29 Kasım 2024
  • Bursa10°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara6°C

MAMOGRAFİ HAYAT KURTARIYOR

Ülkemizde kadın kanserlerinin en yaygın görülen türü olan meme kanserine karşı mücadelede, bilgi eksikliği ve dogmaların muayene periyotlarını ertelemek suretiyle, yaşamsal önemdeki erken teşhisi geciktirebildiği belirtildi. Başkent Üniversitesi Adana Başkent Hastanesi Radyoloji Bölümü uzmanı Doç. Dr. Ayşin Purbager, bazı kadınların ağrılı olduğu gerekçesiyle çekindikleri mamografinin, uzmanları tarafından gerçekleştirildiğinde çok kısa süreli ve ağrı hissi en aza indirilmiş bir uygulama olduğunu söyledi.

Meme kanserinin tüm dünyadaki kadın kanserleri içinde yüzde 30 oran ile en sık görülen kanser türü olduğunu ifade eden Doç. Dr. Ayşin Purbager, 2005 yılı Türkiye Kanser istatistiklerine göre de ülkemizde yüzde 35.5 ile ilk sırada yer aldığını vurguladı. Doç. Dr. Ayşin Purbager. “Kadınların 20-40 yaş arasında, ayda bir kendi kendine, iki yılda bir klinik meme muayenesi; 40-69 yaş arasında ise ayda bir kendi kendine, yılda bir de klinik meme muayenesi yaptırmasını, iki yılda bir de mamografi çektirmelerini önermekteyiz.” dedi.

MAMOGRAFİDE İĞNE, İLAÇ KULLANILMIYOR

Mamografinin, düşük dozda ‘x’ ışını ile çekilen özel bir meme röntgen filmi olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Ayşin Purbager, “Mamografi, memede muayene ile saptanamayacak kadar küçük anormalliklerin tespit edilmesi amacı ile çekilir. Bu sayede hastalık, muayene ile tespit edilebilecek safhadan önce saptanır. Mamografi çekimi sırasında ilaç kullanılmaz, iğne yapılmaz.“ bilgisini verdi.

Bazı kadınların, mamografinin ağrılı bir yöntem olduğu düşüncesiyle bu önemli erken teşhis yöntemini ihmal ettiklerini bildiren Purbager, ”Kişinin durumuna göre, özellikle fibrokistik memelerde ve adete yakın dönemde hassasiyet olabilir. Bu bayanlara en az düzeyde kompresyon uygulanarak ağrı azaltılır. Mamografi kadınlar arasında çok ağrılı bir yöntem olarak bilinmektedir. İyi bir teknisyenin çektiği mamografi hiçbir zaman abartıldığı kadar fazla ağrılı olmaz.” diye konuştu.

Doç. Dr. Purbager, mamografi çekiminde radyoloji teknisyeninden başlayarak, uzman hekimlerin ve sağlık merkezindeki hekimler arasındaki diyaloğun da yaşamsal önemde olduğunu kaydetti. Dijital tomosentez yöntemiyle de meme dokusunu üç boyutlu ve daha hızlı incelemenin mümkün olduğunu kaydeden Doç. Dr. Purbager, “Memenin milimetrik kesitlerini alarak 3 boyutlu görüntü sağlanan bu yöntem 3-4 saniyede tamamlanmakta ve gereksiz biyopsi, ameliyat risklerini ortadan kaldırmaktadır.” dedi.

Doç. Dr. Ayşin Purbager, meme kanserinin belirtilerini şöyle sıraladı:
“Memede veya koltukaltında ele gelen kitle (sertlik, şişlik)
Meme başından akıntı (tek kanaldan kanlı )
Meme başında içe doğru çekilme, çökme veya şekil bozukluğu
Meme başı derisinde değişiklikler (soyulma, kabuklanma)
Meme cildinde yara veya kızarıklık
Meme cildinde ödem, şişlik ve içe doğru çekintiler olması (portakal kabuğu görünümü)
Memede büyüme, şekil bozukluğu veya asimetri ya da renginde değişiklik (kızarıklık vb.)” 

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam