YENİ DAVRANIŞLAR OLUŞTURULMALI
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yeni normalde yeni davranışlar oluşturmak gerekiyor”

20 Mayıs 2020 Çarşamba 17:51
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: “Yeni normalde yeni davranışlar oluşturmak gerekiyor”
Covid-19 salgınıyla mücadelede alınan tedbirlerin aşama aşama kaldırılmasıyla “yeni normal” denilen bir dönemin başladığını belirten psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, sosyal ilişkilerden aile ilişkilerine kadar her ilişkide yeni bir davranış şekli oluşturulması gerektiğini söyledi.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Covid-19 salgınıyla mücadelede alınan tedbirlerin aşama aşama kaldırılmasıyla “yeni normal” denilen bir dönemin başladığını belirterek “yeni normal” kavramından ne anlaşıldığının önemli olduğunu söyledi.
Önceki alışkanlıklarımızı değiştirmemiz gerekiyor
Bu kavramın doğru değerlendirilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Daha önceki alışkanlıklarımız vardı, rutinlerimiz vardı daha önceki otomatik yaptığımız işler vardı. Bunların hepsini şu anda durup, düşünüp değiştirmemiz gerekiyor. Şu andaki sosyal ilişkilerimiz de öyle, kendimizle olan ilişkimiz de öyle, ailemizde olan ilişkilerde yani ikili ilişkilerde yeni bir normal stil oluşturmamız, davranış oluşturmamız gerekiyor. Birden bire her şey normal oldu dersek kendimizi tehlikeye atmış oluruz” uyarısında bulundu.
Ya uyum sağlayacağız ya yok olacağız
Geçenlerde basına yansıyan bir haberi hatırlatan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Amerika’da bir kilisenin düzenlediği iki buçuk saat süren bir konserde şarkılar ilahiler falan söyleniyor. Altmış kişilik bir grup. O kişilerin 51’inde Koronavirüs çıktı üçü vefat etti. Hiçbir şey yok gibi, kendi aralarında her zamanki yaptığı rutin işi yapıyorlar. Bu geçti deyip tekrar aynı şeyi yapılırsa aralarında bir tane taşıyan varsa bitti hepsi. Onun için yeni normalde kesin zorunluluk var, bunu bilmemiz gerekiyor. Harvard Üniversitesi’nin verdiği raporda sosyal mesafe kuralı 2022’ye kadar sürmeli gibi tavsiye var ve haklı bir öngörü. Bu nedenle yeni duruma alışacağız. Atalarımızın, büyüklerimiz söylediği söz vardır; ‘Ya yeni hal veya izmihlal’ diye. Yani yeni duruma ya uyum sağlayacağız ya da yok olacağız. Burada yeni durumu kabullenmemiz gerekiyor” dedi.
İnsanın doğasında mevcudu korumaya göre yaşama eğilimi olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Alışkanlıkları değiştirmek biraz çaba istiyor, zahmet istiyor, konforu değiştiriyorsun. Yani insan beyninde yeni yollar açmak demek alışkanlıkları değiştirmek. Çünkü insan bazı alıştığı şeyleri otomatik yapıyor. Aynı yoldan gidiyor, aynı şeyleri yapıyor ama pozisyon ve yöntem değiştirmek demek beyinde yeni bağlantılar oluşturmak demek. Bu biraz gayret çaba gerektiriyor. Ama bu adaptasyon yeteneği olan uyum yeteneği insanda var ona kolay uyum sağlıyor” dedi.
Yeni durumlar için liste çıkarılmalı
Bazı insanların bu uyum yeteneğini devreye sokmadıklarını, bunun da kolaycı ve benmerkezci olmalarından kaynaklandığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:
“Herkes eline bir kâğıt alıp bu yeni durumda liste çıkaracak, birincisi bu. İkincisi, bunları yazdıktan sonra içinden boş ver ya bir şey olmaz diye bir dürtü geldiği zaman hemen yazdıklarını okuyacak. Biz bu yöntemi sigara alışkanlığında da kullanıyoruz ya da başka madde bağımlılığı alışkanlığında. Bağımlı kişi alıştığı alışkanlığı bir türlü bırakamıyor sanki içinde ikinci bir kişi var istiyor gibi devamlı. Eski kolay öğrendiği yöntemleri bırakıp yeniye talip olmak biraz çaba istiyor. Sigara içenler, sigarayı bırakıyor fakat sigarayla ilgili düşünce alışkanlıklarını değiştirmezse tekrar başlıyor. Biz onun için sigarayı bırakmak isteyen bir kimseye bırakmadan önce diyoruz ki eline bir kâğıt al ya da cep telefonunda not aç ve oraya neden bırakmak istiyorum diye yaz. İçme isteğin gelince onu oku diyoruz. Öyle olunca hemen akıl ve muhakeme devreye giriyor. Muhakeme devreye girince dur diyor içindeki dürtülere. Aynı şey burada da geçerli. Otomatik davranışlarımızı alışkanlıklarımızı değiştirmek durumundayız. Çünkü biz korundukça başkalarını korumuş oluyoruz. Başkaları kendini korudukça o bizi korumuş oluyor. Şuanda sadece kendimiz için değil kendimizi korurken başkalarını da korumuş oluyoruz. Onun için sevdiklerimizin hasta olmaması için kendimizi düşünmüyorsak bile onları düşünüp sosyal mesafeyi kullanmamız gerekiyor.”
Sosyal mesafe yerine “fiziksel mesafe” kullanılmalı
Sosyal mesafe tabiri yerine fiziksel mesafe denilmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çünkü sosyal mesafe denildiği zaman sosyal bağları da zayıflatmak gibi anlaşılabiliyor. Hâlbuki sosyal, duygusal mesafe değil fiziksel mesafe. Burada fiziksel mesafe koymak çok önemli. Aynı şeyler devam ederken işimizi yapabiliriz. Şu anda bizim psikiyatri dünyasına bakıyorum artık sanal kongreler, sanal toplantılar yapılmaya başlandı. Çoğu kişi toplantıları iptal etmedi. Özel programlarla, aynı anda bin kişinin katılabildiği yazılımlar var. Panel şeklinde yapılabiliyor. Katılımcılar soruları chatten soruyorlar ve cevap da veriyorsunuz. İnteraktif oluyor. Bu yeni normal. Buna uyum sağlayan kişi çok rahatlıkla yeni duruma uyum sağlayabilecek. Daha sonra bu durum hoşuna gitmeye başlayacak” dedi.
Değişmeyen hakikat değişimdir
“Hayat bir direniştir” diyen Tarhan, “Yanlışlara karşı, haksızlığa karşı bir direniştir. Bunlar faydalı direniş. Ama direnişin olması için kişinin muhakkak haklı gerekçeleri olması lazım. Öyle olursa insan zihni ve bedeni daha kolay uyum sağlar. İlk başta zorlanılır. Kabuk değiştiriyorsun çünkü. Sancılıdır. Doğum sancılıdır. Yeni bir yaşama doğuyorsunuz. Bu sancıyı kabul edeceğiz. Korkarsanız olduğunuz yerde kalırsınız. Hayatta tek değişmeyen hakikat değişim hakikatidir. Onun dışında her şey değişiyor” dedi.
Mevcut durumu kabullenemezsek değişemeyiz
Psikiyatride yeni üçüncü dalga terapiler olduğunu, bunların klasik psikoterapiden çok farklı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Akseptans terapi diye geçiyor. Türkçede kabullenme, yeni durumu yönetme tedavisi gibi düşünebiliriz. Mevcut durumu kabullenemezsek değişemeyiz. Kabul edeceğiz böyle bir durum var artık. İnsanın kontrol edebileceği şey var, edemeyeceği şey var. Gücünün yeteceği şey var, yetemeyeceği şey var. Bunu kabulleneceğiz. Kabullendikten sonra yeni durumda neler yapabileceğimize odaklanacağız. İlk başta zor olur ama daha sonra yeni şeyler yapmanın, risk almanın hazzını da yakalamış olur insan” dedi.
Yeniliğe açık olacağız
“Hayat mükâfatına tahammül edilmeli, böyle bir psikoloji yasası var” diyen Prof. Dr. Tarhan, “Onun için kabulleneceğiz bunu. Bu son faydalı hiç kaçmayalım. Hatta Hz. Peygamber’in (SAV) sözü vardır: “Günü gününe denk gelen bizden değildir.” Demek ki insanın her gün farklı bir adımda bulunması gerekiyor. Değişimi teşvik eden bir durum. Burada statükocu olmak bizim inanç sistemimizde tembelliktir ve geri kalmaktır. Asıl irtica budur, hep aynı durumda kalmak. Onun için yeniliğe açık olacağız, zora talip olacağız. Bu tarz kişiler açık beyin açık zihni olan kişiler. Her şeyi, her bilgiyi alır. Henüz kelimesini çok kullanmamız lazım. ‘Ben her şeyi biliyorum, ben oldum tamamım’ diyen bir kimse yeni duruma uyum sağlayamaz. İnsanın ‘Hayatta o kadar şey var ki her şeyi bilmiyorum. Henüz keşfedeceğim yeni alanlar var’ diyebilmesi lazım. Newton, “İnsan gerçekler okyanusun kenarında uyuyan çocuklar gibiydi, şuan bulunduğumuz gerçeklik ne ki” demiş. Sokrates’in de yine meşhur bir sözüdür: “Ben bir şey biliyorum o da hiçbir şey bilmediğimdir.” Bunun için insan ben biliyorum piştim oldum diyorsa o kişi olduğu yerde kalır. Öyle bir hız çağında yaşıyoruz ki her bilgi birkaç ay içinde yarı ömrünü tamamlıyor. Daha önce 20-30 senede eskiyen bilgiler şimdi 3-6 ayda eskiyor. Bu nedenle devamlı yeniliğe açık olmamız kendimizi geliştirmemiz lazım. Yeni durumu kabullenip hedeflerimizi öyle belirlememiz gerekiyor” dedi.
Bu sürecin üç hediyesi var
Bu sürecin insanlığa üç hediyesi olduğunu belirten Tarhan, bunların insanlığa sabır (doyum erteleme), maneviyatı arttırma ve bilgelik kavramlarını öğrettiğini sıralayarak şunları söyledi:
Üç hediyeden bir tanesi bol zamandır. Bol zaman verdi bize. Hız çağında yaşadığımız için ‘boş vaktim yok, çok meşgulüm çocuğum, çok yorgunum’ falan diyorlardı. Alın size bol zaman hiçbir mazeret yok. Hem de kendimizi yenilemek, içimizdeki kötücül duyguları eğitebilmek, iyicil duyguları beslemek için bir fırsat bu. Kin, öfke, nefret, kıskançlık, düşmanlık duyguları geldiği zaman bunu eğitebilmek gerekiyordu. Kişi kendini keşif yolculuğuna çıkarır. Olumlu yönlerini geliştirir, olumsuz yönlerini onarır. Kendimize yatırım yapma fırsatı verdi. Çocuklarımızla, eşimizle ilgilenme, yakınlarımızla daha çok zaman geçirmek. Bu evlilikte ve sosyal ilişkide kaliteyi arttırıyor. Birinci kazanç bu. İkinci hediyesi şu oldu: Psikolojik sağlamlık hediyesi. Kişinin doyum erteleme becerisinin olması kişinin bir hedefi vardır ona ulaşmak için arzularını, dürtülerini, heveslerini, isteklerini erteler. Özgürlük kişinin arzu ve dürtülerine karşı özgür olması. İnsanın her istediğini yapması özgürlük değil. Özgürlük vur patlasın çal oynasın değil. Zincirleri kır, duvarları yık şeklinde yaşamak özgürlük değil. Asıl özgürlük içimizdeki ayartıcı, çeldirici, kendimize ve çevreye zarar verecek olumsuz duyguları, bencil eğilimleri kontrol edebilmek. Dayanıklılık eğitimi diye biliniyor ya da bizim kültürümüzde sabır eğitimi olarak geçiyor. Bu sabır öyle bir sabır ki aktif bir sabır, hareket halinde bir sabır. Bu tip sabırlar meditatif eylemdir. Doğanın hız ve ritmine uymaktır. Doğa bize dedi ki ‘Yavaşla hızını kes.’ Bir şey daha söylüyor: Renklerini değiştir, aç gözlülüğü bırak, doyumsuzluğu bırak doğanın düzenini bozdun. Ozon deliği küçülmeye başladı. Antarktika’da buzların erimesi durmuş küresel ısınma durmuş. Kuşlar şehir içine girdiler. Bu demek ki biz doğaya zarar veriyormuşuz. Bunun farkına varacağız.”
Koronavirüs bize bilgelik eğitimi veriyor
İnsanın kendi duygularını terbiye ederken dayanıklılık becerisini geliştirmesi gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu süreç buna da bizi mecbur bıraktı. Özgürlüğümüz kısıtlandı çünkü. Diğer taraftan bedeni rahatlığımızı düşünüyorduk. Hiç hastalık olmaması konusunda çok hırslıydık. Koronavirüsün bize kazandırdığı üçüncü şey ise bilgelik eğitimidir. Bize şu anda bilgelik eğitimi veriyor. İnsanlığımızı ihmal etmiştik. Açgözlüydük, doyumsuzduk, yoksulu düşünmüyorduk, insanları düşünmüyorduk. Afrika’da temiz suya ulaşamayan insanlar var. Ekmek parası için Akdeniz’i geçmeye çalışırken boğulan insanlar var. Bütün bunları düşünmüyorduk. Zenginlerin yoksula karşı borçları var onları ödemesi lazım. Yoksa dünyada servet düşmanlığı başlayacak. Borsa ihtilali böyle başlamış. Bunları terbiye etmek için korona virüs bize ders veriyor” diye konuştu.
Çocuğunuzun dişlerini kış sebzeleriyle koruyunÇocuk Diş Hekimi Nurgül Demir, kış mevsimiyle birlikte çocukların diş sağlığını destekleyen kalsiyum açısından zengin sebze ve meyvelere dikkat çekiyor.13 Aralık 2025 Cumartesi 10:24YAŞAM
Sürekli susama ve yorgunluk diyabet habercisi olabilirİç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Eşenli, "Sürekli susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve yaraların geç iyileşmesi çoğu zaman önemsenmiyor. Oysa bunlar diyabetin erken sinyalleridir.12 Aralık 2025 Cuma 10:14YAŞAM
Kış hastalıklarına dikkat! İşte korunmak için 10 etkili öneriTürkiye’de kış döneminde acil servislere yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 40’ı solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:15YAŞAM
Yeni yılda ruh sağlığını güçlendirmenin 10 yoluGünlük yaşamın rutinleri ve koşturmacası devam ederken her yeni yıl yeni bir başlangıç anlamı taşıyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:10YAŞAM
İşte genç yaşta kalp krizinin 8 önemli nedeniDünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 19 milyon 800 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.09 Aralık 2025 Salı 10:27YAŞAM
Yemek sonrası tatlı krizi nasıl önlenir?Bazı günler yemeği bitirir bitirmez tatlı arayışına girmek neredeyse bir refleks gibi hissedilir. Bu dürtü genellikle; kan şekeri, karbonhidrat türü, bağırsak hormonlarının etkisi ve ödül merkezi aktivasyonu ile ilişkili olduğu açıklandı.08 Aralık 2025 Pazartesi 10:38YAŞAM
Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladıHer yıl sonunda dünya çapında ve ülkeler bazında öne çıkan popüler arama trendlerini paylaşan Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladı.06 Aralık 2025 Cumartesi 10:54YAŞAM
Dikkat! Uyku apnesinin 9 önemli belirtisiModern çağın salgın hastalığı obezite nedeniyle günümüzde gençlerde de hızla yaygınlaşan uyku apnesi yaşam kalitesini düşürüp ciddi hastalıklara zemin hazırlarken, ani ölüme de yol açabiliyor!06 Aralık 2025 Cumartesi 10:52YAŞAM
Mevsim geçişinde artan ağrılara dikkat!Mevsim geçişleri pek çok kişi için yalnızca hava şartlarının değişmesi anlamına gelirken, fibromiyalji ve kronik ağrı sendromları yaşayanlar için zorlayıcı bir döneme işaret ediyor.04 Aralık 2025 Perşembe 10:57YAŞAM
“Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor”Acıbadem Üniversitesi’nde seminer veren ve deri kanseri alanındaki öncü araştırmalarıyla tanınan Doç. Dr. Masaoki Kawasumi, kahvenin deri kanseri üzerindeki çarpıcı etkilerini açıkladı:03 Aralık 2025 Çarşamba 10:24YAŞAM
Küçük önlemler, boğaz ağrısını önleyebilirKış aylarında sıkça görülen boğaz ağrısı ve tahrişi, günlük yaşamı olumsuz etkileyebildiğini belirten uzmanlar, bazı doğal yöntemlerin de ilaç tedavisinin de kullanılabileceğini söyledi.03 Aralık 2025 Çarşamba 09:57YAŞAM
Çocuklar mikroplarla doğal yollarla tanışmalıGünümüz çocukları steril yaşam, ekran karşısında uzun zaman geçirme, hareketsizlik ve yetersiz beslenme gibi nedenlerle, bağışıklığı güçlendiren doğal uyaranlarla geçmişe göre daha az karşılaşıyor.02 Aralık 2025 Salı 11:03YAŞAM
İşte gripten korunmanın en etkili yolları...Grip hastalığının çok kolay bulaşabildiğini belirten uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söylüyor.01 Aralık 2025 Pazartesi 10:30YAŞAM
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençler arasında hızla yayılan ve masumane gibi görünen mobil uygulamaların, sanal kumar bağımlılığı riskini beraberinde getirdiğini belirtti.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:35YAŞAM
Bu virüse dikkat! Aralık ve ocakta yoğunlaşıyorSonbahar ve kış mevsiminde havaların soğuması ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması enfeksiyonların hızla ve kolaylıkla yaygınlaşmasına neden oluyor.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:30YAŞAM
Evdeki toz burun eti büyümesine yol açabilirSağlıklı bir nefes alışverişi, yaşam kalitesinin artmasında kilit bir rol oynar.27 Kasım 2025 Perşembe 10:00YAŞAM
İşte saç dökülmesine neden olan 9 etkenSaç dökülmesi son yıllarda hem kadınlarda hem de erkeklerde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.26 Kasım 2025 Çarşamba 10:21YAŞAM
Kontakt lens kullananlar için 4 altın kuralGöz sağlığını korumak için kontakt lensler ve kozmetik ürünler arasındaki etkileşimlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Prof. Dr. Zeynep Özbek kontakt lens kullanırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.24 Kasım 2025 Pazartesi 10:53YAŞAM
Sokak lezzetleri besin zehirlenmesi riskini artırıyorSokak lezzetleri doğru ortamda hazırlanıp saklanmadığında ciddi besin zehirlenmelerine yol açabiliyor.22 Kasım 2025 Cumartesi 10:06YAŞAM
Ekran bağımlılığı ağız sağlığını tehdit ediyor!Günümüzde gençlerin ekran başında geçirdiği sürenin birçok sağlık sorununa neden olduğunu belirten uzmanlar, ağız sağlığının da bu durumdan olumsuz etkilendiğini söylüyor.20 Kasım 2025 Perşembe 11:13YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.