28.000 KİŞİ ORGAN BEKLİYOR!
Yılda 7 ila 8 bin kişi organ bulamadığı için hayatını kaybediyor!

07 Kasım 2023 Salı 12:18
Böbrek nakli sadece hayat kalitesini düzeltmekle kalmaz, yaşam ömrünü de en az 2.5 kat daha uzatır. Karaciğer veya kalp gibi organ yetmezliği hastalarının ise diyaliz gibi bir yardımcı tedavi yöntemi de yoktur. O hastalar yaşamak için organ nakline muhtaçtır. Prof. Dr. Alp Gürkan bize organ bağışı hakkında tüm merak edilenleri anlat
Organ bağışı sorunları ve çözüm yolları
Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 70bin diyaliz hastası olmasına karşın, 28 bin civarında organ bekleyen var. Kalp ve karaciğer bekleyen hasta sayısı da 2500 kadardır. Özellikle böbrek nakli bekleyen hastalar için ben bu rakamın gerçekte daha fazla olduğuna inanıyorum. Böbrek nakline uygun olup da, organ nakline ulaşamayan veya çıkmaz diye uğraşmak istemeyen bazı hastaların olduğunu düşünüyorum.
Batı ülkelerinin tersine, ülkemizde böbrek nakillerinin %80’i canlı vericilerden, %20’u beyin ölümü sonrası bağışlanan organlardan yapılmaktadır. 2022 yılında 3345’i (% 92) canlı vericili olmak üzere 3621 böbrek, 1479’u (% 91) canlı vericili olmak üzere 1610 karaciğer nakli yapılmıştır. Yapılan diğer solid organ nakilleriyle bu sayı 5269’a ancak ulaşmaktadır.
Organ bağışında aile sevgisi öne çıkıyor!
Aile bağlarının kuvvetli olduğu ülkemizde, sevdikleri insanların yaşam şartlarını gören yakınları, yakınları için gönülden organ bağışına başvurmaktadırlar. Her ne kadar tek böbrekle kalmanın verici için hiçbir sakıncası olmamaktaysa da, bu işlem gerek psikolojik gerekse de fizyolojik olarak büyük bir fedakârlık gerektirmektedir. Verici ameliyatı da, vericiye hiçbir zararımız olmaması ilkesine bağlı olarak, biz cerrahlar için de oldukça stresli bir ameliyattır. Hâlbuki beyin ölümü gelişen insanlarda, onlara çok saygılı davranmamıza, çok özenli ameliyat yapmamıza karşın bir zarar vermemiz söz konusu değildir. Zaten toprak altında çürüyecek organları çıkartmak ve onlarla en az 5 kişiye yeniden hayat vermek canlı vericili ameliyatlardan çok daha az streslidir.
Yılda 7 ila 8 bin kişi organ bulamadığı için hayatını kaybediyor!
Ülkemizde yılda yaklaşık 5 binin biraz üzerinde organ nakli ameliyatı yapılmaktadır. Organ bulamadıkları için ölen insanları düşündükçe organ bağışının önemi daha iyi anlaşılmaktadır. Ülkemizde organ bulamadığı için her yıl 7-8bin insanımız hayatını kaybetmektedir. Ancak, beyin ölümü sonrası bağışlanan organlarla yapılan nakillerin sayısı oldukça düşüktür. Son yıllarda bu sayıda artma olmasına karşın, hala Batı ülkelerinin çok gerisindeyiz. Organ bağışında Avrupa Birliği Ülkeleri ortalaması milyon nüfus başına 25 iken ülkemizde bu sayı Sağlık Bakanlığının son yıllarda yaptığı çabalar sonucu maalesef ancak 4.5’e yükselmiştir. Esas olarak Sağlık Bakanlığından hekimlere, medya kuruluşlarından insanımıza kadar bu rakamı yükseltmek için çaba göstermemiz gerekmektedir.
Doktorlar beyin ölümü tanısı koymaya korkuyor!
Öncelikle bu süreçte nerelerde sorun olduğunu anlamamız gerekir. Sağlık Bakanlığı verilerine göre ülkemizde 40bin civarında yoğun bakım yatağı vardır. Batı ülkeleri standartlarına göre yoğun bakım yatağı başına yılda 1 beyin ölümü bildirimi olması gerekir. Maalesef 2022 yılında ancak 1711 beyin ölümü bildirimi olmuştur. Akla bu kadar az olmasının nedeni olarak beyin ölümü tanısı konamaması geliyor. Halkımızın ön yargılarının aksine bir hastada beyin ölümü halinin oluşabilmesi için o kişiye yoğun bakımda kötü bakılması değil, aksine onu yaşatmak amacıyla çok iyi bakılması gerekmektedir. Aksi takdirde o hastayı başka organ yetmezlikleri nedeniyle erkenden kaybetmek mümkündür. Kanımca bu olasılık çok fazla değil. Artık yoğun bakımlarımız daha donanımlı, yoğun bakım hekimlerimiz daha bilgili. Esas neden, beyin ölümü tanısı konamaması, tanı koymadaki tereddütler ve korkulardır. Özellikle ülkemizin doğu ve kırsal bölgelerinde hasta yakınlarından ürken hekimler tanı koymakta zorlanmaktadır.
Diyanet organ bağışını destekliyor!
Bence en önemli ve en kolay çözülebilecek basamak aile onayının alınması. Her ne kadar bu konudaki engellerin dinsel nedenler ve toplumdaki ön yargılardan kaynaklandığı söylense de, esas nedenin insanların hayatta iken aile içinde bu konuların konuşulmaması ve bir kararın ifade edilmemesi olarak görüyorum. 2022 yılındaki 2bine yaklaşan beyin ölümü bildirime karşın, ancak 289 kadar aile organ bağışına izin vermiş. Bu %17’lik bir orana karşılık gelmektedir. Batı ülkelerinde bu oran %60’lara çıkmaktadır. Organ nakli koordinatörlerinin karşılaştığı en büyük problem ölen kişinin daha hayatta iken bu konuyu düşünmemiş olması ve bu konudaki beyanını aile fertleriyle paylaşmamasıdır. Halkımıza organ bağışı ve beyin ölümü daha iyi anlatılsa halkımız bağış konusunda çok vericidir. Diyanet İşleri Başkanlığının da bu konuda olumlu birçok fetvasının olduğu düşünülürse, yapılacak şeyin bu konuyu sürekli gündemde tutmak, aile içinde konuşulmasını sağlamak olacağı şüphesizdir.
Bunun için görsel ve yazılı basında, televizyon dizilerinde ve filmlerde, belki de en önemlisi okul müfredat programlarında bu konuların işlenmesi olacaktır. Organ bağışının sadece yılın bir haftasına sıkıştırılmadan tüm yıl boyunca yayılması daha büyük bir etki bırakacaktır. Organ bağışı konularında iyi işler yapmış ülkelere bakıldığında organ bağışının okullarda işlendiğini ve böylece daha çocukken bu konunun aile içinde işlendiğini görüyoruz.
Ümitle bekleyen bir sürü insanı unutmayın!
Görüldüğü gibi organ bağışı birçok etmene bağlı karmaşık bir süreçtir. Her adımda atılacak adımın yararı olacaktır. Atılan adımlarda süreklilik ve kararlılık önemlidir. Ancak takılacak organlarla yeniden hayata dönecek insanların ümitle beklediğini unutmamak lazım. Bu nedenle daha hayatta iken organ bağış kararını vermek ve bu karar olumlu ise bunu aile fertleriyle gururla paylaşmak çok önemli. Bu karar için de hiçbir kuruluşa gitmeye gerek de yoktur. Sadece bu güzel kararı aile fertleriyle paylaşmak yeterli olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
İşte C vitaminin 5 faydasıBeslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “C vitamini veya bir diğer adıyla askorbik asit, vücudumuzdaki çeşitli hastalıklara yol açan zararlı moleküllerle savaşma konusunda önemli bir antioksidandır” dedi.02 Nisan 2025 Çarşamba 15:32YAŞAM
Diyabet riski taşıyor musunuz?8 sorudan oluşan diyabet testi hazırlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerektiğini belirtti, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.02 Nisan 2025 Çarşamba 10:57YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış