ELEŞTİRİNİN DOZU VE NE ŞEKİLDE YAPILDIĞI ÖNEMLİ
Eleştiri doğrudan karşı tarafın kişiliğine yönelik yapılırsa tehdit olarak algılanabilir...
30 Mayıs 2023 Salı 13:08
Çoğu zaman olumlu olmayan bir durum gibi algılansa da aslında herkesin eleştiriye gereksinimi olduğunu söyleyen uzmanlar, eleştirinin dozu ve ne şekilde yapıldığının önemli olduğuna vurgu yapıyor. Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, özellikle iş hayatında eleştirilmenin çoğu kez gelişimimiz açısından bize destek olduğunu belirtirken, eleştirinin yıkıcı değil yapıcı olmasının önemine dikkat çekiyor. Yapılan eleştirinin ‘Ben nasıl daha iyi yapabilirdim?’ sorusuna yanıt vermesi gerektiğini belirten Çekin, mükemmelliyetçi kişilerin eleştiriyi tehdit edici gördüğünü, sağlıklı bireylerin ise eleştiriden ne tür bir kazanım elde edebileceklerine odaklandıklarını ifade ediyor.
Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, yapıcı ve yıkıcı eleştirilere değinerek, eleştirinin nasıl yapılması gerektiği hakkında bilgi verdi.
Eleştirinin dozu ve ne şekilde yapıldığı önemli
Çoğu zaman olumlu olmayan bir durum şeklinde algılansa da aslında her insanın eleştiriye gereksinimi olduğunu söyleyerek sözlerine başlayan Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Eleştirinin dozu ve ne şekilde yapıldığı önemli. Bununla birlikte özellikle iş hayatında eleştirilmek çoğu kez gelişimimiz açısından bize destek olur.” dedi.
Açık ve net olunmalı, saygı çerçevesinde kalınmalı
Eleştiriyi bir insanın, olay döngüsünün, durumun ya da eserin iyi/kötü veya doğru/yanlış yanlarını ortaya koyma, gelişebilirliğini sağlama amacıyla yapılan bir çalışma olarak tanımlayan Çekin, doğru eleştiriyi ise şöyle tanımladı:
“Eleştiri, doğru zamanda ve usulüne uygun olarak yapılmalı. Karşı tarafı eleştirirken açık ve net bir dil kullanmalı ve sakinliğimizi korumalıyız. Karşımızdaki bireyin sınırlarını ve saygı çerçevesini ihlal etmemeliyiz. Beden dilimizi kendi ifadelerimize uyumlamalıyız. Ayrıca eleştiriyi de birebir konuşma ile yapmakta fayda var.”
Kendimizi eleştirdiğimiz kişinin yerine koymalıyız
Eleştirinin yıkıcı değil yapıcı olmasının önemli bir nokta olduğuna dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, “Yapıcı eleştiri için öncelikle kendimizi eleştirdiğimiz kişinin yerine koymalıyız. Eleştirilerimiz ‘Ben nasıl daha iyi üretebilirdim/yapabilirdim?’ sorusuna yanıt verecek şekilde çerçevelenmiş, sağlam bir mantık süzgecinden geçirilerek üretilmiş olmalı. Olumlu görüşlerin yanında olumsuz görüşleri de içerebilir ama düşmanca bir yaklaşım sergilenmemeli. Bunun yerine yapıcı tutum ve davranışlara yer verilmeli. Karşımızdaki kişinin bulunduğu pozisyonu daha iyi ve üst bir seviyeye çekmek amacıyla eleştiri yapılmalı. Eleştirilerin kişiye doğru zamanda, açık, detaylı ve uygulanabilir olacak biçimde sunulması da önemli bir nokta.” şeklinde konuştu.
Eleştiriye açık olan bireyler sürekli ve sınırsız eleştirilmemeli
Yapılan eleştirinin belirli bir çerçevede olmasının eleştiriden fayda sağlanabilmesi açısından önemli olduğuna değinen Çekin, “Karşımızdaki birey eleştiriye ne kadar açık olursa olsun, bu onun sürekli ve sınırsız bir biçimde eleştirilebileceği anlamına gelmez. Arada çok ince bir çizgi var. Eleştirilmek demek aynı zamanda onaylanmamak, kabul görmemek anlamına gelir. Eğer eleştiri doğrudan karşı tarafın kişiliğine yönelik yapılırsa bir tehdit olarak algılanabilir. Orada amacımız eleştirmekten çıkıp, kendi kişisel sorunlarımızın tatmini üzerinden yıkıcı bir eleştiri halini alabilir.” açıklamasında bulundu.
Mükemmelliyetçi bireyler eleştiriyi tehdit edici görüyor
Kişinin aldığı eleştirileri alınganlık ile karşılaması ve sürekli ‘eksikleri olan’ bir şey yaptığını içselleştirmesi halinde olumsuz duyguların gelişebileceğinin altını çizen Çekin, “Başta bireyin motivasyonunun düşmesi ile birlikte kendisine olan özgüveninde de azalma meydana gelebilir. Kendi başına karar almakta, bir işi tamamlamakta ve hatta başlamakta bile zorlanabilir.” dedi.
Eleştirileri kabullenebilmenin özellikle sosyal ortamlarda insanların çok zorlandığı durumların başında yer aldığını da sözlerine ekleyen Çekin, “Kişiliğimize yönelik yapılan eleştiriler zaman zaman üzerimizde kötü etkiler yaratabiliyor. Fakat bu durum, eleştiriyi alan kişinin karakter ve mizaç özellikleriyle değişebiliyor. Alıngan ve mükemmelliyetçi bireyler eleştiriyi daha tehdit edici ve özgüven kırıcı olarak görseler de sağlıklı bireyler süreci daha iyi yönetebiliyor.” ifadelerini kullandı.
Sağlıklı bireyler eleştiriden ne tür bir kazanım elde edebileceklerine odaklanırlar
Sağlıklı bireylerin kusursuz bir varlık olmadıklarının farkında olduğunu kaydeden Uzman Klinik Psikolog Solin Çekin, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yapılan eleştirilerin kendileri için bir kazanım olabileceğini düşünürler. Aynı zamanda almış oldukları eleştiriyi alınganlık yapmadan objektif bir şekilde değerlendirebilir ve ne tür bir kazanım elde edebileceklerine odaklanırlar. Sağlıklı bireyler, yapılan eleştirinin haklı tarafı bulunmasa da kendilerinden farklı düşüncelerin varlığı noktasına saygı duyar, kırılmadan süreci yönetebilirler. Bu da tüm bu söylemlerin kendilerini nasıl daha iyiye götürebileceklerine dair bir bakış açısı içerisinde yer aldıklarını gösteriyor.”
- Huzursuz bacak sendromu nedir?Huzursuz bacak sendromu genç yaşlı herkesi etkiliyor...26 Nisan 2024 Cuma 13:17YAŞAM
- Hava değişimi kalp krizini arttırır mi?Sıcak hava ve aşırı yüksek sıcaklık da bazı durumlarda kalp stresini artırabilir.26 Nisan 2024 Cuma 11:55YAŞAM
- Spora başlamadan önce 3 öneriKalp sağlığınız için spor yaparken bu hatalara düşmeyin!...26 Nisan 2024 Cuma 11:07YAŞAM
- Sınav stresi diş sıktırıyorSınav stresi çocuklarınızı dişinden etmesin...26 Nisan 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Sahte güneş gözlüklerine dikkatSahte Güneş Gözlükleri Körlüğe Neden Olabiliyor!...26 Nisan 2024 Cuma 09:20YAŞAM
- Muhtarlık kurumuna gerek var mı?Büyükşehirlerde muhtarların üzerine düşen görevler daha fazla!...25 Nisan 2024 Perşembe 15:29YAŞAM
- Yürüyüş yapmak depresyonu önlüyorMevsimsel depresyonun güneş ışığıyla ilgisi var!...25 Nisan 2024 Perşembe 12:32YAŞAM
- Evlenme korkusu nedir?Evlenme korkusu kimler de görülür?....25 Nisan 2024 Perşembe 10:46YAŞAM
- Alerjik hastalıklara dikkatBahar mevsiminin gelmesi ile sıklığı artan alerjik hastalıklar hangileridir?...25 Nisan 2024 Perşembe 10:36YAŞAM
- Metabolizmanın patronu:Tiroid beziHipotiroidi ve Hipertiroidi Nedir?...24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28YAŞAM
- İlişkilerde en sık yapılan hataSürekli haklı olmayı istemek yetiştirilme tarzından kaynaklanabilir...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31YAŞAM
- Kanser hastalarına beslenme önerisiKanser tedavisinde beslenme sorunu yaşamayın!...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:21YAŞAM
- İlk diş kontrolü 1 yaşında başlamalıNasıl olsa süt dişi deyip dişi çekmek doğru değil...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:16YAŞAM
- Uzmanından Sahra tozu uyarısıİklim değişikliği polen mevsimlerini de uzattı....23 Nisan 2024 Salı 11:37YAŞAM
- Hamilelikte risk oluşturan nedenlerRiskli hamileliklerde de sağlıklı doğum mümkün!...23 Nisan 2024 Salı 11:21YAŞAM
- Oyunlar çocukların en doğal hakkıOyunlar, çocukların sağlıklı gelişimi için temel bir araç!...23 Nisan 2024 Salı 11:11YAŞAM
- Astigmat nedenleri nelerdirAstigmat bulanık görme ve baş ağrısına neden oluyor...22 Nisan 2024 Pazartesi 14:43YAŞAM
- Suçluluk duygusu ile nasıl baş edilirHepimizin doğru ve yanlış kavramları vardır....22 Nisan 2024 Pazartesi 12:46YAŞAM
- Çocuğunuzda bu belirtilere dikkatHer gün ‘başım ağrıyor diyorsa’ ihmal etmeyin!...22 Nisan 2024 Pazartesi 12:21YAŞAM
- Her şeyin başı beyinBeyin Sağlığı Üzerine İpuçları...22 Nisan 2024 Pazartesi 11:45YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.