SİNSİCE İLERLEYEN HASTALIK:GLOKOM
Genellikle belirti vermeden gizlice ilerleyen yaygın bir göz hastalığı...

30 Ocak 2023 Pazartesi 11:27
Gözlerde sinsice ilerleyen ve genellikle belirti dahi vermeyerek göz sinirinde tahribata sebep olan göz tansiyonu hastalığı (glokom) nedeniyle her yıl dünya genelinde 6.4 milyon insan görmesini yitiriyor. Göz tansiyonu ile glokomun birbirine karıştırıldığının altını çizen Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Göz tansiyonu ile göz tansiyon hastalığı (glokom) birbirinden ayırt edilmelidir. Her göz tansiyonu yüksek olan hasta glokom mudur? Değildir. Hastalar göz doktoruna başvurmadığı sürece glokom olduklarından habersizdir. Glokom önlem alınmadığı taktirde geri dönülemez görme kayıplarına yol açabilmektedir." şeklinde konuştu.
Genellikle belirti vermeden gizlice ilerleyen yaygın bir göz hastalığı olan glokom, tedavi edilmediğinde ciddi ve kalıcı görme kayıplarına sebep olabiliyor. Ancak çoğu insan glokom ve göz tansiyonunu birbirine karıştırıyor. Yavaş bir şekilde ilerleyerek önce görme alanında ve giderek görme keskinliğinde kalıcı bir azalma şeklinde kendini gösteren glokom veya halk arasındaki adıyla göz tansiyonu hastalığıyla ilgili açıklamada bulunan Göz Hastalıkları ve Retina Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, erken tanının ve tedavinin önemini vurgulayarak hastalıkla ilgili doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
"ÖNLEM ALINMADIĞI TAKTİRDE GERİ DÖNÜLEMEZ GÖRME KAYIPLARINA YOL AÇIYOR"
Glokomun göz sinirini tahrip eden ve görme kaybına yol açabilen ciddi bir hastalık olduğunun altını çizen ve ömür boyu takibinin yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Gözümüzde beyin ve göz arasındaki iletişimi sağlayan göz sinirimiz bulunmaktadır. Baktığımız objeden gelen ışık göze girer ve retinadaki ışık algılayan özel hücreler tarafından algılanır. Göz siniri ve devamındaki sinir ağı bu verileri beynimizin arkasında bulunan görme merkezimize taşır. Görüntü burada oluşur. Glokom, görme sinirinde hasar oluşturan, ilk dönemlerde hastanın çevredeki görmesini bozan, giderek merkez görmeyi etkileyen; son döneminde ise körlüğe yol açabilen bir görme siniri hastalığıdır." dedi.
"GÖZ TANSİYONU İLE GLOKOM BİRBİRİNE KARIŞTIRILMAMALI"
Göz tansiyonu ile göz tansiyon hastalığı yani glokomun birbirine karıştırılmaması gerektiğini söyleyen Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Göz içi basıncı normal değeri 10 ile 21 mm civa basıncı arasında kabul edilmektedir. Göz içi basıncı, gözün içinde üretilen ve adına 'aköz hümör' dediğimiz sıvı ile oluşur. Göz içindeki bu sıvının yapımı ile gözün dışına çıkışı arasında bir denge bulunmaktadır. Bu denge sayesinde gözün içinde stabil bir basınç oluşur ve bu basınç göz küresine formunu verir, dokuları besler ve dış etkenlerden korunmasını sağlar. Göz tansiyonu ile göz tansiyon hastalığı (glokom) birbirinden ayırt edilmelidir. Her göz tansiyonu yüksek olan hasta glokom mudur? Değildir. Glokom dediğimizde, göz içi sıvısının yeteri kadar dışa çıkamaması sonucu göz içinde birikmesi, basıncın artışı ve görme siniri üzerinde hasarın başlamasını anlıyoruz. Göz tansiyonunun yüksek olması glokom riskini artırır ve görme sinirinde hasara neden olup olmadığı ileri tetkiklerle incelenmelidir. Dolayısıyla sadece göz tansiyonunu ölçtürmek glokomu tespit etmek için yeterli değildir. Özetle, göz tansiyonunun yüksek olması glokom hastalığı için bir risk faktörüdür." ifadelerini kullandı.
"40 YAŞ ÜSTÜ KİŞİLERDE DAHA SIK KARŞILAŞIYORUZ"
Göz içi sıvısının yapımı ile gözden dışa akımı hızları arasında bir denge bulunduğunu belirten Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Göz içi sıvısının göz dışına çıkışında bir engel oluşması halinde sıvı göz içinde birikmeye başlamaktadır. Ortaya çıkan basınç, göz içindeki en önemli yapılardan ışık algılayan hücrelerinin ve görme sinirinin üzerinde baskı oluşturur. Yüksek basınç uzun süreyle devam ettiğinde ise görme sinirinin göz içerisindeki bölümünde glokoma bağlı hasarı başlar. Ailesinde göz tansiyonu hikayesi olan bireylerin glokom riskinin 7 ile 10 kat arttığını biliyoruz. 40 yaş üstü kişilerde daha sık karşılaştığımız glokomun oluşma riskini artıran diğer faktörler, yüksek miyopinin olması, özellikle kontrolsüz kullanılan ve göz tansiyonunda artışa sebep olan kortizonlu ilaç ve damlalar, kontrolsüz giden diyabet ve kardiyovasküler hastalıklar, sigara kullanımı, göz travmaları, göz içi uzun süreli iltihaplardır. Kornea kalınlığının ince olması da bir diğer risk faktörüdür. Glokomun belirli bir yaştan sonra sıklığının arttığı doğrudur ancak bu daha erken yaşlarda glokom olmayacağı anlamı taşımaz. Günümüzde rutin kontroller ve ileri tanı yöntemleriyle kişi daha görme bozukluğu yaşamadan ya da görmede yaşanan bozukluk ilerlemeden, glokomun ciddiyetini çok önceden tespit edebiliyoruz. Dolayısıyla glokom konusunda şikayetinizin olmasa bile rutin takip ve tetkikleri aksatmamak büyük önem taşıyor." şeklinde konuştu.
GLOKOM OLDUĞUNUZU FARK EDEMEYEBİLİRSİNİZ
Dünya genelinde 70 milyon insanın glokom hastası olduğunu ve 6.5 milyon insanın da glokom yüzünden görmesini yitirdiğini hatırlatan Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Yaygın bir hastalık olan glokomun en yaygın görülen tipi primer açık açılı glokomdur. Göz içi basıncı, normal aralık diye kabul ettiğimiz 10-21 mmHg'den yüksektir. Yine de hastaya bir şikayet fark ettirecek kadar yükselmeyebilir ve hastada bir belirti genellikle olmaz. Göz içi üretilen sıvının dışa akımında bir sorun mevcuttur ve giderek aylar, yıllar içinde görme sinirinde kalıcı hasar oluşur. Hastalar göz doktoruna başvurmadığı sürece glokom olduklarından habersizdir. Daha az sıklıkta normal tansiyonlu glokomu görmekteyiz. Burada da adından da anlaşılacağı gibi göz tansiyonu normal sınırlar içinde olmasına rağmen görme sinirinin beslenmesi, dolaşımındaki bozukluğa bağlı hasar gelişmektedir. Hastalarda yine bir belirti görülmez. Çok daha nadir gördüğümüz ve 'akut açı kapanması' adını verdiğimiz glokom tipinde ise gözün içerisinde salgılanan göz içi sıvı (aköz hümör) dışa akımında ani tıkanma ve drenaj sistemine ulaşamaması sonucu göz tansiyonu hızla çok yükselmektedir. Bu glokom tipinde ancak hasta ciddi şikayetlerle sıklıkla acilen doktora başvurur. " açıklamasında bulundu.
GLOKOMUN BELİRTİLERİ NELERDİR?
Glokomun belirtileri ve tedavi sürecine de değinen Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, "Primer açık açılı glokom geç fark edildiği için ne yazık ki bulgular ortaya çıktığında görme sinirinde geri dönüşsüz hasar gelişmiş olabilmektedir. Bu nedenle rutin muayene ve erken teşhis büyük önem taşımaktadır. Nadir görülen primer açı kapanması glokom ise aniden başlar ve krize neden olur. Göz tansiyonu bu tipte aniden yükselmekte, şiddetli ağrı, mide bulantısı, kusma, görme bulanıklığı, ışıklar etrafında haleler görme ve kanlanma gibi belirtiler ortaya çıkmaktadır." şeklinde konuştu.
BEBEĞİNİZDE BU BELİRTİLER VARSA DOĞUŞTAN GLOKOMLU OLABİLİR
"Yaklaşık 10 binde 1 görülen doğuştan glokom ise, bebeklerdeki göz sıvısının dışa akım kanallarının yeterince gelişememesi durumuna bağlı olarak oluşur. Bu tipteki bebeklerin gözlerinin en öndeki saydam kornea tabakaları bulanık veya gri şeklindedir ve bebeklerde ışıktan rahatsız olma, gözlerde sulanma, gözlerini açamama gibi belirtiler görülmektedir." Diyen Prof. Dr. Nur Acar Göçgil, hastalığın tedavi süreciyle ilgili olarak ise şu ifadeleri kullandı:
"KOMPLİKE MÜDAHALELER DE UYGULANABİLMEKTEDİR"
"Glokom tedavisinde göz damlaları, destek olarak ağızdan alınan ilaçlar, lazer tedavileri ve cerrahi girişimler tedavi seçeneklerimizdir. Hastalığın evresi, gözdeki hasarın ciddiyeti, ilerleme hızı, hastanın tedaviye ve takip kontrollerine uyumu göz önüne alınarak bu tedavilere belirliyoruz. Günümüzde ilaç tedavisi olarak, göz basıncını düşüren damla tedavileri oldukça etkin. Öte yandan sinir koruyucu özelliği olan nöroprotektif medikal tedaviler de artık mevcut. İlk tedavi seçeneğimiz damlayla oluyor ve eğer ilaç tedavisi ile hastalık kontrol altına alınıyorsa bu tedavi ömür boyu aksatılmadan devam ettiriliyor. İlaç tedavisinin yeterli olmadığı veya hastanın damla tedavisini aksattığı durumlarda, Selektif Lazer Trabeküloplasti (SLT) uygulaması oldukça hızlı ve pratik bir yöntemdir. Bu yöntemde lazer kullanılarak göz içinde tıkanıklığa neden olan kanalların genişletilmesi amaçlanır. İşlem sonrasında göz içerisindeki basıncın düşürülmesi sağlanır, ancak tekrarı sıklıkla gerekir. Tüm bu yöntemlerin yetersiz kaldığı noktada ise cerrahi müdahale kaçınılmazdır. Hastalığın şiddetine ve tipine göre farklı cerrahi ameliyat seçenekleri öncelikli olabilmektedir. Glokom cerrahisi uzmanlık gerektiren, incelikli bir cerrahidir, ve ameliyat sonrası yakın takip yine çok önemlidir.
"GÖZ TANSİYONU DÜŞTÜ DİYE RUTİN KONTROLLERİN YAPILMASI BIRAKILMAMALIDIR"
Son olarak, en etkili tedavinin erken teşhis olduğunu unutmamak gerekmektedir. Glokom ömür boyu takibi gereken bir hastalıktır. Göz tansiyonu düştü diye rutin kontrollerin ve analizlerin yapılması bırakılmamalıdır."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!Anksiyete bozukluğunun ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar...10 Temmuz 2025 Perşembe 12:16YAŞAM
İştahsızlığın Psikolojik Nedenlerine Dikkat!Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk konu hakkında bilgiler verdi.10 Temmuz 2025 Perşembe 12:14YAŞAM
Alzheimer'a umut olacak keşif!Alzheimer hastalığını tetikleyen mekanizma çözüldü!10 Temmuz 2025 Perşembe 12:10YAŞAM
Diz ekleminden gelen sese dikkatDiz kireçlenmesi başlamış olabilir...10 Temmuz 2025 Perşembe 12:07YAŞAM
Sıcak çarpasına dikkat!Güneşli günlerde sıcak çarpmasına dikkat10 Temmuz 2025 Perşembe 12:05YAŞAM
Tüketiciler sürdürülebilirliğe önem veriyorTüketicilerin yüzde 64'ü sürdürülebilirliğe önem veren markalara daha çok güveniyor10 Temmuz 2025 Perşembe 12:03YAŞAM
Buz kullanırken tedbirli olun!Buz da besin zehirlenmesine neden olabilir!10 Temmuz 2025 Perşembe 11:59YAŞAM
Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!Özel Sağlık Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, kadınlarda en sık görülen tür olan meme kanserinde erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekti.10 Temmuz 2025 Perşembe 11:55YAŞAM
Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor!Burun akıntısını hafife almayın, çünkü...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:28YAŞAM
İşkolik olabilirsiniz!İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:27YAŞAM
Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeliTatil planınızı ona göre yapın...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:13YAŞAM
Karın şişkinliğine karşı 7 çözümSıcak su torbası şikayetleri azaltabilir05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:11YAŞAM
Yaz Aylarında Sağlıklı Beslenmenin Püf NoktalarıSerinleten Besinler Beslenme Rutinine Eklenmeli05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:06YAŞAM
Baş ağrınızın sebebi klima olabilir!Klima çarpması farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor!05 Temmuz 2025 Cumartesi 11:53YAŞAM
Gözlerinizi güneşten koruyunözlüğünüz sadece şık değil koruyucu da olsun03 Temmuz 2025 Perşembe 11:21YAŞAM
Her evde 6 kiloluk söndürücü olmalı!Uzmanında evde yangın güvenliği için hayati uyarılar02 Temmuz 2025 Çarşamba 11:45YAŞAM
Kripto cüzdanlar böyle boşaltılıyor!Gaz Ücreti İadesi Vaadiyle Kripto Cüzdanlar Boşaltılıyor!30 Haziran 2025 Pazartesi 10:24YAŞAM
Fizik tedavi depresyona iyi gelir mi?Fizik tedavi depresyonunuza iyi gelir mi?30 Haziran 2025 Pazartesi 10:22YAŞAM
Diz kireçlenmesi son yıllarda hızla yaygınlaşıyor!Ağrı, şişme, dizde takılma derken günlük yaşamı baltalıyor!...30 Haziran 2025 Pazartesi 10:20YAŞAM
Çocuklarda Alerji AlarmıPolen Alerjisi Göz, Burun ve Ciltte Belirti Veriyor27 Haziran 2025 Cuma 13:28YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış