Giderek, geleneksel yapının bozulması, çekirdek aileye dönüş, yaşlıların yalnız kalma sorununa da yol açtığına işaret eden uzmanlar, yaşam süresinin uzaması ve yaşlıların bakım gereksinimlerinin artmış olmasının, uygulama boyutunda bakım hizmetlerini birebir yürütecek profesyonel yaşlı bakım teknikeri ihtiyacını oluşturduğunu söylüyor.

Yaşlılık hizmetleri alanında çalışacak profesyonellerin en azından ön lisans diploması olması gerektiğini ifade eden Öğr. Gör. Büşra Kul, “E-sertifika programlarının diploma sonrası ihtiyaç durumuna göre alınması gerektiğini, ön lisans diploması olmayan kişilerin bu sertifikalar ile yaşlı bakım teknikeri olarak sağlık alanında çalışamaması gerektiğini düşünüyorum.” dedi.

Yaşlı Bakımı Programı Başkanı Öğr. Gör. Büşra Kul, Türkiye’de hızla artan yaşlı nüfusu ve yaşlı bakım hizmetlerinin geleceğine yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Yaşlılar yalnızlaşıyor… 

Dünyada ve ülkemizde, tıbbın, teknolojinin gelişmesi, bireylerin sağlık konusunda daha bilinçli hale gelmeleri ile yaşlı nüfusun arttığına işaret eden Öğr. Gör. Büşra Kul, “Artan yaşlı nüfus, çözülmesi gereken birçok sorunu da ortaya çıkarıyor. Giderek, geleneksel yapının bozulması, çekirdek aileye dönüş, yaşlıların yalnız kalma sorununa da yol açıyor. Yaşlanmanın getirdiği fizyolojik ve psikolojik değişiklikler ve yaşlıların aile yanında kalmalarının güçleşmiş olması, bakım gereksinimlerini artırıyor. Yaşam süresinin uzaması, yaşlıların bakım gereksinimlerinin artmış olması, uygulama boyutunda bakım hizmetlerini birebir yürütecek profesyonel yaşlı bakım teknikeri ihtiyacını ortaya çıkarıyor.” dedi.

Yaşlı sağlığına yönelik projeler planlanmalı

Yaşlı nüfusunun artışının, yaşlılarda ortaya çıkan birçok kronik hastalık ile baş etmeyi zorlaştırdığını da kaydeden Kul, “Kronik hastalıklar sadece yaşlıyı değil, yaşlının ailesini ve toplumu da etkileyerek ciddi sorunlara yol açıyor. Bu yüzden ülkemizde ve dünyada yaşlıların kronik hastalıkları göz önünde bulundurularak, yaşlıların fiziksel, ruhsal ve sosyal tüm ihtiyaçları değerlendirilmeli ve bu ihtiyaçların karşılanacağı huzurevi, bakımevi (gündüz veya yatılı) ve yaşlı kulüpleri çoğaltılmalıdır. Günümüz de bile yaşlılık hizmetine olan talebin karşılanmasında eksiklikler mevcut iken bu durum yaşlı nüfusun artmasıyla hızla artacaktır. Bu yüzden yaşlı sağlığına yönelik projelerin planlanarak, hayata geçirilmesi son derece önemlidir.” şeklinde konuştu.

Yaşlı bakımı alanında çalışacak kişiler kronik hastalıkları bilmeli!

Bu alanda çalışacak kişilerin; öncelikle tıbbi dili ve insan anatomisini iyi öğrenmesi gerektiğini dile getiren Kul, şöyle devam etti:

“Sonra bu bilgilerini kronik hastalık bilgisi ile geliştirmelidir. Aynı zamanda yaşlı hastanın günlük yaşam aktivitelerini sürdürmesini sağlayacak bütün bakım uygulamalarını teorik ve uygulamalı bir şekilde en ince ayrıntısına kadar öğrenmelidir. Bu öğrendiği bilgileri, huzurevinde sorumlu sağlık profesyoneli gözetiminde uygulayarak pekiştirmelidir. Aldığı eğitim sayesinde; yaşlının gereksinimlerini bilmeli, alışkanlıklarını göz önünde bulundurarak bakımını planlamalı, hasta ve ailesini bilgilendirmeli, günlük yaşam aktivitelerini hasta ile birlikte gerçekleştirmeli, oda düzenini sağlamalı ve bağımsız olarak gerçekleştiremediği her türlü aktivite de hastaya yardımcı olmalıdır.”

En az ön lisans mezunu olmalı! 

Yaşlılık hizmetleri alanında çalışacak profesyonellerin en az ön lisans diploması olması gerektiğini ifade eden Öğr. Gör. Büşra Kul, “E-sertifika programlarının diploma sonrası ihtiyaç durumuna göre alınması gerektiğini, ön lisans diploması olmayan kişilerin bu sertifikalar ile yaşlı bakım teknikeri olarak sağlık alanında çalışamaması gerektiğini düşünüyorum. Yaşlılık hizmetlerine yönelik eğitim programları; sağlık ve hastalık kavramları, yaşlılık döneminde görülen fizyolojik, psikolojik ve sosyal değişiklikler, kronik hastalıklar ve bu hastalıklara yönelik temel bakım becerileri, acil durumlarda karşılaşabilecekleri sorunlara yönelik  müdahaleleri, yaşlılıkta sağlığı koruma ilkeleri (birincil, ikincil ve üçüncül), yaşlılıkta ayrımcılık, palyatif bakım, yaşlılıkta tamamlayıcı ve alternatif tedavilerin kullanımı ve yaşlı bireyin yaşayacağı ortamın düzenlenmesine yönelik konuları içermelidir.” şeklinde sözlerini tamamladı.