29 Kasım 2024
  • Bursa10°C
  • İstanbul11°C
  • Ankara6°C

TROİDİ KORUMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER

Hastalık en çok ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde ortaya çıkıyor.

Troidi korumak için yapılması gerekenler

Erkeklere oranlara kadınların daha fazla risk taşıdığı tiroid hastalığında mevsim geçişlerinin önemli bir yeri olduğu uyarısında bulunan uzmanlar, hastalığın en çok ilkbahar ve sonbahar dönemlerinde ortaya çıktığını belirtti. Aşırı kilo, genetik nedenler ve radyasyonun hastalığın tetikleyicisi olabildiğini belirten doktorlar, vücudun orkestra şefi gibi çalışan tiroid bezinin korunması için süt yumurta ve yeşil sebzelerin tüketimi yanında balık tüketiminin de önemine işaret etti.

Central Hospital'den Dahiliye Uzmanı Doktor Salim Bereket, kadınların korkulu rüyası tiroid hastalığına karşı bilgi verdi. Ani değişen hava sıcaklıklarının vücut dengesi üzerinde bir çok etkisi bulunduğunu, bağışıklık sisteminin bu geçişlerden önemli oranda etkilendiğini belirten Bereket, hastalığın Türkiye’de en ciddi sağlık problemleri arasında yer aldığını ifade etti. İyot eksikliğine bağlı tiroid hastalıklarının her gün artış kaydettiğini ve farklı nedenlere bağlı olarak ortaya çıkabildiğini kaydeden Bereket, aşırı kilolu olma, genetik ya da aşırı radyasyona maruz kalma gibi faktörlerin hastalığın nedeni olarak bilindiğini anlattı.

‘ORKESTRA ŞEFİ GİBİ’

Kadınlarda daha fazla rastlanan hastalığın en çok mevsim geçişlerinde sıcak/soğuk dengesinin değişmesine bağlı olarak ortaya çıktığını anlatanı anlatan Bereket, “Vücut, aniden değişen neme ve ısı farklılıklarına hemen uyum sağlayamaz. Bu sebeple de strese girerek savunma sistemi zayıflayabilir. Mevsim geçişlerinde en fazla bağışıklık sisteminde sorunlar yaşanır. Bağışıklık sisteminde meydana gelen değişimler de tiroid hastalıklarına yol açabilir. Özellikle bağışıklık sistemi normal düzeninden çıkar ve bu durum da tiroid bezinde ciddi hasarlara yol açabilir.

Tiroid bezi, boyunda 'Adem elması' olarak adlandırılan kıkırdağın hemen altında bulunan bir organdır. Küçük bir organ olmasına rağmen işlevi oldukça önemlidir. Triiodotironin (T3) ve tiroksin (T4) denilen iki adet hormon üretir. Tiroid bezinin vücudumuzdaki işlevi bir orkestra şefine benzetilebilir. Nasıl ki orkestra şefi hızlandığında tüm orkestra hızlanırsa, tiroid bezi de fazla çalıştığında tüm vücut fonksiyonları hızlanır. Aynı durum tam tersi için de geçerlidir.” dedi.

Hipotiroidi’nin tiroid bezinin az ya da hiç hormon üretmemesi anlamına geldiğini belirten Bereket, en çok rastlanan tiroid hastalığı olduğunun altını çizdi. Kadınlarda daha sık görüldüğünü ve özellikle kadınlardan doğum sonrası sıklıkla karşılaşıldığını belirten Bereket, “Yaşla birlikte sıklığı artar ve aileden birinde bu hastalık var ise sizde de olma olasılığı diğer bireylerden daha yüksektir. Kullanılan bazı ilaçlar ve iyot eksikliği de hipotiroidizmin önemli nedenleri arasında yer alır. Erişkin bireylerde görülen hipotiroidinin en önemli nedeni hashimotodur. Bu tiroid hastalığında vücutta bir nedenle bağışıklık sistemi bozulur ve oluşan antikorlar tiroid bezine saldırır. Hasar gören tiroid bezi de vücudun ihtiyacı olan tiroid hormonunu yeterince üretemez hale gelir. Hipotiroidinin diğer bir sebebi ise başka tiroid hastalıklarının tedavisinde kullanılan radyoaktif iyot tedavisi ve tiroid bezi cerrahisidir.” ifadelerini kullandı.

Hipertiroidide ise troid bezinin fazla hormon üretmesinin gerçekleştiğini anlatan Bereket, hipotiroidiye göre sıklığının daha az fakat tedavisinin daha zahmetli olduğunun altını çizdi. Hipertiroidinin en sık sebebinin Graves hastalığı olduğunu hatırlatan Dr. Bereket, “Graves hastalığında boynun ön tarafında tiroid bezinin büyümesine bağlı şişlik oluşur ve tiroid bezi normalden fazla hormon üretmeye başlar. Bu hastalıkta da bağışıklık sistemi bozulmuştur ve tiroid bezine karşı uyarıcı antikorlar oluşmuştur. Graves hastalığı olan kişilerde gözün arka tarafında şişme olur ve göz dışarı çıkmış gibi görünür. Hipertiroidinin bir başka nedeni ise tiroid nodülleridir. Çoğu zaman sessiz olan bu nodüller bazı durumlarda fazla hormon üreterek hipertiroidi tablosuna neden olabilirler. Tiroid bezi bozuklukları, kişilerin önemsemeyeceği kadar basit şikâyetlerle başlayıp ciddi sonuçlar doğurabilen, sık rastlanan ve tedavisi çoğu zaman basit olan bir hormon hastalığıdır. Tiroid bozuklukları ülkemizde de sık görülmekte ve yetersiz iyot kullanımı da hastalığı tetiklemektedir.” değerlendirmesinde bulundu.

SAÇ VE KAŞ DÖKÜLMESİ VARSA HİPERTİROİDİYE DİKKAT

Tiroidin az çalışması durumunda hipotiroidide öncelikli olarak halsizlik, yorgunluk, bitkinlik ve üşüme hissedileceğini belirten Bereket, “Bazal metabolizma yavaşlar, kilo almaya başlanır ve vücutta ödem oluşur. Cilt ve ter bezleri yavaşlar, saçlar ve kaşlar dökülür. Ayrıca mide-bağırsak sistemi yavaşladığından bulantı, kabızlık ve gaz oluşur. Kalbe giden uyarı azalır, kalp hızı düşer, kalp ve ritim bozuklukları da gelişebilir. Bunların yanı sıra adet gecikmeleri, beyin fonksiyonlarında yavaşlama, unutkanlık ve zihinsel yavaşlama da yaşanabilir.

Hipertiroidide ise hipotiroidinin tam tersine vücudun orkestra şefi devrededir ve vücudu normalden fazla uyarmaya başlar. Bazal metabolizma hızlanır ve fazla yemek yenmesine rağmen kilo kaybı yaşanır. Kalbe giden uyarı artar ve kalp ritmi hızlanır. Bunun sonucunda da çarpıntı, sinir sisteminde uyarılma, sinirlilik ve ellerde titreme görülür. Ter bezleri fazla uyarıldığından aşırı terleme ve sıcağa tahammülsüzlük gelişebilir.” uyarısında bulundu.

Tiroid tedavilerinin ömür boyu sürebileceğini belirten Bereket, hastalığın tedavisinde eksik olan tiroid hormonunun haplarla telafi edilebileceğini, belli aralıklarla hastaya kan tetkikleri yapılarak ilaç dozunun ayarlanabileceğini kaydetti. Bereket, mevsim geçişlerinde tiroid kontrollerinin yaptırılmasının önemli olduğunu, bu hastaların günlük yaşam şekillerine ve beslenme düzenlerine çok dikkat etmeleri gerektiğini hatırlatarak şu uyarılarda bulundu: “Yeterli seviyede iyot alınmasına özen gösterilmelidir. En zengin iyot kaynakları; süt, yumurta, yeşil yapraklı sebzeler ve deniz ürünleridir. Ancak içeriğinde guatrojen yani guatr hastalığına sebep olan maddeler bulunan yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Karalahana, şalgam ve soya fasulyesi gibi besinler yüksek miktarda guatrojen içerdiğinden asla tüketilmemelidir. Ayrıca karbonhidratlı, unlu ve şekerli yiyecekler de aşırıya kaçılmamalıdır.

Haftada en az 1 kere balık yenmelidir. Tabii tüketilecek balığın mevsimine uygun olmasına da dikkat edilmelidir. Sigara içilmemeli, içilen ortamlarda da kesinlikle bulunulmamalıdır. Çünkü sigara tiroid hormon seviyelerini azaltabilir. Eğer kilo problemi yaşanıyorsa da uzman bir doktor kontrolünde perhize başlanmalıdır. Tiroid bezinin normal çalışabilmesi için düzenli olarak fiziksel hareketler yapılmalıdır.”


Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam