İNME HAKKINDA BİLİNMEYENLER
Kalp kaynaklı olabilir...
11 Şubat 2019 Pazartesi 16:52
İnme; ülkemizde ve dünyada hem ölümler hem de sakatlık nedenleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. İnme vakalarının %30 - %40'ının nedeni araştırmalara rağmen bulunamıyor. "Kriptojenik inme" denilen bu nedeni bilinemeyen inmelerin yaklaşık %60'ının kalp kaynaklı olduğu ortaya çıkıyor. İnme kendisini bazen ani görme ve konuşma kaybı, kol ve bacakta güçsüzlük, vücudun bir yarımının tamamen tutmaması, bilinç kaybı gibi belirtilerle; bazen de konuşma esnasında dilin dolanması, kelimeleri hatırlayamama, duraksama, geçici görme kayıpları, bulanıklıkları ve dilde uyuşma gibi kısa süreli geçici ataklar şeklinde kendini gösteriyor.
Memorial Ankara Hastanesi Kardiyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Oto, inme ve kalp ilişkisi ile ilgili bilgi verdi:
Normalde eş zamanlı olarak kasılan kalp kulakçığı ve karıncık ikilisinde atriyal fibrilasyon denilen ritim bozukluğu durumunda kulakçık kasılmayıp adeta titreşir ve kulakçıktaki kan adeta durgun bir su gibi olur, pıhtı oluşur. Pıhtı oradan yola çıkıp en sıklıkla önce kalpten çıkan kanın en iyisini, temizini alan beyne gider. Ritim bozukluğu, pıhtı ve inme ilişkisi iyi biliniyor. Ancak hastaların %60'ında inme anında ritim bozukluğu olmayabilir. Ancak hasta uzun süre izlendiğinde ritim bozukluğunu saptamak mümkün olabilir. Bunun için hastaya Holter adı verilen ritim monitörleri uzun süre takılmakta ve daha sonra bilgisayardan analiz yapılarak ritim ile ilgili bilgiler alınabilmektedir. Son zamanlarda 1 cm uzunlukta ve ince bir enjektörle deri altına verilen özel bilgisayarlı ritim kayıt sistemleri de ritim bozukluklarını saptamada kullanılmaktadır. Bu sistemler 3 yıl deri altında kalmakta telsiz cihazlar ve bilgisayarlar yardımıyla ritim bozukluklarının değerlendirmesi yapılabilmektedir.
Kalpte delik kalp kaynaklı inmeye sebep olabilir
Kalp kaynaklı inmelerle karşı karşıya kalan, özellikle yaşı genç hastalarda kalpte doğuştan delik bulunabilmektedir. Kulakçıklar arasındaki bölmede bazen çok büyük bir delik olabilir ve kişi hiç beklemediği bir zamanda inmeyle karşı karşıya kalabilir. Bu durumda rahat tanı konabilmesi için ekokardiyografi yani kalbin ultrasonla doğrudan kalbin incelenmesi ile ya da boğazdan yemek borusuna girip kalbin daha yakından görüldüğü bir yöntemle ekokardiyografi ile tanı konabilir. Bu büyük deliklerin yanı sıra kalpte belirgin olmayan delikler de bulunmaktadır. Bebekler anne karnında soluk alıp veremezler, bebeklerin kanları göbek kordonundan annelerine gider ve annenin akciğerlerinde temizlendikten sonra yeniden göbek kordonundan bebeğin kirli kan tarafına döner. Sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçer; fakat doğumla birlikte bebek ilk ağladığında bu ara bölme bir perde gibi kapanır. Ancak bu bölme bazı kişilerde tam olarak kapanmaz ve aralık kalır. Genç yaşlarda 3 kişiden 1'inde, ileri yaşlarda 4 kişiden 1'inde görülen bu durumda pıhtı bazen bu aralıktan geçip beyne ulaşabilir.
Modern tanı ve tedavi yöntemleri başarı sağlıyor
Kalpte belirgin olamayan bir deliğe sahip kişilerde herhangi bir nedenle bacaklarda pıhtı oluşursa; bazen gözle görülemeyecek kadar minik de olabilen bu pıhtılar ıkınınca, öksürünce rahatlıkla bu aralıktan geçebilir ve beyne gidebilir. Bunun inmenin nedeni olduğuna dair kesin bir kanıt bulunmuyor ama diğer sebepler elendiğinde, genç bir insanın kalbinde böyle bir açıklık varsa, yemek borusundan girip bakıldığında sağ kulakçıktan sol kulakçığa geçiş görülüyorsa, manyetik rezonans görüntülemede (MR) beyinde daha önceki pıhtıların küçük izleri varsa bu aralık kapatılmaktadır. Kolay bir yöntemle, lokal anestezi ile kasıktan girilerek ameliyatsız olarak, göğüs açılmadan işlem gerçekleştirilmekte ve aynı gün hasta hastaneden çıkarılmaktadır. Hasta ilk 6 ay kan sulandırıcı ilaç kullanmakta ve daha sonra ilaç kesilmektedir.
Ritim bozukluğunun saptanması hastalar için büyük önem taşımaktadır, bu durumda hastaya kan sulandırıcı verilerek inmenin tekrarı önlenebilmektedir. Kan sulandırıcı kullanan bir hastada tekrar inme olursa ya da pıhtı atma belirtileri görülürse ya da hasta kan sulandırıcıları kanama veya diğer yan etkiler nedeniyle alamazsa farklı bir işlem yapılmaktadır. Pıhtıların %90'ı kulakçıkta bulunan apendiks (ek bölge) denen küçük bölgede oluşmaktadır. Bu durumlarda kasıktan girilerek yine ameliyatsız olarak o bölgenin ağzına bir kapak konulmakta ve böylece pıhtının oradan sisteme geçmesi engellenmektedir.
Tansiyon hastaları da tehdit altında
Tansiyon yüksekliği tedavi ile kontrol altında tutulursa, kişi tansiyonun olumsuz etkilerine karşı korunmuş olur. Buradaki kilit nokta kan basıncı yüksekliğinin önlenmesi ve kan basıncının kontrol altında tutulmasıdır. Kan basıncı yüksekliği kalp ve damar hastalıkları için önemli bir risk faktörüdür. Ani tansiyon yüksekliği damar sistemini çatlatıp beyin kanamasına sebep olabilir. Atriyal fibrilasyon denilen ritim bozukluğu da tansiyon yüksekliği olan hastalarda sık görülebilir ve buna bağlı inmeler yaşanabilir. Bu hastaların temelde kan basıncını kontrol etmeye çalışması, doktorunun verdiği ilaçları düzenli alması, sigara içmemesi, kilo almaması ve dengeli beslenmesi gerekiyor. Egzersiz de ihmal edilmemelidir.
Erkeklerde 40 kadınlarda 50 yaşından sonra düzenli ve sürekli kalp sağlığı kontrolü gerekiyor. Eğer hastalık gelişirse rahatsızlığın durumuna göre kontrol sıklığı ve yapılacak işlemler değişiyor. Hastalık yok ise 6 ay ile 1 yıl arasındaki kontrollerin ve gerekiyorsa belli aralıklarla kandaki yağların ve kan şekerinin kontrolünün de aksatılmaması gerekir.
- Bilgi hırsızlığına dikkat!Bilgi hırsızlığı nedir?22 Kasım 2024 Cuma 11:12YAŞAM
- Alışveriş bağımlısı olmayın!Kontrolsüz şekilde, ihtiyaç duymadan veya bütçesini aşarak alışveriş yapanların sayısı artıyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Riskleri göz ardı ediliyor!Masum sanılan elektronik sigaralara dikkat edilmesi gerekiyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:45YAŞAM
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Hipospadias mutlaka tedavi edilmeliHipospadiasın kesin bir nedeni bulunmuyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21YAŞAM
- Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14YAŞAM
- Bağışıklığınızı mutlaka güçlü tutunMevsimsel hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek şart04 Kasım 2024 Pazartesi 18:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.