19 Eylül 2024
  • Bursa21°C
  • İstanbul20°C
  • Ankara17°C

KEMOTERAPİ GÖREN ÇOCUKLARDA HAYATİ UYARI

Uzmanından önemli bilgiler...

Kemoterapi gören çocuklarda hayati uyarı

11 Eylül 2024 Çarşamba 09:27

Kemoterapi alan çocuklar, tedavi sürecinde daha hassas bir bağışıklık sistemine sahip olduklarından özel bir bakım ve dikkat gerektirir. Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi bölümünden Prof. Dr. Zekai Avcı Kemoterapi alan çocuklarda dikkat edilmesi gereken temel noktalara değindi.

Kanser tedavisi gören çocukların kan üretimi olumsuz etkilenmektedir. Kemoterapi sonrasında kanda alyuvar (eritrosit), akyuvar (lökosit) ve pıhtılaşma pulcuklarının (trombositler) sayısı azalacaktır. 

Vücudumuzu mikroplara karşı koruyan akyuvar hücreleri azalınca bakteri, virüs, mantar ve parazit gibi mikroplar önemli enfeksiyonlara sebep olabilmektedir. Trombositler sayıca azaldığında ise kendiliğinden oluşan kanamalar (burun, dişeti kanaması, cilt kanaması ve morluklar, mide, bağırsak ve iç organ kanaması vb) açığa çıkacaktır. Çocuğumuzu bu durumlardan korumak için ebeveynlere önemli görevler düşmektedir.  Başlıcaları;

El ve vücut temizliğine çok dikkat edilmelidir. Eller her yemek öncesi, yemek sonrası, tuvalet ihtiyacı giderildikten sonra mutlaka sıvı sabunla en az 20 saniye süreyle yıkanmalı ve ardından kâğıt havlu ile kurulanmalıdır. 

Yumuşak bir sabun kullanarak günlük banyo veya duş yapılmalı, özellikle koltukaltları ve kasıklar dikkatle temizlenmeli ve ardından nemli bölge kalmayacak şekilde vücut iyice kurulanmalıdır. Banyo yaptırılması mümkün değil ise günlük ılık sabunlu bezle silinerek vücut temizlenmelidir. 

Dişler, akyuvar ve trombosit sayısı uygunsa yumuşak bir diş fırçasıyla günde en az iki kez fırçalanmalı, hücre sayıları uygun değilse veya dişetlerinde kanama varsa her yemekten sonra temiz su ve antiseptik gargara solüsyonu veya bikarbonatlı su ile ağız iyice çalkalanmalıdır.

Tırnaklar, lökosit ve trombositler çok düşük olduğu dönemde kesilmeyebilir. Ancak mutlaka kesilecekse kesme işlemi düz olarak, çok derin olmadan, deriyi kesmeden yapılmalıdır. 

Taze çiçek ve her türlü saksı çiçeği mantar oluşum riskini arttırdığı için ortamda bulundurulmamalıdır. Yine temizlememe/dezenfekte edilme şansı olmayan tüylü, peluş veya kumaş oyuncaklar hasta odasında bulundurulmamalıdır.

Ev temizliği günlük yapılmalı, ortamda küf oluşturacak ıslak veya nemli yerler olmamalı, varsa klima bakımı ve temizliği aksatılmamalıdır. 

Akyuvar sayısı düşük dönemlerde hasta ziyaretleri kesinlikle kısıtlanmalı, kalabalık ortamlardan toplu taşımadan uzak durulmalı, zorunlu hallerde maske kullanılmalıdır. Yoğun kemoterapi dönemlerinde okula ara verilmeli, eğitime doktorunuzun izin verdiği dönemlerde evde veya hastanede devam edilmelidir. 

Hayvanlar bağışıklık sistemi bozuk kişileri riske sokabilecek hastalıklar taşıyabilirler. Mümkünse hayvanla fiziksel temasın olmaması en iyisidir. Özellikle hayvanın salyası veya dışkısıyla temastan kaçınılmalı, ısırıklardan veya tırmalamalardan korunmalıdır. Kuş, kertenkele, yılan, kaplumbağa, hamster veya başka bir kemirgen beslenmemelidir. 

Eğer yeni bir hayvan alınacaksa, bir yıldan büyük ve kısırlaştırılmış bir hayvan seçilmelidir. Evin dışında, bir çiftlik veya hayvanat bahçesinde hayvanlarla yakın temas edilmemelidir.
Trombositlerin düşük olduğu dönemlerde hareketli oyunlardan ve sportif faaliyetlerden, vücudu sıkan lastikli giyeceklerden kaçınılmalıdır. 

Nötropenik dönemde musluk suyu en az bir dakika süreyle kaynatılmadan veya filtreden geçirilmeden içilmemelidir. Şişe veya kutu içinde satılan meyve suları, soda, sıcak çay veya kahve ve pastörize edilmiş her türlü ürünün içilmesinde sakınca yoktur.
 
Yemek hazırlarken kullanılan yüzeyler, raflar, tezgâh üzerleri, buzdolabı, dondurucular, kesme tahtası, bıçak ve diğer tüm mutfak aletleri uygun şekilde temizlenmelidir. Yemekler mümkünse öğünlük pişirilmeli, artan kısım eğer sonraki öğüne saklanacak ise yemeğin soğuması beklenmeden, hızlı soğutulması mümkün olan küçük kaplarda buzdolabına kaldırılmalıdır. İki saatten fazla oda ısısında beklemiş yemekler atılmalıdır. Buzdolabından çıkarılan pişmiş yiyecekler ısıtılarak/kaynatılarak sunulmalıdır. Donmuş yiyecekler oda ısısında bekletilerek çözülmemeli, mikrodalga kullanılmalıdır. 

Çiğ veya az pişmiş beyaz/kırmızı et ve yumurta kesinlikle tüketilmemeli, konserve besinlerden mümkün olduğunca kaçınılmalıdır. Pişirilmemiş kümes hayvanları, kırmızı et, balık ve diğer deniz ürünleri diğer yiyeceklerle temas ettirilmemeli, aynı yüzey üzerine konulmamalı, aynı kesme tahtası kullanılmamalıdır. 

Pişirilmeden yenen salatalık marul roka gibi yeşillikler ya da kabuğu soyulamayan (çilek vb) meyveler nötropenik dönemde tüketilmemelidir. Muz karpuz kavun gibi kabuğu soyulabilen meyve sebzeler ile sirkeli ya da limonlu su ile yıkanmış ve kabuğu hijyenik şartlarda kalın soyulmuş elma armut gibi meyvelerin tüketilmesinde sakınca yoktur.
 
Bu önlemler hastaya, hastalığa ve uygulanan tedavi rejimine göre kişisel farklılıklar gösterebileceğinden takip ve tedavi yapan hekiminizin/sağlık merkezinin önerilerine harfiyen uymanız sağlığınız açısından çok önemlidir. 

Prof. Dr. Zekai Avcı ‘’Genel olarak aşağıda belirtilen şikâyetleriniz varsa gecikmeden tedavi gördüğünüz sağlık kuruluşuna başvurmanızı şiddetle tavsiye ederim.’’ şeklinde önemli maddelere değindi.

Ateş, titreme
Ağız içi yaralar
Tedavinin verildiği damar yolu, santral ya da port iğne bölgesinde şişlik, ağrı, hassasiyet
Şiddetli öksürük, kanlı balgam, nefes darlığı 
Ani gelişen kol veya bacaklarda uyuşma, çift görme, hareket-denge bozukluğu, bilinç bulanıklığı
Şiddetli karın ağrısı, kusma, ishal, dışkıda kanama veya dışkının renginin katran gibi siyah olması
Uzun süreli burun kanaması, dişeti kanaması
İdrarda kanama veya yanma
Ciltte toplu iğne başı büyüklüğünde kırmızı renkli döküntüler veya yaygın morluklar, döküntüler
2 günden fazla süren kabızlık

Yorumlar
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yaşam