ABD Merkez Bankası'nın bu akşamki faiz kararı öncesinde dolarda küresel bazda değerlenme yaşanıyor. Yükselişe devam eden dolar/TL ise bu sabah itibariyle 4.63'ün üzerine çıktı. Ancak şuan 4,61'TL den işlem görüyor.

Yurtiçinde ise saat 1000’da Nisan ayı sanayi üretim verisi açıklanacak. İkinci çeyrek büyümesine ilişkin sinyal niteliğinde olan sanayi üretiminde Nisan’da yıllık bazda takvim etkisinden arındırılmış artışın yüzde 5.65 olması bekleniyor.

Dolar Fed’in bu yılın geri kalanında kaç defa faiz artıracağı hakkında ipuçları verecek olan bu akşamki para politikası kararı öncesinde yen karşısında üç haftanın zirvesini görürken, euro karşısında da gücünü koruyor.

TL cinsi varlıklara yönelik algının negatif olduğunu söyleyen bir analist, “Faiz artırımına rağmen kur 4.50’nin altına inemiyor. Seçim belirsizliği ortadan kalkmadan düzelme beklememek gerek. Dolar/TL’de iki günlük hareketin devamını görüyoruz. TL dün yüzde 1.6 kayıp ile Güney Afrika randı ile beraber negatif ayrıştı. Genel olarak bütün gelişmekte olan ülke para birimlerinde düşüş var. Dolarda Fed öncesi güçlü eğilim var, dün ABD TÜFE’si de fena gelmedi” dedi.

Fed’in bugün açıklayacağı para politikası kararında politika faizini 25 baz puan yükselteceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Ancak yatırımcılar Mart ayından sonra yapılacak olan yılın bu ikinci faiz artırımından ziyade ABD ekonomisinin büyümeye devam etmesi beklenen önümüzdeki dönemde para politikasındaki sıkılaşmanın nasıl bir şekil alacağı hakkında ipuçlarına odaklanıyorlar.

Uzmanlar Fed’in bu yıl faizleri kaç defa artıracağı ve ekonomik büyümeyle uyumlu uzun vadeli faiz oranı hakkında Fed yetkililerinin yapacağı tahminlerin yakından izleneceğini ifade ediyorlar.

Fed yetkilileri tarafından yapılan Mart ayı tahminlerine göre politika faizinin yıl sonunda yüzde 2.1 olması öngörülüyor. Yani şu anki tahminler bu yıl üç defa faiz artırımı yapılacağına işaret ediyor.

Euronun yönünü ise Perşembe günü açıklanacak olan ECB para politikası kararı çizecek. Ortak para birimi ECB’nin varlık alım programını durduracağını açıklayacağı spekülasyonlarıyla birlikte geçen hafta 1.1840 doları görmüştü.

Dolar endeksi dün yüzde 0.25 yükseldikten sonra bugün yüzde 0.1 artıda 93.888’de bulunuyor.

Euro ise 1.1745 dolarla dünkü yüzde 0.35 değer kaybının ardından yatay seyrediyor.

Bu sabah saat 0855’te 4.5244/4.5300 4.5790’a kadar yükseldikten sonra

Dün saat 1630’da 4.5530/4.5544 seviyesinde olan dolar/TL, dün gece 4.60’a kadar yükseldikten sonra bu sabah saat 0836’da 4.5850/4.5920 seviyesinde.

Dün aynı saatte 4.9614/4.9629 sepet bazında TL bu sabah 4.9860/4.9937, dün 5.3695/5.3725 seviyesindeki euro/TL ise bu sabah 5.3982/5.4011 seviyesinde bulunuyor.

Tahvil/bono piyasasında ise faizlerde de yukarı hareket devam ediyor. PPK kararları sonrası yüzde 14.95’e kadar gerileyen 10 yıllık tahvil getirisi yönünü yukarı çevirerek dün yüzde 15.58’e kadar yükseldi. Buna göre gösterge 10 yıllık tahvilin bileşik faizi dün spot kapanışta ortalama yüzde 15.33, valörde son işlemde yüzde 15.58 seviyesindeydi.

İki yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi de dün yükseldi. Buna göre dün spot kapanışta ortalama yüzde 18.90, valörde sonra son işlemde yüzde 18.975 seviyesindeydi.

TL FAİZ ARTIRIMI ÖNCESİ SEVİYELERE DÖNDÜ

TCMB’nin 7 Haziran’da politika faizini 125 baz puan artırmasının öncesinde 4.58 civarında hareket eden dolar/TL, karar sonrası 4.4560’a kadar gerilemiş ancak bu seviyelerde kalıcı olamayarak yönünü yukarı çevirmişti. Dolar/TL dün gece ise 4.60 seviyesine kadar yükseldi.

Analistler yaklaşan seçim öncesinde piyasalarda sağlıklı fiyatlamalar yapılmadığını belirtirken, bayram tatili riskini almak istemeyen yatırımcının döviz talebinin de kurdaki yükselişte etkili olabildiğini belirtiyor. Ancak TL varlıklara risk iştahının azalmasının temelinde seçim sonrasında nasıl siyasi resim oluşacağı ve ekonomi ve para politikalarında nasıl bir yol izleneceğine ilişkin belirsizlik gösteriliyor. Öte yandan ekonomideki ısınma ve yılın kalanında bunu artıracak politikalar izlenecek olma olasılığının da yatırımcıyı endişelendirdiği belirtilirken, bir diğer endişe unsuru olarak ise Kuzey Irak’a operasyon kaynaklı artan jeopolitik risklere işaret ediliyor.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turda tamamlanıp tamamlanmayacağının yanı sıra milletvekili seçimi sonucunda TBMM’deki sandalye dağılımının nasıl şekilleneceği de piyasada yakından izleniyor.

Seçilen cumhurbaşkanını aday gösteren partilerin TBMM’de yeterli bir çoğunluk elde edememesi olasılığı az değil. Bu ihtimal de piyasalarda ‘seçimlerin yenilenme riskini’ gündeme getiriyor ve bu endişenin kuvvetlenmesi halinde piyasalara satış baskısı olarak yansıması ihtimali göz ardı edilmiyor.

TCMB geçen hafta sadeleşme adımının bitimiyle birlikte politika faizinde beklentilerin üzerinde 125 baz puan daha artışı gitti. TCMB’nin Nisan ayından bu yana yaptığı faiz artışları 500 baz puana ulaşırken, ekonomistler atılan bu adımı TL’yi destekleme ve enflasyon görünümü açısından oldukça olumlu buluyor ancak para politikasının seçimlerin ardından nasıl bir yön izleyeceği TL cinsi varlıkların seyrinde belirleyici olacağını belirtiyor.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan Mayıs ayında yaptığı bir söyleşide Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçilmesiyle “para politikalarında daha etkin bir başkan” görüntüsü vermeye mecbur olduğunu söylemiş, bu açıklamalar ise piyasalarda sert dalgalanmalara neden olmuştu.