22 Kasım 2024
  • Bursa13°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara9°C

HUZURSUZ BAĞIRSAK SENDROMU NEDİR?

Stres bağırsakları da etkiliyor...

Huzursuz bağırsak sendromu nedir?

31 Mart 2021 Çarşamba 16:14

Toplumun yüzde 10’unda görülen ve alt gastrointestinal sistem hastalıkları arasında sıklık açısından en ön sıraya yerleşmiş olan huzursuz bağırsak sendromu, hayat kalitesini ciddi şekilde etkiliyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kemal Gürbüz, hastaların ruhsal zeminlerinde kaygı bozukluğunun bulunduğuna dikkat çekiyor.

Kalın bağırsağı etkileyen Irritabl Bağırsak Sendromu (IBS), dünya nüfusunun %10’unu etkileyen işlevsel bir sindirim problemi olarak karşımıza çıkıyor. Toplumda huzursuz bağırsak sendromu hastalarının teşhis almış olanları, henüz teşhis konmamışlara göre çok daha az sayıda bulunuyor. Bu da aslında %10’dan çok daha büyük bir kesimin bu hastalığa sahip olduğunu gözler önüne seriyor.

Hastalığın tanısında standart teşhis yöntemlerinin işe yaramadığını ve yapılan incelemelerde yapısal ya da biyokimyasal anormalliklerin görünmeyeceğini belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kemal Gürbüz, “Huzursuz bağırsak sendromu, karın ağrısı ya da karında huzursuzluk ile tuvalete çıkma paternindeki değişikliklerin buna eşlik ettiği bir klinik tablodur. Tanı, hastalığın hekimin aklına gelmesi, hekimin tecrübesi ve hastanın şikayetlerinin bu hastalığa ait semptom profili ile uyumlu olması sayesinde konur. Teşhis için en az 6 aylık bir sürede şikâyetlerin daimi veya aralıklı olarak varlığı esastır. Ayrıca tanıda karın ağrısı ya da huzursuzluğunun yanı sıra, spesifik ayrım yapılabilmesi için şikâyetlerin tuvalete çıkmak ile rahatlaması, tuvalete gidiş sıklığının değişmesi ve dışkı formasyonunda değişiklik bulgularından en az ikisinin varlığı gereklidir” dedi.
 

ŞİKAYETLER GECE UYANDIRMIYOR

Hastaların iltihap zannettikleri beyaz yoğun küçük akıntının ya da parçacıkların dışkıdaki varlığının adeta bir kural olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Kemal Gürbüz, hastalık hakkında şu bilgileri aktardı: “Hastaların bir kısmı tuvalete koşarak gitmek zorunda kalıyor, tuvalette çok uzun süre bekliyor, dışkılamadan sonra halen bağırsaklarının tam boşalmamış olduğunu hissediyor ya da tuvalette aşırı derecede zorlanıyor. Bu şikayetler hastanın hayat kalitesini ciddi şekilde etkilliyor. Ancak şikayetler gece uykusundan asla uyandırmıyor ve ishal hakim tipte dahi hastalarda kilo kaybı gelişmiyor”
 

ALARM BULGULARA KULAK VERİN

Hastalarda karın ağrısının genellikle aralıklarla gelen kramp tarzında olduğunu ve alt karın bölgesini etkilediğini; bazı hastalarda hastalığın dışkı kaçırma ile kendini gösterebildiğini söyleyen Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Kemal Gürbüz, “Çoğu hastada sabah tuvalete ilk çıkış son derece sert ve zor olup, bunu 1-2 saatlik zaman sürecinde sık ve yumuşak çıkışlar izler. Hastalarda derin bir kansızlık ya da demir eksikliği, ciddi iştahsızlık ya da kilo kaybı, dışkıda kan görülmesi ise alarm bulgularıdır. Bu durumda huzursuz bağırsak sendromu dışındaki, hayatı tehdit edici bazı kritik hastalıklar düşünülmelidir ve ona göre tetkikler yapılmalıdır. Hastalık genellikle geç 10’u yaşlar ile erken 20’li yaşlarda ortaya çıkar. Eğer semptomlar 40 yaş üstünde ve ani olarak ortaya çıkıyorsa, ciddi bir rahatsızlığın olabileceği düşünülerek detaylı araştırmalara gidilmelidir” dedi.
 

STRES RAHATSIZLIĞI ARTIRIYOR

Hastalığın belli bir sebebinin olmadığını ancak hastaların ruhsal yapılarında kaygı bozukluğu bulunduğunun altını çizen Prof. Dr. Ahmet Kemal Gürbüz, “Rahatsızlığı yaşayanların 3’te 2’si kadın hastalardır. Hastalığın temel mekanizmasını, doğuştan gelen anormal bağırsak motilitesi (kasılma/gevşeme hareketleri) oluşturur. Stresin ise bu durumu artırdığına inanılıyor. Doktor tanı ve tedavisine ihtiyaç duyan IBS hastalarının yüzde 50’den fazlasında depresyon, anksiyete ya da somatizasyon bozukluğunun varlığı biliniyor” dedi.
 

TÜM TEDAVİLER BİR ARADA UYGULANMALI

Huzursuz bağırsak sendromuna karşı ilaç tedavisi, bazı diyet kısıtlamaları ve psikolojik tedavinin uygulandığını vurgulayan Prof. Dr. Gürbüz, “Tüm tedavi alternatiflerinin bir arada uygulanması başarı şansını artırıyor. Doğru tedavi için tecrübeli ve hastasından usanmayan, hastasına sürekli olarak bu hastalığı yeneceği ümidini vermeyi ilke edinmiş gastoenterologlara ihtiyaç vardır” dedi.
 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam