O KARNENİN SAHİBİ SİZ DEĞİLSİNİZ!
Ebeveynler dikkat! Uzmanlar uyarıyor

13 Haziran 2019 Perşembe 17:27
Uzman Klinik Psikolog Seda Kurt, ebeveynlerin karnesindeki notlar yüzünden endişe duyan çocuğa önce ne hissettiğini sorması gerektiğinin altını çiziyor. Çözüm üretmeden önce çocuğun aklındaki çözümün dinlemesinin daha faydalı olacağını belirten Kurt, “Bu notların sorumluluğunu çocuğunuzun almasına izin vermelisiniz ki bunu değiştirecek güce sahip olduğunu fark etsin” diyor.
Karne günü gelip çattığında bazı çocuklar mutlu olurken bazıları ise düşük notları yüzünden karne stresi yaşıyor. Karne almak çocuk için büyük bir soruna dönüşebildiği gibi, birçok çocuk da ebeveynleriyle düşük notlu bir karneyi paylaşmaktan korkuyor. İşte bu noktada ebeveynlerin davranış ve tutumları büyük önem taşıyor. Çünkü bu davranışlar çocukta “Başarısızım” algısı yaratarak daha sonraki dönemlerde ders çalışma motivasyonunu, dolayısıyla da okuldaki başarısını doğrudan etkiliyor. Peki ama çocuklarının karne notların beklentinin altında kalan ebeveynler, çocuklarıyla nasıl bir dille iletişim kurmalı ve bu soruna yönelik nasıl adımlar atmalı? Bu sorunun yanıtını DoktorTakvimi.com uzmanlarından Uzman Klinik Psikolog Seda Kurt veriyor.
Sorunu çözmek için ilk adımı çocuğunuzla konuşarak atın
Ebeveynlerin öncelikle çocuklarına karnesiyle ilgili fikrini sorması gerektiğini söyleyen Kurt, çocuğun bu konudaki duygu ve düşüncelerinin çok değerli olduğunun altını çiziyor. “Çocuğun size söyleyecekleri sayesinde kaygı yaşayıp yaşamadığını, bu durumu önemseyip önemsemediğini anlamanız kolaylaşır. Bu da size aslında daha en baştan, notların nedenini açıklar” diyen Kurt, ebeveynlerin sorunun nedenini tahmin etmeye çalışmak yerine çocuğun kendi kelimeleriyle anlatmasına izin vermesi gerektiğine dikkat çekiyor. Sorunu çözüme kavuşturacak adımların ancak bu şekilde atılabileceğini belirten Kurt, şunları söylüyor: “Sorunu anladığınızda bir süre daha çocuğunuza yansıtma dilini kullanarak çocuğunuzun açılmasını sağlayabilirsiniz. Aslında bu kısımda amaç farkındalık oluşturmak, çocuğun kaygısını azaltmasını ve size güvenmesini sağlamaktır. Unutmayın karne notlarının sahibi çocuğunuzdur, siz değilsiniz! Bu notların sorumluluğunu da çocuğunuzun almasına izin vermelisiniz ki bunu değiştirecek güce sahip olduğunu fark etsin.”
Yansıtma dilinden faydalanabilirsiniz
Peki, bu yansıtma dili nedir? Uzman Klinik Psikolog Seda Kurt, bu kavramı şöyle açıklıyor: “Yansıtma dili çocuğa duygusunun ve davranışının veya sözlerinin ona somut olarak yansıtıldığı veya aynalandığı dildir. Bu dili her zaman herhangi bir sorunla karşılaştığınızda da kullanabilirsiniz. Örneğin çocuğunuz size üzgün bir ifadeyle “Karne notlarım çok düşük” dedi. Siz de yansıtma dilini kullanarak “Karne notlarının düşük olması seni üzüyor” diyerek herhangi bir yorum ya da telafi çabasına girmeden sessizce çocuğunuzun kendini ifade etmesine izin verebilirsiniz. Bu dil aynı zamanda çocuğunuza onu anladığınızı ve birlikte yargılanmadan çözüm üretebileceğinizi hissettirir. Ebeveyn olarak yansıtma dili kullanarak çocuğunuzun açılmasına ve duygu ve düşüncelerine ifade etmesine izin verdikten sonra çözüm aşamasına geçersiniz. Çözüm üretmeden önce çocuğunuzun aklındaki çözümü dinlemelisiniz. “Aldığın bu notlardan memnun değilsin ve çok üzgünsün, peki bununla ilgili aklında nasıl bir çözüm var?” diyerek çocuğunuzun çözümü düşünmesine ve ifade etmesine izin vermelisiniz. Unutmayın ki, kendi içimizden gelmeyen ve dayatma olan çözümü benimsememizle, başkasının -ki bu ebeveynimiz de olsa fark etmez- çözümünü içselleştirip uygulamamız arasında her zaman farklılıklar olur.”
Çocuğunuza zaman tanıyın
Çocuğun zihninde herhangi bir çözüm ya da gerçekçi bir çözüm olmayabileceğini hatırlatan Kurt, bu noktada çocuğa zaman tanınabileceğinin altını çiziyor. “Amaç çocuğunuzun en doğru cevabı kendisinin bulması değil, öncesinde biraz düşünmesini ve bunun çözümünün olduğunun farkına varmasıdır” diyen Kurt, bu dönemde ebeveynlere düşen görevin çocuğun gerçekten bilişsel ya da duygusal olarak desteklenmesi gerekip gerekmediğini kontrol edebilmek ve gerekirse bu noktada bir psikologdan destek almak olduğunu ifade ederek sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin; eğer çocuğunuzda öğrenme güçlüğü gibi bir sorun varsa bununla ilgili birinci sınıfın sonunda tanının konması ve gerekli çalışmalarla desteklenmesi için çalışmalara başlanması önemlidir. Dürtüsellik gibi ya da kaygı gibi bir sorunu varsa bununla ilgili de oyun terapisi desteğiyle süreci destekleyebilirsiniz. Unutmayın ki bu süreci çocuğunuz ya da siz tek başınıza yönetemezsiniz ve uzman desteği almalısınız. Çocuğunuza hangi notları alırsa alsın yanında olduğunuzu ve onunla gurur duymaya devam ettiğinizi söylemeli ve göstermelisiniz. Yanında sizin varlığınızı hissettiğinde bu sorunla baş etmesi kolaylaşacaktır. Bu notların hayatın merkezinde ve geri dönüşsüz bir sorun olduğunu hissettirmeyin. Eğer bu durumu sadece çözülmesi gereken bir sorun olarak görür ve hayatın sadece bir parçası olarak değerlendirirseniz, çocuğunuzun da sorunu çözmekle ilgili adım atabilmesi kolaylaşır.”
Ebeveynler gerçekçi ve çözüm odaklı hareket etmeli
Ebeveynlerin tatil sürecinde çocuğuyla birlikte bir planlama yaparak çözüme destek olabileceğini belirten Uzman Klinik Psikolog Seda Kurt, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Örneğin birlikte bir ders programı çıkarabilirsiniz. Gerekirse özel ders desteği planlayabilir ve yeni eğitim-öğretim yılı başlamadan önce çocuğunuzun zorlandığı derslerle ilgili yol alabilirsiniz. Unutmayın, çocuğunuzla daha nice karneler alacak ve birlikte o notları değiştireceksiniz. Bugün yapamadığı birçok soruyu zamanla yapabildiğini görecek ve şaşıracaksınız. Bu nedenle ebeveyn olarak acele etmeyin ve zamanı sağlıklı değerlendirerek, gerçekçi ve çözüm odaklı hareket edin. Sizin duygularınızı yönettiğiniz bir süreç, çocuğunuzun da duygularının farkına varmasını sağlayacak ve o duygularla baş etme becerisini destekleyecektir.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış