GEÇMEYEN DİZ AĞRILARINA DİKKAT
İlerleyici bir hastalık olan kireçlenme, özellikle 50 yaş üzerinde daha sık görülüyor....
24 Haziran 2022 Cuma 12:20
İlerleyici bir hastalık olan kireçlenme, özellikle 50 yaş üzerinde daha sık görülüyor. Eklemlerde ağrı ve hareket kısıtlılığına sebep olan diz kireçlenmesi, kişinin yaşam konforunu azalmasına yol açıyor. Kadınlarda daha çok izlenen eklem kireçlenmesinde çağımızın vebası obezite önemli bir rol oynuyor.
Gerekli tetkiklerle tanısı konulan diz kireçlenmesinin tedavisi ise kliniği uygun olan hastalarda yarım-kısmi olarak da bilinen unikondiler diz protezi cerrahisi ile gerçekleştirilebiliyor. Yüksek hasta konforu ve günlük yaşama daha erken dönebilme gibi avantajları bulunan unikondiler diz protezi cerrahisinden sonra genellikle kişinin fizik tedavi görmesine de gerek kalmıyor. Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ali Turgay Çavuşoğlu, diz kireçlenmesi ve yarım- kısmi (unikondiler) diz protezi cerrahisi ile ilgili bilgi verdi.
50 yaş üzeri kişilerde daha çok görülür
Kireçlenme, eklem kıkırdaklarının çeşitli sebeplerle kalıcı olarak zarar görmesidir. İlerleyici bir hastalık olan kireçlenme, eklemlerde ciddi ağrı ve hareket zorluğu yaşanmasına sebep olmaktadır. Genellikle 50 yaş ve üzeri yaş grubunda yani 4. ve 5. dekat denilen zamanlarda görülen kireçlenme daha az olarak genç yaş grubunda da izlenebilmektedir. Kilo fazlalığı ve obezitenin hastalığın oluşmasında ve hızlı bir şekilde ilerlemesinde önemli bir rolü bulunurken, hastalarda özellikle ilerleyen dönemlerde belirgin bir şekilde yürüme güçlüğü ve bacaklarda çarpılmalar görülmektedir.
Obezite kireçlenmenin en önemli nedenlerinden biridir
Ailesel yatkınlığın kireçlenme oluşmasında rolü bulunmaktadır. Ancak günümüz dünyasında çağın vebası olarak nitelendirilen obezite sorunu kireçlenmenin en önemli faktörlerinden birini oluşturmaktadır. Geçirilmiş kazalar, hatalı ameliyatlar, aşırı mesleki ve sportif aktiviteler ve romatizmal hastalıklar bu hastalığın ana nedenlerini oluşturur.
Dinlenme ile geçmeyen ağrı hastalığın ilerlediğini gösterir
Kireçlenme rahatsızlığında en önemli belirtiyi dizlerde ortaya çıkan ağrı oluşturur. Hastalığın erken dönemlerinde bu ağrı katlanabilir, hafif ve ara ara olmakta; istirahat ile kolayca geçmekte iken hastalık ilerledikçe ağrının miktarı ve süresi uzamaktadır. Ayrıca dinlenmeye de daha az olumlu yanıt vermektedir. Bir diğer semptom ise dizin önden bakıldığında içe veya dışa doğru eğilmesidir (çarpılma). Bu bulgu hastalığın ciddi olarak ilerlediğini ortaya koymaktadır. Özellikle gece uykudan uyandıran ağrı bu hastalığın en ileri evreye ulaştığı konusunda kişiyi uyarır. Dizlerde şişlik hali giderek artarken, yürüme mesafesinin azalması, dizlerden krepitasyon denilen çıtırtı seslerinin gelmesi ve basit hareketlerde dizlerde su toplanarak ödem oluşması da diğer bulgular arasında yer alır.
Kadınlar risk grubunda
50 yaş üstü kadın hastalarda oransal olarak daha fazla görülen kireçlenme, obez toplumlarda daha yaygındır. Bölgesel olarak ülkemizde daha az görülmesi ile birlikte özellikle Akdeniz coğrafyasında eklem kıkırdaklarında kireçlenme izlenme sıklığı artmaktadır. Obezite, genetik geçiş, bedensel aşırı aktivite, geçirilmiş kazalar ve ameliyatlar bu hastalığın risk faktörlerini oluşturmaktadır.
Yarım protez cerrahisi hastalık ilerlemeden yapılmalı
Kireçlenmenin tanısı dikkatli bir hasta muayenesini takiben basit röntgen tetkikleri ile büyük oranda konulur. Ancak gerekli olan durumlarda bilgisayarlı tomografi ve MR incelemeleri ile de teşhis doğrulanır. Tedavi seçeneklerinden biri olan unikondiler diz protezi (yarım diz protezi) cerrahisi, kireçlenme hastalığının orta ve orta-ileri dönemlerinde, sadece dizin bozulan kısmına cerrahi olarak müdahale edildiği ve henüz bozulmayan kısımlarına dokunulmadan uygulanan bir cerrahi tedavi yöntemidir. Halk arasında kısmi ya da küçük protez olarak da bilinen bu yöntemin avantajlarından faydalanabilmek için hastalığın çok ileri evreye gelmeden uygulanması gerekmektedir.
Pek çok hastada operasyon sonrası fizik tedaviye gerek duyulmuyor
Spinal (belden uyuşturma) ya da genel anestezi altında uygulanan unikondiler (yarım-kısmi) diz protez işlemi, total (tüm) proteze göre daha küçük kesi açılarak ve daha az dokuya müdahale edilerek yapılan daha küçük (minör) bir cerrahi girişimdir. Bu cerrahide dizin sadece zarar görmüş bölgesi protez ile yenilenerek onarım yapılır. Ortalama 45 dakika süren bu operasyon, total diz protezine göre daha az kan kaybı, daha az enfeksiyon riski, günlük yaşama daha erken dönemde dönebilme ve pek çok hastada ilave bir fizik tedavi sürecine gerek duyulmaması gibi avantajlar sağlamaktadır. Normal diz protezleri ile aynı düzeyde başarı oranına sahip olan kısmi –yarım (unikondiler) diz protez işleminin ameliyat sonrası komplikasyon oranı da daha düşük olmaktadır.
Unikondiler protezler oldukça uzun süreli kullanılabiliyor
2-3 gün içerisinde taburcu olabilecek düzeye ulaşan hastalar 10. günden sonra yürüteç desteği olmadan bağımsız bir şekilde yürüyebilmektedir. Genellikle normal diz protezleri ile benzer kullanım süresi bulunan unikondiler (kısmi- yarım) protezler, sonrasında normal total protezler ile yenilenebilmektedir. Bu sayede normal diz protezi kullanım süreleri ikiye katlanarak , 25 – 30 yıllara ulaşılabilmektedir.
- Metabolizmanın patronu:Tiroid beziHipotiroidi ve Hipertiroidi Nedir?...24 Nisan 2024 Çarşamba 12:28YAŞAM
- İlişkilerde en sık yapılan hataSürekli haklı olmayı istemek yetiştirilme tarzından kaynaklanabilir...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:31YAŞAM
- Kanser hastalarına beslenme önerisiKanser tedavisinde beslenme sorunu yaşamayın!...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:21YAŞAM
- İlk diş kontrolü 1 yaşında başlamalıNasıl olsa süt dişi deyip dişi çekmek doğru değil...24 Nisan 2024 Çarşamba 11:16YAŞAM
- Uzmanından Sahra tozu uyarısıİklim değişikliği polen mevsimlerini de uzattı....23 Nisan 2024 Salı 11:37YAŞAM
- Hamilelikte risk oluşturan nedenlerRiskli hamileliklerde de sağlıklı doğum mümkün!...23 Nisan 2024 Salı 11:21YAŞAM
- Oyunlar çocukların en doğal hakkıOyunlar, çocukların sağlıklı gelişimi için temel bir araç!...23 Nisan 2024 Salı 11:11YAŞAM
- Astigmat nedenleri nelerdirAstigmat bulanık görme ve baş ağrısına neden oluyor...22 Nisan 2024 Pazartesi 14:43YAŞAM
- Suçluluk duygusu ile nasıl baş edilirHepimizin doğru ve yanlış kavramları vardır....22 Nisan 2024 Pazartesi 12:46YAŞAM
- Çocuğunuzda bu belirtilere dikkatHer gün ‘başım ağrıyor diyorsa’ ihmal etmeyin!...22 Nisan 2024 Pazartesi 12:21YAŞAM
- Her şeyin başı beyinBeyin Sağlığı Üzerine İpuçları...22 Nisan 2024 Pazartesi 11:45YAŞAM
- Sedef hastalığında beslenmenin önemiSedef hastalığı, kronik, enfeksiyona bağlı bir deri hastalığıdır...22 Nisan 2024 Pazartesi 11:41YAŞAM
- Diş hassasiyeti önlenebilirSıcak havalarda soğuk içeceklere dikkat...22 Nisan 2024 Pazartesi 11:34YAŞAM
- Mutluluk pozları özgüveni artırıyorSosyal medyadaki mutluluk pozları gerçek mi yoksa gerçeklikten kaçış mı?...20 Nisan 2024 Cumartesi 12:33YAŞAM
- Sağlıklı beslenme Demans riskini azaltıyorSağlıklı beslenme demans riskiyle ilişkilidir...20 Nisan 2024 Cumartesi 12:22YAŞAM
- Yaza formda girmek için öneriler‘Metabolizma Hızlandırıcı Salata’ ve ‘Ödem Atıcı İçecek’ tarifi…20 Nisan 2024 Cumartesi 12:08YAŞAM
- Neden küseriz?Barışma sürecinin zorlukları nelerdir...20 Nisan 2024 Cumartesi 10:37YAŞAM
- Maskeli depresyon belirtileriİştah sorunları maskeli depresyon belirtisi olabilir...19 Nisan 2024 Cuma 14:45YAŞAM
- Cevizin 6 faydasıCeviz, en popüler kuru yemişler arasında...19 Nisan 2024 Cuma 13:02YAŞAM
- Maden suyunun faydaları nelerdir?Doğanın Kaynağından Gelen Şifa: Maden Suyu!...19 Nisan 2024 Cuma 12:49YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.