ŞİZOFRENİDE ERKEN TEDAVİ ÖNEMLİ
Uzmanlar, hastaların karşılaştığı en büyük sorunun da toplumsal damgalama olduğunun altını çiziyor.

08 Nisan 2021 Perşembe 13:55
Şizofrenide erken teşhisin önemine işaret eden uzmanlar, hastalığın erken safhalarda tedavi edilmeye başlanırsa daha kolay kontrol altına alınabildiğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, hastaların karşılaştığı en büyük sorunun da toplumsal damgalama olduğunun altını çiziyor.
Her yıl 11 Nisan Şizofreni ile Mücadele Günü olarak anılıyor. Bu özel günde psikiyatrik bir hastalık olan şizofreniye dikkat çekmek ve farkındalık oluşturulması hedefleniyor.
Üsküdar Üniversitesi NP Feneryolu Tıp Merkezi Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, Şizofreni ile Mücadele Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada şizofreni hastalığına ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
Şizofreni kronik bir rahatsızlıktır
Şizofreniyi “genç yaşlarda başlayan, her toplumda ve sosyokültürel düzeyde görülebilen, kişinin işlevselliğini belirgin olarak bozabilen bir psikiyatrik hastalık” olarak tanımlayan Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, hastalığın düşüncelerde bozulma, duygusal, davranışsal ve bilişsel değişiklikler ile seyrettiğini belirtti.
Hastalığın başlangıç ve seyrinin her hastada değişkenlik gösterebileceğini belirten aktaran Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Arada alevlenme dönemleri ile giden tansiyon, şeker hastalığı gibi kronik gidişlidir. Başlangıcı içe kapanma, depresyon gibi sessiz belirtilerle uzun yıllar sürebildiği gibi, stresli bir dönem sonrası günler içerisinde kuşku, sesler duyma, uykusuzluk gibi belirtilerle aniden de başlayabilir.” dedi.
Şizofrenide üç temel belirti grubu var
Hastalığın üç temel belirti grubu olduğundan bahseden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, birinci grup olan “pozitif belirtiler”in, hezeyan (gerçekdışı düşünceler) ve halusinasyonların (olmayan sesleri duyma, görüntü görme, kötü koku alma ya da dokunma gibi) olduğunu söyledi.
Pozitif belirtiler alevlenme döneminde görülebilir
Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Pozitif belirtilerden takip edildiğini düşünme, bir insan ya da grup tarafından zarar göreceğine inanma, kendisinin düşüncelerinin okunabildiği, yönlendirildiği gibi hezeyanlar ve kendisi hakkında yorum yapan, kötü konuşan kişiler ya da dini varlıkların sesini işitme sıktır. Her hastada aynı anda bütün bu belirtilerin olması gerekmemektedir, ayrıca bu belirtiler hastalık boyunca da sürmeyebilir, hastalığın alevlenme dediğimiz dönemlerde meydana gelip, tedavilerle yatışabilmektedir.” dedi.
Negatif semptomlar depresyona benziyor
İkinci grup belirtinin “negatif semptomlar” olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Negatif semptomlar depresyona benzer. Kişinin jest ve mimiklerinde azalma, yüz ifadesinde donukluk, motivasyon düşüklüğü, sosyal aktivitelere karşı ilgisizlik, bir işi başlatamama, isteksizlik, keyif alamama, konuşmada azalma, insanlardan uzaklaşma gibi belirtilerdir.” dedi.
Dağınık konuşma da bir başka belirti
Şizofrenide üçüncü belirti grubunun ise “dezorganizasyon” olarak adlandırılan Türkçe’de “dağınık konuşma, davranış” olarak da isimlendirilen üçüncü grup belirtiler olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Bunun grupta konuşurken konudan konuya geçme, uygunsuz yanıtlar verme, tuhaf giyinme, kendine bakımın azalması, bağırma, küfür etme ya da katatoni dediğimiz hiç hareket etmeme, konuşmama, tepki vermeme şeklinde belirtiler vardır.” dedi.
Toplumsal damgalama hastaların yaşadığı en büyük sorun
Şizofreninin saydığı hastalık belirtilerinin varlığına ve hastalığın seyrine göre çeşitli tiplere ayrıldığını ifade eden Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, hastanın doktora çok farklı semptomlarla başvurabildiğini söyledi.
Tedaviye verilen yanıtın da hastanın sosyal, mesleki, ailesel işlevselliği, ve seyriyle kişiden kişiye çok değişebildiğini dile getiren Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı şu uyarılarda bulundu: “Şizofreni kronik gidişli bir hastalıktır, her kronik hastalık gibi uzun yıllar ilaç kullanımına ve takiplere ihtiyaç anlamına gelmektedir. Bilişsel yıkılmaya ve işlevsellikte genel olarak bozulmaya sebep olması nedeniyle çalışmakta, sosyalleşmekte, evlilik yapmakta zorluk yaşayabilir kişiler. Ve yine şizofrenide diğer hastalıklarla karşılaştırdığımızda en önemli sorun toplumsal damgalanmadır. Medyanın, iş verenlerin, sosyal çevrenin damgalayıcı ve ayrımcı tutumları hastaların hayatını zorlaştırmaktadır.”
Ailede varsa görülme sıklığı 7-10 kat artıyor
Şizofreninin oluşmasında beyinde biyokimyasal değişikliklerin, genetik faktörlerin ve psikososyal nedenlerin etken olabileceği düşünüldüğünü aktaran Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, bu konuda yapılan çalışmalarda hastalığın ilaç tedavilerinde de öne çıkan dopamin, serotonin gibi maddelerdeki düzensizliğe vurgu yapıldığının altını çizdi.
Hastalığın kalıtımsal olmamakla birlikte, ailede benzer hastalık varsa görülme sıklığının 7-10 kat arttığını belirten Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı şu bilgileri verdi: “ Ayrıca kış aylarında doğmuş olmak, kentlerde doğmak ve yaşamak risk faktörü sayılabilir. Şizofreni tüm dünyada benzer oranda görülen, herkeste oluşabilecek bir hastalıktır ve yaygınlığı ortalama %1 civarındadır. Kadın erkek eşit etkilenmektedir, farklı olarak kadınlarda hastalık daha iyi seyretmektedir. Hastalık yatkınlığı olan kişilerde madde kullanımı esrar gibi ve travmatik yaşantılar hastalığın ortaya çıkmasını kolaylaştırmaktadır.”
Erken tedavi ve aile desteği çok önemli
Şizofrenide risk faktörlerine sahip olmanın kişinin mutlaka hastalanacağı anlamına gelmediğinin altını çizen Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, hastalığı önceden tespit etmenin mümkün olmadığını ve bunu önleyen bir tedavinin de halen kanıtlanamadığını söyledi.
Kişide hastalık belirtileri başladığında erken tedavi edilmesinin önemi bulunduğunu vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Emre Tolun Arıcı, “Tedavide değişmeyen en önemli madde halen ilaçlardır. Şizofreni biyolojik yönü olduğu bilenen bir hastalıktır, bu alanda yürütülen gen çalışmaları ve yatkınlık oluşturduğu düşünülen genler olduğu düşünülse bile halen tedavide kullanılacak bir gen çalışması yoktur. Ailede şizofreni veya benzeri hastalıkları olanlara önerimiz; aile ve sosyal desteğin yeterli derecede olması, stres yönetimine yönelik aktiviteler, gerektiğinde psikiyatri ve psikoterapi desteği alınması olabilir.” dedi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Tembel değil farklı öğreniyor!Okul öncesi (anaokulu) ve ilkokul birinci sınıfa başlayacak öğrenciler için...02 Eylül 2025 Salı 16:28YAŞAM
Uzmanı uyardı: Aromalı sütlere dikkat!Uzmanı uyardı: Aromalı sütler sağlık sorunlarına zemin hazırlayabilir!02 Eylül 2025 Salı 16:15YAŞAM
Diş kaybına neden olan faktörlere dikkat!Diş kayıplarının başlıca sebebi, sessizce ilerleyebilen...02 Eylül 2025 Salı 16:06YAŞAM
'Dadı' rolü kadınları yalnızlaştırıyor!İlişkilerde ‘dadı’ rolü kadınları yalnızlığa sürüklüyor...02 Eylül 2025 Salı 16:00YAŞAM
Ayrılık anksiyetesi okula uyumu zorlaştırıyor!Okula yeni başlayan çocukların ebeveynlerinden ayrılırken...02 Eylül 2025 Salı 15:50YAŞAM
Diş beyazlatmanın herhangi bir zararı yokDişler, yüzün en görünür noktalarından biri olarak...02 Eylül 2025 Salı 15:46YAŞAM
İmmünoterapi kansere karşı etkili tedavi imkanı sunuyori Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Ulus Ali Şanlı, tüm dünyada kanser tedavisinde artan...02 Eylül 2025 Salı 15:31YAŞAM
Okul alışverişinde çocuk sağlığına dikkat!Öğrenciler için gerekli olan kıyafet, çanta ve kırtasiye malzemesi seçiminde görselliğin değil, çocuğun sağlığının ilk planda tutulması gerekiyor.01 Eylül 2025 Pazartesi 11:42YAŞAM
Ayak başparmağı çıkıntısında geç kalmayın!Halk arasında “başparmak çıkıntısı” olarak bilinen Halluks Valgus, ayak başparmağı kemiğinin dışa ve ayaktaki birinci tarak kemiğinin içe doğru dönmesiyle oluşan karmaşık bir şekil bozukluğu olarak tanımlanıyor.01 Eylül 2025 Pazartesi 11:41YAŞAM
Öğrenme süresince görmenin etkisi yüzde 83’türGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Osman Bulut Ocak, “Genellikle çocuklar öğrenme kabiliyetlerindeki eksiklikten dolayı değil, iyi göremedikleri için derslerinden geri kalabiliyor” diyor.01 Eylül 2025 Pazartesi 11:30YAŞAM
Kekemelik tedavisi kişiye özel olmalı!2-5 yaş arası her 100 çocuktan 5'inde görülen kekemeliğin...27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:32YAŞAM
Tekrar eden gebelik kayıplarına dikkatKadın Hastalıkları,Doğum ve Tüp Bebek Uzmanı Op.Dr.Numan Bayazıt konu hakkında önemli bilgiler verdi.27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:29YAŞAM
Aşırı terleme sorununa karşı botoks!Yaz sıcakları aşırı terleme sorunu olanlara kabus yaşatıyor...27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:27YAŞAM
Öfke anında ne yapmalıyız?Uzman Klinik Psikolog Müjde Yahşi konu hakkında önemli bilgiler verdi.27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:26YAŞAM
Kalp krizi değil, ‘Kırık Kalp Sendromu’Yoğun stres, ani üzüntü ya da travmaların kalbi geçici olarak...27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:23YAŞAM
Bel sağlığını korumak için bunlara dikkatİnsanların çoğu hayatının herhangi bir döneminde mutlak surette...27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:22YAŞAM
Çocuklarda gastroenterit tehlikesine dikkatYaz aylarında “gastroenterit” vakalarında büyük artış!27 Ağustos 2025 Çarşamba 16:16YAŞAM
TEV mesleki ortaöğretim bursu başvuruları başladıTürk Eğitim Vakfı (TEV)’nın meslek liselerinde öğrenim gören öğrenciler için sağladığı...27 Ağustos 2025 Çarşamba 15:46YAŞAM
Çocuklarda idrar yolu enfeksiyonuna dikkatİdrarını tutması enfeksiyona neden olabiliyor!27 Ağustos 2025 Çarşamba 15:43YAŞAM
Çocuklar okula sağlıklı başlasınYeni eğitim yılı öncesi önemli uyarılar!26 Ağustos 2025 Salı 20:30YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış