DOĞRU ALMAZSANIZ FAYDADAN ÇOK ZARARI OLABİLİR
Önerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!

18 Nisan 2025 Cuma 11:01
Vitaminlerin vücut tarafından üretilemediğini ve mutlaka besinlerle dışarıdan alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Halis Köylü, vitaminlerin eksikliği kadar fazlalığının da hastalıklara neden olduğunu söyledi.
Yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K vitaminleri) çok yüksek dozlarının kesin olarak toksik olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Halis Köylü, “A vitamini fazlalığı anoreksi, baş ağrısı, karaciğer ve dalakta büyüme, kemik ağrısı, D vitamini fazlalığı yumuşak dokularda yaygın kireçlenme ve böbrek yetmezliği, E vitamini fazlalığı, K vitamini metabolizmasında bozulmalara, kanın pıhtılaşma sürecinde aksamalara neden olabilir.” dedi.
Potansiyel yararları zararlarından daha fazla olduğu için çok sayıda uzmanın, günlük ihtiyacı aşmayan miktarlarda multivitamin önerdiğini ifade eden Prof. Dr. Halis Köylü, “Önerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri yetersiz beslenme, emilim bozukluğu ve ileri yaş gibi durumlara sahip kişilerde oldukça faydalıdır. Genel görüş vitaminlerin taze sebze ve meyve şeklinde tüketilmesinin daha doğru olduğu yönündedir.” dedi.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Fizyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Halis Köylü, vitaminlerin ne zaman, nasıl ve ne şekilde alınması gerektiğine dair önemli açıklamalarda bulundu.
Vitaminlerin uygun şekilde kullanılmaması metabolik eksikliklere yol açar
Vitaminlerin, normal vücut fonksiyonları için gerekli olan, basit yapılı bileşikler olduğunu ve ancak vücut tarafından üretilemedikleri için mutlaka besinler ile alınması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Köylü, “Yiyecekler içerisinde doğal olarak bulunurlar. Günümüzde bazı vitaminler sentetik olarak üretilmektedir. Vitaminler; normal vücut metabolizması için küçük miktarlarda gerekli olan, fakat vücut hücrelerinde yapılamayan organik bileşiklerdir. Vitamin ihtiyacı vücudun büyüklüğü, büyüme hızı, egzersiz düzeyi, hastalık ve ateş, gebelik ve süt vermeye (süt veren kadınlarda D vitaminine özel ihtiyaç vardır) bağlı olarak değişir. Vitaminlerin diyette bulunmayışı ya da patolojik olarak uygun şekilde kullanılamaması metabolik eksikliklere yol açar.” dedi.
Vitaminler oksijen, güneş ışığı, ısı ve metaller ile temas sonucu bozulabiliyor
Vitaminlerin direnç arttırıcı ve düzenleyici organik moleküller olduğunu, sindirilemediğini, hücrenin yapısına katılmadığını ve enerji vermediğini de anlatan Prof. Dr. Halis Köylü, “Bazı vitaminler enzimlerin yapısında koenzim (enzimlerin etkinliğini artıran ve onların çalışmasına yardımcı olan organik moleküller) olarak görev yapar. Bu vitaminlerin eksikliği, biyokimyasal tepkimeleri/reaksiyonları durdurur. Vitaminler oksijen, güneş ışığı, ısı ve metaller (bakır, demir gibi) ile temas sonucu bozulabilir.” ifadesinde bulundu.
Bugüne kadar 13 vitamin tanımlandı
Bugüne kadar A, B kompleks (B1, B2, B3, B5, B6, B7, B9, B12), C, D, E ve K vitamini olmak üzere 13 vitamin tanımlandığını kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü, şöyle devam etti:
“Dokuz vitamin (B kompleks ve C vitaminleri) suda çözünen vitaminler olarak sınıflandırılırken, dört vitamin (A, D, E ve K vitaminleri) yağda çözünen vitaminler olarak sınıflandırılır. Suda çözünen vitaminler genellikle besinlerden kolayca elde edilir, kolayca emilir ve vücuttan kolayca atılır. Bu nedenle suda çözünen vitaminler vücutta çok az depo edilir. Ancak B12 vitamini bir istisnadır. B12 vitamini karaciğerde, vücuda 3-4 yıl yetecek kadar depo edilir. Suda çözünen vitaminler, vücutta çok az depo edildikleri için çok hızlı tüketilir. Neyse ki, pek çok besin bu vitaminler bakımından zengindir. Diğer yandan yağda çözünen vitaminler safranın ve/veya pankreas enzimlerinin eksikliğinde/yokluğunda yetersiz emilir; emilimleri için besinlerin yağlarla alınması gerekir. Yağda çözünen vitaminler vücutta çok iyi depolanır ve vücuttan kolayca uzaklaştırılamaz. Bu nedenle yağda çözünen vitaminlerin yüksek dozları vücut için toksiktir.”
Vitaminler besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde katalizör olarak rol oynarlar
Vitaminlerin, özel hücre fonksiyonlarının yerine getirilmesi için gerekli olduğunu da dile getiren Prof. Dr. Halis Köylü, şöyle anlattı:
“Suda çözünen vitaminlerin çoğu çeşitli enzimlere koenzim olarak görev yapar. Suda çözünen vitaminlerin aksine, yağda çözünen vitaminlerin koenzim görevi yoktur; sadece biri (K vitamini) koenzim fonksiyonuna sahiptir. Vitaminler enerji vermez, besinlerin enerjiye dönüştürülmesinde katalizör olarak rol oynarlar. Kimyasal reaksiyonları kendileri değişmeden çabuklaştırırlar. Bunun için vitaminlere çok az miktarlarda ihtiyaç duyulur. Her vitaminin vücutta farklı bir rolü vardır; kimisi antioksidan olarak görev yaparken kimisi doku büyümesi ve farklılaşmasında etkilidir. Kimileri ise hormonlara benzer şekilde etki eder. A vitamini görme, B kompleks vitaminlerin çoğu metabolik olayların düzenlenmesi (koenzim olarak), B9 (folik asit) ve B12 vitamini (kobalamin) kan yapımı, C vitamini bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve yara iyileşmesi, D vitamini kalsiyumun bağırsaklardan emilimi ve kemikte birikimi, E vitamini üreme, K vitamini ise pıhtılaşma ile ilgilidir.”
Bebekler besinlerle daha fazla K vitamini alınmasına ihtiyaç duyuyor
D vitamininin güneş ışınlarının etkisiyle deride sentezlendiğini, K vitamini ve biotinin (B7 vitamini) bağırsak bakterileri tarafından üretildiğini, B12 vitamininin de özellikle yüksek oranda depo edildiğini ifade eden Prof. Dr. Halis Köylü, “Bu nedenle bu vitaminlerin sadece besin alımına bağlı eksiklikleri nadir görülür. Bebekler daha az bağırsak florasına ve daha az K vitamini deposuna sahip oldukları için, yetişkinlere kıyasla besinlerle daha fazla K vitamini alınmasına ihtiyaç duyarlar.” diye konuştu.
Vitaminlerin uygun şekilde alınmamaları metabolik eksikliklere yol açıyor
Vitamin ihtiyacının vücudun büyüklüğü, büyüme hızı, egzersiz düzeyi, hastalık ve ateş, gebelik ve süt vermeye (süt veren kadınlarda D vitaminine özel ihtiyaç vardır) bağlı olarak değiştiğini de anlatan Prof. Dr. Halis Köylü, “Vitaminlerin diyette bulunmaması veya uygun şekilde alınmamaları metabolik eksikliklere yol açar. Yağda çözünen vitaminlerin eksikliği, özellikle bağırsaklarda yağ emiliminin bozulduğu durumlarda görülür. Diğer bağırsak hastalıkları da genel olarak vitamin emilimini etkiler hem suda çözünen hem de yağda çözünen vitaminlerin eksikliğine neden olurlar.” şeklinde konuştu.
Vitaminler nasıl emiliyor?
Vitaminlerin vücutta biyokimyasal reaksiyonlarda yaşamsal role sahip olduğunu ve vücutta sentezlenememeleri nedeniyle besin yoluyla alınmaları gereken küçük moleküller olarak tanımlandığını da kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü, “A, D, E ve K gibi yağda çözünen vitaminler ester şeklinde alınır ve emilimden sonra kolesterol esteraz ile sindirilmeleri gereklidir. Ayrıca bu vitaminler bağırsakta büyük oranda çözünmezler ve bu nedenle emilimleri tümüyle miçeller (herhangi bir çözeltide dağılma gösteren yüzey moleküllerinin bir araya gelerek küme oluşturması) içine alınmalarına bağlıdır. Pankreas enzimlerinin yokluğu veya safra kanalı tıkanıklığı nedeniyle safranın bağırsaktan atılamadığı durumlarda yağ emilimi azalır, buna bağlı olarak yağda çözünen vitaminlerin emilimi de azalır.” dedi.
Vitaminlerin büyük kısmı ince bağırsağın üst kısımlarında emiliyor
Vitaminlerin büyük kısmı ince bağırsağın üst kısımlarında emilirken B12 vitamininin ince bağırsağın alt kısmında emildiğini söyleyen Prof. Dr. Halis Köylü, “B12 vitamini, mideden salgılanan intrinsik faktör (IF) adı verilen bir proteinle bağlanarak emilir. Suda çözünebilen vitaminlerden B12 vitamini ve folik asidin emilimi sodyum iyonundan (Na⁺) bağımsızdır. Ancak diğer yedi suda çözünebilen vitaminin (tiyamin, riboflavin, niasin, piridoksin, pantotenik asit, biotin ve askorbik asit) emilimi sodyum iyonu (Na⁺) ile birlikte gerçekleşir.”
Vitamin fazlalığı da hastalıklara neden oluyor
Yağda çözünen vitaminlerin (A, D, E ve K vitaminleri) çok yüksek dozlarının kesin olarak toksik olduğunun unutulmaması gerektiğini de vurgulayan Prof. Dr. Halis Köylü, “Vitaminlerin önerilen günlük dozdan fazla alınması, toksik düzeyde birikimlerine ve buna bağlı hipervitaminozlara yol açabilir. A vitamini fazlalığı (A hipervitaminozu), anoreksi, baş ağrısı, hepatosplenomegali (karaciğer ve dalakta büyüme), huzursuzluk, dermatit, saç dökülmesi, kemik ağrısı ve hiperostozis (kemik dokusunda anormal büyüme) gibi belirtilerle kendini gösterebilir. D vitamini fazlalığı (D hipervitaminozu) ise kilo kaybı, yumuşak dokularda yaygın kalsifikasyon (kireçlenme) ve bunun sonucunda böbrek yetmezliği ile ilişkilidir. E vitamini fazlalığı, çeşitli hormonların işlev bozukluklarına, K vitamini metabolizmasında bozulmalara, kanın pıhtılaşma sürecinde (koagülasyon) aksamalara ve lökosit (akyuvar) fonksiyonlarında bozulmalara neden olabilir. K vitamini fazlalığı ise sindirim sistemi bozuklukları ve anemi ile karakterizedir.” dedi.
Yüksek dozlarda B6 vitamini alımı da periferik nöropatiye yol açıyor
Diğer yandan, vücuttan hızla uzaklaştırılabilmeleri nedeniyle, suda çözünen vitaminlerin (folik asit, kobalamin, askorbik asit, piridoksin, tiyamin, niasin, riboflavin, biotin ve pantotenik asit) yüksek dozlarının herhangi bir probleme yol açmadığının düşünüldüğünü kaydeden Prof. Dr. Halis Köylü, “Ancak, yüksek dozlarda piridoksin (B6 vitamini) alımının periferik nöropati (çevre sinirleri hastalığı) oluşturabileceği gösterilmiştir.” ifadesinde bulundu.
Vitamin desteğinin kanser gelişmesini önlediğine dair kuvvetli bir kanıt yoktur
Potansiyel yararları zararlarından daha fazla olduğu için çok sayıda uzmanın, günlük ihtiyacı aşmayan miktarlarda multivitamin önerdiğini de ifade eden Prof. Dr. Halis Köylü, sözlerini şöyle tamamladı:
“Önerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri yetersiz beslenme, emilim bozukluğu ve ileri yaş gibi durumlara sahip kişilerde oldukça faydalıdır. Vitamin takviyeleri, eksik olma ihtimali yüksek olan vitaminler için (folik asit, B6 vitamini, B12 vitamini ve D vitamini) yeterli alımı sağlar. Ancak A, C veya E vitaminlerini, folik asitli multivitaminleri, kanser veya kalp-damar hastalıklarından korunmak için antioksidan bileşimlerini önermek veya reddetmek için kanıtlar yeterli değildir. Çoğu uzman, kanser veya kalp-damar hastalıklarından korunmak için, tek veya kombine B-karoten kullanılmasına karşıdır. Vitamin desteğinin kanser gelişmesini önlediğine dair kuvvetli bir kanıt yoktur. Genel görüş vitaminlerin taze sebze ve meyve şeklinde tüketilmesinin daha doğru olduğu yönündedir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sağlıklı beslenmenin görünmeyen tehdidi: PestisitÜrünleri zararlılardan korumak amacıyla tarımda pestisit adı verilen ilaçlar kullanıldığını belirten uzmanlar, bu kimyasalların insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu söylüyor.13 Mayıs 2025 Salı 13:04YAŞAM
Türkiye olması gerekenden iki kat fazla tuz tüketiyor12-18 Mayıs Tuza Dikkat Haftası...12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:10YAŞAM
Önlemlerinize 3 ay önce başlayın“Anne olmaya hazırım” diyorsanız…12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:09YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış