SÜRE %500 ARTTI
Pandemide çocuklarda ekran süresi yüzde 500 arttı

10 Ağustos 2020 Pazartesi 17:27
Koronavirüs pandemisi çocukların ekran sürelerini önemli ölçüde artırdı. “Dijital Medya ve Çocuk” projesini yürüten BİLGİ Medya Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Esra Ercan Bilgiç’e göre dijital medya kullanımında 12 yaş sınırı çok önemli. Bilgiç, yapılan bir ankette pandemi öncesine göre çocuklarda ekran süresi yüzde 500 arttı diyor
Koronavirüs ile eve kapanan çocuklar yetişkinler kadar bu durumdan etkileniyor ve dış dünyayla online mecralar üzerinden ilişki kuruyor. Yapılan araştırmalar pandeminin neden olduğu sosyal izolasyon sürecinde çocukların ekran sürelerinin önemli ölçüde arttığını gösteriyor. Bu süreçte çocukların dijital medya kullanımında doğru yönlendirilebilmeleri için dikkat edilmesi gerekenleri 2016 yılından bu yana “Dijital Medya ve Çocuk” projesini yürüten ve bu alanda araştırmalar yapan BİLGİ Medya Bölümü Öğr. Üyesi Dr. Esra Ercan Bilgiç ile konuştuk. Bilgiç, özellikle gözetilmesi gereken yaş sınırının 12 ve altı olduğuna dikkat çekerek dünya çapında kabul gören 3, 6, 9, 12 kuralını hep akılda tutmakta fayda olduğunu söylüyor.
UNICEF'in verilerine göre dünya çapında 1,5 milyar çocuğun pandemi nedeniyle okulda uzak kaldığını belirten Bilgiç, “Bunların büyük çoğunluğu dijital ortamda eğitim almaya ve sosyalleşmeye başladı. Farklı ülkelerde yapılan farklı araştırmalar var. Örneğin Quostudio araştırması verilerine göre çocukların online aktivitelerle geçirdikleri zaman pandemi öncesine göre yüzde 100'den fazla artmış durumda. Hatta ParentsTogether Vakfı’nın üç bin ebeveynle gerçekleştirdiği bir anket, pandemi sonrasında ekran süresindeki artışın yüzde 500 olduğunu gösteriyor. UNICEF, WHO, Uluslararası Telekomünikasyon Birliği (ITU) gibi bazı kuruluşlar artan ekran süresiyle birlikte artan çevrimiçi risklere dikkat çekiyor. BM verilerine göre, ABD'de 2019'da çocukların cinsel istismarına yönelik yaklaşık 70 milyon görsel ve video tespit edilmişken, bu oranın pandemi sonrasında hızla artışa geçtiği belirtiliyor” dedi.
Koronavirüs pandemisi sürecinde çocukların dijital medya ile kurdukları ilişki nasıl değişiyor? Ebeveynler bu süreçte nasıl bir tutum sergilemeli?
Tüm dünyada çocuklar dijital medyayı özellikle sosyalleşmek için daha fazla kullanıyorlar. Çocukların dijital medya kullanımına ilişkin benimsediğimiz temel prensipleri elden bırakmadan, katı sınırlamaları biraz esnetmemiz gerektiğini düşünüyorum. Özellikle ekran süresinin kısıtlanması konusunda… Bunu yaparken gözetmemiz gereken iki temel nokta var. Birincisi, daha fazla çocuğun online olmasıyla dijital dünyada çocukların maruz kalabilecekleri riskler de artmış durumda. Bu riskler konusunda çocukları bilinçlendirmek her zamankinden daha önemli. İkincisi ise dijital medyanın çocuklar için sunduğu fırsatlardan yararlanmamız gerekiyor. Dünyada yapılan araştırmalar çocukların dijital dünyada en çok bağ kurmayı, arkadaşlarıyla daha fazla vakit geçirebilmeyi sevdiğini ortaya koyuyor. Bunu içinde bulunduğumuz süreçte önemsemeliyiz. Youtube’un başında pasif bir izleyici olarak vakit geçirmeleri yerine, dijital medya araçlarını arkadaşlıklarını sürdürebilecekleri, yaratıcılıklarını geliştirecekleri, aktif olabilecekleri şekilde kullanabilmelerini sağlamalıyız. Riskleri daha fazla göz önünde bulundurarak, çocukların dijital medyanın sunduğu fırsatlardan yararlanmalarını kontrollü bir şekilde teşvik etmemiz gereken bir dönemdeyiz.
Çocukların dijital medya kullanımlarında bilişsel gelişim düzeyleri açısından nelere dikkat edilmeli?
Özellikle gözetilmesi gereken 12 yaş sınırı… 12 yaş, çocukların bilişsel gelişim sürecinde muhakemenin geliştiği yaştır. Çocukların sosyal medyada sorumluluk alabileceği, neyin iyi ve neyin kötü olduğunu ayırt edebileceği, dolayısıyla var olabileceği yaş 12 yaş sonrasıdır. 12 yaşından önce çocuklar çevrimiçi mecralarda pek çok riske görece daha fazla açıktır. Bunun yanı sıra pek çok farklı kurum ve uzman, yaşlara göre ekran süresi ile ilgili farklı yönlendirmeler yapar. Buna göre, çocukların 0-3 yaş arası ekrandan hiçbir şey kazanmadığını söyleyebiliriz. 3-6 yaş aralığında olan çocuklar kısıtlı sürelerle renkler, sayılar gibi öğrendiklerini pekiştirmeye yönelik birtakım uygulamalardan yararlanabilirler. 9 yaşından önce ise çocukların kendi başlarına çevrimiçi olmamaları lazım, ailenin daha kontrollü bir şekilde çocuğu yönlendirmesi lazım. 12 yaşından önce de sosyal medyada var olmamaları lazım. Kısacası, Prof. Serge Tisseron'un geliştirdiği, dünya çapında kabul gören 3-6-9-12 kuralını hep akılda tutmakta fayda var.
Risklerden bahsettiniz. Dijital medyada çocuklar ne tür risklerle karşı karşıya kalabilir?
İlk olarak kullanımdan doğan riskler var. Dijital medyada geçirilen aşırı uzun süreler ya da oyun bağımlılığı gibi durumlar çocuğun hayat dengesini bozabiliyor. Dünya Sağlık Örgütü tarafından bu durum “oyun oynama bozukluğu” olarak ifade ediliyor. Kullanımla ilgili riskleri “sorunlu medya tüketimi” olarak da adlandırabiliriz. Çocuk çok uzun süre Youtube’da vakit geçirerek veya oyun oynayarak ders çalışmak, spor yapmak, ailesi ve arkadaşlarıyla etkileşime girmek, uyumak, doğru beslenmek gibi temel faaliyetlerini aksatıyorsa hayatındaki denge bozuluyor demektir. Bu noktada dijital medya araçlarının bilinçli kullanımı çok önemli. İkinci olarak çevrimiçi mecralarda temas riski doğuyor. Örneğin “siber uşaklaştırma” dediğimiz tehlike bunlardan bir tanesi. Kötü niyetli yabancı kişiler sahte profil bilgileriyle çocuklara arkadaşlarıymış gibi yaklaşıp onlarla iletişim kuruyorlar. Ardından onlardan mahremiyeti ihlal eden fotoğraflar isteyerek çocuklara şantaj yapıyorlar. Hukukun da devreye girdiği, temas üzerinden bir çocuk istismarı bu… Bu tehlike özellikle sosyal medyada canlı yayınların başlamasıyla dünyada ciddi ölçüde artmış durumda.
Ayrıca temas riskleri içinde “siber zorbalık” dediğimiz başka bir tür risk de söz konusu. Çevrimiçi ortamlarda çocuklar akranları tarafından küçük düşürülebiliyor veya nefret söylemine maruz kalabiliyor. Bu da çocuklarda kimi zaman ciddi travmalara neden olabiliyor. Bu riskin varlığı konusunda, çocukların uyarılması, bunun bir tür zorbalık olduğunun anlatılması, çocuklarda empati duygusunun geliştirilmesi çok önemli.
Çocukların yaşlarına uygun olmayan içeriklere, bilgilere, görüntülere maruz kalması da risk doğuruyor. Pornografik, şiddet içeren, intihara teşvik eden içerikler bu risk grubu arasında sayılabilir. Çocukların güvenilir olmayan yanıltıcı ve sahte bilgiler ile karşılaşmaları da risk oluşturabilir.
Dijital medya mecralarında çocuk verilerinin toplanması konusu da sıklıkla tartışılıyor.
Biliyoruz ki çocuklara yönelik ürünleri pazarlamak isteyen şirketler çocuklardan veri toplamayı çok istiyorlar. Şu anda en önemli önceliklerinin bu olduğunu çok net söyleyebilirim. Çocuklar online ortamda en çok nerede vakit geçiriyor, hangi içeriklerin içine pop-up reklam koymak lazım, hangi oyuncağı nerede pazarlamak lazım… Çocuklara doğrudan tüketici olarak ulaşmak onlar için çok kârlı. Amerika’da örneğin çocukların sosyal medya kullanımı için 13 yaş sınırı getiren COPPA Yasası’nın esnetilmesi, küçük yaşta çocukların sosyal medyaya girmesine izin verilmesi için Silikon Vadisi şirketleri tarafından çok ciddi bir lobi faaliyeti yapılıyor. Türkiye’nin gündemine çok gelmedi ama ağ bağlantılı oyuncaklar örneğin dünyada bu yönden çok tartışılıyor. Bu oyuncaklar, çocukla etkileşime girerek, onlarla bir arkadaş gibi sohbet ederek, ses kaydı alarak, çocuklardan aldıkları bütün bilgileri doğrudan şirketlere aktarıyor. Bu hukuken yapılamaması gereken bir şey olmasına rağmen, şirketler çocuğun odasına kadar girmiş oluyor aslında. Çocuk verilerinin toplanması konusuna etik, hukuki ve siyasi açıdan bakmamız gerekiyor. Öte yandan aileleri bilgilendirme, çocukları bilinçlendirme, şirketleri sorumluluğa davet etme, yasa yapıcıları yönlendirme açısından çok ciddi boyutları olan bir mesele…
Çocuklar dijital medyanın tüketicileri olduğu kadar içerik üreticileri de aynı zamanda. “Kidfluencer”lar dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yükselişte. Milyonlarca takipçisi olan çocuk Youtuberlar var ve ciddi paralar kazanılıyor. Bazı hesapların aileler tarafından yönetildiği de çok açık. Nasıl yaklaşmak lazım?
Burada da yine etik, psikolojik, sosyolojik açılardan meseleye bütün boyutlarıyla yaklaşmak lazım. Çocuk Youtuberların videoları altındaki yorumları Youtube kapattı örneğin. Orada çok ciddi nefret suçları işleniyordu, siber zorbalık yapılıyordu çocuklara yönelik. Bu yorumlar, çocukların psikolojik sorunlar yaşamasına neden oluyordu ve Youtube en sonunda çocuk Youtuberlar için farklı bir düzenleme yapmak zorunda kaldı. Psikolojik açıdan doğru mu, çocuk işçiliği sayılabilir mi, çocuk üzerinden para kazanılması çocuk istismarı mı? Bunları tartışmamız lazım. Çocuk kendi rızasını verecek yaşta değilse, bana göre bir çocuk istismarı olarak değerlendirilebilir. Ancak diğer yandan tamamen yasaklayalım dediğimiz zaman, baskıcı bir yaklaşım sergilenmiş oluyor. Bundan kaçınmak lazım. Nasıl bir denge kurulabilir diye müzakere edilmeli, bu alanda düzenleme yapılmalı. Çocuklar acaba bu kanalları neden izliyor, orada ne buluyor, bunu da anlamak lazım. Çocuğun kendini ifade hakkını düzenlenmiş bir mecrada kullanmasını sağlamak olmalı buradaki amaç. Ailenin de çocuğu kontrollü bir şekilde yönlendirmesi lazım. Örneklerini görüyorum, bazı Youtube kanalları var, çocuklar yaptıklarını göstermek istiyor. Kendini değil, yaptığın resmi, çaldığın müzik aletini, çektiğin bir filmi sergileyebilirsin demek doğru bir yaklaşım olabilir.
Henüz çocukken dijital medya ve teknolojiyle bu kadar iç içe olan bir kuşak, gelecekte size göre hangi yönleriyle fark yaratacak?
Günümüzün çocukları dijital yerli ve bu yüzden dijital dünyaya adaptasyon yetenekleri çok daha gelişmiş olacak. Elbette bu noktada fırsat meselesi de önemli. Herkesin dijital dünyaya ve bu teknolojilere erişimi var mı, erişimde bir dengesizlik, eşitsizlik var mı biraz da bu açıdan bakmak lazım. Diğer yandan bu kuşak, sadece teknolojiyi kullanabiliyor olmaktan kaynaklı olarak çok müthiş şeyler yapmayacak. Eleştirel ve yaratıcı düşünebiliyorlar mı, bu araçları kullanırken bir şey yaratabiliyorlar mı, önemli olan bu. Bu teknolojilerle tüketmektense üretmeye, farklı olanı yapmayı hedeflemeye yönlendirilen çocuklar gelecekte ciddi bir fark yaratabilecekler diye düşünüyorum.
Dikkat! Organlarınızın yaşı, biyolojik yaşınızla aynı mı?Bilim, vücudumuzdaki her organın kendi hızında ve biyolojik yaşımızdan bağımsız olarak yaşlandığını gösteriyor.18 Aralık 2025 Perşembe 09:44YAŞAM
Çocuklarda içe basma sorununa dikkat!Çocukluk döneminde çok sık karşılaşılan yürüyüş bozukluklarından biri olan içe basma, ailelerin en çok merak ettiği konular arasında yer alıyor.16 Aralık 2025 Salı 10:41YAŞAM
Çocuğunuzun dişlerini kış sebzeleriyle koruyunÇocuk Diş Hekimi Nurgül Demir, kış mevsimiyle birlikte çocukların diş sağlığını destekleyen kalsiyum açısından zengin sebze ve meyvelere dikkat çekiyor.13 Aralık 2025 Cumartesi 10:24YAŞAM
Sürekli susama ve yorgunluk diyabet habercisi olabilirİç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Eşenli, "Sürekli susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve yaraların geç iyileşmesi çoğu zaman önemsenmiyor. Oysa bunlar diyabetin erken sinyalleridir.12 Aralık 2025 Cuma 10:14YAŞAM
Kış hastalıklarına dikkat! İşte korunmak için 10 etkili öneriTürkiye’de kış döneminde acil servislere yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 40’ı solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:15YAŞAM
Yeni yılda ruh sağlığını güçlendirmenin 10 yoluGünlük yaşamın rutinleri ve koşturmacası devam ederken her yeni yıl yeni bir başlangıç anlamı taşıyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:10YAŞAM
İşte genç yaşta kalp krizinin 8 önemli nedeniDünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 19 milyon 800 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.09 Aralık 2025 Salı 10:27YAŞAM
Yemek sonrası tatlı krizi nasıl önlenir?Bazı günler yemeği bitirir bitirmez tatlı arayışına girmek neredeyse bir refleks gibi hissedilir. Bu dürtü genellikle; kan şekeri, karbonhidrat türü, bağırsak hormonlarının etkisi ve ödül merkezi aktivasyonu ile ilişkili olduğu açıklandı.08 Aralık 2025 Pazartesi 10:38YAŞAM
Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladıHer yıl sonunda dünya çapında ve ülkeler bazında öne çıkan popüler arama trendlerini paylaşan Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladı.06 Aralık 2025 Cumartesi 10:54YAŞAM
Dikkat! Uyku apnesinin 9 önemli belirtisiModern çağın salgın hastalığı obezite nedeniyle günümüzde gençlerde de hızla yaygınlaşan uyku apnesi yaşam kalitesini düşürüp ciddi hastalıklara zemin hazırlarken, ani ölüme de yol açabiliyor!06 Aralık 2025 Cumartesi 10:52YAŞAM
Mevsim geçişinde artan ağrılara dikkat!Mevsim geçişleri pek çok kişi için yalnızca hava şartlarının değişmesi anlamına gelirken, fibromiyalji ve kronik ağrı sendromları yaşayanlar için zorlayıcı bir döneme işaret ediyor.04 Aralık 2025 Perşembe 10:57YAŞAM
“Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor”Acıbadem Üniversitesi’nde seminer veren ve deri kanseri alanındaki öncü araştırmalarıyla tanınan Doç. Dr. Masaoki Kawasumi, kahvenin deri kanseri üzerindeki çarpıcı etkilerini açıkladı:03 Aralık 2025 Çarşamba 10:24YAŞAM
Küçük önlemler, boğaz ağrısını önleyebilirKış aylarında sıkça görülen boğaz ağrısı ve tahrişi, günlük yaşamı olumsuz etkileyebildiğini belirten uzmanlar, bazı doğal yöntemlerin de ilaç tedavisinin de kullanılabileceğini söyledi.03 Aralık 2025 Çarşamba 09:57YAŞAM
Çocuklar mikroplarla doğal yollarla tanışmalıGünümüz çocukları steril yaşam, ekran karşısında uzun zaman geçirme, hareketsizlik ve yetersiz beslenme gibi nedenlerle, bağışıklığı güçlendiren doğal uyaranlarla geçmişe göre daha az karşılaşıyor.02 Aralık 2025 Salı 11:03YAŞAM
İşte gripten korunmanın en etkili yolları...Grip hastalığının çok kolay bulaşabildiğini belirten uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söylüyor.01 Aralık 2025 Pazartesi 10:30YAŞAM
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençler arasında hızla yayılan ve masumane gibi görünen mobil uygulamaların, sanal kumar bağımlılığı riskini beraberinde getirdiğini belirtti.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:35YAŞAM
Bu virüse dikkat! Aralık ve ocakta yoğunlaşıyorSonbahar ve kış mevsiminde havaların soğuması ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması enfeksiyonların hızla ve kolaylıkla yaygınlaşmasına neden oluyor.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:30YAŞAM
Evdeki toz burun eti büyümesine yol açabilirSağlıklı bir nefes alışverişi, yaşam kalitesinin artmasında kilit bir rol oynar.27 Kasım 2025 Perşembe 10:00YAŞAM
İşte saç dökülmesine neden olan 9 etkenSaç dökülmesi son yıllarda hem kadınlarda hem de erkeklerde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.26 Kasım 2025 Çarşamba 10:21YAŞAM
Kontakt lens kullananlar için 4 altın kuralGöz sağlığını korumak için kontakt lensler ve kozmetik ürünler arasındaki etkileşimlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Prof. Dr. Zeynep Özbek kontakt lens kullanırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.24 Kasım 2025 Pazartesi 10:53YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.