RUH SAĞLIĞI YERİNDE OLMAK, MUTLU OLMAK DEMEK DEĞİL!
Teknoloji bağımlılığı panelde sıkça konuşuldu...

11 Ekim 2018 Perşembe 16:32
Teknoloji kullanımına bağlı dijitalleşmenin psikolojik yönü, 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında Üsküdar Üniversitesinde düzenlenen panelde konuşuldu. Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılıkla aile bağları arasında önemli bir ilişki olduğuna dikkat çekerken yalnızlık hissi yaşayan kişilerde bağımlılık riskinin daha yüksek olduğunu söyledi.
Günümüzde her 10 çocuk veya ergenden birine ruhsal hastalık tanısı konulduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Dilbaz da ruh sağlığının yerinde olmasının her zaman mutlu olmak anlamına gelmediğini kaydetti. Dilbaz, ruhsal sorunlarla başa çıkmada zihinsel esnekliğin önemli olduğunun altını çizdi.
Dünya Ruh Sağlığı Federasyonu tarafından ilk olarak 1992 yılında ilan edilen 10 Ekim Dünya Ruh Sağlığı Günü'nün bu yılki teması "Değişen Dünyada Gençler ve Ruh Sağlığı" olarak belirlendi. Üsküdar Üniversitesinde Dünya Ruh Sağlığı Günü kapsamında düzenlenen panelde gençlerin karşı karşıya olduğu teknoloji bağımlılığı, dijitalleşme ve zihinsel dayanıklılık konusu ele alındı.
Prof. Dr. Hüsnü Erkmen: "Yeni bir ruh sağlığı sorunu ile karşı karşıyayız"
Üsküdar Üniversitesi Altunizade Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonunda düzenlenen panelin moderatörlüğünü Üsküdar Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi, NPİSTANBUL Beyin Hastanesi Psikiyatri Uzm. Prof. Dr. Hüsnü Erkmen gerçekleştirdi. Bu günün Dünya Ruh Sağlığı Günü olduğunu hatırlatan Erkmen, "Yeni bir ruh sağlığı sorunu ile karşı karşıyayız; sosyal medyanın aşırı kullanımı.
Bugün iki önemli uzmanımız sizi çok önemli bir konuda uyaracaklar. Bu konuda uyarılmış olmamız gerekiyor aksi takdirde büyük bir dert olarak önümüzdeki zamanlarda karşımıza çıkacak" dedi.
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz: "Ruhsal sorunlarla başa çıkmada zihinsel esneklik önemli"
Üsküdar Üniversitesi NPİSTANBUL Beyin Hastanesi AMATEM Koordinatörü ve Üsküdar Üniversitesi Bağımlılık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Nesrin Dilbaz "Gençlerde Zihinsel Dayanıklılık" konusunda bilgiler paylaştı, ebeveynlere ve öğretmenlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Zihinsel esneklik neden önemlidir?
Ülkemizde yapılan araştırmalara göre gençlerde en sık görülen ruhsal hastalıkları anksiyete bozukluğu, depresif bozukluk, alkol ve madde bağımlılığı olarak sıralayan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, bu sorunlarla mücadele etmekte ve başa çıkmada farkındalık ve zihinsel esnekliğin önemine işaret etti.
Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Zihinsel esneklik, zorluklarla karşı karşıya kalma halinde durumu geri döndürme halidir. Başarılı olmanın önemli bir bölümüdür çünkü gerçek başarı zaten zor elde edilir" dedi.
Her 10 çocuktan biri ruhsal hastalık tanısı alıyor
Zihinsel farkındalık ve esnekliğin, sadece çocuk ergen ve gençlerde değil aslında hepimizde var olması gereken, bizi birçok ruhsal sorundan, ruhsal hastalıktan koruyucu özellik olduğunu belirten Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Günümüzde her 10 çocuk veya ergenden biri ruhsal hastalık tanısı almaktadır. Yani ülkedeki neredeyse her sınıfta 2-3 çocuk anlamına gelmektedir.
Benim bugünkü mesajım hocalara, özellikle Milli Eğitim'deki öğretmenlere ve tabii ki ebeveynlere. Çünkü çocuklarımızı bir zihinsel farkındalığı ve zihinsel esnekliği olan çocuklar olarak yetiştirirsek, bu gördüğünüz rakamlara ulaşmayacağız" dedi.
Ruh sağlığı yerinde olmak mutlu olmak demek değil!
Ruh sağlığının yerinde olmasının her zaman mutlu olmak anlamına gelmediğini vurgulayan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Bizim her an mutlu olmamız mümkün değil. Böyle bir beklenti de doğru değil. Ama şu an geldiğimiz noktada, ebeveynler de dahil olmak üzere herkesin ruh sağlığı yerinde olmaktan anladığı şey bu; mutlu olmak.
Bizim tanımlamamız ise özellikle, kendi potansiyellerini gerçekleştirebilecek, yaşamın normal stresi ile baş edebilecek, verimli ve üretken çalışabilecek, topluma katkıda bulunabilecek kadar iyi olma hali. Bakın hiç içinde mutlu olmak geçmiyor. Yaşamın zorlukları, yaşamın stresleri ile baş etmek geçiyor. Yaşamın zorlukları ile baş edebilmek, zihinsel dayanıklılığın özelliklerinden bir tanesi. Bu anlamda baktığımızda da iyi ruh sağlığı olan çocukların dış dünyayı iyi algıladıklarını görüyoruz.
Dış dünyayı sağlıklı algıladıklarında, zaten işler daha kolay gidiyor. İyi ruh sağlığına sahip çocuklar pozitif ve negatif bir aralıktaki duyguları hissedebilir. İfade edebilir ve yönetebilirler. Başkaları ile sağlıklı ve iyi ilişkiler kurarlar. Değişiklik ve belirsizliklerle baş edebilirler ve yönetebilirler. Gelişirler ve mutlu olurlar" dedi.
Boncuk çocuklar sorun çözmeyi öğrenemiyor
Bugünkü Z kuşağı çocuklarını aileleri tarafından korunmaları nedeniyle "Boncuk Çocuk" olarak tanımlayan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Z kuşağı teknoloji ile büyüdüğü ve farklı eğitimler aldığı için birçok donanıma sahip ama bu donanımları onlara doyum sağlayamamaktadır. Tam tersine gerginleştirir ve sonunda mutsuzluk ortaya çıkar. Aileleri çocuklarının özelliklerini abartmakta, onlara yapay bir özgüven pompalamakta, kendilerinin dünyanın en önemlisi olduğuna dair açık veya örtülü mesajlar vermektedir.
Bu çocukların hiç üzülmemeleri, zorlanmamaları mutsuz olmamaları gerekmekte gibi bir yalancı dünyada yaşamaları sağlanmaktadır. Daha başları ağrımadan ilaç verme, okulda bir arkadaşı ile sorun yaşadığında onların çözmelerine fırsat tanımama ve her durumda kendilerinin haklı olduğu sonucuna varmaları sağlanmaktadır" diye konuştu.
Aile ve okul iş birliği önemli
İyi ruh sağlığı ve çocuklarda ruhsal hastalıkların önlenmesinin okulların önemli hedefleri arasında olması gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Nesrin Dilbaz, "Çocukların öğrenmesi ve başarısı için iyi bir ruh sağlığı gereklidir. Çocuklar ve çevresindeki erişkinler için esnekliği destekleyecek güçlerin ve baş etme mekanizmalarının geliştirilmesini sağlayacak seçenekler sunulmalıdır.
Burada çocuğun ebeveynin ve okul çalışanının ruh sağlığının ve iyi olmasının herkesin işi haline getirmek gerekmektedir. Okullarda ve yerelde iş birliği, liderlik yapma ve gelişmeyi sağlama; ailenin işin içerisine katılması, çocukların söz hakkı olması okulların bazı ölçütlere göre derecelendirilmesi gibi hedefler yer almalıdır" tavsiyesinde bulundu.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan: "Koruyucu ruh sağlığı önemli"
Üsküdar Üniversitesi Rektörü, Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Değişen Dünya ve Gençlik" başlıklı sunumunda teknolojiyle beraber dijitalleşen dünyanın gençler üzerindeki etkisini anlattı. Üsküdar Üniversitesi olarak 2012 yılından bu yana Pozitif Psikolojiye önem verdiklerini ve bunu zorunlu ders olarak okuttuklarını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, önleyici ve koruyucu ruh sağlığı açısından pozitif psikolojinin önemine işaret etti.
Tarhan, "Sorunlar ortaya çıkmadan önlem almak önemli. Sağlığın üç alanı var; tedavi edici hekimlik, önleyici hekimlik ve koruyucu hekimlik. En önemlisi üçüncüsüdür. Kişinin hasta olmaması için uğraşan alan dünyada da çok önemseniyor. Alınan önlemlerle olası sorunların önüne geçilebilmesi mümkün oluyor" dedi.
Dikkat ve zaman yönetildiğinde zihin de yönetiliyor!
Dijital bir dönemin yaşandığını belirten Prof. Dr. Tarhan, "Dijital devrim yaşıyoruz. Biz sosyal medyada özne mi olacağız, nesne mi? Buna karar vermemiz lazım. Eğer nesne olursak biz yönetiliriz. Ama özne olursak, biz sosyal medyayı yönetiriz.
Bunun için de bizim bir amacımızın, ego idealimizin olması lazım" dedi.Zihin kontrolünün önemine işaret eden Tarhan, "Dijital devrimle beraber herkes dijitalleştiği için teknolojiler de insanı ikna etmek için teknikler geliştiriyor. İnsanları iki konuda ikna edersek insanların zihinlerini yönetebiliriz diyorlar. Biri zamanı yönetmek, diğeri de dikkati yönetmek" dedi.
Gençlerin üç beklentisi uygun bir şekilde karşılanmalı
Gençlerin üç kırılgan noktasının adalet beklentisi, buyurgan davranıştan nefret etme ve özgürlük beklentisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tarhan, "Gençlerin bu beklentisi uygun bir şekilde karşılanmalıdır. Bu beklenti karşılanmadığında genç ya ezilir ya da ters kimlik geliştirir" uyarısında bulundu.
Gençlerin anladığı dil bulunmalı!
"Büyüklerin gençleri anlayamadığını görüyorum" diyen Tarhan, "Genç kuşağı kaçırıyoruz biz. Gencin mutlu olması önemli, mutlu olan bir genç, bağımlılığa yönelmez, ihtiyaç hissetmez. Ama ebeveynlerin ya da yöneticilerin de gençlerin anladığı dili bulması önemli. Gençlerin kendini güvende hissedebilmesi için, hakkaniyet duygusu önemli. Aile içinde sevgiyi yönetmeyi başarmamız gerekiyor.
Bunu adil bir şekilde yönetemezsek, gençler arasında sorun çıkıyor" dedi. Kendini özel hissetme duygusunun yeni kuşaklarda çok daha önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan "Egonun insanlık tarihinde hiç bu kadar yaygın olduğu ve yükseldiği belki de görülmemiştir. Buyurgan yaklaşımlar gençlerde geri tepiyor. Onun için emir vermek yerine, seçenek sunmak gerekiyor. Gençlerle diyalog kurabilmek en önemli çözüm.
Gençlere buyurgan yaklaşmamamız gerekiyor, yoksa gençleri kaybediyoruz" uyarısında bulundu.
Yalnızlık hissi bağımlılıkta risk!
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, bağımlılıkla aile bağları arasında önemli bir ilişki olduğuna dikkat çekerek "İnsanın bağlanma ihtiyacıyla bağımlılık arasında bir nedensellik ilişkisi var. İnsan kendini yalnız hissettiği zaman, bağlanacak nesne arıyor. Eğer sosyal çevresi besleyici değilse, ailesi mutlu değilse, huzurlu değilse, gençler çözümü maddede arıyor. Bağlanma ihtiyacını onda gideriyor. Madde bağımlılığına "aile hastalığı" denir.
Aile bağları veya ailede psikolojik destek iyiyse, maddeye yönelse bile çocuk, tekrar dönüyor. O nedenle bağımlılık tedavisini sadece kişi üzerinden değil, aileyi de ele almak önemli" uyarısında bulundu.
ÜÜ TV'den canlı olarak yayınlanan panel büyük ilgi gördü. Panelin sonunda katılımcılar birlikte fotoğraf çektirdi.
Farkındalık oluşturulması amaçlanıyor
Toplum sağlığı konusunda çalışmalar yürüten Üsküdar Üniversitesi ve uygulama ortağı olan NPİSTANBUL Beyin Hastanesi, gençlerin ruh sağlığının iyileştirilmesi ve korunması, bağımlılık, fiziksel ve duygusal şiddet gibi olası tehlikelere karşı farkındalığın artırılması amacıyla yeni bir bilinçlendirme hareketini hayata geçirdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Sağlıklı beslenmenin görünmeyen tehdidi: PestisitÜrünleri zararlılardan korumak amacıyla tarımda pestisit adı verilen ilaçlar kullanıldığını belirten uzmanlar, bu kimyasalların insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu söylüyor.13 Mayıs 2025 Salı 13:04YAŞAM
Türkiye olması gerekenden iki kat fazla tuz tüketiyor12-18 Mayıs Tuza Dikkat Haftası...12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:10YAŞAM
Önlemlerinize 3 ay önce başlayın“Anne olmaya hazırım” diyorsanız…12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:09YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış