ZOR DOĞUM HİKAYELERİNE KULAK ASMAYIN!
Hamilelik kadının kendi mucizesini hayata getirdiği bir serüven.

08 Eylül 2017 Cuma 10:19
Bu inanılmaz deneyim ve sağlıklı bir bebek dünyaya getirebilme isteğinin yüklediği sorumluluk zaman zaman anne adayını strese sokabiliyor. Doğru beslenme, egzersiz, düzenli kontroller... Yapılması gereken her şeyi gerektiği gibi yerine getirse de etrafından olumsuz deneyimleri duymak bile tedirgin olmak için yeterli olabiliyor...Özellikle doğumun yaklaştığı son aylarda biriken tüm bilgi ve endişelerle birlikte bu güzel serüvenin bir an önce sonlanması arzulanıyor. Ama doğum zamanlaması konusunda kararı bebek veriyor. Acıbadem Kadıköy Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Funda Öztürk, hikayenizi güzel sonla tamamlayarak doğumun daha kolay geçmesini sağlayacak öneriler verdi...
1-Kendinizi hazırlayın
Hamilelik kaç defa yaşanırsa yaşansın her birinin ayrı bir deneyim olduğunu unutmayın. Bu deneyime mümkün olduğunca kendinizi hazırlamaya çalışın. Geçmişte yaşanmış bazı olumsuzluklar farkında olmadan annelik kavramınızı etkileyebilir. Özellikle de çevreden duyduğunuz zor doğum hikayeleri, abartılarak anlatılan doğum sancıları, gebelik sürecinde yaşanan sorunlar doğum sürecini olduğundan daha farklı algılamanıza neden olabilir ve 'doğum korkusu' olarak yerleşebilir. Bu nedenle mümkün olduğu kadar olumlu olmaya çalışın. Zihninizi temizleyin, çevrenizdeki insanların zor veya başarısız doğum hikayelerini dinlemeyin, endişelerinizi başkalarıyla değil doktorunuzla paylaşın. Gerekirse psikolojik destek almaktan çekinmeyin.
2-Hamilelik ve doğum konusunda bilgi edinin
Doğum konusunu asla son ana bırakmayın. İlk aylardan itibaren hamileliği ve doğumu öğrenmeye çalışın. Doğumun nasıl olduğunu öğrenmek bu konuda ki yanlış bilgilerden uzaklaşmanıza ve sizi doğumun doğal bir olay olduğu fikrine yaklaşmanıza yardımcı olabilir. Doğum ile ilgili kitaplar okuyabilir, doğuma hazırlık kurslarına katılabilir, başarılı doğum hikayeleri okuyabilir, konu hakkında film ve videolar izleyebilirsiniz. Tabi eşiniz yada doğumda yanınızda olacak kişinin de bilgilenmesi, size daha doğru şekilde destek olması açısından önem taşıyor.
3-Egzersizle vücudunuzu güçlendirin
Hamilelik döneminde birçok kişi egzersiz yapmaktan çekiniyor. Ancak egzersiz vücudunuzu güçlendireceği gibi ruhen ve bedenen kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacaktır. Bu nedenle bedeninizi doğuma hazırlamak için hamileliğinizin üçüncü ayından itibaren hekiminizin onaylayacağı uygun egzersizleri düzenli olarak yapmaya çalışın. Bacak, karın ve sırt kaslarınızın güçlenmesini sağlayacağı için yürüyüş ve yüzme tercih edebileceğiniz alternatifler arasında yer alıyor. Eğer imkanınız varsa mutlaka profesyonel eğitim almış eğitmenler eşliğinde yapılmak kaydıyla yoga ve plates de tercih edebilirsiniz.
4-Doğumdan önce gevşeme egzersizleri yapın
Hamilelik ve doğum sırasında hem fiziksel hem de psikolojik nedenlerle kas gerginliği yaşayabilirsiniz. Bu konuda doğum öncesi eğitim sınıflarından gevşeme egzersizleriyle gerginliği azaltmayı ve doğuma yardımcı olacak kaslarınızı çalıştırmayı öğrenebilirsiniz. Böylelikle gereksiz güç kullanmadığınız için ve enerjinizi sancı zamanlarında kullanabilirsiniz. Nefes teknikleriyle birlikte pelvis taban kaslarınızı kullanmayı öğrenmeniz doğumda bebeğinizin de çok daha rahat çıkmasını sağlayacağından hem siz, hem de bebeğiniz için önem taşıyor.
5-Nefes almayı öğrenin
Doğru ve düzenli nefes alma hem hamilelik süreci, hem de doğum anı için son derece önem taşıyor. Doğal olarak yaptığımız solunum sırasında hem göğüs kafesi hem de karın kaslarımızı kullanıyoruz. Solunum egzersizleriyle de göğüs kafesi ve karın kaslarını ayrı çalıştırarak nefesinizi daha bilinçli kullanmayı öğrenebilirsiniz. Nefesi tutma, derin soluk alıp beklemek, küçük nefesler ise (sadece göğüs kafesi ile sık soluk alıp verme) ağrı sırasında kolaylık sağlıyor. Büyük nefesler ise ıkınma sürecinde fayda sağlıyor. Uzun ve derin nefesler bebeğinize oksijen ulaşmasını sağladığı gibi kasılma anında odaklanmanıza da destek oluyor. Yoğun kramp ve ağrı aralarında daha yavaş ve sakin nefes alma, dinlenmenizi sağladığı gibi rahatlamanıza da yardımcı olacaktır. Nefes egzersizlerini doğum başlamadan önce hamilelik süresince evde veya yürüyüş sırasında arada sırada alıştırmalar yaparak öğrenebilirsiniz. Bulunduğunuz şehirde varsa bu teknikleri öğrenebileceğiniz bir hamile eğitim kursuna başvurabilirsiniz.
6-Doğum kendiliğinden başlamasını bekleyin
Doğal bir hamilelik sürecinin sağlıklı bir doğumla tamamlanması 38. ile 42 hafta arasında gerçekleşebiliyor. Normal bir doğum yapılacaksa, kesin tarihin yine bebeğin durumuna göre belirleneceğini unutmamak gerekiyor. Her ne kadar son ay sabırsızlık ve merak heyecanla birlikte stres düzeyi de artsa da sakin kalmaya özen göstermeye çalışın. Doğum kendiliğinden başladığında çok daha kolay olacağı için, tıbbi bir engel yoksa doğumun kendiliğinden başlamasını bekleyin. Bu noktada hekiminizin tavsiyelerini mutlaka dinleyin. Ancak doğumu başlatmak için; yürüyüş yapmak, merdiven çıkmak, cinsel ilişki, göğüslerin uyarılması, pilates topu üzerinde kalçanızla yapacağınız dairesel hareketler kısmen işe yarayabilir. Bazı 'hurma, ananas, ahududu yaprağı çayı' gibi gıdaların tüketiminde zararsızdır. Ancak miktarını abartmayın. Aynı zamanda içeriğine hakim olamadığınız karışım çaylar ve yağları da hiçbir şekilde kullanmayın.
7-Sancılar başladığında yatakta kalmayın
Herhangi bir tıbbi engeliniz yoksa ve hekiminiz aksini söylemediği sürece doğum sancıları başladıktan sonra yatakta kalmamaya çalışın. Ayakta kalarak veya yürüyerek yerçekiminin de etkisiyle bebeğin aşağı inmesine yardımcı olabilirsiniz. Bir pilates topu üzerinde hareket etmek, yürümek, sallanmak, çömelmek, öne doğru yaslanma pozisyonları ve beraberinde sırt masajlarını da rahatlamak için kullanabilirsiniz. Aktif olmak kasılmaları da çok daha rahat geçirmenizi sağlayacaktır.
8-Doğum sırasında yanınızda sakin biri olsun
Daha önce hamilelik yaşanmış bile olsa doğum kaçınılmaz olarak stres yaratacaktır. Önemli olan bu stresi kontrol edebilmektir. Etrafınızda size destek olmak için bulunan kişilerin gerginliğinin de sizi olumsuz etkileyeceğini unutmayın. Bu nedenle yardım için sakin yapıda bir kişiyi tercih edin. Bazı babalar için karısının acı çektiği ana şahitlik etmesi güç olabilir. Ancak aile kavramının gelişmesine katkıda bulanacağı için babanın da doğuma katılması yarar sağlayacaktır.
9-Doğum yöntemleri hakkında önceden bilgi edinin
Gebelik ve doğum sürecinin her anı kişiye özel yaşanır. Bu nedenle tercih edilecek doğum yöntemi için de tek doğrudan söz etmek zor. Elbette doğal ve sağlıklı olanı normal bir doğumdur. Ancak bazı tıbbi durumlarda sezaryenin gerekebileceğini unutmayın. Hekiminizin sizi, en doğru olan yöntem konusunda bilgilendireceğine ve uygulayacağına inanın. Doğumu sezaryenle gerçekleştirerek de bebeğinizle güçlü bir bağ kurabileceğinizi aklınızdan çıkarmayın.
10-Doğum yapacağınız hastaneye önceden karar verin!
Hamileliğiniz ilerledikten sonra mutlaka nerede doğum yapacağınıza karar verin. Doğumu yapacağınız yer, hastane ve bebeğinizle birlikte olacağınız oda hakkında bilgi almak doğuma girerken kendinizi çok daha güvende hissetmenizi sağlayacaktır. Ayrıca, size yardımcı olacak sağlık personeliyle tanışmak, varsa sorularınıza yanıt bulmanıza ve güven duygunuzun artmasına destek olacaktır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
İşte C vitaminin 5 faydasıBeslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “C vitamini veya bir diğer adıyla askorbik asit, vücudumuzdaki çeşitli hastalıklara yol açan zararlı moleküllerle savaşma konusunda önemli bir antioksidandır” dedi.02 Nisan 2025 Çarşamba 15:32YAŞAM
Diyabet riski taşıyor musunuz?8 sorudan oluşan diyabet testi hazırlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerektiğini belirtti, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.02 Nisan 2025 Çarşamba 10:57YAŞAM
İşte bel fıtığı hakkında doğru bildiğiniz 7 yanlışBeyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar,bel fıtığı hakkında doğru sanılan 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.28 Mart 2025 Cuma 09:47YAŞAM
Bayramda tatlı ve şeker tüketimine dikkat!Dr. Öğr. Üyesi Işıl Doğruer, tatlı ve şeker tüketiminin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, bayramda dikkat edilmesi gereken önemli noktaları paylaştı.27 Mart 2025 Perşembe 16:09YAŞAM
Sağlık bayram için 9 öneriRamazan ayında sindirim sistemi uzun süreli oruca alışır, öğün sayıları azaldığı için beslenme düzeninde değişiklikler olur.27 Mart 2025 Perşembe 14:35YAŞAM
Geleceğin keman virtüözü Kıvanç Sakder’ den bir başarı dahaTürkiye’nin önemli keman virtüözlerinden İlhan Özsoy’un kendisi gibi keman virtiözü olan kızı Prof.Dr Aslı Özsoy’un öğrencisi Kıvanç Sakder; müzik eğitimini Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başarıyla sürdürüyor.24 Mart 2025 Pazartesi 11:44YAŞAM
Dikkat! Oruç ruh sağlığını da etkiliyorUzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Ramazanda görmezden gelinen duygulardan yemek yiyerek geçici de olsa uzaklaşılamaması, stres ve kaygıyı daha çok artırabilir" dedi.21 Mart 2025 Cuma 13:07YAŞAM
Ramazanda tok tutan 8 besinBeslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Oğuz, oruç tutarken tok kalmanıza yardımcı olan 8 güçlü besini ve nasıl tüketmeniz gerektiğini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.17 Mart 2025 Pazartesi 09:22YAŞAM
Ramazan’da ağız ve diş sağlığınızı koruyun!Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan bireylerde uzun süre susuz kalmaya bağlı olarak ağız ve diş sağlığında bazı olumsuz etkiler görülebilir.11 Mart 2025 Salı 17:15YAŞAM
Ramazanda uyku sorunlarına karşı 8 öneriGöğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yelda Başbuğ, Ramazan’da uyku sorunlarına karşı almanız gereken önlemleri anlattı...10 Mart 2025 Pazartesi 14:30YAŞAM
10 kadından 7'si şiddet ve mobbinge uğruyorHürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle 81 ilde 3 bin 418 kadın çalışanla yaptığı anket kadınların karşılaştığı acı tabloyu ortaya koydu07 Mart 2025 Cuma 11:36YAŞAM
Ramazan ayında sağlıklı beslenmenin ipuçlarıDiyetisyen Miray Abaza, ramazan ayı beslenmesi ile ilgili ilgili ipuçları verdi. Miray Abaza, sahur ve iftarda dikkat edilmesi gerekenler ile özellikle su tüketiminin önemine dikkat çekti.05 Mart 2025 Çarşamba 16:38YAŞAM
Oruç tutmak kalbe iyi geliyorKardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İbrahim Baran, oruç tutmanın kalp damar sağlığı için yararlı olduğunu ifade etti.04 Mart 2025 Salı 10:20YAŞAM
Ramazanda ağız bakım uyarısı: "Alkollü gargaradan uzak durun"Ramazanın gelmesiyle ağız ve diş bakımı hakkında yapılması gerekenleri anlatan Diş Hekimi Ece Çalışkan, alkollü gargara kullanmanın ağız kuruluğuna neden olabileceğini belirterek "Alkollü gargara yerine hafif tuzlu suyu tercih edebilirsiniz" dedi.04 Mart 2025 Salı 10:10YAŞAM
Oruç tutan hastalar uykusuzluktan kaçınmalıKardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Şerafettin Demir, kalp hastalarının uykusuzluktan kaçınması gerektiğini, 6-7 saatin altına düşen uykunun strese yol açacağını söyledi.03 Mart 2025 Pazartesi 11:19YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış