RUHSAL DİNGİNLİK İÇİN ÖNERİLER
Karantina Ramazanı'nda ruhsal dinginlik için öneriler

24 Nisan 2020 Cuma 17:36
Karantina Ramazanı'nda ruhsal dinginlik için öneriler
Yarın başlayacak Ramazan, bu yıl geçtiğimiz yıllardan farklı olarak Koronavirüsün yol açtığı Covid-19 salgını atmosferinde idrak edilecek. Oruca alışmanın ilk günlerde bir parça stres oluşturabileceğini belirten uzmanlar, oruçla geçen zamanın içine diğer ibadetlerin de serpiştirilmesiyle ruhsal dinginlik sağlanabileceğini kaydediyor. Uzmanlara göre, bu adaptasyon sürecinde ibadet etmek, meditasyon yapmak, dua etmek, sohbet etmek, hobilerle ilgilenmek ruhsal yatışmaya katkıda bulunuyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Alper Evrensel, yarın başlayacak Ramazan ayının bu yıl Covid-19 salgınına denk geldiğini hatırlatarak özellikle ilk günlerde adaptasyon sürecine ilişkin tavsiyelerde bulundu.
Ramazan ayının ilk günleri oruç tutanlar için biraz daha zor geçtiğini, içerisinde bulunduğumuz salgın dönemindeki stresin de bu dönemde bir parça etkili olabileceğini kaydeden Dr. Alper Evrensel, bu durumun bireylerin psikolojisini etkileyebileceğini ifade etti.
Alışma süreci biraz daha zor olabilir
Bu durumun iki yönü olduğuna dikkat çeken Dr. Alper Evrensel, şunları söyledi:
“Birincisi oruç hâlinin belli bir süreliğine de olsa insanının başta yeme-içme olmak üzere bazı nimetlerden kendini mahrum bırakmasıdır. Ramazanın ilk günlerinde buna bir de özgürlük nimeti eklenecek. Büyük şehirlerde uygulanacak olan sokağa çıkma kısıtlaması da orucun bir diğer yönü olarak değerlendirilip yıllarca hatırlanacak. Diğer yandan; karantina günlerinin başladığı bir ay öncesinde ve ardından sokağa çıkma kısıtlamasının ilk defa duyurulduğu gün kısıtlamadan birkaç saat önce insanların marketlere koşarak evde gıda stoğu yapma çabası derinlerde bir yerlerde “aç kalacağım, kıtlık çekeceğim” endişesi olduğunu gösteriyor. Ramazanda da açlık yani insanların bu korktuğu durum simüle ediliyor. Hem insanların buna alışması için olumlu bir işlevi var, hem de korktuğunun başına geldiğini düşünmelerine neden olma riski var. Bu açılardan Ramazan ayının ilk günlerine psikolojik olarak alışmak bu yıl her seneden çok daha zor olabilir.”
Dürtüler üzerine akıl-mantık zırhı geçirmeliyiz
Bu alışma ve uyum sürecini kısaltmak ve kolaylaştırmak için zihinsel bir ödev yapmak gerektiğini belirten Dr. Alper Evrensel, “Eğer konuya sadece duygu ve dürtü zaviyesinden bakarsak ilkel korkularımız bizi ele geçirir. Ancak öyle yapmamalı ve bu dürtüler üzerine akıl-mantık zırhını geçirmeliyiz. Oruç da sokağa çıkma kısıtlaması da ve karantina da belirli süreler için geçerli mahrumiyetlerdir öyle değil mi? Yani süresi bellidir. İnsan sonunun ne zaman geleceği belli olan süreler için daha kararlı, azimli ve metin olabilir. Çok uzun süreli dayanıklılık egzersizlerinden bile başarıyla çıkılabilir. Örneğin maraton koşusu çok zordur ama koşucu tüm hazırlık dönemi boyunca 42 km koşacağını ve bunun yaklaşık 2,5 saat süreceğini bilir. Apollo 11 ile aya iniş görevi insanlığın üstesinden geldiği en büyük başarılardan biridir. Ayda geçirilen 2,5 saat için 10 yıl hazırlanılmıştır. Bunun gibi düşünecek olursak; eğer sonunda bir güzellik varsa insan her tür zorluğa katlanabilir. İftarda güzel bir sofraya oturacağımızı bildiğimiz için de gün boyu açlığa katlanabiliriz” diye konuştu.
Gönüller bir olsun
Bu yılki Ramazan ayının salgın nedeniyle farklı bir atmosferde yaşanacağını kaydeden Dr. Alper Evrensel, alışık olunan kalabalık iftar sofraları gibi sembolik uygulamaların erteleneceğini hatırlatarak şunları söyledi:
“İftarda insanı mutlu eden şey sadece güzel bir sofraya oturmak ve karnını doyurmak değildir elbette. Sofraya sevdiklerimizle oturmak da çok özel bir anlam taşır. Zira hiç kimse bir ziyafet sofrasına tek başına oturmak istemez, bundan keyif almaz. Sofrayı asıl zenginleştiren ve lezzetli kılan dostlarımızla yaptığımız sohbetlerdir. Ama bu ramazan iftar sofraları bu açıdan buruk geçecek. Burukluğu bir nebze azaltmanın yolu ise “gönüller bir olsun” demek olabilir. Aynı sofrada oturamadığımız kişilerin sağlıklı şekilde kendi evlerinde ve hayatta oldukları bilmek bile bu yıl çok önem taşıyor. Çünkü dünya üzerinde sevdiklerini kaybeden binlerce insan salgın bitip de karantina kalktıktan sonra bile onlarla birlikte hiçbir zaman aynı sofraya oturamayacaklar. Onların bu zor durumlarını ve ebedi mahrumiyetlerini düşünecek olursak sevdiklerimizden uzakta iftarlara gönül bir nebze katlanabilir. Karantina bittikten sonra çok daha yakın olunan bir dönemde sık sık bir araya gelineceğini düşünerek katlanmak mümkün olabilir.”
Sabır, ruhsal sistemi güçlendirir
Açlık ve susuzluğun beden için önemli bir stres kaynağı olduğunu kaydeden Dr. Alper Evrensel, “Bedenimiz sadece açlık ve susuzlukla fizyolojik olarak mücadele etmez aynı zamanda buna sabrederek de ruhsal olarak zorlanır. Sabır ruhsal sistemi zorlar ama aynı zamanda geliştirip güçlendirir de. Bunu spor yaparak kaslarımızın, bedenimizin güçlenmesine benzetebiliriz. Spor bedeni yorar ama güçlendirir” dedi.
Ruhsal dinginlik için bu önerilere kulak verin
Ramazan ayında ortaya çıkacak stresin çaresinin de yine Ramazan’ın içinde gizli olduğunu kaydeden Dr. Alper Evrensel, “Oruçla geçen zamanın içine diğer ibadetlerin de serpiştirilmesiyle ruhsal dinginlik sağlanabilir. Zira ibadet etmenin meditasyona benzer şekilde ruhsal yatışma sağlayan çok önemli bir işlevi vardır. Ayrıca sadece insanlarla değil doğayla da entegre olmaya çalışılmalıdır” dedi.
Dr. Alper Evrensel, ruhsal dinginlik için önerilerini de maddeler halinde şöyle sıraladı:
İbadet edin
Meditasyon yapın
Dua edin
Tespih çekin
Sohbet edin
Hobilerinizle ilgilenin
Pencerenizin önüne kuşlar için ekmek bırakın
Sokak hayvanlarına su ve mama verin
Evdeki çiçeklerinizle ilgilenin
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış