22 Kasım 2024
  • Bursa22°C
  • İstanbul18°C
  • Ankara16°C

ALERJİDEN KORUNMAK İÇİN BUNLARA DİKKAT

Bahar aylarında tetiklenen alerjinin...

Alerjiden korunmak için bunlara dikkat

01 Haziran 2016 Çarşamba 14:30

Bahar aylarında tetiklenen alerjinin okul ve iş hayatını olumsuz etkilediğini, uykusuzluğa ve sık hapşırmaya bağlı trafik kazası riskini artırdığını belirten Prof. Dr. Yavuz S. Demirel, sabah sporu yapmayın, akşam duş alıp yatın uyarısında bulundu.

Bahar ayları güzel kokan rengarenk çiçekleri, doğayı ve yemyeşil ağaçları hatırlattığı gibi alerjisi olanların hayatını da kabusa çevirebiliyor. Alerji Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Yavuz S. Demirel; bahar aylarında ortaya çıkan bahar alerjisi (alerjik rinit) ile ilgili uyarılarda bulundu. Tedavi için geç kalınmaması gerektiğini belirten Prof. Dr. Yavuz S. Demirel, "Polenlerin yoğun olduğu sabah saatlerinde dışarıda spor yapmayın, akşam duş yapıp, giysilerinizi değiştirin" dedi.

TRAFİK KAZASI YAPTIRABİLİR

Bahar aylarında ortaya çıkan ve "bahar alerjisi" olarak bilinen dönemde; burunda akıntı, kaşıntı, hapşırma, tıkanıklık, damak ve göz kaşıntısı yakınmalarının olacağını söyleyen Prof. Dr. Demirel, "Bu tür hastalarda oluşan alerjik reaksiyonların şiddeti kişiden kişiye farklılık gösterir. Bazı hastalarda oluşan reaksiyonlar okula gitmeyi, işlerini yapmayı engelleyecek ve yaşam kalitelerini etkileyecek kadar şiddetli olabilir. Alerjinin neden olduğu burun tıkanıklıkları hem gün içinde hem de uykuda tıkanmaya (uykuda solunum durması) yol açarak, yetersiz oksijen alımına ve sonuçta kalp ritim bozuklukları, yüksek tansiyon, gündüz uykuya ve sık hapşırmaya bağlı trafik kazaları gibi ikincil problemlere neden olabilir." dedi.

SABAH SPORU YAPMAYIN

Demirel, polen alerjisi olan kişilerin bahar aylarında mümkün olduğu kadar kapalı ortamlarda zaman geçirmelerini söyleyerek, "Alerjisi olan kişiler, akşam eve döndüklerinde duş yapıp, giysilerini değiştirmeli. Sabah saatlerinde atmosferde polenler yoğun olduğu için, bu zaman diliminde dışarıda sportif faaliyetlerden uzak durmaları gerekir." uyarılarında bulundu.Alerjinin genetik geçiş özelliğine sahip bir hastalık olduğunu ifade eden Demirel, "Ülkemizde görülme durumu çocuklarda ve erişkinlerde sıktır. Alerjik rinitli kişilerde diğer alerjik hastalıkların da (egzama, astım) görülme sıklığı daha fazladır. Hastaların üçte birinde astım gelişebilir. Beraberinde alerjik konjonktivite de varsa gözlerde kaşıntı, sulanma ve kızarıklık eşlik edebilir" diye konuştu.

TESTLE TEŞHİS EDİLİYOR

Deriden ve kandan yapılan alerji testleriyle bu yakınmalara neden olan alerjik ajanın ortaya çıkarılabileceğini belirten Demirel, "Prick test olarak bildiğimiz deri testleri, alerjiyi saptamada tercih edilir. Bu testler sonucunda genellikle çayır, çimen, yabani otlar, ağaç ve tahıl polenlerine duyarlılık saptanır." dedi.

KİŞİYE GÖRE İLAÇ TEDAVİSİ

En sık kullanılan ilaçlar arasında alerjenlerin etkisini azaltan antihistaminikler ve kortizon içeren burun spreyleri olduğunu söyleyen Demirel "Bu spreylerde bulunan kortizon sadece burun bölgesine lokal uygulandığından yan etkisi yok denecek kadar azdır. Bazı hastalarda, İlaç tedavisi ile birlikte veya tek başına etkinliği kanıtlanmış diğer bir tedavi, alerjen ile aşı tedavisidir (immünoterapi). Bu tedavi, koldan enjeksiyon şeklinde yapılabildiği gibi, dil altı damla ile veya tablet şeklinde de uygulanabilir." şeklinde konuştu.

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam