Genellikle bahar-yaz aylarında ortaya çıkan ve doğanın döngüsünde önemli bir yere sahip olan arılar, savunma amaçlı olarak bazen insanlara zarar verebiliyor.

Arı sokması denilen durum, çoğunlukla az acı verip hafif semptomlarla kolayca geçebiliyor.  Fakat arı sokmasına alerjisi olan bireylerde veya çoklu sokma durumlarında daha ciddi tablolar oluşabiliyor.

Arı Sokması Durumunda Neler Yapılmalı?

Ağaçların ve çiçeklerin yaygın olduğu ortamlarda, kendisini veya yuvasını savunmak isteyen bir arının hedefi olmanın çok mümkün olduğunu belirten, Aile Hekimliği Uzmanı Dr. İyigün Gedik, konuyla ilgili şunları söyledi: “Arı sokması, açık havada güzel bir gün geçirirken ani bir acıyla irkilmenize sebep olabilir. Arı sokması sonrası arının iğnesi genelde soktuğu bölgede kalır ve yaklaşık bir dakika içerisinde zehri tamamen boşalmış olur. İlk anda mümkünse arı iğnesi çıkarılmalı ve etkilenen bölge bol su ve sabunla yıkanmalıdır. Arının iğnesinin içerde kaldığı düşünülüyorsa ileride gelişebilecek yabancı cisim reaksiyonlarını önlemek için sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır. Arı sokması sonrası en sık görülen bulgular kızarıklık, ağrı ve şişliktir. Bu bulgular o bölgeye soğuk kompres yapılmasıyla bir iki gün içinde kaybolur. Her on kişiden birinde arı sokmasına karşı daha büyük yanıtlar gelişebilir. Arının soktuğu yerin etrafına yayılan büyük bir şişlik, kaşıntı ve ağrı oluşabilir. Bu bulgulara yönelik ilaç tedavileri uygulanabilir. Kaşıma ve diğer çevresel etkenlerle gelişebilecek enfeksiyonlara karşı dikkatli olunmalıdır. Arı sokması sonrası bildirilen tetanoz vakası bulunmadığı için tetanoza karşı önlem almaya gerek yoktur.”

Alerjik Reaksiyonlara Dikkat!

Uzm. Dr. İyigün Gedik, arı sokması sonrası gelişebilecek en tehlikeli durumun anafilaksi olduğuna dikkat çekti: “Arı alerjisi olan kişilerde sokma sonrası ani nefes darlığı, tansiyon düşüklüğü, hırıltı, yaygın döküntü gelişmesi anafilaksiyi akla getirir ve acil müdahale edilmezse yaşam kaybına sebebiyet verebilir. Bir seferde çok miktarda arı sokmasına bağlı olarak zehirlenme reaksiyonlarının gelişebileceği ve hastanede tedavi gerekebileceği akıllarda tutulmalıdır.İnternette kimi zaman haberleriyle karşılaştığımız marangoz arı olarak da bilinen siyah arıların sokmasıyla ilgili ek önlem alınmasına gerek yoktur. Ormanlık alanlarda keyfimizin kaçmaması için arıların varlığını akılda tutmak, yuva görülürse yaklaşmamak gerekir.  Yiyecek ve içeceklerin üstü kapalı muhafaza edilmeli ve etrafta yiyecek kalıntısı bırakılmamalıdır. Parlak renkli kıyafet giymek arı sokması ihtimalini artırmaz, arı yuvalarının yakınındaysak açık renkli kıyafetler giyilmesi korunmayı artırabilir.”