KALP KRİZİNDE BU HATALARI YAPMAYIN!
Sigara kalp krizi riskini 3 kat artırıyor!...
14 Mayıs 2024 Salı 11:01
Kalp krizi tüm dünyada en önemli ölüm sebeplerinden biri olmaya devam ediyor. Ülkemizde her yıl yaklaşık 300 bin kişi kalp krizi geçiriyor.
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, kalp krizinin en yaygın belirtisinin ‘göğüs ağrısı’ olduğuna dikkat çekerek, “Ağrı süresi 10 dakikayı geçtiğinde akla mutlaka kalp krizi gelmelidir. Bu durumda hastaya en kısa sürede tam teşekküllü bir hastanede müdahale etmek yaşamsal önem taşımaktadır. Günümüzde erken tanı ve doğru tedavi sayesinde kalp krizinden ölüm oranları giderek azalmaktadır” diyor.
Göğüs ağrısı 10 dakikadan fazla sürdüyse, dikkat!
Kalp krizinin en yaygın belirtisi, ‘göğüs ağrısı’ oluyor. Göğüs ağrısı alt çene ile göbek deliği arasında herhangi bir bölgede gelişebiliyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, kalbe ait göğüs ağrısının şiddetli ve ani başlangıca sahip olmadığını belirterek, “Ağrı girdikten sonra şiddeti yavaşça artar. Nefes almakla şiddeti değişmez, genel olarak baskı tarzında künt bir ağrıdır. Hasta ağrıyı parmakla gösteremez, eli veya yumruğu ile göğüs üzerindeki yerini tarif edebilir. Sol kola, boyuna, omuzlara, karın, çene ve sırta yayılabilir” diyor. Prof. Dr. Haldun Akgöz, “Ağrı süresi 10 dakikayı geçtiğinde akla mutlaka kalp krizi gelmelidir” uyarısında bulunarak, kalp krizinin diğer belirtilerini şöyle sıralıyor: “Daha az sıklıkta olmak üzere; nefes darlığı, çarpıntı, terleme, tansiyonda düşme veya yükselme, halsizlik, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, kol iç yüzü ve parmaklara yayılan uyuşma önemli belirtiler arasında sayılmalıdır. Ancak diyabetik hastalarda ağrı şikayeti nöropati nedeniyle daha az ön planda olabilir.”
Kriz anında bu hataları asla yapmayın!
Kalp krizi geçiren hastaya doğru müdahalede bulunmak yaşamsal önem taşıyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, kalp krizi sırasında yapılan bazı hatalı uygulamaların hastaya ciddi zarar verebileceğini işaret ederek, “Başını soğuk suyla yıkama, ağrı kesici verme, hatta mide rahatsızlığına yorarak hastayı kusmaya teşvik etme girişimleri sadece daha fazla zarar verme potansiyeli taşır ve zaman kaybını artırır” uyarısında bulunuyor.
Hiçbir yakınmanız olmasa bile…
Kalp krizi kalbin kanlanmasından sorumlu olan koroner damarlardaki tıkanıklık veya aşırı daralmalara bağlı olarak kalp kasına kan akışının kesilmesi durumu olarak tanımlanıyor. Koroner kan damarlarındaki tıkanmalar genel olarak bu damarların iç yüzünde yer alan aterosklerotik plakların yırtılması ve üzerinde pıhtı oluşmasıyla meydana geliyor. Daha az olarak da bu plaktan kopan parçaların veya pıhtının daha alt bölgeye doğru hareket edip daha ince bir damar segmentini tıkamasıyla da oluşuyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, düzenli kontroller ve yaşam alışkanlıklarında yapılacak olan düzenlemeler ile kalp krizinin büyük oranda önlenebileceğini belirterek, “Öncelikle her birey koroner kalp hastalığını kolaylaştıran faktörler açısından kendini sorgulamalı, hiçbir yakınması olmasa bile 40 yaşından itibaren düzenli olarak kalp muayenesini ve kan tahlillerini yaptırmalıdır. Ayrıca sigara kullanımını bırakmak, dengeli ve sağlıklı beslenmek, egzersiz yapmak, diyabet varlığında şekerin normal sınırlarda kalmasına özen göstermek, kan basıncını düşük tutmak ve stresten uzak kalmak son derece önemlidir” diye konuşuyor.
Hızlı tanı konulması yaşamsal önem taşıyor
Kalp krizine tam teşekkülü bir hastanede en kısa sürede müdahale etmek gerekiyor. Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, kalp krizinde hastaya tanının hızlı konulmasının hayati önem taşıdığına işaret ederek, sözlerine şöyle devam ediyor: “Hastaneye ulaştırılan hastalarda doktor muayenesini takiben çekilen elektrokardiyografi (EKG) ve kan tahlilleri yol göstericidir. Kardiak enzimler dediğimiz infarktüse işaret eden parametrelerin kanda yükselmesi hemen değerlendirilir. Göğüs ağrısına ek olarak EKG veya kardiak enzim değişikliklerinden en az birinin varlığı ile hastaya kalp krizi tanısı konur. Bir tür kalp ultrasonu olan ekokardiyografi ile kalp hasarının boyutu belirlenir. Hasta hemen koroner yoğun bakım ünitesine alınarak medikal tedavisi başlatılır ve koroner anjiografi için hazırlanır.”
İlk bir saat çok kritik!
Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Haldun Akgöz, günümüzde kalp krizi tedavisinde altın standart olarak kabul edilen yöntemin koroner anjıografi sonrası uygulanan anjioplasti işlemi olduğunu belirtiyor. Anjiografi sonrası damar yapısı teknik olarak anjioplasti işlemine uygun değilse, ikinci tercih olarak hastaya koroner bypass cerrahisi uygulanıyor. “Bu süreçte tek önemli şey, kriz başlangıcından itibaren sorumlu damarın balon ve stent ile açılmasına kadar geçen süredir. Özellikle ilk bir saat kalp krizinde çok önemlidir” uyarısında bulunan Prof. Dr. Haldun Akgöz, “Zira kalpte oluşacak hasar süreyle doğru orantılıdır ve anjioplasti işlemi başarılı olsa bile süre uzunsa kalıcı hasar oluşabilir. Günümüzde uygulanan tedavi yöntemleri ile erken müdahale hayat kurtarmaktadır” diyor.
Kalp krizi riskini artıran 9 önemli neden!
Ailede birinci dereceden yakınlarda koroner kalp hastalığı öyküsü
Kan yağlarındaki yükseklik, özellikle LDL (kötü kolesterol) düzeyinde yükselme, HDL (iyi kolesterol) düzeyinde azalma
Diyabet hastalığı
Hipertansiyon
İnsülin direnci
Sigara kullanımı
Menopoz
Obezite
Uyku apne bozukluğu
- Psikolojik güvenlik nedir ?Yararları Nelerdir?...20 Mayıs 2024 Pazartesi 16:07YAŞAM
- Tatlı krizini yenmenin püf noktaları“Canım sürekli tatlı çekiyor” diyorsanız…20 Mayıs 2024 Pazartesi 12:12YAŞAM
- Beyin sağlığını korumanın 8 yoluStres ve depresyon kontrol altına alınmalı...20 Mayıs 2024 Pazartesi 11:46YAŞAM
- İş stresini azaltacak önerilerİş ortamındaki olumsuz etkenleri azaltmak büyük önem taşıyor...20 Mayıs 2024 Pazartesi 09:05YAŞAM
- Hipertansiyon hastalığı artıyorTüm dünyada ölümün önde gelen nedenlerinden biri: Hipertansiyon...18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:13YAŞAM
- Bizi bu havalar mahvetti!İklim değişikliğinin pek çok sağlık sorununa sebep olduğunu biliyor muydunuz?...18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:08YAŞAM
- ‘Nuh Sendromu’ nedir?Evini evcil hayvanlarla doldurmak da bir hastalık!...18 Mayıs 2024 Cumartesi 12:03YAŞAM
- Kronik ağrıların nedenleri nelerdir?Kronik ağrılarla başa çımanın 8 yolu...18 Mayıs 2024 Cumartesi 09:55YAŞAM
- Vitamin kokteyllerinde ölümcül tehlikeEzbere birtakım kokteyllerin kullanılması ölümle dahi sonuçlanabilecek sağlık sorunlarına yol açabilir...17 Mayıs 2024 Cuma 12:12YAŞAM
- Mutsuzluğa zemin hazırlayan faktörlerMutsuzluk, kişinin kendini huzursuz, memnuniyetsiz ve umutsuz hissetme halidir....17 Mayıs 2024 Cuma 11:56YAŞAM
- LGS ve YKS öncesi kritik önerilerLiseye ve Üniversiteye giriş sınavları için geri sayım başladı…17 Mayıs 2024 Cuma 11:39YAŞAM
- İletişim sanal, duygular gerçekBirilerine hadlerini bildirmek için tetikte bekleyen binlerce insan var!...17 Mayıs 2024 Cuma 11:31YAŞAM
- Çocuklarda obezite neden arttı?Çocuklarda aşırı kilo ve obez olma durumu sağlık problemi haline gelmiştir...17 Mayıs 2024 Cuma 11:15YAŞAM
- Sessiz katil hipertansiyonBu belirtiler ihmale gelmez...16 Mayıs 2024 Perşembe 13:02YAŞAM
- Sabahları yorgun kalkıyorsanız dikkatUyku apnesi erken yaşta kalp krizine neden oluyor!...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:43YAŞAM
- Karaciğer yağlanmasına dikkatKaraciğer hayati organlarımızdan biri olup birçok işlevi vardır...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:21YAŞAM
- Tansiyonu kontrol etmek mümkün mü?Tansiyonu kontrol altına almak için 6 “doğal” öneri...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:01YAŞAM
- Bahar alerjisi astıma dönüşebilirÜlkemizde her 10 kişiden 2’sinde görülüyor!...16 Mayıs 2024 Perşembe 09:43YAŞAM
- Hipertansiyon gençlerde hızla artıyorHipertansiyonunu görülme yaşı 20'ye indi...15 Mayıs 2024 Çarşamba 13:07YAŞAM
- Neden çabuk sinirleniriz?Sinirimiz nasıl geçer?...15 Mayıs 2024 Çarşamba 10:58YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.