GÜLMEYİ UNUTTUK MU?
Artık bütün dünya az gülüyor...

03 Temmuz 2023 Pazartesi 11:26
Gülmek insanlar için evrensel bir duygu, sosyal bağları güçlendiriyor, stresi azaltıyor ve genel yaşam kalitesini artırıyor. Aynı zamanda insanlar arasında sözsüz bir dil olarak kullanılıp, neşeli bir atmosfer yaratıyor. Ancak Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sultan Tarlacı, pandemiden sonra artık bütün dünyanın daha az güldüğünü belirterek, “Gülme" gibi temel insan davranışları ve duygusal tepkiler, insan doğasının bir parçasıdır, evrensel bir davranış şeklidir.
Kaybolmazlar ancak sıklıkları ve ortaya çıkışları azalır. İnsanlar yalnız ve hayatlarında ya makineler ya da iş hakim. Diğer insanlarla yüz ve göz temasları kayıp. Bu da duyguyu tanımayı ve duygu ifadesini azaltıyor. Gülmenin azaldığı bu tür toplumlarda diğer temel duygular da azalır.” dedi. Tarlacı, gülme pratiğini geliştirecek egzersiz ve yöntemleri de sıraladı.
Japonya’da 3 yıl süren Covid-19 salgını süresince hükümetin tavsiye niteliğindeki maske takma önergesi, 13 Mart’ta yürürlükten kaldırıldı. Ülkede maske takmak hiçbir zaman zorunlu tutulmamasına rağmen geçen sürede birçok insan daha az gülümser hale geldi.
Gülmenin sevinç ve mutluluk duygularını ifade ettiğini ve insan için evrensel bir duygu olduğunu ifade eden Tarlacı, “Herkes güler, hatta maymunlar bile güler. Bunlar biyolojik yapımıza kazınmış, evrensel duygulardır. Gülmek, sosyal bağları güçlendirir, stresi azaltır ve genel yaşam kalitesini artırır. Aynı zamanda insanlar arasında ortak bir sözsüz dil olarak kullanılır ve neşeli bir atmosfer yaratır. "Gülme" gibi temel insan davranışları ve duygusal tepkiler, insan doğasının bir parçasıdır, evrensel bir davranış şeklidir. Kaybolmazlar ancak sıklıkları ve ortaya çıkışları azalır.” dedi. Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerini şöyle sürdürdü: “Pandemiden sonra artık bütün dünya az gülüyor. İnsanlar yalnız. Hayatlarında ya makineler ya da iş hakim. Diğer insanlarla yüz ve göz temasları kayıp. Bu da otizmdeki gibi duyguları tanımayı ve duygu ifadelerini azaltıyor. Gülmenin azaldığı bu tür toplumlarda diğer temel duygular da azalır.”
Japonya gibi ülkelerde ‘sosyal modernlik otizmi’ var
Japon kültürünün, diğer kültürlerle karşılaştırıldığında genellikle daha sakin, ciddi ve disiplinli bir imaj sergilediğine işaret eden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Japonlar, toplumda uyum ve düzenin önemini vurgulayan bir anlayışa sahiptirler. Bu nedenle, bazı gözlemciler, Japonlar arasında gülmek ve mizahın daha az görüldüğünü düşünebilir. Japonya gibi ülkelerde “Sosyal modernlik otizmi” denen bir durum var. Sosyal otizm, bireyin sosyal etkileşim becerilerini etkiler. Sosyal ipuçlarını anlamakta ve yorumlamakta güçlük çekerler. Sözsüz iletişim, beden dili ve göz teması gibi sosyal ipuçlarını yakalamakta zorlanabilirler. Bu nedenle, sosyal etkileşimlerde tipik olarak beklenen davranışları sergilemekte güçlük çekebilirler”. diye konuştu.
Gülme gibi duygusal tepkiler unutulmaz
Herhangi bir bireysel durumda veya nadir tıbbi koşullarda, gülme yeteneğinin geçici olarak kaybedilebileceğini belirten Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “bazı depresyon veya anksiyete bozuklukları gibi ruh sağlığı sorunları bireyin normal gülmek tepkilerini azaltabilir veya engelleyebilir. Ayrıca bazı nörolojik rahatsızlıklar, Parkinson hastalığı veya felç gibi durumlarda gülme yeteneği zayıflayabilir.” diye konuştu.
Gülmenin toplumda azalmasının adeta covid gibi yayılabileceğine dikkat çeken Tarlacı, “Bütün duygular diğer insanlarca aynalandığı için, gülen bir yüz başkasını da güldürür, öfkeli yüz başkasını da öfkelendirir. Bir toplum gülmeyi unutamaz, gülme sıklığı azalır ama gülmeyi kaybetmez. Yalnızsanız az gülersiniz. Ancak genel olarak, "gülme" gibi duygular, insanların duygusal ifadesinin ve sosyal etkileşiminin önemli bir parçası olduğu için kolaylıkla unutulabilecek şeyler değillerdir. İnsanlar, komediye tepki verme, esprilerden keyif alma ve neşeli durumları paylaşma eğilimindedirler.” dedi.
Sanal etkileşim sosyal becerileri azaltıyor
Günümüzde, dijital teknolojilerin yaygınlaşması, sosyal medyanın artması, daha fazla zamanın ekran başında geçirilmesi gibi faktörlerin, insanların sosyal etkileşimlerini azaltabileceğini veya değiştirebileceğini belirten Tarlacı, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yalnızlaşma, insanlar arasındaki fiziksel bağlantının azalması, kişisel etkileşimlerin yerine sanal etkileşimlerin geçmesi gibi durumlar, sosyal etkileşim becerilerinin azalmasına ve duygusal anlayışın eksik kalmasına yol açabilir. Japonlar arasında mizahın da bir yeri vardır. Japon popüler kültürü, anime, manga, komedi programları ve güldürü filmleri gibi birçok mizahi içerik üretmektedir. Bununla birlikte, bazı kültürel faktörler Japon toplumunda gülmeyi veya açıkça ifade etmeyi sınırlayabilir. Geleneksel Japon toplumu, bireysel duygusal ifadenin kontrol altında tutulması ve toplumsal uyumun sağlanması gerektiğine odaklanır. Toplumun normları ve kuralları, bazı insanların duygusal tepkilerini veya gülmeyi bastırmasına veya gizlemesine neden olabilir”.
Gülmek öğrenilebilir
Gülmenin bir davranış biçimi olduğunu ve insanların bunu öğrenip, geliştirebileceğini ve gülmeyi tetikleyen unsurları keşfedebileceğini ifade eden Tarlacı, gülme pratiğini geliştirecek egzersizler ve yöntemleri şöyle sıraladı:
Gülümseme egzersizi: Başlangıç olarak yüzünüzde bir gülümsemeyle başlayın. Gülümsemeye odaklanarak, yüz kaslarınızı gevşetmeye çalışın ve gülümsemeyi daha genişletin. Bu, vücudunuzdaki olumlu hisleri ve mutluluk sinyallerini artırabilir.
Komediye maruz kalma: Komedi filmleri, televizyon dizileri, komedyenlerin performansları veya mizahi içeriklerle daha fazla zaman geçirmek, gülmeyi tetikleyebilir, geliştirebilir ve gülmeyi kolaylaştırabilir.
Gülme kulüpleri veya yoga gülme seansları: Bazı topluluklar, gülme kulüpleri veya yoga gülme seansları düzenleyerek insanların bir araya gelip birlikte gülmelerini teşvik eder. Bu tür etkinliklere katılmak, grup enerjisiyle birlikte gülmeyi deneyimlemek için bir fırsat sunar.
Mizahla ilgili materyallere maruz kalma: Komik kitaplar, karikatürler, internet mimleri veya komik videolar gibi mizahi içeriklerle vakit geçirmek, gülmeyi teşvik edebilir.
Kendinizle mizah yapma: Kendi hatalarınızı, komik yanlarınızı veya absürt durumları keşfetmeye çalışın. Kendinizle dalga geçmek, mizah duygunuzu geliştirebilir ve gülmeyi tetikleyebilir.
Sosyal etkileşim: Neşeli ve mizahi insanlarla vakit geçirmek, gülmeyi kolaylaştırabilir. Arkadaşlarınızla veya sevdiklerinizle mizah paylaşımında bulunmak, sosyal bağları güçlendirebilir ve eğlenceli deneyimler yaşamanıza yardımcı olabilir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Annenin ve bebeğin sağlığını olumsuz etkiliyor!Hamilelikte en önemli sorunlardan biri: Obezite!20 Mayıs 2025 Salı 12:36YAŞAM
Sağlıklı kalabilmek için hareket edinSağlıklı kalmanın en kolay yolu...20 Mayıs 2025 Salı 12:01YAŞAM
Stresin vücuda 7 zararıStres deyip geçmeyi...20 Mayıs 2025 Salı 11:52YAŞAM
Sağlıklı beslenmenin görünmeyen tehdidi: PestisitÜrünleri zararlılardan korumak amacıyla tarımda pestisit adı verilen ilaçlar kullanıldığını belirten uzmanlar, bu kimyasalların insan sağlığı için tehdit oluşturduğunu söylüyor.13 Mayıs 2025 Salı 13:04YAŞAM
Türkiye olması gerekenden iki kat fazla tuz tüketiyor12-18 Mayıs Tuza Dikkat Haftası...12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:10YAŞAM
Önlemlerinize 3 ay önce başlayın“Anne olmaya hazırım” diyorsanız…12 Mayıs 2025 Pazartesi 13:09YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış