BU TESTLERİ MUTLAKA YAPIN
Uzun ve sağlıklı yaşamak herkesin hayali.

01 Ağustos 2017 Salı 18:00
Bu hayali gerçeğe dönüştürmek için bilinçli yaşamak şart! beslenmeden egzersize kadar sağlık odaklı olarak hayatı düzenlemenin yanı sıra sağlık kontrolleri de ihmal edilmemeli özellikle sağlık risklerinin arttığı orta yaş döneminde... Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, hem erkekler hem de kadınlar için 40 yaşın önemli bir dönem olduğunu ve bu dönemde yapılacak bazı sağlık testleriyle, bazı hastalıkların erken teşhisinin ya da önlenmesinin mümkün olacağını söylüyor.
İstatistikler ülkemizde beklenen yaşam süresinin ortalama 78 yıl olduğunu gösteriyor. Her ne kadar kadın ve erkek arasında 5.4 yıllık bir farklılık olsa da görünen o ki dünyada geçireceğimiz süre uzuyor. 30 yaş, şairin dediği gibi "artık yolun yarısı" da etmiyor... Buraya kadar tablo son derece güzel... Ama bir de madalyonun diğer tarafı var: Dünyada en sık görülen hastalıklardaki risk faktörlerinde "yaş" ilk sıralarda yer alıyor. Bu demek oluyor ki yaş aldıkça hastalıklar açısından riskimiz de artıyor. Özellikle 40 yaş ve sonrasında...
Günümüzde kalp hastalıklarından, meme kanserine, diyabetten kalın bağırsak kanserine kadar birçok hastalığı erken tanı ve tedaviyle kontrol altına almak mümkün olabiliyor. Ancak bunun için özellikle 40 yaşından sonra düzenli sağlık kontrollerine dikkat edilmesi gerektiğine işaret eden Acıbadem Kadıköy Hastanesi Aile Hekimliği Uzmanı Dr. Şirin Parkan, hem önlem almaya, hem de erken tanıya yardımcı 40 yaş üstü yaptırılması gereken 10 testi sıraladı...
1.Açlık kan şekeri takibi
Dünyada global bir salgın olarak ilerleyen diyabet, özellikle 45-65 yaş arasında 3 kat, 65 yaş üzerinde ise 4 kat artış gösteriyor. Bu nedenle hiçbir şikayet ve hekimi şüphelendirecek belirtiler olmasa da, erişkin dönemde düzenli aralıklarla açlık kan şekerinin kontrol edilmesi diyabetin erken tanısı için çok büyük önem taşıyor. Dr. Şirin Parkan, fazla kilo veya ailede diyabet geçmişinin varlığı gibi risk faktörleri bulunmayan herkesin 45 yaşından sonra her üç yılda bir diyabet açısından
değerlendirilmek üzere hekime başvurması gerektiğine işaret ediyor. Eğer risk faktörü varsa bu taramanın daha erken yaşlarda başlaması ve sıklığının da artırılması gerekiyor.
Erken tanı alan Tip 2 diyabet hastalarında, doğru beslenme ve egzersiz gibi yaşam tarzı değişiklikleriyle, ilaç kullanmak zorunda kalınmadan hastalık kontrol edilebiliyor. Dr. Şirin Parkan, "İlaç kullanması gereken hastalarda da kalp krizi, böbrek yetmezliği, görme bozuklukları, nörolojik komplikasyonlar gibi olası problemler hayatı tehdit edecek boyuta ulaşmadan önlenebiliyor" diyor.
2.Tansiyon kontrolü
Tek başına önemli bir sorun olmakla birlikte, diyabet, kalp gibi birçok kronik hastalık açısından da risk oluşturabilen hipertansiyonun erken tanısı için sadece düzenli tansiyon kontrolleri yeterli olabiliyor. Ülkemiz de her üç kişiden birinin sorunu olan hipertansiyon riski yaşla birlikte ciddi artış gösteriyor. 45-55 yaş arası erkeklerde 1.5, kadınlarda ise 2 kat risk artışından söz ediliyor. Metabolik sendrom, abdominal obezite, diyabet, aile öyküsü, sigara kullanımı gibi bazı risk faktörlerinin hipertansiyon riskini artırdığı biliniyor. Risk grubunda yer alan kişilerde 40 yaşından sonra yılda bir kere tansiyon ölçüm taraması yapılması gerekiyor. 40 yaş altında son tansiyonu normal (130/85 mmHg altı) ölçülmüş ek riski olmayan popülasyonda ise 3-5 yılda bir tekrarlanması öneriliyor. Erken tanı konulan hastalarda yaşam tarzı değişikliğiyle ilaca gerek kalmadan hipertansiyon kontrol altında tutulabiliyor. İlaç kullanması gereken hastalarda ise tedaviye erken başlanarak inme, beyin kanaması ve kalp yetmezliği gibi yüksek tansiyona bağlı bazı komplikasyonların oluşması da önlenebiliyor.
3.Kolesterol ölçümü
Diyabet ve yüksek tansiyondan farklı olarak kolesterol yaşla birlikte çok farklılaşmıyor. Herkesin genetik yapısıyla belirlenen genel bir kolesterol düzeyi bulunuyor ve yaşam tarzı değişiklikleri bu düzeyi etkiliyor. Kolesterol düzeyi özellikle kalp damar hastalıkları açısından çok büyük önem taşıyor. Bu nedenle, kalp damar hastalığı riskini azaltmak, dolayısıyla riskli kişilerde yaşam süresini uzatmak ve beklenmedik ani genç ölümlerin önüne geçmek için kolesterol düzeyinin belli bir seviyede olması gerekiyor. Dr. Şirin Parkan 40 yaş sonrasında ise, kalp damar hastalığı riski çok yükseldiğinden hekim tarafından belirlenecek kolesterol takip ve tedavi programına uyumun önemine işaret ediyor.
4.Kalp hastalıkları taraması
Kalp damar hastalıklarını riski 40 yaşından sonra 10 kat artıyor. Dolayısıyla, hastalıklar oluşmadan önleyebilmek önem taşıyor. Bu nedenle, kalp hastalıklarına bağlı risklerin hesaplanarak çok daha erken yaşlarda harekete geçmek gerekiyor. 40 yaşından sonra kadın ve erkeklerin kalp hastalıkları açısından ayrıntılı kontrolden geçmesi de erken tanı açısından son derece önem taşıyor.
Yüksek kolesterol, diyabet ve hipertansiyon hastası olanlar, ailesinde kalp damar hastalığı öyküsü bulunanlar ve sigara kullanan kişiler kalp hastalıkları açısından riskli grupta yer alıyor. Dr. Şirin Parkan, bu risk faktörlerine sahip olan kişilerin erken önlem almak üzere 20 yaşından itibaren her üç yılda bir düzenli kontrollerini yaptırması gerektiğine dikkat çekiyor. Zamanla kişinin ihtiyaçlarına göre yapılması gereken ek testler hekim tarafından belirleniyor. 40 yaşından sonra ise olası hastalık şüphesi durumunda, eforlu EKG, koroner BT, talyum sintigrafisi ve koroner anjiyografi gibi tanı yöntemlerinden yararlanılıyor.
5.Kolonoskopi ve gaitada gizli kan
Kalın bağırsak kanseri riski 40 yaşından sonra 3 kat, 50 yaşından sonra 10 kat artıyor. Erken evrede yakalandığında büyük ölçüde tedavi etmek mümkün olduğu için tanı ve tarama yöntemlerinden zamanında faydalanmak hayat kurtayor. Bu nedenle 40 yaşından itibaren yılda bir kere gaitada gizli kan ve 50 yaşından itibaren de hastanın bulgularına göre değişecek sıklıklarda kolonoskopi ile takip edilmesi gerekiyor. Kanserin öncü lezyonlarından olan bağırsak poliplerinin erken saptanması halinde riski ortadan kaldırmak mümkün olabiliyor.
6.Akciğer kanserinin erken tanısında akciğer filmi
Akciğer hastalıklarında, özellikle de akciğer kanserinin ortaya çıkmasında uzun süre sigara kullanımının riski çok ciddi oranda artırdığı biliniyor. Kullanım miktarı ve süre uzadıkça risk de yükseliyor. Dr. Şirin Parkan, özellikle sigara içen kişilerin 40 yaş sonrası her yıl düzenli kontrollerini yaptırarak akciğer filmi çektirmesi gerektiğine dikkat çekiyor. Akciğer kanseri, erken evrede herhangi bir belirti vermediği için düzenli kontroller hastalığın erken tanı ve tedavi başarısında son derece değer taşıyor. 30 yıl paket ve üzeri kullanım varsa Düşük Doz Toraks Tomografisi ile tarama öneriliyor.
7.Meme kanseri için mamografi
Kadınlarda en sık görülen kanser türü olan meme kanserinde yaşlanma en önemli risk faktörleri arasında yer alıyor. Meme kanseri riski 40 yaşından sonra 1,5 kat, 50 yaşından sonra ise 2,5 kat artış gösteriyor. Dr. Şirin Parkan, özellikle son yıllarda bu konuda yaşanan gelişmeler ve erken tanı imkanlarının artması ile birlikte tedavi başarısının da yükseldiğini hatırlatıyor. "Bu nedenle tüm kadınların 40 yaşından itibaren her 1 yılda bir mamografi çektirmesi gerekiyor" diyor. Ailesinde meme kanseri olan kişiler ise, kanser yaşayan aile bireyinin tanı yaşından 10 yıl öncesinde taramalara başlaması gerekiyor.
8.Rahim ağzı kanseri ve pap smear testi
Jinekolojik kanserler açısından ikinci sırada yer alan rahim ağzı kanseri riski özellikle 40-50 yaşları arasında 20'li yaşlara göre 10 kat artıyor. Bu nedenle 40 yaş üstü kadınların her yıl mutlaka jinekolojik değerlendirme ve pap smear testi yaptırmaları gerekiyor. Bu sayede rahim ağzı kanserinin çok erken aşamada yakalanabildiğini söyleyen Dr. Şirin Parkan, "Rahim ağzından sürüntü alınarak yapılan test, cinsel yaşamın başlamasından itibaren her yıl tekrarlanıyor. Eğer beş yıl boyunca üç negatif değer elde edilirse, üç yılda bir olmak üzere tekrar edilmesi gerekiyor" diyor.
9.Osteoporoz için kemik yoğunluğu ölçümü
Yaşla birlikte görülme riski artan hastalıklardan biri de osteoporoz. Kemik dokusunun zamanla bozulması ve kemiklerin zayıflaması sonucu ortaya çıkan osteoporozun en büyük tehlikesi neden olduğu kırıklar. Kemiklerdeki mineral kaybı ne kadar fazla ise kırık riski o denli artıyor. Kadınların kemik kütlesindeki kayıp menopozla birlikte hız kazandığı için osteoporoz riski de artıyor. Bu nedenle tarama amaçlı olarak, kadınlarda menopozun ardından, hem kadınlarda hem de erkeklerde 65 yaşından sonra kemik yoğunluğu ölçümünün yapılması gerekiyor. Hastalık saptanması durumunda ise yaşam tarzı değişiklikleri ve ilaç tedavisiyle gerekli önlemler alınabiliyor. Dr. Şirin Parkan osteoporoz için en iyi ilacın egzersiz olduğunu belirtiyor.
10.Prostat muayenesi
Erkeklerde en sık görülen kanserlerin başında yer alan prostat kanserinde yaşlanma en önemli risk faktörünü oluşturuyor. Belirtiler ortaya çıkmadan yakalayabilmek için, her erkeğin 50 yaşından itibaren prostat muayenesi olması önem taşıyor. Risk faktörlerine ve erkeğin durumuna göre hekimin önereceği uygun tarama programına devam edilmesi gerekiyor.
Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam
Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor!Burun akıntısını hafife almayın, çünkü...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:28YAŞAM
İşkolik olabilirsiniz!İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:27YAŞAM
Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeliTatil planınızı ona göre yapın...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:13YAŞAM
Karın şişkinliğine karşı 7 çözümSıcak su torbası şikayetleri azaltabilir05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:11YAŞAM
Yaz Aylarında Sağlıklı Beslenmenin Püf NoktalarıSerinleten Besinler Beslenme Rutinine Eklenmeli05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:06YAŞAM
Baş ağrınızın sebebi klima olabilir!Klima çarpması farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor!05 Temmuz 2025 Cumartesi 11:53YAŞAM
Gözlerinizi güneşten koruyunözlüğünüz sadece şık değil koruyucu da olsun03 Temmuz 2025 Perşembe 11:21YAŞAM
Her evde 6 kiloluk söndürücü olmalı!Uzmanında evde yangın güvenliği için hayati uyarılar02 Temmuz 2025 Çarşamba 11:45YAŞAM
Kripto cüzdanlar böyle boşaltılıyor!Gaz Ücreti İadesi Vaadiyle Kripto Cüzdanlar Boşaltılıyor!30 Haziran 2025 Pazartesi 10:24YAŞAM
Fizik tedavi depresyona iyi gelir mi?Fizik tedavi depresyonunuza iyi gelir mi?30 Haziran 2025 Pazartesi 10:22YAŞAM
Diz kireçlenmesi son yıllarda hızla yaygınlaşıyor!Ağrı, şişme, dizde takılma derken günlük yaşamı baltalıyor!...30 Haziran 2025 Pazartesi 10:20YAŞAM
Çocuklarda Alerji AlarmıPolen Alerjisi Göz, Burun ve Ciltte Belirti Veriyor27 Haziran 2025 Cuma 13:28YAŞAM
Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!Anksiyete bozukluğunun ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar, bu durumun kişinin düşünce yapısını, duygularını, bedenini ve günlük yaşamını çok yönlü etkilediğini söylüyor.27 Haziran 2025 Cuma 10:40YAŞAM
Kene riski artıyor!Kene hayatınızı tehdit etmesin...27 Haziran 2025 Cuma 10:34YAŞAM
Doğru saatte güneşlenin''Sağlığınız için doğru saatte güneşlenin''26 Haziran 2025 Perşembe 11:02YAŞAM
Sıcaklarda Kalp Krizi Riskine Dikkatİşte Kalbinizi Korumanın 11 Bilimsel Yolu24 Haziran 2025 Salı 11:33YAŞAM
Obezite çocuklarda diş kaybına neden oluyor“Çocuklar Hem Kilo Alıyor Hem Diş Kaybediyor!”24 Haziran 2025 Salı 11:15YAŞAM
Beyaz yakalıların pandemisi: Tükenmişlik!İş hayatı ve özel yaşam arasındaki kaybolan denge, yerini tükenmişliğe bıraktı.24 Haziran 2025 Salı 11:11YAŞAM
Dış Kulak İltihabı Sezonu Açıldı!En klasik belirtisi kulak ağrısı23 Haziran 2025 Pazartesi 09:25YAŞAM
Sanal anjiyo ile erken teşhis mümkünHastalık riski yüksekse klasik anjiyo tercih edilebilir23 Haziran 2025 Pazartesi 09:19YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış