönüştürmeye başlayan mülteci krizi önemli bir örnek olarak sayılabilir. Komşu ülkelerden gelen milyonlarca göçmen işverenler için ucuz işgücü, konut sahipleri açısından karlı bir müşteri oldular. Ancak milyonlarca Türk vatandaşı daha ucuza çalışan bu kitle karşısında ya işini kaybetti ya geliri azaldı. Aynı şekilde konut kiraları talep çoğalınca yükseldi. Üstüne bütün dünyayı saran koronavirüs diğer yapısal sorunlarla beraber ekonomiyi daha da kırılgan hale getirdi. Tüm bu değişimler ister istemez Türk toplumunda geleceğe yönelik gerçek ya da kurgu kaygıları artırıyor.” dedi.
Geçmişle barışmak toplumsal terapi etkisi yaratacaktır
Prof. Dr. Barış Erdoğan; bu zamana kadar aile, komşuluk, akrabalık, hemşerilik gibi dayanışma ağları ile Türk toplumunun özellikle ekonomik sorunların üstesinden gelmeyi başardığını söyledi ve sözlerini şöyle tamamladı:
“Ancak bu geleneksel sosyal dayanışma ağları şehirleşme, bireyselleşme, tüketim alışkanlıklarımızın hızla değişimi ile çatırdıyor, yetmiyor. Bu geçmişte Batı’da da böyle olmuştu, şimdi Türkiye’de böyle oluyor. Bireyler bu ağır yükü tek başına taşımakta güçlük çekiyorlar. Kaçınılmaz olan toplumsal değişim karşısında toplumsal sağlığı koruyabilmek için yapılması gereken resmi sosyal dayanışma ağlarını güçlendirmek, bireylere her ne olursa olsun benim yanımda, bana sahip çıkacak resmi kurumlar olduğu inancını yaratmak ve sağlamaktır. Ayrıca birçok ülkede yapıldığı gibi toplumsal travmalara neden olan olaylarla yüzleşmek ve geçmişle barışmak günümüzdeki moda tabiriyle helalleşmenin bir çeşit toplumsal terapi yerine geçeceği için toplumun sağlığı açısından önemli olduğunu söyleyebiliriz.”
- Crohn hastaları nasıl beslenmeliNasıl beslenmeliyiz? Nelerden kaçınmalıyız?...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:42YAŞAM
- Sekonder İnfertilite nedir?Uzmanından önemli bilgiler...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:24YAŞAM
- Fazla D vitamini zehirleyebilir!Ülkemizde her 2 kişiden 1’inin D vitamini eksik!...08 Mayıs 2024 Çarşamba 09:07YAŞAM
- Uzmanlar uyarıyor!‘Saman nezlesi’ olarak da bilinen mevsimsel alerjik rinit zamanı!...07 Mayıs 2024 Salı 13:02YAŞAM
- Epilepsi ihmale gelmezBeyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir...07 Mayıs 2024 Salı 11:33YAŞAM
- Bal arıları tehdit altındaArıların azalması da gıda güvenliğini tehdit ediyor!...07 Mayıs 2024 Salı 09:00YAŞAM
- Astım hastalarına 10 kritik uyarıTürkiye’de 7 milyondan fazla astım hastası var!...07 Mayıs 2024 Salı 08:56YAŞAM
- Huzursuz Bağırsak Sendromu nedir?Huzursuz Bağırsak Sendromu,pek çok faktöre bağlı olarak tetiklenebilir...06 Mayıs 2024 Pazartesi 15:35YAŞAM
- Uzmanlar uyarıyor!25 ila 44 yaş arası kadınlar depresyona daha yatkın!...06 Mayıs 2024 Pazartesi 14:39YAŞAM
- Sıcak havalarda diş hassasiyeti artıyorSıcak havalarda soğuk içeceklere dikkat...06 Mayıs 2024 Pazartesi 12:11YAŞAM
- TEV, Ata’nın huzurundaTürk Eğitim Vakfı 57. Kuruluş Yıldönümünde Anıtkabir’de...06 Mayıs 2024 Pazartesi 12:05YAŞAM
- Yumurtalık kanseri hakkında 8 bilgiYumurtalık kanseri riskini azaltmanın etkili yolları!...06 Mayıs 2024 Pazartesi 11:25YAŞAM
- Menopozu rahat atlatmanın 5 yoluMenopoz dönemi için kadınlara tavsiyeler...06 Mayıs 2024 Pazartesi 10:23YAŞAM
- Gıdı sarkması neden olur?Gıdının sarkmasının başlıca nedenleri nelerdir...06 Mayıs 2024 Pazartesi 09:00YAŞAM
- İlk yardım hayat kurtarırKızılay her evde bir ilk yardımcı hedefine eğitimlerle yaklaşıyor...04 Mayıs 2024 Cumartesi 12:16YAŞAM
- Vitrin hastalığı kimlerde görülür?Vitrin Hastalığı nedir? Nasıl belirti verir?...04 Mayıs 2024 Cumartesi 12:11YAŞAM
- Orta yaş krizi nedir?Orta Yaş Krizi İle Nasıl Başa Çıkılır ?...04 Mayıs 2024 Cumartesi 12:07YAŞAM
- Yanlış diyetler zayıflatmıyorŞok diyetler kesinlikle uygulanmaması gereken diyetler!...03 Mayıs 2024 Cuma 13:01YAŞAM
- Fibromiyalji belirtileri nelerdirFibromiyalji Hastaları Bunlara Dikkat...03 Mayıs 2024 Cuma 12:06YAŞAM
- ‘Çevrimiçi egzersiz’ yaparken dikkatPilates ve yoga sağlık katıyor ama!...03 Mayıs 2024 Cuma 11:45YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.