DENİZE ATLARKEN RİSKLİ HAREKETLERDEN KAÇININ!
Denize ya da havuza balıklama atlamanın çok ciddi...
19 Ağustos 2021 Perşembe 14:24
Balıklama atlama çok ciddi yaralanmalara yol açabiliyor
Denize ya da havuza balıklama atlamanın çok ciddi yaralanmalara davetiye çıkardığını belirten uzmanlar, boyun, omurga ve omurilik yaralanmalarına dikkat çekiyor. Uzmanlar, omurganın her ne kadar esnek, güçlü bir yapısı olsa da ani, kontrolsüz, aşırı zorlayıcı böyle riskli haraketlerden uzak durulması gerektiğini vurguluyor.
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, denize ya da havuza balıklama atlama sonucunda ortaya çıkan yaralanmalara dikkat çekti.
Balıklama atlama ciddi sorunlara yol açıyor
Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, içerisinde bulunduğumuz yaz aylarında ne yazık ki sıkça görülen ciddi travmatik durumlardan birinin sığ denize ya da havuza balıklama atlama sonucunda ortaya çıkan boyun, omurga ve omurilik yaralanmaları olduğunu kaydetti.
Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Kişinin denize ya da havuza balıklama atlaması sırasında, suyun derin olmaması nedeniyle dibe çakılmamak için başını aniden ve çok hızlı bir biçimde arkaya çekmek (hiperekstansiyon hareketi) ve bazen ayrıca yana çevirmek (rotasyon hareketi) zorunda kalması ki bazen bunlara ek olarak baş ve boynun dibe çarpması ile ezilme (kompresyon hareketi) de boynu etkileyebilir.” uyarısında bulundu.
Omurilik ve sinir dokusu zarar görebilir
Tüm bu ani, yüksek bir kuvvet – ivme ile boynun hareketinin, boyun omurlarının kırıklarına ve bütünlüğünün bozulmasına yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Bu kırıklar omurga içinde yer alan omurilik ve sinir dokusuna zarar verebilir. Boynun son derece esnek yapısı, geniş hareket kapasitesi, güçlü kas ve diğer yumuşak doku donanımına karşın, -özellikle öncesinde yapısal sorun, dar boyun omurga kanalı, boyun fıtığı, doğumsal anomaliler, vb. durumlar olan kişilerde- sığ bir suya balıklama atlama sırasında boyna binen ani ve güçlü bir yüklenme ile omuriliğin hasar görmesi, boyun omurgasında çok kısa süre içinde gelişen kırıklar, parçalı kırıkların normal yerinden çıkması ve sinir dokusuna basması, boyun fıtıkları, yumuşak doku ve bağ dokusunun yaralanmaları gibi pek çok patolojik lezyon ortaya çıkar.” diye konuştu.
İki önemli sorun ortaya çıkabilir
Bu çok kısa sürede gelişen ani (akut) travmatik lezyonların omurgada başlıca iki ana soruna yol açtığını kaydeden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, bunları şöyle açıkladı:
1. Boyun omurga kanalı içinde yer alan omurilik ve sinirlere , ani bası ve/ya da omurilik ve sinirlerde hasar (ki bu hasar geçici ya da kalıcı olabilir),
2. Omurganın sağlamlığının (= stabilitesinin) ve normal yapı ve diziliminin bozulması.
Ciddi sakatlıklara yol açabilir
Sığ suya balıklama atlama ile ortaya çıkabilen bu yaralanmaların, klinik olarak son derece ağır belirti ve bulgulara, bazen ani ölümlere ya da ciddi sakatlıklara yol açtığını vurgulayan Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Kollarda – bacaklarda ve gövdede hareket, duyu ve diğer tüm sinirsel aktivitelerin kısmi ya da tam, geçici ya da kalıcı felçleri bu tabloda sıklıkla gördüğümüz durumlardır. Ayrıca, bazen travma, kafa ile omurga bileşimini ve hatta daha yukarısını (beyin sapını, beyni) etkileyerek solunum ve kalp işlevleriyle ilgili bozukluklara, bazen ani kalp – solunum durmasına ve ölümlere neden olabilmektedir. Bunun yanında, bu travmalarda vücutta başka sistem ve yapılara ait ağır travmatik hasarlar da gelişebilmektedir.” diye konuştu.
Tedavi süreci çok önemli
Bu tür yaralanmalarda tedavi sürecinin önemine de işaret eden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, “Tedavide en önemli unsurlardan biri, sağlık sistemindeki organizasyonun çok iyi düzenlenmiş olması ile bu hastaların en kısa sürede (hastanın cerrahi, tıbbi, rehabilitasyon vd. tedavilerinin yapılabileceği) bir merkeze ulaştırılması, hastaya travma anından hastaneye ulaşana değin doğru bir şekilde yaklaşılmasıdır.”dedi.
Yanlış müdahalelere dikkat!
Travmadan hemen sonra olay yerinde yapılan yanlış müdahalelerin durumu çok daha ağır bir hale getirebildiğini kaydeden Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, tedavi sürecine ilişkin şu bilgileri verdi:
“Hastanedeki tedavi çok yönlüdür (multidisiplinerdir); tedavi zaman kaybedilmeksizin acil koşullarında başlatılır; tanı ve tedavi hastanın hastaneye girmesi ile birlikte hemen başlar ve uzun bir zamana yayılarak ilerler; ilk olarak yaşamsal fonksiyonlara yönelik tedaviler, olası lezyonlara yönelik tedbirler, tüm vücudun ve sistemlerin travmatik lezyonlar yönünden muayene, görüntüleme ve tetkikleri, çeşitli girişim ve manipülasyonlar, sinir dokusundaki travmatik hasara yönelik ilaç tedavileri, omurilik ve sinir dokusundaki basıyı ortadan kaldırma – serbestleştirme (= dekompresyon) ve omurganın sağlamlığını ve normal yapısını yeniden tesis etme (= stabilizasyon ve rekonstrüktif) ameliyatlar gerekli olabilmektedir. Hastanın nörolojik işlevlerini en kısa sürede ve en iyi düzeyde yeniden kazanabilmesi için de daha ilk günden başlanarak erken rehabilitasyon çalışmalarına başlanır.”
Riskli hareketlerden kaçının!
Beyin, Sinir ve Omurilik Cerrahı Prof. Dr. Mustafa Bozbuğa, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu konuda hekim olarak söyleyebileceğim, tüm bu ağır ve dramatik süreci anlattıktan sonra, kişilerin, böylesi ciddi – ağır sonuçları olan tehlikeli girişimlerden uzak durmalarıdır; omurganın her ne kadar esnek, güçlü bir yapısı olsa da ani, kontrolsüz, aşırı zorlayıcı böyle riskli haraketlerin bazen bir insanın ömrünü ve etrafındakilerin hayatını karartabileceğini hiç akıldan çıkartmamak gerekiyor.”
- Sessiz katil hipertansiyonBu belirtiler ihmale gelmez...16 Mayıs 2024 Perşembe 13:02YAŞAM
- Sabahları yorgun kalkıyorsanız dikkatUyku apnesi erken yaşta kalp krizine neden oluyor!...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:43YAŞAM
- Karaciğer yağlanmasına dikkatKaraciğer hayati organlarımızdan biri olup birçok işlevi vardır...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:21YAŞAM
- Tansiyonu kontrol etmek mümkün mü?Tansiyonu kontrol altına almak için 6 “doğal” öneri...16 Mayıs 2024 Perşembe 11:01YAŞAM
- Bahar alerjisi astıma dönüşebilirÜlkemizde her 10 kişiden 2’sinde görülüyor!...16 Mayıs 2024 Perşembe 09:43YAŞAM
- Hipertansiyon gençlerde hızla artıyorHipertansiyonunu görülme yaşı 20'ye indi...15 Mayıs 2024 Çarşamba 13:07YAŞAM
- Neden çabuk sinirleniriz?Sinirimiz nasıl geçer?...15 Mayıs 2024 Çarşamba 10:58YAŞAM
- Doğum sonrası depresyon belirtileriUzmanından önemli bilgiler...15 Mayıs 2024 Çarşamba 10:53YAŞAM
- Çocuklarda dental anksiyete artıyorDiş hekimi fobisi kalıcı travmaya sebep olabilir…15 Mayıs 2024 Çarşamba 10:36YAŞAM
- Tuvalette uzun oturmak hasta ediyorHareketsiz yaşam tarzı olanlar hemoroid tehlikesiyle karşı karşıya!...14 Mayıs 2024 Salı 13:02YAŞAM
- Hamilelere yüksek şeker uyarısı100 gebeden 10’nda yüksek şekerle karşı karşıya kalınıyor...14 Mayıs 2024 Salı 12:10YAŞAM
- Kalp krizinde bu hataları yapmayın!Sigara kalp krizi riskini 3 kat artırıyor!...14 Mayıs 2024 Salı 11:01YAŞAM
- Ayak bileğinde kıkırdak şikayetleri arttıDikkat! Bu hastalık gençlerde de yaygınlaşıyor!...14 Mayıs 2024 Salı 09:33YAŞAM
- Mayıs ayının 6 süper besiniMayıs ayında tüketilmesi gereken besinlerden bazıları şunlar...14 Mayıs 2024 Salı 09:02YAŞAM
- Kedinizde bu belirtilere dikkatSık sık su içen kediniz böbrek rahatsızlığından muzdarip olabilir...14 Mayıs 2024 Salı 08:29YAŞAM
- Meme Kanserinde mucizevi önlemMeme Kanseri ciddi bir sağlık sorunudur ve önemi oldukça büyüktür...13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:56YAŞAM
- Kas kaybına uğramadan incelmenin ipuçlarıKilo vermek isteyenler ‘Yo-yo sendromu’na dikkat!...13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:47YAŞAM
- Öfkenizi kontrol altına alınÖfke, herkesin zaman zaman hissettiği doğal bir duygu...13 Mayıs 2024 Pazartesi 11:39YAŞAM
- Türk Eğitim Vakfı 57 yaşındaTürk Eğitim Vakfı 57. Yılını TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası Konseri ile Kutladı11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:33YAŞAM
- Migreni tetikleyen faktörlerTipik migren baş ağrısı özellikleri nelerdir?...11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:29YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.