KALP KRİZİNİ ÖNLEMEK MÜMKÜN
Göğüsteki yaygın ve ezici ağrıya dikkat
21 Ocak 2021 Perşembe 14:29
Kalbi besleyen koroner arter damarların tıkanması sonucunda ortaya çıkan kalp krizi tablosu, dünyada bulaşıcı hastalıklara bağlı olmayan ölümlerin bir numaralı sebebi olarak karşımıza çıkıyor.
Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizini önemli kılan esas konunun, ölüme en sık sebebiyet vermesinden değil, önlenebilir olmasından kaynaklandığının altını çiziyor.
Kalp krizi, kalbi besleyen koroner arterler adı verilen damarların tıkanması sonucu kalp dokusunda oluşan hasarı tanımlayan bir terim olarak karşımıza çıkıyor. Eğer bir damar tıkanıklığı sonucu herhangi bir dokuya giden kan akımı kesilirse, bir süre sonra o dokuda nekroz denilen ölüm gerçekleşiyor. Bu tıkanıklık kalp dokusunda oluştuğunda da myokard enfarktüsü olarak tanımlanan kalp krizi gelişiyor.
Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizinin de aslında bir damar hastalığı sonucu gerçekleştiğini belirterek, damar tıkanıklığına sebep olan tüm faktörlerin kalp krizi riskini artırdığını vurguluyor.
GÖĞÜSTEKİ YAYGIN VE EZİCİ AĞRIYA DİKKAT
Kalp krizinde en sık görülen şikâyetin göğüs ağrısı olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Göğüs ağrısı göğüs bölgesinde baskı ve sıkışma şeklinde tarif edilen hastanın daha önce hissetmediği kadar şiddetli, bazen yanma, bazen ezilme diye tarif edilen yaygın bir ağrı ve noktasal olarak lokalize edilemez. Bu ağrı omuzlara, kollara, alt çeneye, sırta yayılabilir. Genellikle üst çeneye ve göbek altına yayılım göstermez. Batıcı veya kesici tarzda keskin bir ağrı değildir, yaygın ve ezici bir ağrıdır. Ağrıya bulantı, kusma, terleme, nefes darlığı eşlik edebilir, bazen hastalarda beyin beslenmesinin bozulmasına bağlı, baş dönmesi, fenalık hissi, bayılma görülebilir” diyerek kalp krizi esnasında karşılaşılabilecek belirtilere dikkat çekiyor. Ayrıca Doç. Dr. Güngör, özellikle yaşlı hastaların veya diyabeti olanların herhangi bir şikâyet yaşamadan, kalp krizi geçirebileceklerini söyleyerek, düzenli kontrollerin önemini de hatırlatıyor.
KALP KRİZİ OLUŞUMUNDAKİ RİSK FAKTÖRLERİ
Bayındır İçerenköy Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Mutlu Güngör, kalp krizine neden olan risk faktörlerinin değiştirilemez ve değiştirilebilir olarak ikiye ayrıldığını belirterek, dikkat edilmesi gereken noktaları sıralıyor:
Değiştirilemez risk faktörleri:
- Yaş: Yaşla beraber kalp krizi riski artıyor, ancak kalp krizinin artık 30’lu yaşlarda da sık görülmeye başladığını unutmamak gerekir.
- Cinsiyet: Erkekler daha şanssız, ancak postmenapozal dönemde cinsiyet farkı ortadan kalkıyor. Premenopozal dönemde kadınlık hormonu kalp damar hastalığından korurken, postmenapozal dönemde risk eşitleniyor.
- Genetik yatkınlık: Birinci ve ikinci derece yakınlarında kalp krizi, bypass, stent, geçirilmiş felç gibi damar tıkanıklığı olan hastalarda risk artıyor.
Değiştirilebilir risk faktörleri:
- Sigara: Kanın akışkanlığını azaltıyor ve pıhtılaşmayı artırarak damar sertliğinin ilerlemesine sebep oluyor. Dolayısıyla sigara içen hastalarda damar sertliği hem daha erken yaşlarda hem de daha yaygın görülüyor.
- Hipertansiyon: Tansiyon damar içindeki basınç anlamına geliyor, basınç ne kadar yüksekse damar iç yüzeyine olan travma ve harabiyet o kadar fazla oluyor. O yüzden kan basıncı mutlaka normal olmalı. Hipertansiyon tanısını, poliklinikte yaptığımız rutin muayene sırasında tesadüfen koyuyoruz. O yüzden herhangi bir şikâyet olmasa da ayda 1 kez de olsa mutlaka tansiyon ölçümü yapılmalı.
- Diyabetes mellitus: Kandaki fazla şeker, damar iç yüzeyinde birikerek damar sertliğine sebep olabiliyor. Dengesiz beslenme, obezite, sedanter ve stresli hayat gibi olumsuz durumlardan dolayı şeker hastalığının görülme sıklığı son dönemlerde çok arttı ve maalesef hastalık hep daha erken yaşlarda görülme eğiliminde.
- Kolesterol yüksekliği: Kolesterol vücutta üretilebilen veya dışardan gıdalarla alınabilen ve vücut için gerekli bir madde. O yüzden de ‘azı karar çoğu zarar’ ifadesi kolesterol için uygun bir tanım.
- Obezite: Toplumumuzda dengesiz beslenme, sedander ve stresli hayat gibi durumlardan dolayı her geçen gün sıklığı artan bir hastalık. Obeziteyle mücadelenin temeli düzenli egzersiz ve dengeli beslenme. Düzenli yürüyüş yapmak ve az yemek alışkanlık haline getirilmeli.
EGZERSİZ KALP KRİZİNİ ÖNLÜYOR
Egzersizin kalp krizinin değiştirilebilir risk faktörlerinin tamamının tedavisinde etkili olduğunu belirten Doç. Dr. Mutlu Güngör, “Düzenli yapılan egzersiz, hipertansiyon kontrolünde, şeker ve kolesterolün düşürülmesinde ve obezitenin engellenmesinde çok önem bir yer tutuyor. Ayrıca düzenli egzersiz, kalp hastalıklarının dışında akciğer hastalıklarının ve eklem-kas ağrılarının görülmesini azaltırken, oksijenizasyonun sağlanmasından dolayı kanser riskini de aşağı çekiyor. Tempolu yürüyüş, yavaş tempo koşu, yüzme, bisiklet gibi sporları önerirken, kas gücüne dayalı body, güreş gibi yüksek basınç gerektiren sporları önermiyoruz. Bu sporlar kalp kas kitlesinde artış ve tansiyonda yükselme yapabiliyorlar. Kalp hızınızı artıracak ve terlemenizi sağlayacak tempolu yürüyüş, bizim için ideal egzersizdir. Evde temizlik yapmanız ya da iş yerinizde hareketli olmanız ise istenilen metabolizma hızını sağlamak için yeterli değildir” diyerek, egzersiz ve fiziksel aktivitenin birbirine karıştırılmaması gerektiğinin de altını çiziyor.
- Bilgi hırsızlığına dikkat!Bilgi hırsızlığı nedir?22 Kasım 2024 Cuma 11:12YAŞAM
- Alışveriş bağımlısı olmayın!Kontrolsüz şekilde, ihtiyaç duymadan veya bütçesini aşarak alışveriş yapanların sayısı artıyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Riskleri göz ardı ediliyor!Masum sanılan elektronik sigaralara dikkat edilmesi gerekiyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:45YAŞAM
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Hipospadias mutlaka tedavi edilmeliHipospadiasın kesin bir nedeni bulunmuyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21YAŞAM
- Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14YAŞAM
- Bağışıklığınızı mutlaka güçlü tutunMevsimsel hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek şart04 Kasım 2024 Pazartesi 18:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.