KRİZE ÖNLEM ALMAK BECERİYE DÖNÜŞMELİ!
Korku anında ‘Dur, Düşün, Eyleme Geç’ kuralı uygulanmalı!

11 Kasım 2020 Çarşamba 10:28
Sıradışı bir olay karşısında yaşanılan korku vücudun stres tepkisi vermesine neden oluyor. Stres tepkisi de biyolojik bozulmalara sebep olabiliyor. Korkunun bulaşıcı olduğunu ifade eden Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Birisi korktuğu zaman diğerlerine de bulaşır. Korkulan bir durumla karşılaşıldığı ilk anda ‘dur, düşün, eyleme geç’ kuralı var. Korku, tehlike, krizdeki yaklaşım tarzı için bunu öneriyoruz. Ayrıca zihinsel hazırlık yapıldıktan sonra yüzleştirme ve sanal gerçeklik programları da kişilerin korkularını yenmesi için uygulanan tedavi yöntemleri arasında” ifadelerini kullandı.
Üsküdar Üniversitesi Kurucu Rektörü Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, insanların yaşadığı korkular ve çözüm yöntemleri ile ilgili önemli açıklamalarda bulundu.
Az miktarda korku yararlıdır
Tehlikeye hazırlık olursa korkunun orantılı bir düzeyde kalacağını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aslında az miktarda korku yararlı ama fazla orantısız korkular da kişinin elini kolunu bağlar. Bu nedenle gelişmenin önündeki en büyük engellerden biri korkulardır. Örneğin bazı insanlarda yenilik korkusu vardır. Çok zeki oldukları halde yenilik korkusu nedeniyle kendi kontrol alanının dışına çıkmazlar. Korkular insanı etkiler” ifadelerini kullandı.
Ebeveynlerin paniği çocukları korkutuyor
Korku eğitimi almalarının çocuklar için bir avantajı olduğunu söyleyen Tarhan, “Ama genellikle anneye babaya bakıyorlar. Ebeveynler panikse onlar da korkmaya başlar çünkü çocuklar hayatı tanımıyor. Henüz neyin tehlikeli olduğunu ayırt edebilme yeteneğine sahip değiller. Gerçeklik algıları oluşmamış. Hayatı öğreniyorlar ve deprem gibi olaylar onlara bir şeyler öğretmek için bir fırsat olarak kullanılabilir. Bu durum çocuk için hayatında unutulmaz bir şey” diye konuştu.
Önlem almak beceriye dönüşmeli
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘İzmir depreminin olduğu tarih de 17 Ağustos gibi kolay kolay unutulmaz’ dedi ve “Önlem almanın bir beceri haline dönüşmesi lazım. Depremin ardından evi boşaltıp hemen çadıra geçilseydi, şu anda da hala aynı şekilde davranılsaydı o travmayı soğukkanlı karşılayan çocuk daha sonra korkmaya başlardı. O göçük altından çıkarılan çocuklar var çok rahatlar, hiç korku yok çocuklarda. Mesela 91 saatin sonunda enkazdan çıkarılan Ayda bebeğin sağlıklı olduğunu gördük” ifadelerini kullandı.
Beyin kortizol ve endorfin salgılıyor
Beynin savunma mekanizması olduğunu ve şok yaşantılarda, şiddetli travmalarda aşırı kortizol salgıladığını söyleyen Tarhan, “Beyin kortizolle birlikte endorfin salgılıyor. Endorfin de ağrı kesici, rahatlatıcı bir hormon. Onun etkisiyle beyin uyaranlara karşı koruma amaçlı olarak kendisini kapatıyor. Nasıl kolumuz kırılsa refleks olarak oynatamayız, aynı şekilde beyin de kendini bloke ediyor. Bu bir savunma mekanizması. Vücut doğamızda yaratılan özel bir şey bu. Çocuk kendini tolere edebilmiş, nefes alabilmiş, susuzluğa da dayanabilmiş. Bu biyolojik doğamızda var. Böyle durumlarda beyin oksijen aldıktan sonra bedenimizi kendi haline bıraksak o daha dengeli olacak. Bedenimizi ve sinir sistemimizi kendimiz bozuyoruz” dedi.
Korku vücudun stres tepkisine neden oluyor
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Korku esnasında ağzımız kurur, kalbimiz çarpar, tansiyonumuz düşer, rengimiz sararır ve nefesimiz hızlanır bayılıp kalırız’ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Savaş veya kaç tepkisi var. O anda kaç veya kendini savunmaya al, hareketsiz dur, bekle şeklinde tepkiler vermiş oluyoruz. Vücudu o anda fiziksel ve psikolojik olarak dağılmaktan koruyor. Bu vücudumuzun geliştirdiği sağlıklı bir tepki. Tabi bu tepki uzun sürdüğü zaman sonucunda tansiyonu yükseltip damarları tıkayabilir, mide bağırsak kasılmalarına sebep olabilir. Kronikleştiği zaman çeşitli yumuşak doku romatizmalarına yol açıyor. Kronik korkular ve stresler vardır. Korku vücudun stres tepkisine neden oluyor. Stres tepkisi de biyolojik bozulmalara sebep olabiliyor. Her organımızı beynimiz temsil ediyor. Beynimizin bir programı var. Biz bu programı bozduğumuz zaman vücuttaki bütün kaslar açılıp kapanıyor ve vücutta deorganize bir çalışma ortaya çıkıyor. Bunun için vücudumuzu yönetmek gibi bizim kendi sinir sistemimizi soğukkanlı bir şekilde yönetebilmemiz gerekiyor.”
Bazı korkuların genetik boyutu var
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Bir korku var bir de o korkudan korkmak var. Korku sağlıklı bir duygu, kısa süreli tehlike anında kişiyi korur’ dedi ve sözlerine şöyle devam etti:
“İnsanlarda yükseklik korkusu olmadığını düşünün, herkes apartmanlardan patır patır düşer. Yükseklik korkusu genetik olarak var. Mesela hayatında hiç yılan görmemiş birinin yılandan korkması da genetik bir korkudur. Bazı korkuların genetik boyutu var ama bazı korkular da öğrenilmiş korkulardır. Birisi bir korku, bir şok yaşadığı zaman beyinde sözcük üreten bölgedeki devreler patlıyor. Orada aşırı kimyasal salgılanmasından dolayı bilgi akışı bozuluyor. Kişi sözcük üretememeye başlıyor, dili tutuluyor. O kişiye sözcük üretmeyi yeni baştan öğretmiş oluyorsun ve yeniden öğreniyor. Kişiyi reddedersen tedavisiz kalıyor. Makul sınırlardaki korkuları doğal kabul etmek gerekiyor. Biz korku envanteri çıkarıyoruz, insanların korkuları ve o korkuların arkasında ne olduğu araştırılıyor. Arka planında korkuya sebep olan çocukluk çağı travması var mı diye bakıyoruz.”
Kişi hazır olmadan korkularıyla yüzleştirilmemeli
Korkuları olan kişinin gerekli hazırlıklar yapılmadan korkularıyla yüzleştirilmemesi gerektiğini belirten Tarhan, “Örneğin yüzme korkusu varsa, suya at tarzındaki yaklaşım, zihinsel hazırlık yapıldıktan sonra olmalı. Zihinsel hazırlık yaptıktan ve eğitimini aldıktan sonra ona rağmen korkuyorsa böyle durumlarda yüzleşme, ekspojur denilen metod güvenli bir ortamda uygulanıyor. Bununla ilgili özel simülasyon programları yapıldı. Yükseklik, böcek, açık alan ve toplumun karşısında konuşma korkusunun tedavisinde sanal gerçeklik programları uygulanıyor. Kişiye bir sanal gerçeklik gözlüğü takılıyor ve 3 boyutlu olarak korktuğu şeyle aynı ortamda bulundurularak korkusu yenilmeye çalışılıyor. Kişiler o ortamda gösterilenin gerçek olmadığını bildiği halde aşırı panik yaşıyorlar. Saçma, abartılı diyorlar ama yapıyorlar. Böylece duyarsızlaşma çalışması yapılıyor” dedi.
Korku bulaşıcı özelliğe sahip
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, ‘Korkunun bulaşıcı özelliği var. Birisi korktuğu zaman diğerlerine de bulaşır’ dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Korkulan bir durumla karşılaşıldığı ilk anda ‘dur, düşün, eyleme geç’ kuralı var. Yani bir durmak gerekir. Nedir? Ne değildir? Anlamak gerekiyor. Ondan sonra hemen hızlı bir plan yapılarak eyleme geçilebilir. Hiç düşünmeden eyleme geçen kişiler vardır. Çocukluğunda aceleci sabırsız, hiperaktif kişilerde düşünmeden eyleme geçme davranışı çok vardır, dürtüseldirler. Sonunu düşünmeden hareket ederler, akla ilk gelen şeyi yaparlar, en son duyduğuna da hemen inanırlar. Bu kişiler korku anında çok etkilenen kişilerdir. Aslında ‘Dur, düşün, eyleme geç’ kuralı uygulandığı zaman daha az hata yaparlar. Eğer kontrol edebileceği bir şey ise üzerine gider, edemeyeceği bir şey ise mesela fırtına varsa bir köşeye geçip bitmesini bekler. Böyle durumlarda da korkunun üzerine gidilmez. Yangın çıktığı zaman ne yapılır? Üzerine dalamazsınız. Önce söndürüp daha sonra soğutmak, sonrasında da sebebini araştırmak ve bir daha çıkmaması için neler yapılabilir bunları araştırmak gerekiyor. Korku, tehlike, krizdeki yaklaşım tarzı için bunu öneriyoruz. İşe yarayan bir yöntemdir.”
Cenin pozisyonu insanın en rahat halidir
Anne karnını insanın hayatında sorunsuzluk dönemi olarak ifade eden Tarhan, “Cenin pozisyonu, anne karnındaki pozisyondur. Arapçada cenin kelimesi cennet kökünden geliyor. O, insanın en rahat halidir. Ondan sonra sorun başlıyor, korkuda ona doğru döner insan. İleri şizofrenlere baktığınızda evin bir köşesinde cenin pozisyonunda öylece dururlar. Korktuğu zaman insanoğlu bunu yapıyor. Ama krize hazırlık varsa dur, düşün dönemi daha kısa geçiyor” diye konuştu.
Çocuğunuzun dişlerini kış sebzeleriyle koruyunÇocuk Diş Hekimi Nurgül Demir, kış mevsimiyle birlikte çocukların diş sağlığını destekleyen kalsiyum açısından zengin sebze ve meyvelere dikkat çekiyor.13 Aralık 2025 Cumartesi 10:24YAŞAM
Sürekli susama ve yorgunluk diyabet habercisi olabilirİç Hastalıkları Uzmanı Dr. Halil Eşenli, "Sürekli susama, sık idrara çıkma, yorgunluk ve yaraların geç iyileşmesi çoğu zaman önemsenmiyor. Oysa bunlar diyabetin erken sinyalleridir.12 Aralık 2025 Cuma 10:14YAŞAM
Kış hastalıklarına dikkat! İşte korunmak için 10 etkili öneriTürkiye’de kış döneminde acil servislere yapılan başvuruların yaklaşık yüzde 40’ı solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle oluyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:15YAŞAM
Yeni yılda ruh sağlığını güçlendirmenin 10 yoluGünlük yaşamın rutinleri ve koşturmacası devam ederken her yeni yıl yeni bir başlangıç anlamı taşıyor.11 Aralık 2025 Perşembe 11:10YAŞAM
İşte genç yaşta kalp krizinin 8 önemli nedeniDünya Sağlık Örgütü’nün 2022 yılı verilerine göre, dünya genelinde yaklaşık 19 milyon 800 bin kişi kalp ve damar hastalıkları nedeniyle hayatını kaybetti.09 Aralık 2025 Salı 10:27YAŞAM
Yemek sonrası tatlı krizi nasıl önlenir?Bazı günler yemeği bitirir bitirmez tatlı arayışına girmek neredeyse bir refleks gibi hissedilir. Bu dürtü genellikle; kan şekeri, karbonhidrat türü, bağırsak hormonlarının etkisi ve ödül merkezi aktivasyonu ile ilişkili olduğu açıklandı.08 Aralık 2025 Pazartesi 10:38YAŞAM
Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladıHer yıl sonunda dünya çapında ve ülkeler bazında öne çıkan popüler arama trendlerini paylaşan Google, 2025’in en çok merak edilenlerini açıkladı.06 Aralık 2025 Cumartesi 10:54YAŞAM
Dikkat! Uyku apnesinin 9 önemli belirtisiModern çağın salgın hastalığı obezite nedeniyle günümüzde gençlerde de hızla yaygınlaşan uyku apnesi yaşam kalitesini düşürüp ciddi hastalıklara zemin hazırlarken, ani ölüme de yol açabiliyor!06 Aralık 2025 Cumartesi 10:52YAŞAM
Mevsim geçişinde artan ağrılara dikkat!Mevsim geçişleri pek çok kişi için yalnızca hava şartlarının değişmesi anlamına gelirken, fibromiyalji ve kronik ağrı sendromları yaşayanlar için zorlayıcı bir döneme işaret ediyor.04 Aralık 2025 Perşembe 10:57YAŞAM
“Dozunda içilen kahve, kanser riskini azaltıyor”Acıbadem Üniversitesi’nde seminer veren ve deri kanseri alanındaki öncü araştırmalarıyla tanınan Doç. Dr. Masaoki Kawasumi, kahvenin deri kanseri üzerindeki çarpıcı etkilerini açıkladı:03 Aralık 2025 Çarşamba 10:24YAŞAM
Küçük önlemler, boğaz ağrısını önleyebilirKış aylarında sıkça görülen boğaz ağrısı ve tahrişi, günlük yaşamı olumsuz etkileyebildiğini belirten uzmanlar, bazı doğal yöntemlerin de ilaç tedavisinin de kullanılabileceğini söyledi.03 Aralık 2025 Çarşamba 09:57YAŞAM
Çocuklar mikroplarla doğal yollarla tanışmalıGünümüz çocukları steril yaşam, ekran karşısında uzun zaman geçirme, hareketsizlik ve yetersiz beslenme gibi nedenlerle, bağışıklığı güçlendiren doğal uyaranlarla geçmişe göre daha az karşılaşıyor.02 Aralık 2025 Salı 11:03YAŞAM
İşte gripten korunmanın en etkili yolları...Grip hastalığının çok kolay bulaşabildiğini belirten uzmanlar, özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olan kişilerde ciddi komplikasyonlara yol açabileceğini söylüyor.01 Aralık 2025 Pazartesi 10:30YAŞAM
Sanal kumar gençliği tehdit ediyor!Uzman Klinik Psikolog Sedef Koç Bal, gençler arasında hızla yayılan ve masumane gibi görünen mobil uygulamaların, sanal kumar bağımlılığı riskini beraberinde getirdiğini belirtti.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:35YAŞAM
Bu virüse dikkat! Aralık ve ocakta yoğunlaşıyorSonbahar ve kış mevsiminde havaların soğuması ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması enfeksiyonların hızla ve kolaylıkla yaygınlaşmasına neden oluyor.29 Kasım 2025 Cumartesi 10:30YAŞAM
Evdeki toz burun eti büyümesine yol açabilirSağlıklı bir nefes alışverişi, yaşam kalitesinin artmasında kilit bir rol oynar.27 Kasım 2025 Perşembe 10:00YAŞAM
İşte saç dökülmesine neden olan 9 etkenSaç dökülmesi son yıllarda hem kadınlarda hem de erkeklerde giderek artan bir sorun olarak karşımıza çıkıyor.26 Kasım 2025 Çarşamba 10:21YAŞAM
Kontakt lens kullananlar için 4 altın kuralGöz sağlığını korumak için kontakt lensler ve kozmetik ürünler arasındaki etkileşimlerin göz önünde bulundurulması gerekiyor. Prof. Dr. Zeynep Özbek kontakt lens kullanırken dikkat edilmesi gerekenler hakkında bilgi verdi.24 Kasım 2025 Pazartesi 10:53YAŞAM
Sokak lezzetleri besin zehirlenmesi riskini artırıyorSokak lezzetleri doğru ortamda hazırlanıp saklanmadığında ciddi besin zehirlenmelerine yol açabiliyor.22 Kasım 2025 Cumartesi 10:06YAŞAM
Ekran bağımlılığı ağız sağlığını tehdit ediyor!Günümüzde gençlerin ekran başında geçirdiği sürenin birçok sağlık sorununa neden olduğunu belirten uzmanlar, ağız sağlığının da bu durumdan olumsuz etkilendiğini söylüyor.20 Kasım 2025 Perşembe 11:13YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış

Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.