29 Kasım 2024
  • Bursa9°C
  • İstanbul9°C
  • Ankara2°C

VÜCUDUN SUSUZ KALMASI ÖLÜME SEBEP OLABİLİR

Denizli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uz. Dr. Baturalp Abduşoğlu

Vücudun susuz kalması ölüme sebep olabilir

Denizli Devlet Hastanesi göğüs hastalıkları uzmanı Dr. Baturalp Abduşoğlu, son günlerde hava sıcaklıklarının iyice artmasının etkisiyle acil servislere, vücudun susuz kalmasına (dehidratasyona) bağlı halsizlik, ateş ve bilinç kaybı gibi sebeplerle başvuran hasta sayısında artış yaşandığına dikkat çekerek, günde en az 2 litre su içilmesi uyarısında bulundu.

Sıcaklığın yüksek olduğu yaz aylarında, yetersiz sıvı alımı veya sıvı kaybına bağlı olarak dehidratasyonun çok sık yaşandığını belirten Uzm. Dr. Abduşoğlu, bu durumun özellikle yaşlılarda akciğer embolisi oluşumu gibi yüksek ölüm riskine varan sonuçlar doğurabildiğini söyledi. Abduşoğlu, “Dehidratasyon, vücudun susuz kalması anlamında kullanılır. Vücut yetersiz sıvı alımı ve aşırı terleme, ishal, aşırı idrar söktürücü ilaç kullanımı, şekerden zengin ve kafein içeren sıvılar alınması gibi nedenlere bağlı oluşan sıvı kaybı sebepleriyle susuz kalır. Su kaybının en sık belirtisi, susuzluk hissi ve halsizliktir. Halsiz kalan kişi, ruhsal yönden kendini kötü hisseder. Dehidratasyon, kayıpların oranına göre hafif veya ağır seyreder. Yüzde 2 oranında sıvı kaybı, hafif dehidratasyonu gösterir. Bu oran arttıkça baş dönmesi yaşanır, tansiyon düşer, nabız artar, kas krampları oluşur, böbrek yetmezliği ortaya çıkar ve bilinç kaybı olabilir. Oran yüzde 15 olduğunda hayati tehlike başlar ve kayıp yüzde 20'ye ulaştığında ise ölümle sonlanabilir.” dedi.

'YAŞLI VE BAKIMA MUHTAÇ KİŞİLERİN SU İÇMESİNE ÖNEM VERİLMELİDİR'

Hava sıcaklığının aşırı arttığı günlerde, özellikle acil servislere dehidratasyona bağlı halsizlik, ateş, hattâ bilinç kaybı gibi yakınmalarla gelen hasta sayısında artış olduğunu kaydeden Baturalp Abduşoğlu, bunların büyük çoğunluğunun, yeterli su içmeyen yaşlı veya bakıma muhtaç hastalar olduğunu dile getirdi. Abduşoğlu, şunları kaydetti: "Bu kişiler, bazen yanlışlıkla ateş ve kan koyulaşmasına bağlı lökosit yükselmesi sonucu pnömoni (zatürre) sanılarak bu yönde tedavi edilmektedir. Bir kişinin, özellikle böyle sıcak günlerde günde 2 litre su alması gerekir. Bu da bir su bardağının yaklaşık 100 cc olduğu düşünülürse günde 20 bardak eder. Özellikle yaşlı ve bakıma muhtaç kişilerde, bu miktarın alınmadığı aşikârdır. Bunun sonucunda da yaşlılarda dehidratasyon oluşarak, yüksek ateş ve bilinç kaybına kadar varan halsizlik, kanın koyulaşmasına ve hareketsizliğe bağlı olarak alt ekstremitelerde, yani bacaklarda pıhtı oluşumu, daha ileri seviyede ise akciğer embolisiyle yüksek ölüm riski doğuran tablolar ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle kendine bakabilen yaşlı kişiler, bu duruma karşı yakınları tarafından uyarılmalı ve daha çok sıvı, özellikle su alımı sağlanmalıdır. Evde bakıma muhtaç olan kişilerin yakınları da bu duruma karşı bilinçli olmalı, bol sıvı alımı, sulu gıdalar vb. beslenme yollarıyla hastalarının yeterli sıvı almasını sağlamalıdırlar. Ayrıca akciğer embolisi riskine karşı yatalak, bacak kırığı, platin konması vb. ameliyat geçirmekten dolayı hareket kısıtlılığı olan kişiler, yakınları tarafından pasif egzersizlerle desteklenmelidir.” 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam