TRAVMALAR KADERİNİZİ BELİRLEMESİN
En yaygın yaşanan çocukluk travmaları...
04 Ocak 2024 Perşembe 14:03
“Travma sonrası stres bozukluğu.” Artık bu tanıyı giderek daha fazla duymaya başladık. Zorlaşan yaşam şartları, artan stres oranları bireyleri bazen başa çıkamayacakları durumlarla karşı karşıya bırakabiliyor.
Özellikle çocukluk döneminde ya da akran zorbalığı gibi nedenlerle okul çağında yaşanan travmaların etkisi çok daha derin ve uzun süreli oluyor. Peki, bireyin tüm hayatını etkisi altına alabilecek boyutta sonuçlar doğuran bu travmalar, kaderimiz olmak zorunda mı? Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, genellikle uzun soluklu olan bu sorunları çözmenin imkânsız olmadığını söylüyor.
Prof. Dr. Dilek Şirvanlı Özen, Kolay Kampüs platformunda yer alan makalesinde, “Travmanın nedenlerini iyi anlayarak, belirtilerini gözlemleyerek ve gerektiğinde profesyonel yardım alarak, çocukluk travmalarının kaderinizi belirlemesine izin vermeyin” diyerek önemli önerilerde bulunuyor.
Çocukluk travmalarını atlatmak bireyden bireye değişebiliyor. Prof. Dr. Özen, sağlıklı bir iyileşme süreci için yapılacakları ise şöyle anlattı. “Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek, düzenli egzersiz yapmak ve dengeli beslenmek, fiziksel ve duygusal sağlığın iyileşmesine katkıda bulunabilir. Benzer şekilde, resim yapma, müzik dinleme gibi duygusal ifadeyi teşvik eden sanatsal ve yaratıcı aktiviteler de duygusal iyileşme süreçlerine katkı sağlar.” dedi. Her şeyin başı eğitim. Gerek ebeveynlerin gerekse çocukların travma konusunda eğitim almaları da çok önemli. Eğitimin konuya olan farkındalıklarının artmasına neden olur ki iyileşme sürecinde önemli rol oynayacağını kaydetti. Ayrıca aile üyelerinin arasındaki ilişkileri güçlendirmek ve desteklemek amacıyla aile terapisine katılmanın faydalarına da değinen Özen, “Çocuğun aile ve arkadaşları gibi sevdiği kişilerden duygusal destek alması, onların çocuğun duygusal dünyasını anlamaları ve ona empati göstermeleri, çocuğun kendisini daha iyi ifade etmesine ve duygusal iyileşme sürecinin desteklenmesine neden olabilir.” diyerek önemi tavsiyelerde bulundu.
En yaygın yaşanan çocukluk travmaları
Prof. Dr. Özen, en yaygın yaşanan çocukluk travmaları hakkında da bilgi verdi. Çocukluk döneminde yaşanan ihmal ve/veya istismarın öncelikli neden olduğunu belirtti. Özen’e göre, çocuğa yeterli bakımın verilmemesi, duygusal olarak ihmal edilmesi, cinsel ya da fiziksel olarak istismar edilmesi gibi durumlar maalesef ağır travmalara neden oluyor. Aile içi şiddet önemli etkenlerden bir diğeri. Anne-baba arasında yaşanan fiziksel, duygusal veya cinsel şiddetten çocuk çok etkileniyor.
Aynı şekilde ebeveynlerinin boşanması ya da ayrılması da sarsıcı bir etken. Özen diğer önemli etkenleri ise şöyle sıralıyor:
Kayıplar veya ayrılıklar: Çocuğun yaşamındaki önemli bir kişinin (örn. Ebeveynlerden biri) kaybı ya da çocuğun yaşamından çıkıp gitmesi
Ekonomik problemler: Ailenin yaşadığı ekonomik problemlerden dolayı çocuğun temel ihtiyaçlarının karşılanamaması
Hastalık: Çocuğun kendisinin veya aile üyelerinden birinin ciddi ve uzun süreli sağlık problemi yaşaması.
Göç: Ailenin farklı bir yere göç etmesi
Doğal afetler: Deprem, yangın, sel gibi doğal afetler.
Prof. Dr. Özen, bu gibi durumların yaşanmasının, çocukta duygusal zorluklara, güvensizlik, kaygı, uyum zorlukları ve stres yaşanmasına neden olduğunun altını çizdi; “Ancak şu unutulmamalıdır ki, her çocuk farklı ve biriciktir, dolayısıyla aynı olaylar farklı çocuklarda farklı tepkilere neden olabilir.” dedi.
Öte yandan çocukluk döneminde yaşanan travmaların etkileri çocuğun yaşına, gelişim düzeyine, kişisel özelliklerine ve sahip olduğu destek sistemine bağlı olarak değişiklik gösterebiliyor. Özellikle belirli yaş dönemlerinde yaşanan travmatik olaylar çocukların o döneme özgü sahip oldukları özellikleri çerçevesinde, farklı etkilere sahip olabilir. Prof. Dr. Özen, yaş gruplarına göre travmanın sonuçlarına da şöyle açıklık getirdi getirdi.
Bebeklik döneminde (0-2 yaş) yaşanan ana-baba ayrılığı bireyin sonraki yaşamında güvenlik ve bağlanma sorunları yaşamasına neden olabilirken; bu dönemde yaşanan ihmal bebeklerin duygusal ve fiziksel gelişimin olumsuz etkileyebilir.
Okul-öncesi dönemde (3-6 yaş) maruz kalınan aile içi şiddet, çocuğun duygusal ve davranışsal sorunlar yaşamasına yol açabilirken; bu dönemde yaşanacak bir cinsel istismar kişinin kişilik gelişimine ve güven duygusuna zarar verebilir.
Okul döneminde (7-12 yaş) karşılaşılan okul zorbalığı, çocuğun sosyal ilişkilerini etkileyebildiği gibi, öz-saygı sorunlarına da neden olabilir. Yine bu dönemde yaşanan aile içi çatışmalar, çocukların duygusal dengesini olumsuz yönde etkileyebilir.
Ergenlik (13-18 yaş) döneminde yaşanan cinsel şiddet gencin kimlik oluşturma sürecini zorlaştırabilirken; bu dönemde yaşanabilecek olası travmatik olaylar, gencin bağımsız birey olma çabasını olumsuz yönde etkileyebilir.
“Travmanın sebep olduğu başlıca sorunlar”
Çocukların yaşadığı travmatik deneyimler kuşkusuz onların duygusal, sosyal, bilişsel ve fiziksel gelişimlerini olumsuz yönde etkiliyor. Prof. Dr. Özen, bütün bu etkilerin çocukluktan yetişkinliğe uzanan bir dizi alanda görülebildiğini söyledi.
Çocuklukta yaşanan bu travmaların ileriki yaşlarda ilişki kurmadan, bağışıklık problemlerine, güven ve özsaygı sorunlarına kadar pek çok yansıması olduğunu anlatarak, şu bilgileri paylaştı.
Depresyon, anksiyete, travma sonrası stres bozukluğu gibi duygusal sorunlara neden olabilir,
Güven sorunları, bağlanma problemleri ve ilişki zorlukları gibi ilişki sorunlarına yol açabilir. Çocuklar yetişkin yaşamlarında güvenli ilişkiler kurma konusunda problem yaşayabilir,
Saldırganlık, isyan, dikkat eksikliği ve hiperaktivite gibi davranış problemlerine yol açabilir,
Kronik ağrı, bağışıklık sistemi problemleri gibi fiziksel sağlık sorunlarına neden olabilir,
Çocukların kendilerine olan güven ve öz saygılarını etkileyebilir ki bu da yetişkinlik döneminde başarı, yetenek ve kendi değerine inanmada zorluk yaşanmasına yol açabilir,
Çocuğun içinde yaşadığı topluma uyum sağlamasını zorlaştırabilir, bu da akademik başarısızlık, sosyal izolasyon, disiplinsizlik gibi uyum sorunlarını beraberinde getirebilir.
- Türk Eğitim Vakfı 57 yaşındaTürk Eğitim Vakfı 57. Yılını TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası Konseri ile Kutladı11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:33YAŞAM
- Migreni tetikleyen faktörlerTipik migren baş ağrısı özellikleri nelerdir?...11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:29YAŞAM
- Kemik sağlığına iyi gelen besinlerKemik işlemlerini desteklemeye yardımcı olabilecek besinler....11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:19YAŞAM
- Yazın tüketilmesi gereken 6 meyveYaz mevsimi yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret değil....10 Mayıs 2024 Cuma 12:43YAŞAM
- Ağız kokusuna iyi gelen besinlerİşte ağız kokusuna yardımcı olacak bazı beslenme önerileri...10 Mayıs 2024 Cuma 12:30YAŞAM
- Üniversite sınavında son bir aya girildiSınava bir ay kala en etkili çalışma bol bol deneme sınavı çözme!...10 Mayıs 2024 Cuma 11:48YAŞAM
- Çocuk gelişiminde anahtar rol ailedeAile, çevre ve okul çocuğun gelişimine önemli katkılar sağlıyor!..10 Mayıs 2024 Cuma 11:17YAŞAM
- Kalp krizinde bu hataları yapmayın!Sigara kalp krizi riskini 3 kat artırıyor!...10 Mayıs 2024 Cuma 11:01YAŞAM
- Kalp damar hastalıkları artıyorTürkiye'de 1.445 hasta kalp nakli bekliyor...09 Mayıs 2024 Perşembe 13:17YAŞAM
- Sağlığı etkileyen 13 hataSağlığımızı tehdit eden bu alışkanlıklar çok yaygın!...09 Mayıs 2024 Perşembe 12:17YAŞAM
- Omurga tümörü belirtileri nelerdir?Sırt ağrısı omurga tümörü habercisi olabilir...09 Mayıs 2024 Perşembe 12:09YAŞAM
- Doğru hareket etmenin 9 yoluÇağın en büyük sağlık sorunlarından biri hareketsiz yaşam...09 Mayıs 2024 Perşembe 11:41YAŞAM
- Grip salgınına dikkatUzmanlar uyarıyor...09 Mayıs 2024 Perşembe 11:36YAŞAM
- Travmanın travması olur mu ?Uzmanından konu hakkında önemli bilgiler...09 Mayıs 2024 Perşembe 09:50YAŞAM
- Crohn hastaları nasıl beslenmeliNasıl beslenmeliyiz? Nelerden kaçınmalıyız?...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:42YAŞAM
- Sekonder İnfertilite nedir?Uzmanından önemli bilgiler...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:24YAŞAM
- Fazla D vitamini zehirleyebilir!Ülkemizde her 2 kişiden 1’inin D vitamini eksik!...08 Mayıs 2024 Çarşamba 09:07YAŞAM
- Uzmanlar uyarıyor!‘Saman nezlesi’ olarak da bilinen mevsimsel alerjik rinit zamanı!...07 Mayıs 2024 Salı 13:02YAŞAM
- Epilepsi ihmale gelmezBeyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir...07 Mayıs 2024 Salı 11:33YAŞAM
- Bal arıları tehdit altındaArıların azalması da gıda güvenliğini tehdit ediyor!...07 Mayıs 2024 Salı 09:00YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.