SINAV KAYGISIYLA BAŞA ÇIKIN
Korona günlerinde sınav kaygısı ile başa çıkın...

21 Mayıs 2020 Perşembe 22:09
Korona günlerinde sınav kaygısı ile nasıl başa çıkılır?
Covid-19 salgınıyla mücadele ettiğimiz bugünlerde lise ve üniversite sınavlarına hazırlanan gençler, daha fazla stres, kaygı ve endişe taşıyor. Sınava hazırlanan gencin kaygı ve korkularını mutlaka ailesiyle paylaşması gerektiğini belirten uzmanlar, kıyaslama yapılmamasını ve beklentilerin gerçekçi olması gerektiğini hatırlatıyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Etiler Tıp Merkezi Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, Koronavirüsle mücadele dönemine denk gelen bu sürecin sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için tavsiyelerde bulundu.
Yüksek beklenti, strese yol açabilir
Sınavın oluşturduğu stres ve kaygının, gerilimle birlikte gençlerde karamsarlığa ve ümitsizliğe yol açabileceğini ifade eden Serkan Elçi, “Özellikle ebeveynlerin kendisinden beklentisi fazlaysa ve başarısızlığı kabul edemeyeceklerse bu çocukta daha büyük bir strese yol açar. Çocuklar sınavları yarış ve kazanma olarak görmenin dışında kendini ispatlama, özgürlüğüne kavuşma, kimlik kazanma gibi anlamların yerine de koyarlar. Bu sebeple başarısız olma düşüncesi kendileriyle de çatışma yaşamalarına neden olmaktadır” dedi.
Kaygı ve korkular paylaşılmalı
Sınav sürecinin bir tehdit olarak görülmemesi gerektiğini ve bu dönemde gencin kaygı ve korkularının mutlaka paylaşılması gerektiğini belirten Serkan Elçi, şunları söyledi:
“Bu tür sınavların öğrencinin kendini denemesi için bir fırsat olduğunu ve hiçbir şeyin sonu olmadığını akıldan çıkarmamak gerekir. Sınav sonucunun hiçbir zaman bir kıstas olmayacağı çocuğa anlatılmalı. Çocuğun başarılı ya da başarısız olmasının kendilerinin sevgisinde hiçbir değişikliğe yol açmayacağı, aile içerisindeki yerini asla değiştirmeyeceği vurgulanmalı. Gencin, sınav başarısı ya da başarısızlığının aile içerisindeki yeri ve değeri açısından bir kıstas olmadığını unutmamak gerekir. Genç, ailesi ile kaygılarını ve korkularını paylaşmaktan çekinmemeliler. Bu dönemde gençler, ailesi, arkadaşları ve yakın gördüğü kişilerle yaşadığı duygularını paylaşmalıdırlar.”
Ebeveynlerin tutumu önemli
Ebeveynlerin bu süreçteki tutumlarının önemli olduğunu belirten Serkan Elçi, ebeveynlerin çocuklarının yanında olduğunu hissettirmeleri gerektiğini kaydederek “Anne ve babalar bu süreçte ne kadar gergin olurlarsa, çocukları da bu düzeyde stres yaşayacaklardır. Bu dönemde önce anne ve babanın kendini rahatlatması ve sınava yükledikleri anlamı değiştirmeleri gerekmektedir. Çocuklarının her boş zamanında ders çalışmaları gerektiğini söylememeleri önemlidir. Rehber öğretmen desteği veya aile kendi arasında bir ders çalışma programı oluşturmalıdır. Hangi dersten ne kadar test çözmesi gerektiğini, mola vereceği zamanları, üzerinde durması gereken konuları birlikte belirlemek katkı sağlayacaktır. Bu süreçte aileler uzakta kalıp kaygıyı çocuklara hissettirmek yerine, sürecin içine girerek onun yanında olduğunu hissettirmek gerekir” tavsiyesinde bulundu.
Bu belirtilere dikkat!
Sınav kaygısı yaşayan çocukta bazı davranış değişikliklerinin oluşabileceğini belirten Serkan Elçi, bu süreçte oluşabilecek davranışlardaki değişimleri de şöyle sıraladı:
Oturduğu yerde sürekli hareket halinde olması, elini kolunu koyacak yer bulamaması ve hep bedenen rahatsızmış gibi davranması.
Vücudunun belli bir parçası ile aşırı ilgi (parmak çıtlatma, tırnak yeme gibi), kıyafetleri veya saçı ile aşırı oynama
Stres ve kaygı; karar alma ve uygulama becerisini de zayıflatacağı da için çocuklarda tutarsız davranışlar görülebilir, ne istediğini bilmeyen, hiçbir şeyden zevk almayan, eskiden sevdiği şeylerden artık sıkılan bir birey haline gelebilir.
Agresif tavırlar da görülen en sık davranışlardandır. Söylenilen her şeye öfkelenecek ve anne baba ile sürekli bir çatışma haline girmesi muhtemeldir.
Sınav kaygısı yaşandığı nasıl anlaşılır?
Çocuklarının başarısında gözle görülebilir bir düşme yaşanıyorsa,
Ders çalışmak istememe ve sınavla ilgili konuşmalardan kaçınıyorsa,
Dikkati çok çabuk dağılıyor ve yaptığı işe odaklanamıyorsa,
Karın ağrısı, mide bulantısı, iştahsızlık, uykusuzluk gibi fizyolojik sorunlar yaşanıyorsa,
Çok çabalıyor olmasına rağmen deneme sınavlarından düşük puan alıyorsa sınav kaygısının varlığından söz edilebilir.
En başta olumlu düşünmek geliyor. Her şeyin güzel olacağını, olumsuzluk olsa dahi bunun hayatın bir gerçeği olduğu fikrini hem ailenin hem de çocuğun benimsemesi gerekiyor. Sonuç ne olursa olsun onun yanında olacağınızı hissettirmek, çocuğun da güvenini arttıracaktır.
Ailelerin kendi çocuklarını kesinlikle başka çocuklarla kıyaslamaması gerekir. Herkesin farklı yetenek ve başarıları olduğunu unutmamak gerekir.
Ailenin aklındaki düşünceleri çocuklarına empoze etmek yerine, kendisinin başarabildiğini kabullenmeleri gerekir. Bu aşamada anne babanın değil, onun isteklerinin önemli olduğu unutulmamalıdır.
Çocuklarını tanıyarak bu süreci atlatmaya çalışmalılardır. Neleri yapabilir, neleri yapamaz bunların farkında olunmalı.
Gerçekçi beklentiler üzerinden planlama yapılmalıdır.
Sınav tamamen çocuklarının sorumluluğunda olan bir durumdur. Çocuklarına sorumluluk vermeye ve başardığında motive etmeye gayret etmelilerdir. Onun kendine güvenini arttırmaya da fırsat oluşmuştur.Sorunlarını onun yerine anne babanın çözmemesi, sadece yol gösterici olarak kalmaları ve onun kendi üzerine düşen görevlerin farkında olması sağlanmalıdır.
Çocuklarına sonuç ne olursa olsun onun yanında olduklarını ve onu aynı şekilde seveceklerini hissettirmelilerdir.
Sınavdan kötü sonuç aldığında sizi kaybedeceğini veya hayal kırıklığına uğratacağını düşünürse kaygısı artacak ve bu da başarısızlığı getirecektir.
Ders çalıştığı zamanlarda ara sıra yanına giderek bir şeye ihtiyacı olup olmadığı sorulmalıdır. Bu durum, yanında olduğunuzu ona hissettirecektir.
Hiçbir şey yoksa bile oturup biraz sohbet edilmelidir. Bu davranış da onun her zaman yanında olduğunuzu ve destek verdiğinizi gösterecektir.
Başkalarıyla kıyaslamak kaygıyı artırabilir
Bu süreçte çocuğu kaygıya iten en büyük sebeplerden birinin ailenin beklentisi olduğunu belirten Serkan Elçi, “Çocuk ulaşacağı başarıyı geleceğini belirleyecek tek unsur olarak görürse bununla ilgili kaygı yaşamaya başlar. Aynı şekilde başkalarıyla kıyaslanıyor olmak da çocukta rekabet duygusuyla gelen bir stres yaratmaktadır. Çocuğunuzun kafasında belirsizlikler olabilir. Konuları yetiştirebilme, eksikleri tamamlayabilme, önceliğinin neler olacağı, yeteri kadar çalışabiliyor mu, sınavı yetiştirebilecek mi, sınavda olumsuz bir şey yaşayacak mı gibi birçok soru kafasını kurcaladıkça stresi de o oranda artacaktır. Bu sebeple ya öğretmenlerden destek almak ya da bir uzmanla birlikte hareket etmek daha uygun olacaktır” dedi.
Olumlu düşünün, kıyaslama yapmayın
Sınav kaygısıyla başa çıkabilmek için ailelere uyarılarda bulunan Serkan Elçi, tavsiyelerini şöyle sıraladı:
Gerekliyse psikolojik destek alınabilir
Sınava girecek olan öğrencinin psikolojik durumunun önemli olduğunu belirten Serkan Elçi, fizyolojik rahatsızlıklar arttıysa, kişinin kendisi veya ailesi bu durumda yetersiz kaldıklarını düşünüyorlarsa psikiyatrik desteğin oldukça önemli olduğunu vurguladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 17:06YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış