BÖBREK TAŞI AĞRISINA SON!
Börek taşının nedenleri, korunma yolları ve tedavisi...
24 Ağustos 2021 Salı 18:55
Böbrekler, günlük metabolizma sonucu oluşan ve vücuttan atılması gereken atık maddeleri vücuttan uzaklaştırarak günlük yaşamın sağlıklı bir şekilde devamını sağlıyor. Ancak çeşitli faktörlerin etkisi ile, böbrekler bu yararlı işlevi gerçekleştirirken bazı mineraller bir araya gelerek böbrek taşı oluşumuna neden olabiliyor.
Yaşam kalitesini ciddi şekilde etkileyen böbrek taşlarına ilişkin açıklamalarda bulunan Türkiye İş Bankası grup şirketleri arasında yer alan Bayındır Sağlık Grubu, Bayındır İçerenköy Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, teknolojik gelişmelerin şekillendirdiği tedavi yöntemleri ve böbrek sağlığını korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.
Böbrekler vücuttaki fazla suyun, sodyum, potasyum gibi elementlerin fazlasının, üre, kreatinin gibi metabolizma ürünlerinin kandan süzerek atılmasını sağlıyor. Kalsiyum ve fosfor dengesini düzenleyen böbrekler, D vitamini sentezine de katkıda bulunuyor ve kan basıncının dengede kalmasını sağlıyor. Ancak bazen tüm bu yararlı işlevler sırasında bazı mineraller, çok çeşitli faktörlerle bir araya gelerek böbrek taşı oluşumuna neden oluyor.
Böbrek taşlarının tek bir nedenle değil, birçok nedenin bir araya gelmesiyle oluştuğunu belirten Bayındır İçerenköy Hastanesi Üroloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, diyet, iklim şartları, çalışma koşulları, genetik yatkınlık ve bazı metabolik hastalıkların böbrek taşı oluşturabileceğine dikkat çekerek, böbrek taşı oluşumunda en çok suçlanan nedenlerin, yetersiz sıvı alınması, aşırı tuz tüketimi ve obezite olduğunu açıkladı.
SESSİZ AĞRILAR DA BÖBREK TAŞININ HABERCİSİ OLABİLİR
Böbrek taşının çok şiddetli bir ağrı ile ortaya çıkabileceği gibi, bazen de sessiz ve künt nitelikli ağrılarla da görülebileceğini vurgulayan Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, “Böbrek taşı, bulantı, kusma, idrar yolu enfeksiyonu, idrar yollarında kanama gibi şikayetlere yol açabiliyor. Ayrıca yeterli tedavi görmeyen taş hastalarında, kronik böbrek hastalıkları da ortaya çıkabiliyor. Bu nedenle düzenli kontroller büyük önem taşıyor” diye konuştu.
AÇIK AMELİYATLAR ARTIK NADİREN YAPILIYOR
Taşların büyük bir kısmının, özellikle de 4 mm’den küçük olanların genellikle kendiliğinden düştüğünü belirten Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, bu düşmeyi kolaylaştırmak için ilaç tedavilerine başvurabildiklerini ifade etti. Teknolojik gelişmeler ile birlikte böbreklerin ve idrar yollarının içindeki bütün noktalara endoskopik olarak ulaşmanın, buradaki taşları lazer ile kırarak özel aletlerle çıkarmanın mümkün olduğunu ve bu nedenle açık ameliyatlara artık nadiren başvurulduğunu belirten Prof. Dr. Gürpınar, tedavi seçenekleri hakkında bilgiler verdi:
ESWL: ESWL’de şok dalgalarıyla taşın küçük parçalara ayrılması ve bu parçaların idrar yoluyla atılması amaçlanıyor. Eğer taş büyükse ya da kırılan parçaların atılmasında engel oluşturacak anatomik bir sorun varsa, perkütan nefrolitotomi ilk seçenek olarak akla gelmelidir. Ayrıca sistin ya da kalsiyum oksalat monohidrat taşı gibi sert taşlarda da ESWL yetersiz kalabiliyor.
Perkütan nefrolitotomi (PCNL): Genel aneztezi altında sırt bölgesinden, floroskopi ya da ultrasonografi kontrolü altında, böbreğin içerisinde planlanan noktaya bir iğne ile girilip, bu iğne yardımı ile böbrek toplayıcı sistemine bir kılavuz tel yerleştiriliyor. Bu tel üzerinden özel kateterlerle dokular genişletilerek, böbrek içerisine bir tüp yerleştirilip, bu tüpten nefroskop denilen yaklaşık bir dolmakalem kalınlığında bir endoskopi cihazı yerleştiriliyor. Perkütan nefrolitotomi ameliyatında görüntüler endokamera ile bir ekrana büyütülmüş olarak yansıtılıyor. Taşlar bir bütün halinde veya kırılarak çıkartılıyor. Kırma işlemi lazer ya da pnömatik taş kırma cihazı ile yapılabiliyor. İşlem sonrası böbreğe genellikle bir kateter yerleştiriliyor. Bu kateter 2 ya da 3 gün hastada kalıyor. Ameliyat sonrası hastanın normal hayata dönmesi çok çabuk gerçekleşiyor. Açık cerrahiye kıyasla ameliyat sonrası ağrı çok az oluyor, ameliyat yeri süratle iyileşiyor, yara enfeksiyonu gibi sorunlar genellikle görülmüyor.
Üreteroskopik tedavi: Üretereskop, vücutta herhangi bir kesi yapılmadan idrar yollarından girilerek böbreğin idrarı toplayan kısmını ve idrarı böbrekten mesaneye taşıyan organ olan üreterin içini gösteren bir endoskopik cihaz olarak tanımlanıyor. Operasyonlarda taşın yerine ve özelliklerine uygun üreterorenoskop kullanılıyor. Üreter veya böbrekteki taşlara ulaşılıyor, taşlar lazer cihazı ile toz haline getiriliyor veya parçalara ayırılıyor, taş basketleri ve yakalama cihazları ile vücut dışına alınıyor. Yapılan işleme bağlı olarak bazı operasyonlardan sonra hastalara geçici stentler (double J stent) takılabiliyor. Bu stentler taş parçalarının düşmesini kolaylaştırıp, böbrek fonksiyonlarının korunmasını ve operasyon sahasının iyileşmesini sağlıyor. Stentler genelikle 1 ya da 2 hafta sonra kısa bir işlemle çıkarılıyor. Bütün bu işlemler sırasında floroskopi cihazı ile operasyon radyolojik olarak da kontrol ediliyor.
BÖBREK SAĞLIĞI İÇİN GÜNDE 2.5 LİTRE SU İÇMEK ŞART
Prof. Dr. Tayfun Gürpınar, az sıvı alınması, fazla tuz tüketimi, batı tipi beslenmenin yaygınlaşması, düşük sosyo-ekonomik koşullar ve genetik yatkınlığın böbrek taşı oluşumunu artıran faktörler olduğunu belirterek böbrek taşını önlemek için yapılması gerekenleri şu şekilde anlattı: “Öncelikle 2.5 litreden az su içilmemesi ve tuz tüketiminin azaltılması gerekiyor. Ayrıca böbreklerdeki taşın vücuttan uzaklaştırılması kadar, tekrarlamaması da önem taşıyor. Bu nedenle tekrarlayan taş hastalığı olan bireylerin metabolik değerlendirmeden geçirilmesi yararlı olacaktır. Periyodik kontroller ile böbreklerin sağlığı mutlaka değerlendirilmelidir.”
- Türk Eğitim Vakfı 57 yaşındaTürk Eğitim Vakfı 57. Yılını TEV Türkiye Virtüözleri Oda Orkestrası Konseri ile Kutladı11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:33YAŞAM
- Migreni tetikleyen faktörlerTipik migren baş ağrısı özellikleri nelerdir?...11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:29YAŞAM
- Kemik sağlığına iyi gelen besinlerKemik işlemlerini desteklemeye yardımcı olabilecek besinler....11 Mayıs 2024 Cumartesi 11:19YAŞAM
- Yazın tüketilmesi gereken 6 meyveYaz mevsimi yalnızca deniz, kum ve güneşten ibaret değil....10 Mayıs 2024 Cuma 12:43YAŞAM
- Ağız kokusuna iyi gelen besinlerİşte ağız kokusuna yardımcı olacak bazı beslenme önerileri...10 Mayıs 2024 Cuma 12:30YAŞAM
- Üniversite sınavında son bir aya girildiSınava bir ay kala en etkili çalışma bol bol deneme sınavı çözme!...10 Mayıs 2024 Cuma 11:48YAŞAM
- Çocuk gelişiminde anahtar rol ailedeAile, çevre ve okul çocuğun gelişimine önemli katkılar sağlıyor!..10 Mayıs 2024 Cuma 11:17YAŞAM
- Kalp krizinde bu hataları yapmayın!Sigara kalp krizi riskini 3 kat artırıyor!...10 Mayıs 2024 Cuma 11:01YAŞAM
- Kalp damar hastalıkları artıyorTürkiye'de 1.445 hasta kalp nakli bekliyor...09 Mayıs 2024 Perşembe 13:17YAŞAM
- Sağlığı etkileyen 13 hataSağlığımızı tehdit eden bu alışkanlıklar çok yaygın!...09 Mayıs 2024 Perşembe 12:17YAŞAM
- Omurga tümörü belirtileri nelerdir?Sırt ağrısı omurga tümörü habercisi olabilir...09 Mayıs 2024 Perşembe 12:09YAŞAM
- Doğru hareket etmenin 9 yoluÇağın en büyük sağlık sorunlarından biri hareketsiz yaşam...09 Mayıs 2024 Perşembe 11:41YAŞAM
- Grip salgınına dikkatUzmanlar uyarıyor...09 Mayıs 2024 Perşembe 11:36YAŞAM
- Travmanın travması olur mu ?Uzmanından konu hakkında önemli bilgiler...09 Mayıs 2024 Perşembe 09:50YAŞAM
- Crohn hastaları nasıl beslenmeliNasıl beslenmeliyiz? Nelerden kaçınmalıyız?...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:42YAŞAM
- Sekonder İnfertilite nedir?Uzmanından önemli bilgiler...08 Mayıs 2024 Çarşamba 11:24YAŞAM
- Fazla D vitamini zehirleyebilir!Ülkemizde her 2 kişiden 1’inin D vitamini eksik!...08 Mayıs 2024 Çarşamba 09:07YAŞAM
- Uzmanlar uyarıyor!‘Saman nezlesi’ olarak da bilinen mevsimsel alerjik rinit zamanı!...07 Mayıs 2024 Salı 13:02YAŞAM
- Epilepsi ihmale gelmezBeyin-Damar hastalıkları epilepsiye neden olabilir...07 Mayıs 2024 Salı 11:33YAŞAM
- Bal arıları tehdit altındaArıların azalması da gıda güvenliğini tehdit ediyor!...07 Mayıs 2024 Salı 09:00YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.