TOKSİK EBEVEYNLİK ÇOCUKLARI OLUMSUZ ETKİLİYOR
Uzmanından önemli bilgiler...

10 Temmuz 2024 Çarşamba 12:12
Toksik ebeveynlik, ebeveynlerin çocuklarına sürekli olarak bilinçsizce veya istemeden zarar veren davranışlar sergilediği bir ebeveynlik tarzıdır. Bu davranışların duygusal, psikolojik ve fiziksel olarak çocuk üzerindeki zararlarını Çocuk ve Ergen Psikiyatri bölümünden Prof. Dr. Funda Gümüştaş sizler için detaylandırdı.
Toksik ebeveynlik resmi kabul edilmiş bir tanım olmamakla birlikte ebeveynlerin bilinçdışı olarak, farkına varmadan veya istemeden çocuklarıyla iletişimde onları ruhsal ve/veya bedensel olarak olumsuz etkileyecek davranış kalıplarını tekrarlı şekilde göstermeleri olarak tanımlanabilir.
Hangi Ebeveyn Tutumlarını Bu Tanım İçerisinde Ele Alabiliriz? Bu Tarz Ebeveyn Tutumları Çocukları Nasıl Etkiler?
Katı, reddedici, eleştirel ebeveyn tutumları: Bu tutumlara sahip ebeveynler aşırı kuralcı ve disiplinlidir. Koyduğu sınırlarda esneklik göstermezler, çocuğu ile ilgili karar verilmesi gereken bir konuda en doğru kararın kendi kuralları ve sınırları çizgisinde verilen karar olduğuna inanırlar ve bu kararın dışındaki tüm fikir ve önerileri reddederler. Çocuklarının görüşlerini dinleseler dahi onların bakış açısından konuyu ele alamazlar, çocuklarının duygularını anlama, empati becerileri yeterli değildir, ani öfke içerikli davranışlar gösterebilirler. Bu tarz ebeveyn tutumlarının baskın olduğu ailelerde yaşayan çocuklar kendilerini değersiz, önemsiz hissedebilirler. Aile dışındaki okul gibi sosyal ortamlarda, akran ortamlarında kendi görüşlerini beyan etmekten çekinirler, farklı çevrelerde de görüşlerine önem verilmeyeceği, eleştirileceği, dalga geçileceği hissi yaşayabilirler. Kendileriyle ilgili kendisinin tek başına seçim yapabileceği, karar verebileceği konularda dahi ebeveynlerine veya arkadaşlarına bağımlı kalabilirler, kendi başlarına inisiyatif almaktan çekinebilirler. Veya zıttı olarak kendileri de katı, kuralcı olup ebeveynlerini rol model olarak alıp farklı insanlarla ilişkilerinde benzer şeklide kendi fikirlerinin dışına çıkmakta zorlanan, esneklik gösteremeyen, bu nedenle arkadaş ortamlarında sevilmeyen, dışlanan çocuklar olabilirler. Bu davranışlarını bilinçdışı gerçekleştirdikleri için neden dışlandıklarını anlayamazlar. Ergenlik ve genç yetişkinlik döneminde özgüven problemleri, değersizlik, yetersizlik hisleri, depresyon, kaygı bozuklukları yaşama riskleri artar.
Aşırı müdahaleci, koruyucu, kollayıcı ebeveynlik tutumları: Bu tarz ebeveynlik tutumlarının baskın olduğu ebeveynler genel olarak aşırı kaygılı bir yapıya sahiptirler, kaygı bozuklukları tanıları olabilir. En olumsuzunu düşünme, karamsarlık ve felaketleştirmeye yatkınlıkları vardır. Erken çocukluk çağından itibaren çocuklarının başına onları duygusal ve fiziksel olarak olumsuz etkileyecek olayların gelebileceğine dair aşırı kaygı ile onları yalnız bırakmama çabası içine girerler. Her davranışlarını kontrol ederler. Yalnız uyumalarına izin vermezleri park gibi oyun alanlarında sürekli gözetim altında tutarlar, kendi başına yapabileceği işleri başına zarar gelir düşüncesi ile tek başına yapmasına izin vermezler. Kendini sözel olarak savunabileceği, ifade edebileceği ortamlarda çocuğunun yerine konuşurlar ve onu savunmaya çalışırlar. Çocuklar da küçüklük çağlarından itibaren kaygılı, kaçıngan bir yapıya sahip olurlar. Arkadaşları ona zarar verebilir diye düşünebilirler, ‘ya ödevimi eksik yaptıysam, ya öğretmen kızarsa’ gibi düşüncelerle okula gitmeyi reddedebilirler. ‘Ya top kafama gelirse, kafam kanarsa’ gibi düşüncelerle arkadaşlarıyla toplu oyunlara katılmaktan kaçınabilirler. Ergenlik çağlarına gelseler dahi karanlık korkusu, hırsız korkusu, canavarlar, yaratıklar gibi daha çocukluk çağına özgü korkularından sıyrılmakta güçlük yaşarlar. Üniversite çağlarına geldiklerinde ailelerinden ayrı yaşamayı istemezler. Bağımlı, kaygılı ve kaçıngan bir kişilik yapılanması geliştirebilirler. Kaygı bozuklukları, takıntı bozuklukları, depresyon, strese karşı aşırı duyarlılık, karar verme ve eylem geçirme güçlüğü genç yetişkinlik dönemde yaşayabilecekleri sorunlardır.
İhmalkar ebeveyn tutumları: Çocuklarının duygusal ve fiziksel ihtiyaçlarından ziyade kendi hayatını ön plana alan ebeveynlerdir. İş hayatları ile uzun süre meşgul olurlar, çocuklarının onlardan kendisine vakit ayırma taleplerinin çoğunu karşılıksız bırakırlar. Çocuklarının kendi işlerinin ve hayatlarının ne kadar yoğun olduğunu anlamasını, görmesini isterler. Bazen kendi duygusal yüklerini, sorunlarını çocuklarına anlatıp onlardan destek beklerler. Daha yalnız büyüyen, ebeveynleriyle erken çocukluk çağlarından itibaren duygusal birlikteliği yeterince deneyimlememiş gençler olurlar. Büyükanneleri ile veya bakıcılarla büyüler. Erken çocukluk dönemlerinde sık bakıcı değişikliği durumlarında farklı farklı tutumlara maruz kalabilirler, bu da onlarda kafa karışıklığı ve insanlara güvenli bağlanma güçlüğü doğurabilir. Çocuklar kendilerini daha yalnız hissedebilirler, ebeveynlerinin desteği birlikte karar verilmesi gerek konularda dahi tek başına karar verme ve eyleme geçme zorunda kalabilirler, yaşlarına göre çok da istemediğimiz erken olgunlaşma, büyüme belirtileri gösterebilirler. Ergenlik döneminde arkadaş çevresine daha çok yönelebilirler, gece çıkmaları, alkol kullanımı gibi durumlarla yaşlarına göre daha erken başlayabilirler. Geç yetişkin dönemde insanların onu bırakabileceği endişesi ile yakın ilişkilerde bağlanma sorunları yaşayabilirler.
Aşırı müsamahakar ebeveyn tutumları: Ebeveynler çocuklarının her istediğini yapma, hiçbir isteğini reddetmeme, aşırı izin verici olma, uygunsuz davranışlarına sınır koymama eğilimi içinde olurlar. Çocuklarının yaptığı yanlışları görmezden gelirler. Çocuklarını gereğinden fazla över ve tebrik ederler. Bu tarz ebeveyn tutumuyla yetişen çocuklar farklı ortamlarda da kendi davranışlarına sınır koymada güçlük yaşarlar, rahat hareket ederler, sınır tanımamayı ‘doğal, normal’ olarak kabul ederler, çocukluk çağlarında arkadaş ortamlarından dışlanma yaşayabilirler. Okul gibi kurallı ortamlarda otorite tanımama, öğretmenlerle iletişim sorunu yaşayabilirler. Eleştirilere açık olmazlar ve bu hallerde saldırgan tutumlar sergileyebilirler.
Danışmanlık ve Destek Almak Önemli
Tüm olumsuz ebeveyn tutumlarının çocukluktan erişkinliğe kadar kimlik ve kişilik gelişiminde, gelişebilecek ruhsal ve bedensel sorunlarda katkısı olabileceğinden bireylerin erken farkındalıkları, değişime açık olmaları ve gereğinde bu alanda danışmanlık ve destek almaları daha sağlıklı nesiller için önem arz etmektedir.
Sıcaklarda Kalp Krizi Riskine Dikkatİşte Kalbinizi Korumanın 11 Bilimsel Yolu24 Haziran 2025 Salı 11:33YAŞAM
Obezite çocuklarda diş kaybına neden oluyor“Çocuklar Hem Kilo Alıyor Hem Diş Kaybediyor!”24 Haziran 2025 Salı 11:15YAŞAM
Beyaz yakalıların pandemisi: Tükenmişlik!İş hayatı ve özel yaşam arasındaki kaybolan denge, yerini tükenmişliğe bıraktı.24 Haziran 2025 Salı 11:11YAŞAM
Dış Kulak İltihabı Sezonu Açıldı!En klasik belirtisi kulak ağrısı23 Haziran 2025 Pazartesi 09:25YAŞAM
Sanal anjiyo ile erken teşhis mümkünHastalık riski yüksekse klasik anjiyo tercih edilebilir23 Haziran 2025 Pazartesi 09:19YAŞAM
Hareket Edemiyorlar Ama DuyuyorlarALS'li Bireyler İçin Sessiz Çığlık! Geç kalınmadan tanı konmalı, toplum desteği artmalı.”23 Haziran 2025 Pazartesi 09:16YAŞAM
Kulak sağlığınızdan olmayın!Kulak sağlığı için önemli uyarılar...21 Haziran 2025 Cumartesi 12:18YAŞAM
Sadece yeme problemi değil, ruhsal bir sorun!Anoreksiya tedavisinde erken müdahale hayat kurtarır!21 Haziran 2025 Cumartesi 12:14YAŞAM
Sessiz kalp krizinin 7 belirtisiKişi kriz atlattığını tesadüfen öğrenebiliyor18 Haziran 2025 Çarşamba 11:34YAŞAM
Tedaviye ilk saatlerde başlamak kritik önem taşıyor!Çocuklarda menenjite dikkat!18 Haziran 2025 Çarşamba 11:30YAŞAM
YKS’ye giden yolda ‘kaygı’ tuzağına düşmeyin!Kendinize ‘başarısız olacağım’ değil, ‘elimden geleni yapıyorum’ deyin!18 Haziran 2025 Çarşamba 11:29YAŞAM
Baba-çocuk arasındaki bağ, çocuğun benliğini etkiliyorBaba figürünün, çocuğun gelişiminde önemli olduğunu belirten uzmanlar, baba figürünün çocuğun kuracağı ilişkiler ile benlik algısının şekillenmesinde önemli olduğunu söylüyor.16 Haziran 2025 Pazartesi 11:37YAŞAM
Günümüzde arkadaşlıklar çıkar üzerinden kuruluyor!Teknolojideki değişim arkadaşlık ilişkilerini farklılaştırdı16 Haziran 2025 Pazartesi 11:34YAŞAM
Gözlükten kurtulmanın 5 yoluHerkes gözlükten kurtulabilir mi?16 Haziran 2025 Pazartesi 11:09YAŞAM
Cilt kanserine karşı korunma rehberiCilt kanseri riskini de beraberinde getiriyor. Türkiye’de her yıl yaklaşık 6 bin kişi cilt kanseri tanısı alıyor. Uzmanlar, özellikle çocukluk çağında aşırı güneşe maruz kalmanın ilerleyen yaşlarda cilt kanserine zemin hazırlayabileceğine dikkat çekiyor.12 Haziran 2025 Perşembe 12:16YAŞAM
Dikkat! Sınav stresi görme problemine neden oluyorGöz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şenay Yılmaz, son dönemde genç hastalar arasında yoğun sınav stresi sebebiyle göz yorgunluğu, bulanık görme, çift görme, ışığa hassasiyet ve göz seğirmesi gibi şikayetlerin ciddi artış gösterdiğini belirtiyor.12 Haziran 2025 Perşembe 12:06YAŞAM
Aşırı terleme sorununa botokslu çözüm!Terden kurtulmanın bir yöntemi yok mu? diye düşünenler için Estetik Uzmanı Dr. Atakan Bör “Aşırı terleme günümüzde çözümsüz bir sorun değil. Botoks, ter bezlerinin aşırı sinyallerle uyarılmasını önleyerek terlemeyi durduruyor." dedi.12 Haziran 2025 Perşembe 11:56YAŞAM
Gelecek kaygısı büyük problemGeçmişi ve geleceği sürekli düşünen kişiler anda kalamazlar. Bu durum kişilerin yaşamdan keyif alamamasına, duygularına kulak verememesine ve fizyolojik rahatsızlıklara yol açabilir...08 Haziran 2025 Pazar 12:43YAŞAM
Evliliği Tehdit Eden 3 Sessiz KrizÜç başlığa dikkat: İlgisizlik, kıskançlık ve aldatma.08 Haziran 2025 Pazar 12:39YAŞAM
Suya atlarken bir kez daha düşünün!Sığ suya atlamak ciddi omurga hasarına sebep olabiliyor!08 Haziran 2025 Pazar 12:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.