SÜLÜKTE CORONA RİSKİ!
Corona Virüsü için alınacak önlemlere dikkat!

31 Ocak 2020 Cuma 12:10
Çin’in Wuhan kentinde 12 Aralık’ta görülmeye başlanan Korona virüsü hakkında bilgiler veren Dâhili Tıp Bölümleri ve Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay, Korona virüsünün seyrinin domuz gribi gibi önceki virüs seyriyle eşdeğer ölçekte olduğunu vurguluyor.
Panik yapılmaması ancak önlem de alınması gerektiğine dikkat çeken Uzbay ülkemizde tedavide yoğun olarak kullanılan sülükler konusunda da uyarıyor. “Çin’den sülük ithalatı yapılıyorsa sülüklere mutlaka dikkat edilmeli, sülük tedavileri yapılan yerlerin bu sülüklerin nasıl temin edildiği ile ilgili mutlaka açıklayıcı bilgi vermeleri gerekiyor.”
Virüs hayvandan insana geçtikten sonra başka insanlara bulaşacak şekilde mutasyona uğradı!
Korona virüsü hakkında bilgi veren Üsküdar Üniversitesi Rektör Danışmanı, Tıp Fakültesi Dahili Tıp Bölümleri ve Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Tayfun Uzbay salgının genel seyir durumu hakkında bilgilendirmede bulundu. Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Korona virüs enfeksiyonları son 15 yıldır görülüyor. Şu anda gündemde olan bu virüs ailesinin yeni bir tipi ve bu virüsün hastalık nedeni olduğu insandaki ilk tanı 12 Aralık tarihinde Çin’de kondu. Özellikle Çin’in Wuhan kentinde vaka sayısı birdenbire artmaya başladı. Çin sağlık yetkilileri bu durumu incelediler. Daha önce gribe neden olan, domuz gribi, kuş gribi ve SARS gibi geçtiğimiz yıllarda yaşadığımız virütik salgınlar oldu. Korona’da da benzer bir durumla karşı karşıyayız. Virüs hayvandan insana geçip daha sonra insandan insana geçen bir forma dönüşüyor. Virüs kaynağı ile ilişkili ilk açıklamalar yarasa şeklinde olsa da daha sonra kaynağın yılan olabileceği ağırlık kazandı. İlk vakaların büyük çoğunluğunun Huanan Deniz Ürünleri Toptan Satış Pazarı çalışanları veya müşterileri olduğu dikkati çekti. Burada yemek için yılanlar da satılırken, bu yılanların genellikle vahşi doğada yarasa avlayarak beslendiği de biliniyor. Sonuç olarak çeşitli hayvanlardan insanlara virüsler bulaşarak insandan insana geçen beklenmedik salgınlara neden olabiliyor” dedi.
Her virüs alan hasta olmayabilir
Her organizmayı alanın hasta olacak diye bir durumu olmadığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Virüs vücuda girince bağışıklık sistemine saldırıyor ve kendi karargâhını orada kuruyor, sizin bağışıklık sisteminiz güçlüyse virüs etkisiz hale geliyor. Siz böyle bir virüsle karşılaştığınızın farkında bile olmuyorsunuz. Bazen de virüsler vücudunuzda hastalık yapmadan çok uzun süreler barınabiliyor. Bu durumda taşıyıcı oluyorsunuz. Bunun en güzel örnekleri Hepatit C ve HIV’dir. Bunların bazı taşıyıcıları hastalanmasa da çeşitli yollarla virüsü başkalarına bulaştırabilir. Korona virüste de buna benzer olgular olabilir. 12 Aralık’tan bugüne kadar virüs nedeniyle 9 binin üzerinde kişide hastalık belirtileriyle birlikte virüs tespit edilmiş durumda… Bu rakamlara bakınca Wuhan bölgesinde başka kişilere de mutlaka bulaşmış olabilir, ama onlar bağışıklık sistemi güçlü olduğu için ya da bu virüse karşı dirence sahip oldukları için hastalanmamıştır” dedi.
Korona virüsünün genel profili biliniyor ve buna karşı aşı geliştirilecektir
Virüs salgınların bilim kurgu filmlerindeki gibi olmadığını belirten Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Bilim kurgu filmlerinde de izleriz. Bir yerde ani ölümler meydana geliyordur, bu virütik veya bakteri gibi bir şeye bağlıdır ama bunun ne olduğunu tespit edemezsiniz. Tespit edene kadar bir süre geçer ve ölümler yükselir. Filmlerdeki senaryoların insanların aklına yer etmesi gereğinden fazla korku ve paniğe neden oluyor. Şu andaki bilimsel gerçek, salgına neden olan virüsün adının ve özelliklerinin iyi bilinmesidir. Yani tehdidin ne olduğunu ve özelliklerini biliyoruz. Bu önleyici tedavinin geliştirilmesi ve önlemlerin alınması açısından çok önemlidir. Şu an bir tedavi yok ama buna karşı bir aşı mutlaka geliştirilecek. Daha önce buna benzer virüsler için aşı geliştirildi. Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin sağlık sistemi çok iyi çalışıyor. Daha önce yaşanabilecek birçok salgının önüne geçildi. Örneğin; İspanyol gribi 1918 yılında dünyanın tanıştığı en büyük grip salgınıydı. Bu salgında bazı kaynaklara göre 2.nci dünya savaşından çok daha fazla sayıda insan hayatını kaybetti. Milyonlarca insandan bahsediyoruz. Domuz gribine, Sars’a ve Ebola’ya baktığımızda binli rakamlardan bahsediyoruz. HIV virüsünün yayılması bile belli oranlarda durduruldu. Korona’da an itibarıyla küresel ölçekte 200’ün üzerinde bir kayıp söz konusu. Buna karşın hastalığı atlatan veya hastalanmayan binlerce kişi var. Ölüm vakalarına baktığımızda her salgın hastalıkta olduğu gibi genelde yaşlı, kronik hastalığı olan, bağışıklığı düşük olan yani risk grubunda olan kişiler. Bu salgının seyri de öncekilerle benzer. Alınan tedbirler ile yayılma hızı yavaşlayacak ve aşı ile de kontrol sağlanacaktır” dedi.
Sülük tedavisine dikkat!
Küreselleşmeden dolayı dünyanın küçüldüğünü, seyahat ve etkileşimin arttığını ifade eden Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Dikkatimi çeken bir konu var. Başka ülkelerde görülen vakalar Wuhan eyaletindeki gibi yoğun bir şekilde artmadı. Bunda kuşkusuz alınan önlemlerin de payı var ancak virüsün Çin’deki odağının da göz ardı edilmemesi şart.Burada hayvandan insana geçiş önem kazanıyor. Hayvandan insana başka virüsler de geçebilir ve değişime uğrayarak ölümcül hastalıklara yol açabilir. Hatta başka insanlara bulaşabilir. Mesela sülük, ülkemizde tedavilerde yoğun bir şekilde kullanılıyor. Tedavide kullanılan ve uzmanlarca etik ölçülerle yapılan tedavilerde kullanılan sülüklerin orijini belli olmalıdır ve elbette bakanlığın denetimde bu tedavilerin yürütülmesi şarttır. Etik dışı tedaviler için internetten veya merdiven altı başka denetimsiz kaynaklardan alımlar ve kullanımlar olabilir. Uzak doğudan da tedavi amaçlı sülükler getiriliyor olabilir. Korona virüsteki yılan veya yarasa ile insan bağlantısını üzerinden sülükle tedaviyi sorgulamak çok da mantıksız değil. Bu tedavinin tekrar gözden geçirilmesi gerekiyor. Çin’den sülük ithalatı yapılıyorsa mutlaka dikkat edilmelidir. Sülük tedavileri yapılan yerlerin bu sülüklerin nasıl temin edildiği ile ilgili mutlaka açıklayıcı bilgi vermeleri gerekiyor. Ülkemizde çok yaygın kullanılan bir tedavi yöntemi olduğu için önemli bir konu. Aynı şekilde menşei belirsiz ve denetimsiz uzak doğu kökenli gıda takviyeleri ve yiyeceklere de dikkat edilmelidir” dedi.
Biyolojik silah teorileri yanıltıyor
Virüslerin biyolojik silah tehdidi olması konusuna değinen Prof. Dr. Tayfun Uzbay; “Sosyal medyada ve bir takım medyada biyolojik silahlar üzerinde çalışıldığı, bu virüsün laboratuvardan dışarı kaçtığı, müthiş ölümlere neden olduğu ile ilgili haberler dolaşıyor. Bu komplo teorileri iki noktadan çürütülebilir. Birincisi eğer bu laboratuvarda üretilen bir şey olsaydı kimliğini ve özelliklerini belirlemek bu kadar kolay olmazdı. İkincisi Çin Koronayı biyolojik silah olarak üretti ise Çinliden çok diğer ırklarda hızlı yayılması ve çok daha öldürücü olması gerekirdi. Burada tersi bir durum söz konusu. Çin veya başka ülkelerin biyolojik silahlar üzerinde çalışabileceği doğru olabilir ancak bu salgın öyle bir şey değil. Bunun üzerine komplo teorisi kurarak aşırı bir panik ve korku havası estirmemek gerekiyor. Çünkü virüsün gidişatı aynı önceki salgınlar gibi. Geçen yıl grip salgınlarında dünyada yaklaşık 400 bin kişi hayatını kaybetti. Şu anda temennimiz Korona ile ilgili daha fazla ölüm olmadan soğukkanlı bir şekilde önlemlerin alınması ve büyüme olasılığını tümden ortadan kaldıracak bir aşının geliştirilmesi. Bütün bulaşıcı hastalıklarda, hastalıkların kuluçka dönemi dediğimiz sessiz bir dönem vardır. Bu dönem kişiye göre değişkenlik gösterir. Çeşitli bilimsel kaynaklar Koronada bu sürenin 2-14 gün olduğuna işaret ediyor. Virüs hastalık belirtisi oluşmadan da başkalarına bulaşabiliyor, Tokalaşma, sarılma, başka yakın temaslardan virüsü alabilirsiniz ama hastalanmayabilirsiniz, hastalığı ölüm olmadan atlatabilirsiniz. Eğer hastalık belirtisi vermediği dönemde de bulaşıyorsa küresel ölçekte daha da yaygınlaşabilir. Havaalanlarında termal kameralarla ateş ölçümü yapılıyor ancak oradan geçen ve henüz belirti vermeyen kişiler de taşıyıcı olabilir. Taşıyıcı olmadığının garantisi bulunmuyor. Bu bir risk oluşturuyor. Önlem olarak bir süre bu hastalığın ortaya çıktığı ve yaygın görüldüğü yerlerden iletişimi ve etkileşimi kesmektir. Birçok ülke de şu anda bunu yapıyor. Bu düşünce ile bazı ülkeler Çin’den gelen kişilerde kısıtlamaya gittiler veya gelen kişileri önce 14 gün karantinada tutuyor” dedi.
Panik yapmadan gerekli önlemler alınmalı!
Prof. Dr. Tayfun Uzbay, bireysel olarak alınabilecek önlemlere değinerek sözlerini şöyle sonlandırdı: “Sabunlu suyla ellerimizi yıkamaya sürekli özen göstermemiz gerekiyor. Bu virüsler temas yoluyla elimizi dokundurup sonra yüzümüze, ağzımıza sürdüğümüzde de alınabiliyor. Havaalanı, AVM, toplu taşıma aracı gibi yoğun kullanılan ortak noktalarda bulunduktan sonra el mutlaka yıkanmalıdır, çok kalabalık alanlarda maske elbette takılabilir.Ancak büyük panik olacak bir durum pek ortada yok. Gripten her yıl dünya üzerinde kayıplar olacaktır ama bakıldığında bunların büyük çoğunluğunun yaşlı, ikinci bir sorunu olan, dolaşım, kalp gibi ciddi sorunları olan insanlar olduğunu, çocuklar olduğunu görüyoruz. Bir de bu tip virüslere doğal olarak hassas gruplar da var, ama bunların sayısı oldukça az. Salgınların da illa Korona olması gerekmiyor. Riskli grupta yer alan kişiler başka virüslere ve salgın etkenlerine karşı da aynı tepkiyi verebilirler. İşte biz aşıyı bu yüzden savunuyoruz. Komplo teorisyenleri ‘önce hastalığı salıyorlar sonra aşıyı çıkarıyorlar’ diyor ama hiçbir aklı başında ülke böyle bir şey yapmaz. Bu tip virüsler zaten var, mutasyona uğrayıp çeşitli yollardan insana geçerek hastalığa neden olabiliyorlar. Bunların aşısının geliştirilmesi koruyucu tıp açısından çok önemli. Aşı gibi önleyici tedaviler hem ölümleri azaltıyor hem de hastalık sürecindeki tedavi maliyetini azaltıyor. Aşı karşıtlığının sanki iyi bir şeymiş gibi savunulduğu günlerde bunu da önemle belirtmek isterim.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
İşte C vitaminin 5 faydasıBeslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “C vitamini veya bir diğer adıyla askorbik asit, vücudumuzdaki çeşitli hastalıklara yol açan zararlı moleküllerle savaşma konusunda önemli bir antioksidandır” dedi.02 Nisan 2025 Çarşamba 15:32YAŞAM
Diyabet riski taşıyor musunuz?8 sorudan oluşan diyabet testi hazırlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerektiğini belirtti, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.02 Nisan 2025 Çarşamba 10:57YAŞAM
İşte bel fıtığı hakkında doğru bildiğiniz 7 yanlışBeyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar,bel fıtığı hakkında doğru sanılan 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.28 Mart 2025 Cuma 09:47YAŞAM
Bayramda tatlı ve şeker tüketimine dikkat!Dr. Öğr. Üyesi Işıl Doğruer, tatlı ve şeker tüketiminin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, bayramda dikkat edilmesi gereken önemli noktaları paylaştı.27 Mart 2025 Perşembe 16:09YAŞAM
Sağlık bayram için 9 öneriRamazan ayında sindirim sistemi uzun süreli oruca alışır, öğün sayıları azaldığı için beslenme düzeninde değişiklikler olur.27 Mart 2025 Perşembe 14:35YAŞAM
Geleceğin keman virtüözü Kıvanç Sakder’ den bir başarı dahaTürkiye’nin önemli keman virtüözlerinden İlhan Özsoy’un kendisi gibi keman virtiözü olan kızı Prof.Dr Aslı Özsoy’un öğrencisi Kıvanç Sakder; müzik eğitimini Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başarıyla sürdürüyor.24 Mart 2025 Pazartesi 11:44YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış