2023 yılında duygusal, iş, aile, arkadaş ilişkilerinde trendler neler? Psikolog Dr. Gizem Sürenkök 2023 ilişki trendleri hakkında ipuçları veriyor.

İlişkiler insanı toplumda bir birey haline getiren, duygusal durumlarını etkileyen, başka bireylerle kurduğu iletişim ve etkileşimlerdir. Günlük hayattaki ilişkiler hayata yön vererek iyi ya da kötü olma hali üzerinde oldukça etkilidir. Bu ilişkilerde alınan tutumlar, sergilenen tavırlar bireyin toplumdaki yerini de etkiliyor.

Değişen dünya ilişkilerde de yepyeni dinamikler oluşmasını sağlıyor. Aile ilişkileri, iş dünyasındaki ilişkiler, duygusal ilişkiler bu değişimlerden oldukça etkileniyor.     

Yakın İlişkiler Kurucusu Psikolog Dr. Gizem Sürenkök, 2023 yılı ilişki trendleri hakkında şunları söylüyor: “Öncelikle yepyeni umutlarla girdiğimiz 2023’ün ilişkilerimiz açısından da olumlu bir yıl olmasını temenni ediyorum. İlişkilerimizi dengede tutmak şüphesiz ki ruh halimize de doğrudan etki etmektedir. İlişkiler hakkında farkındalıkların artacağı bir yıl olacak. İnsanlar içinde bulundukları ilişkiyi daha çok sorgulayıp, farklı yollar denemek açısında daha cesur olacaklarını öngörebiliyoruz. Bu yıl içinde sıkça karşılaşacağımız konulardan biri de kırılganlıkların gücü olacak. 2023’te kırılganlığımızı açmamız, duygularımızı paylaşmamız, kendimizi ifade etmemiz gerçekten çok önemli bir konu olarak karşımıza çıkacak. Soğuk durmak, mesafeli yaklaşmak, çok güçlü görünmek artık önemini yitiriyor. Yelkenleri suya indirip, şeffaf görünmekte fayda var. İnsan hayattaki hedeflerine yürürken yanında olan insanların etkisini çok güçlü hissediyor. Bu yüzden hedeflerimizi destekleyen, bizim daha iyi bir versiyonumuza ulaşmamızda bize yardımcı olan partnerler bu yıl daha fazla talep görecek. Bu yüzden hayatımıza giren arkadaş, yönetici, eş seçimlerimizde kendimizi geliştirmemize destek olacak insanları hayatımıza alma konusunda daha hassas olacağız. İlişkide ne istediğini bilmek ve sınırlarını ifade etmek bu yılın yine en çarpıcı konularından biri. Bu isteklerin karşılanması ya da sınırların korunması için bir alan sağlanmıyorsa bu durumu daha fazla uzatmamak daha fazla rağbet görecek.”