KİRLİ HAVA YAŞLI VE ÇOCUKLARI ETKİLİYOR
Kirli havalarda dışarı çıkmak zorunluysa mutlaka maske kullanılmalı...
06 Ocak 2023 Cuma 13:49
Kış aylarında ortaya çıkan yoğun sis ve hava kirliliğinin en fazla etkilediği organın akciğer olduğunu belirten Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, hem akciğer kapasitelerinin düşük hem de immün sistemlerinin yetersiz olabilmesi nedeniyle kirli havadan en çok çocukların ve yaşlıların etkilenebileceğini söyledi. Havadaki partiküller ile ya da gazlarla temasın azalması için dışarıda mutlaka maske kullanılmasını tavsiye eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız” uyarısında bulundu.
Anestezi ve Reanimasyon Uzmanı Prof. Dr. Anış Arıboğan, sisli ve özellikle kirli havanın akciğer hastalıkları üzerindeki etkilerine ilişkin değerlendirmede bulundu.
Yeterince oksijene kavuşamazsak kendimizi zehirleriz
Kirli havanın en fazla etkilediği organın akciğer olduğunu belirten Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Kirli hava, bizim ulaştığımız konforun maalesef bir bedelidir. Gerek endüstri alanında gerekse şehirleşme dediğimiz daha kolay bir yaşam biçiminin hayatımıza getirdiği ciddi bir olumsuzluktur. Kirli havanın en fazla etkilediği organ da akciğerdir. Biz, havaya ve oksijene ihtiyacı olan canlılarız. Oksijen bizim olmazsa olmazımız ve bunu alabildiğimiz tek alan hava. Eğer havada yeterince oksijene kavuşamazsak, üstelik son derece toksik ve irritan dediğimiz gaz ve partiküllerle, sırf nefes alma uğruna buluşursak kendi kendimizi zehirliyoruz, hasta ediyoruz demektir.” dedi.
Kirli hava, akciğer hastalıklarını olumsuz etkiliyor
Kirli havanın pek çok akciğer hastalığı üzerinde olumsuz etkiler oluşturduğunu ifade eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “En fazla akciğer hastalığı olanlar, hava kirliliğinden etkileniyor. Covid-19 nedeni ile zatürre geçirmiş hastalar olumsuz etkilenebiliyor. Hava kirliliğinden tekrarlayan akciğer enfeksiyonları yaşanabiliyor. İrritan hava yolları, nefes alamamak gibi şikayetler ve boğulma hissiyle hastaneye başvuran hastalar olabiliyor. Hava kirliliği nedeniyle alerjik akciğer şikayetiyle izlenen bir çocuk hasta ya da erişkin bir birey de sorunlar yaşayabilir. Koklanan egzoz gazları, sisin getirdiği yapışık partiküller veya evdeki herhangi bir malzeme, örneğin parkelerdeki cilalar, deodorantlar, parfümleri akciğer hastalıklarını daha da kötüleştirecektir. Bunun sonu hastane bakımıdır, zatürredir, hava yollarının kapanmasıdır. Ayrıca yoğun bakımda solunum desteğine kadar gidebilir.” uyarısında bulundu.
Akciğer hastaları bu havalarda ne yapmalı?
Akciğer hastalarına bu havalarda nasıl hareket etmelerine ilişkin önerilerde de bulunan Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Akciğer ile ilgili bir problemimiz hava kirliliği ile bağlantılı kronik bir süreç olabilir veya hava kirliliği dışında ortaya çıkmış bir rahatsızlık olabilir. Örneğin akciğerinizle ilgili bir kanser ameliyatı oldunuz veya astım tanınız var ya da alerjik hava yolları bulunan çocuklarınız var. Öncelikle yaşam biçiminize dikkat edeceksiniz. Hava kirliliği aslında kronik bir süreçtir. Hem dış ortam hem de iç ortamda biz zehirlenebiliriz. Ancak şu anda konuştuğumuz şey özellikle kışın da sebep olduğu, ısınma gibi özel durumların da ekleme yaptığı akut durumlardır. Maruziyeti azaltmak gerekir.” uyarısında bulundu.
Sigara içilen alanlardan uzak durulmalı
Herhangi bir akciğer problemi, konmuş bir tanı, geçirilmiş bir hastalığı olan kişilerin egzoz gazının fazla olduğu alanlardan uzak durması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bu kişiler tren istasyonları, termik santraller, kalabalık ve çok sigara içilen alanlardan uzak durmalıdır. Evinizin ve yerleşim şartlarınızın, hava kirliliğine sebep olan nedenlerden fabrikalardan, trafik gazlarından biraz daha uzakta olması lazım. Temiz havaya açık ortamlar olması önemli. Onun dışında da yakıt seçiminizde, ısınma koşullarınızda çok dikkatli olmanız gerekiyor. Yemek koşullarınız, yemek ile ilgili kullandığınız gazların nasıl olduğunun doğru seçilmesi lazım. Ancak bunlar daha kronik süreci ifade eder. Örneğin ısınma uğruna kullandığımız düşük kalorili kömürler vardır. Bunlar çok toksik bir madde olan sülfür gazı salgılıyorlar. Zaten şehirde de fark ediyoruz, son derece irritan, değişik ve keskin bir koku. Bunlardan uzak durmamız lazım. Doğru yakıt bizim ömrümüze hükmeden bir şey. Küçük yararlılıklar bizim ömrümüzü etkileyecek problemlere sebep olabilir. Trafik şartlarından, kalabalıktan mümkünse uzak duralım. Özellikle yakıtla ilgili seçimlerimizde dikkatli olmaktan kaçınmayalım ve özen gösterelim.” dedi.
Kirli havalarda dışarı çıkılmaması tavsiye ediliyor
Hava kirliliğinin izlenmesi gereken bir durum olduğunu, bununla ilgili bakanlıklar ve halk sağlığı uzmanlarının sürekli ölçümler yaptıklarını kaydeden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Partikül sayısı belli bir değeri geçtiğinde, zehirli gaz oranı belli bir seviyenin üzerine çıktığında uyarıda bulunuyor. Bugün birçok gelişmiş ülkede kullanılan yöntem bu ve kişilere olan ilk tavsiyeleri dışarı çıkmayın oluyor. Örneğin dışarda yapılan spor aktivitelerini durduruyorlar, çocukların ve yaşlıların evde kalmasını teşvik ediyorlar.” dedi.
Çocuklar ve yaşlılar kirli havadan korunmalı
Kirli havalardan korunması gereken iki önemli grup bulunduğunu, bunların çocuklar ve yaşlılar olduğunu ifade eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Hem akciğer kapasiteleri düşük hem de immün sistemleri yetersiz olabilir. Özellikle yaşlılarda, bir de kronik dediğimiz dolaşım sistemi ve nörolojik problemler eklenirse, bu kişilerin hava kirliliğinin yüksek olduğu yerlerde dikkatli olmaları ve olabildiğince evde kalmalarını tavsiye ediyoruz. Yayın organlarının hava kirliliği ile ilgili yaptıkları uyarılara önem vermelerini rica ediyoruz.” dedi.
Dışarıda mutlaka maske kullanılmalı
Havadaki partiküller ile ya da gazlarla temasın azalması için maske kullanılmasını tavsiye eden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Evden çıkmak zorunlu bir hal aldıysa sağlığınız için maske takmalısınız. Bu durumlar için N95 maskeler tavsiye edilmektedir. Maske çok önemli bir koruyucudur. Dışardan uzak durulmalı, çalışma ortamı sürekli havalandırılmalı, klimalı ortamlarda klima için uygun filtreler kullanılmalıdır.” dedi.
Uygun solunum egzersizleriyle akciğer kapasitesi artırılabilir
Akciğer kapasitesinin artırılabileceğini kaydeden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Bunun için kronik akciğer problemi olan hastaların veya tanıları bulunan kişilerin ortamdan uzak durdukları gibi nefes açıcı tedavilerine özen göstermelerini ve dışarı çıkmamalarını öneriyorum. Fakat uygun solunum egzersizleri ve kararında spor da akciğer kapasitesini fazlasıyla artırmaktadır. Özellikle akciğer kapasitesini artıracak yürüyüşler veya üst vücut bölgesi ile ilgili egzersizler mevcut kapalı hava yollarının açılmasına fayda sağlar. Böylece hem toksik madde ile ilgili yüzeyi değiştirirken, sağlam akciğerlerin devreye girmesine, vücudumuza ve beynimize daha fazla oksijen gitmesine yarar sağlayacaktır.” dedi.
Akciğer kapasitesinin artırılmasını sağlayan triflo denilen üflemeli düzenekler olduğunu da kaydeden Prof. Dr. Anış Arıboğan, “Basit fakat çok efektif uygulamalardır. Bunları da üfleyerek akciğer kapasitesini artırabilirsiniz. Kullanımını fizyoterapistlerden veya internetten öğrenebilirsiniz. Meditasyon da bir yöntemdir. Çünkü meditasyondaki derin nefes egzersizleri akciğer kapasitesini artıran çok güçlü uygulamalardır.” dedi.
- Ruh sağlığımız hiç iyi değil!“Günümüzde Türkiye’de her iki kişiden biri antidepresan kullanıyor!”25 Kasım 2024 Pazartesi 11:47YAŞAM
- Bazal metabolizma kilo problemi nedeniBazal Metabolizma Hızı, Kilo Kontrolü ve Doğru Beslenme Planlamasında neden Önemlidir?25 Kasım 2024 Pazartesi 11:34YAŞAM
- Dünyada her 5 kişiden biri kanserSağlıklı yaşam ve düzenli tarama şart!25 Kasım 2024 Pazartesi 11:19YAŞAM
- Bilgi hırsızlığına dikkat!Bilgi hırsızlığı nedir?22 Kasım 2024 Cuma 11:12YAŞAM
- Alışveriş bağımlısı olmayın!Kontrolsüz şekilde, ihtiyaç duymadan veya bütçesini aşarak alışveriş yapanların sayısı artıyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Riskleri göz ardı ediliyor!Masum sanılan elektronik sigaralara dikkat edilmesi gerekiyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:45YAŞAM
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.