Her şeyden vazgeçip bir dağın tepesinde yasayabilir misin dedi adam.
Bak sennnn! dedi kız, kalırım ne var.
İyi de dedi adam, bakkal yok, avm yok, kıyafet almak yok, kalorifer yok, doğalgaz yok, katlanabilir misin tüm bunlara?
Soruysa sorma, küçümsemekse yanaşma bile dedi kız inatla.
TV yok- haber yok, gazete yok, binlerce kitap var sadece, uyar mı dedi adam?
Düşersem tutar mısın dedi kız, acırsam sarar mısın?
Sonra ben bir tek gök gürültüsünden korkarım, o zaman katlanır mısın dedi huysuzluğuma?
Öğretmen kitabını açtı, kız balkona yanaştı.
Eyvahhhh geliyor şimşek amca dedi kız.
Adam çenesindeki gamzesiyle bir tebessüm bıraktı. Madem öyle dedi, o halde ilk ders çiçeği yasamak, anlamak, izlemek olmalı.
Fısıltıyla karışık, anlaştık dedi kız.
İzle/izleyelim dedi adam.
Gök karardı, şimşekler çaktı, çiçek, aynı durusuyla hoşluk içinde kabule yanaştı.
Çattı kaşlarını gök, yüzünü astı.
Gelen senden gelsin dedi çiçek, gök'e bir selam bıraktı.
Kimseye kırılma, bırak giden gitsin dedi adam,
Etrafına bak, gör nasıl bir hayranlıkla izlendiğini doğada.
Şimşek çekildi, yağmur çekildi, güzellik kaldı yine semada.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.