PANDEMİ DÖNEMİNDE BAĞIMLILIĞA DİKKAT!
Duygu durum değişiklikleri ile nasıl mücadele edilmeli?
07 Ekim 2020 Çarşamba 13:50
Covid -19 salgını şüphesiz bireylerin biyolojik sağlığı kadar ruhsal sağlığını da derinden etkiledi. Pandeminin bireyler üzerinde ciddi olumsuz duygu durum değişikliklerine yol açtığına dikkat çeken uzmanlar, korku ve kaygıların altında en çok belirsizliğin olduğunu vurguluyor. Pandemi sürecinin her türden bağımlılık için risk etkeni olduğunu belirten uzmanlar, özellikle bağımlılığa neden olacak davranışlardan uzak durulması gerektiğine dikkat çekiyor. Uzmanlara göre kaygı giderici, yatıştırıcı her tür ilaç ve maddeden uzak durulmalı. Sosyal medyada amaca yönelik olmayan aktivite ve zaman kısıtlanmalı. Uzmanlar, iyi uyumayı, düzenli beslenmeyi ve fiziksel aktivitenin artırılmasını tavsiye ediyor. Bu süreçte arkadaşlarla ve akrabalarla duygu ve düşünce paylaşımının önemi de büyük.
Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu’nun girişimi ile 1992 yılından bu yana her yıl 10 Ekim günü "Dünya Ruh Sağlığı Günü" olarak anılıyor. Bu özel günde ruh sağlığı konusunda kamu bilinci oluşturmak ve bu süreçte ruhsal bozukluklara karşı koruyucu çalışmaların ve tedavi hizmetlerinin tanıtılması ön plana çıkıyor. Bu yılki tema ise “pandemi ve ruh sağlığı” olarak belirlendi.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Sermin Kesebir, pandemi salgınının yol açtığı duygu durum değişiklileri ile ilgili önemli bilgiler ve faydalı tavsiyeler paylaştı.
Korkuların temelinde belirsizlik var
Pandemi salgınının biyolojik, psikolojik, sosyolojik, ekonomik ve politik bir olgu olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Her türden duygudurum değişikliği, pandemiye özgü fenomolijden, görüngülerden biri sadece. Pandeminin yol açtığı duygu durum değişiklikleri en başta öznel sıkıntı hissi ve huzursuzluk olarak yaşanıyor. Korkunun, huzursuzlukların ve huysuzlukların temelinde belirsizlik var. Belirsizlik temel güven duygusunun karşıtı olan bir güvensizliği barındırıyor. Bu öznel sıkıntı hissi ve huzursuzluk, aynı zamanda ani bir stres tepkisidir. Olumsuz, gerici, yineleyici ve ısrarcı düşüncelerle birlikte olabilir. Böyle olduğunda uykuya dalmayı zorlaştırabilir, uykuyu bölebilir ve yeniden dalmayı zorlaştırabilir ya da sabah erken saatte uyanıp bir daha uyuyamamaya neden olabilir” dedi.
Pandemi depresyonun birçok kaynağı var
Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Depresif duygu durum, ilgi ve istek kaybı en yoğun haliyle hastalanan ve kayıp yaşayan bireylerde gözlendi” diyerek sözlerine şöyle devam etti: “Tabii ki bir kayıp dediğimiz zaman sadece hastalık ve ölümden bahsetmiyoruz. Bunlarla karşılaştırılmayacak düzeyde ama türlü çeşit başka kayıplar gerçekleşti. Bireylerin ekonomik güçlükler yaşadığı ve kazancını elde edemediği görüldü. Kısıtlama tedbirleri kapsamında uygun eve sahip olmayan bireyler bu durumu bir kriz şeklinde yaşadı. Değişikliğe adapte olma yeteneği kısıtlı kişiler, bu kısıtlanma tedbirlerini bir yas tepkisi şeklinde hissetti. Depresyonun kaynağında sevginin kaybı, haz ve doyum nesnelerinin kaybı, kişiler arası ilişkilerde hassasiyet ve pürüzler kadar bireyin tüm güçlü duygularının incinmesi ve zedelenmesi bulunuyor.”
Çaresizlik depresyonun şiddetini artırdı
Ontolojik varlığımızı sorgulatacak derecede küçük, yeryüzünde milyarlarca yıldır birlikte yaşadığımız bir mikroorganizmanın hayatı tehdit eder hale geldiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Bu durum karşısında en güçlü insanlar, doktorlar, devlet adamları ve devletler çaresiz kaldı. Söz konusu çaresizlik duygusu, depresyonun hem temel bir bileşeni hem de şiddetini artıran bir durum. Bir diğer duygu ise suçluluk duygusu. Bulaşta ya da koruyamamakta, belki de en başta doğaya karşı ortaya çıkan yetersizlik ve değersizlik duyguları, bu süreçte maddi ve manevi ihtiyaçları karşılayamamaktan, stresle yeterince baş edememeye varan bir çerçevede gözlendi. Bu noktada bireyin özgüveni, öz saygısı etkilendi. Çaresizlik, suçluluk, yetersizlik ve değersizlik duyguları söz konusu olduğunda intihar düşüncesi ve isteği gündeme geldi” diye konuştu.
Enfekte olan bireyler çökkünlük yaşıyor
Virüsün merkezi sinir sistemine girişinin koku siniri yoluyla gerçekleştiğini ifade eden Kesebir, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu noktadan sonra beyinde depresyon yolaklarının hangilerini izlediğini, ne gibi değişiklikler yaptığı tam bir netliğe kavuşmamakla birlikte hücresel ve hümoral bağışıklık yanıtlarını uyardığını biliyoruz. Bağışıklık yanıtını uyardığı noktada bir inflomasyon ortaya çıkıyor ve bu inflomasyonun karşılığında depresif belirtileri görüyoruz. Covid-19’un yol açtığı depresyonda öne çıkan belirtileri öznel bir sıkıntı ve huzursuzluk hissi, gündelik yaşantıya ve aktivitelere karşı bir ilgi, dikkati vermede kayıp, isteksizlik ve uykunun bölünmesi şeklinde açıklayabiliriz. Sıklıkla üzerinde durulan bir belirti olarak, kişiler arası ilişkilerde bir tür hassasiyet ve kişinin engellendiği durumlarda bir öznel başarısızlık, engellenmişlik hissinden ve kırılganlıktan bahsedebiliriz. Yine enfekte olmuş bireylerde izolasyonun ve damgalanmanın yarattığı bir çökkünlük hali ortaya çıkıyor.”
Ekran bağımlılığına dikkat
Bilimsel yayınlarda virüsün yol açtığı coşkulu dönemlere yer verildiğini söyleyen Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Mevcut duygudurum bozukluğu olan bireylerde daha çok görüldüğü belirtildi. Duygu durum değişiklikleriyle baş etmek için ne yapmalı? Kaygı giderici, yatıştırıcı her tür ilaç ve maddeden uzak durulmalı. Pandemi süreci her türden bağımlılık için risk etkeni. Ekran bağımlılığı da dahil. Bu noktada sosyal medyada, internette, amaca yönelik olmayan aktivite ve zaman kısıtlanmalı. Pandemi haberlerini takip etmek yahut sıkça izlemek algılanan stresi artırabilir. Stres etkeni olabilecek işlevler bu süreçte en aza indirilmeli. Kısıtlamalar kapsamında sosyal mesafe, fiziksel mesafe olarak anlaşılmalı. Dayanışmayı ve sosyal desteği artırmak üzere her türden duygu ve düşünce paylaşımı, arkadaşlarla, akrabalarla olmalı. O zamana kadar vakit bulunmamış ya da yeni bir takım ilgi alanları hayata geçirilebilir. Bu tür aksiyonlar ısrarcı ve yineleyici bir takım olumsuz düşüncelerle baş etmeyi de kolaylaştıracaktır” diye konuştu.
Sağlık yolunda vazgeçilemeyecek 4 kural
Prof. Dr. Sermin Kesebir, sağlıklı olmanın önemli bileşenleri olarak vazgeçilemeyecek 4 ilkeyi şöyle sıraladı;
- Düzenli ve fazına uygun bir uyku düzeni,
- Düzenli beslenme ve sıvı tüketimi,
- Evde veya daha iyisi açık havada düzenli fiziksel egzersiz,
- Gün ışığından olabildiğince yararlanmak.
Prof. Dr. Sermin Kesebir, “Mücadele tutum ve davranışları bu şekilde sürdürürken her bireyin bir acil eylem planı olmalı” uyarısında bulunarak sözlerini şöyle sonlandırdı:
“Virüsle karşılaşıldığında başvurulacak bir yer ve haber verilecek insanlar olmalı. Depresif duygudurum veya gündelik hayatı etkileyecek düzeyde herhangi bir duygudurum değişikliği, gündelik aktivitelere karşı ilgi ve istek kaybı karşısında profesyonel destek alınmalı.”
- Ruh sağlığımız hiç iyi değil!“Günümüzde Türkiye’de her iki kişiden biri antidepresan kullanıyor!”25 Kasım 2024 Pazartesi 11:47YAŞAM
- Bazal metabolizma kilo problemi nedeniBazal Metabolizma Hızı, Kilo Kontrolü ve Doğru Beslenme Planlamasında neden Önemlidir?25 Kasım 2024 Pazartesi 11:34YAŞAM
- Dünyada her 5 kişiden biri kanserSağlıklı yaşam ve düzenli tarama şart!25 Kasım 2024 Pazartesi 11:19YAŞAM
- Bilgi hırsızlığına dikkat!Bilgi hırsızlığı nedir?22 Kasım 2024 Cuma 11:12YAŞAM
- Alışveriş bağımlısı olmayın!Kontrolsüz şekilde, ihtiyaç duymadan veya bütçesini aşarak alışveriş yapanların sayısı artıyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Riskleri göz ardı ediliyor!Masum sanılan elektronik sigaralara dikkat edilmesi gerekiyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:45YAŞAM
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.