“OKUMADA GÜÇLÜK” DİSLEKSİ İŞARETİ OLABİLİR!
Müdahalelere rağmen 6 ayda düzelmiyorsa dikkat!
05 Kasım 2020 Perşembe 12:32
Bir çeşit “özgül öğrenme bozukluğu” olarak tanımlanan disleksi, çocuğun okuma sorunu yaşamasına ve okuduğunu anlayamamasına neden oluyor. Disleksi tanısının çocuğun eğitim hayatı başladığında konulması gerektiğini vurgulayan uzmanlar, tanının gecikmesi durumunda depresif, kaygılı ve benlik saygısı düşük bireyler olabileceklerine dikkat çekiyor. Pandemi döneminde disleksili çocukların eğitimine daha çok önem verilmesi, eğitimin aksamaması için özen gösterilmesini tavsiye ediyor.
1-7 Kasım Disleksi Farkındalık Haftası’nda disleksi ile ilgili farkındalık oluşturmak amaçlanıyor.
Üsküdar Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı, NP Feneryolu Tıp Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, disleksi yaşayan bireylerin okumada güçlük çektiklerini belirterek ebeveynlere tavsiyelerde bulundu.
Okuma ile ilgili sorun yaşıyorlar
Disleksinin bir çeşit Özgül Öğrenme Bozukluğu (ÖÖB) olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Bu tip öğrenme bozukluğu olan kişiler okuma ile ilgili sorunlar yaşarlar. Örneğin okuma ve yazmayı zamanında öğrenemezler, okurken eksik veya hatalı okurlar, harf veya heceleri atlayarak okurlar. Bazı dislektik bireyler ise okuduğunu da anlamakta zorluk yaşar. Okuma hızları beklenenden oldukça yavaş gerçekleşir” dedi.
Okuma güçlüğü sorunu 6 aydan fazla sürüyorsa dikkat!
Her okuma güçlüğü çeken bireyde disleksiden söz edilemeyeceğini belirten Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, şu ifadeleri kullandı:
“Bir kişiye disleksi tanısı koyabilmek için öncelikle var olan sorunu gidermeye yönelik uygun müdahaleler yapılmalıdır. Eğitim desteği, birebir ders çalıştırma, konu tekrarı, gerekli durumlarda dikkat desteği için çocuk ve ergen psikiyatrisi görüşmeleri ve ilaç kullanımı gibi uygun müdahalelere rağmen geçmeyen ve en az 6 aydır devam eden sorunlar disleksi olarak değerlendirilir.”
Okul dönemi belirtileri dikkate alınmalı
Yrd. Doç. Dr.Başak Ayık, disleksi sorununun var olduğuna okul öncesi belirtilerle değil, okul sürecindeki belirtiler değerlendirilerek karar verilmesi gerektiğini belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Her ne kadar disleksinin okul öncesi dönemde belirtileri konuşma gecikmesi, kelime dağarcığının az olması, konuşma harflerinde görülen hatalar, nesne isimlerini zor öğrenme, dinleme zorluğu, sakarlık, el tercihinde gecikme, ince motor gerilik gibi olsa da temel sorunlar öğrenme ve okul becerileri ile ilgili olduğundan bir kişinin disleksi olarak tanımlanabilmesi için okula başlamış olması gereklidir. Önceki dönemde gördüğümüz belirtiler sadece disleksi olasılığı olarak değerlendirilmeli, okul öncesi dönemde net tanı olarak düşünülmemelidir. Yine disleksinin şiddetine göre okul eğitiminin hangi yılında ortaya çıkacağı değişebilir. Hafif etkilenen çocuklar ilk eğitim yılında az belirti verebilir.”
Disleksinin temel tedavisi eğitimdir
Disleksi ve diğer tüm özgül öğrenme güçlüklerinde uygulanması gereken temel tedavinin özel eğitim olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Bu eğitim okulda verilenden farklıdır. Çocuk normal bir okulda eğitime devam ederken bunun yanı sıra bireysel ya da grup halinde özel bir eğitime alınır. Çocuğun eğitim gereksinimi disleksinin şiddetine göre belirlenmeli. Yoğun bireyselleştirilmiş eğitim, bu alanda özel eğitim almış öğretmenler tarafından sunulmalı. Sık ve birebir uygulamaların bu sorunun çözümünde daha faydalı olduğu bilinen bir gerçek.Eğitim ne kadar küçük yaşta başlarsa tedavi yanıtı o kadar iyi olur. Tedavi için geciken çocuklarda daha uzun süre ve yoğun eğitimler gerekir. Öte yandan öğrenme güçlüğünü ortadan kaldıracak bir ilaç tedavisi bulunmuyor. Ancak kaygı bozukluğu, depresyon ve benzeri eşlik eden psikiyatrik bir hastalık varsa onların tedavisi önemlidir. Dikkat eksikliği eşlik eden bireylerde dikkati artıracak ilaçlar kullanılabilir” diye konuştu.
Tanı gecikirse etkisi ömür boyu sürebilir
Disleksi sorunu olan bireylerde akademik güçlüklerin süreklilik gösterdiğini söyleyen Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Eğer kişiye erken ve uygun yaşta tanı konmamış ve destek sunulmamış ise yaşadığı sorunlar farklı belirtilerle ömür boyu devam eder. Bunun yanı sıra disleksisi olan bireyler sadece akademik alanda değil, hayatın başka alanlarında da sorunlar yaşayabilirler” uyarısında bulundu.
Depresif, kaygılı ve intihar eğilimleri yüksek olabilir
Bu sorunlardan birinin sosyal becerilerde yaşadıkları problemler olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Başak Ayık, “Kendilerini uygun ifade etmekte zorlanabilirler. Eğer uygun zamanda tanınmamış ve gerekli destek sunulmamış ise uzun yıllardır süren çaba ve akademik zorluklar sonucunda depresif, kaygılı ve benlik saygısı düşük bireyler olabilir. Kişiler arası ilişkilerde sorunlar görülmeye başlar. Farklı psikiyatrik hastalıklar da görülebilir. Amerikan Psikiyatri Birliği 2013 yılında disleksisi olan çocuk, ergen ve erişkinlerin intihar açısından risk grubunda olduğunu belirtmiştir. Bunun dışında bir kısmı harita okuma – yol, yön bulma; işlerini organize etme, zamanı planlama, para idaresi- bütçe yönetimi gibi tamamen farklı alanlarda da sorunlar yaşayabilmektedir” diye konuştu.
Pandemide birebir derslere önem verilmeli
Pandemi nedeniyle devam eden online eğitim sisteminin tüm öğrenciler için olduğu kadar disleksili bireyler için de sıkıntılı bir süreç olduğunu dile getiren Ayık, “Özellikle dislektik bireylerin birebir eğitimden fayda gördüğü göz önünde bulundurulursa denetimi zor, kişideki karşılığının değişken olduğu uzaktan eğitimde daha çok zorlanmaları beklenilen bir durumdur. Ebeveynlerin eğitim desteğine ve birebir derslere bu dönemde ağırlık vermelerini ve aksatmamalarını öneriyoruz. Eğer eğitim aksıyor ise çocuktan beklentilerin düşürülmesi ve üzerine gidilmemesi en azından çocuğun yaşayacağı kaygı ve olumsuz duyguları azaltacaktır” dedi.
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Hipospadias mutlaka tedavi edilmeliHipospadiasın kesin bir nedeni bulunmuyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21YAŞAM
- Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14YAŞAM
- Bağışıklığınızı mutlaka güçlü tutunMevsimsel hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek şart04 Kasım 2024 Pazartesi 18:31YAŞAM
- Bu belirtiler Polikistik Over Sendromu olabilir"Tanı konulması için şu 3 belirtiden 2 tanesinin olması gerekir"04 Kasım 2024 Pazartesi 18:23YAŞAM
- Oyun bağımlılığı giderek artıyorÇocuklarda hangi yaş grubunda hangi bilgisayar oyunları tercih edilmeli?04 Kasım 2024 Pazartesi 18:08YAŞAM
- Boyun ağrısı migreni tetikleyebiliyor!İki durumun birbirini etkileyebileceğini söylüyor.31 Ekim 2024 Perşembe 18:51YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.