Türkiye İnsan Yönetimi Derneği (PERYÖN) Güney Marmara Yönetim Kurulu Başkanı Barış Gül, Koronavirüs önlemlerinde sorumluluğun işverende olduğunu hatırlatarak, işverenin sorumluluğuna uygun hareket etmesi ve işçilerin sağlıklarını gözetmesi için yapması gerekenlere dair önemli açıklamalarda bulundu.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de etkisini gösteren Koronavirüs, gündelik hayatı da derinden etkilemeye başladı. Hem gündelik hayatımızı hem de çalışma hayatımızı etkisi altına alan bu salgın, şirketlerin ve çalışanların da birinci gündem maddesi haline geldi.

Bu anlamda işverenlere de büyük sorumluluklar düştüğünü vurgulayan PERYÖN Güney Marmara Yönetim Kurulu Başkanı Barış Gül, “Riskleri azaltmak veya ortadan kaldırmaya yönelik tedbirler almak öncelikle işverenin sorumluluğundadır” hatırlatmasıyla konuya dikkat çekti.

“İşyerlerinde vuku bulabilecek bir vaka iş kazası olarak değerlendirilir”

İşyerlerinde vuku bulabilecek bir vakanın iş kazası olarak değerlendirilebileceğini hatırlatan Gül şunları söyledi: “İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği kurallarını uygulamak ve çalışanlarının iş sağlığı ile güvenliğini tesis etmek ve korumakla yükümlüdürler. İşyerlerinde vuku bulabilecek bir vaka iş kazası olarak değerlendirilebilecektir. Bununla birlikte, Türk Borçlar Kanunu uyarınca; işveren, işyerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak; işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdür.”

İşverenin yapması gerekenler…

İşverenlerin firmalarında alması gereken tedbirleri de değerlendiren Gül şöyle konuştu: “Koronavirüs bir salgın hastalık olduğundan ve temasla yayıldığından, salgının yayılmasını yavaşlatmaya katkı vermek amacıyla şirketler, kendi inisiyatifleriyle, işyerlerinde uygun olan kısım, hat ve birimler var ise, bunları geçici sürelerle kapatmayı değerlendirebilirler. İşyerlerinde, özellikle üretim birim, kısım ve hatlarında azami hijyen tedbirleri devreye alınmalıdır. Bu doğrultuda; İşyerlerinin ana girişlerine, işyerlerinin kat girişlerine ve asansör başlarına, toplantı odaları, yemekhane, kütüphane gibi kalabalık ve çok amaçlı kullanım yerlerinin girişlerine, açık ofislerde birkaç noktaya el dezenfeksiyonları yerleştirilmeli, mümkünse her bir çalışana da cep boyları dağıtılmalıdır.”

İşyerlerinin özellikle ortak kullanımda olan yemekhane, tuvalet, lavabo, soyunma odaları ve duşların sıklıkla dezenfekte edilmesi gerektiğine vurgu yapan Gül,

“Temizlik malzemelerinin yeterliliği (sabun, tuvalet kağıdı gibi) sıklıkla kontrol edilmelidir. Bu hizmetleri görecek çalışanlara iş sağlığı ve güvenliği uzmanı ve işyeri hekimi eşliğinde önden aydınlatıcı eğitim verilmelidir. Başta eldiven, ağız ve burun kapatan maske gibi koruyucu malzemeler, doktor tavsiyesi halinde ve ilk seferde uygulamalı anlatım ile işyerlerinde, özellikle üretim hatlarında olan çalışanlara ve bu hatları ziyaret eden işyeri ziyaretçilerine kullandırılmalıdır” ifadelerini kullandı.

Korona vakası olursa ne yapmalı?

“İşyerlerinde işyeri hekimi veya sağlık personeli bulundurulmalı, duruma göre sayıları artırılmalıdır” diyen Gül, “Çalışan ve ziyaretçilerde COVID-19’un bilinen belirtileri gözlemlenmeli, çalışanlardan ve işyeri ziyaretçilerinden bu belirtiler gözlemlenenler işyeri hekimi eşliğinde sağlık kuruluşuna acilen sevki yapılmalıdır” diyerek sözlerini tamamladı.