DİYABET AYAKLARI VURUYOR
Hekime başvurmakta geç kalınıyor
12 Kasım 2019 Salı 12:30
Diyabet hastalığının yol açtığı sinir hasarı ve damar tıkanıklıkları, bedenin tüm yükünü taşıyan ayaklarda yaralara ve enfeksiyonlara neden olabiliyor. Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, zamanında, uygun tedavilerin yapılmadığı hastalarda ise uzuv kaybından yaşamın sona ermesi riskine dek istenmeyen sonuçlarla karşılaşılabileceğine dikkat çekti.
Kötü beslenme ve hareketsiz yaşamla paralel olarak artan diyabet tablosunda, kan şekerinin ani artışları ve düşüşlerinin yanı sıra gözlerde, böbreklerde ve ayaklarda ciddi komplikasyonlar oluşuyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, diyabetli hastaların ayaklarında nöropati denilen sinir hasarı ve atardamarlarda görülen daralma ile tıkanmalar yaşandığını, bunların varlığında da çeşitli travmalar da yaraların oluştuğunu söyledi. Yaraların enfekte olması durumunda ise çok önemli sonuçlar yaratabilecek diyabetik ayak enfeksiyonu tablosu ortaya çıkabiliyor. Prof. Dr. Baktıroğlu, bu sorunun, nöropati hastalarının büyük çoğunluğunda görüldüğü için, tüm diyabetlilerde nöropati varmış gibi düşünüp, ona göre önlem almak gerektiğinin altını çizdi.
HEKİME BAŞVURMAKTA GEÇ KALINIYOR
Diyabet hastaları, çoğunda var olan duysal nöropati nedeniyle ağrı duymuyor, dolayısıyla doktora ve hastaneye başvurmakta geç kalıyor. Bu gecikme nedeniyle açık yara mikroplarla temas ederek, kolayca enfekte olabiliyor. Kılcal damar sorunları nedeniyle ortaya çıkan beslenme-kanlanma zorluğu da enfeksiyon kontrolünü zorlaştırıyor. Diyabet hastalarında, özellikle de diyabeti kontrolsüz olanlarda bağışıklık yetmezliği/bozukluğu da görülebildiğini hatırlatan Prof. Baktıroğlu, “Enfeksiyonla mücadele etmesi gereken beyaz kan hücreleri normalden çok daha sert ve hareketsiz olduğundan bağışıklık sağlama görevini yeterince yapamıyor. Sonuçta, nöropati ve damar sorunları nedeniyle travmalara açık olan ayaklarda en ufak bir darbede dahi yara açılabiliyor. Zamanında ve yeterli önlem alınmazsa bu yaralar enfekte oluyor. Bu durum ayağın kesilmesine hatta yaşam kaybına bile yol açabiliyor.” dedi.
HASTA AĞRIYI HİSSETMİYOR
Nöropatili hastalarda zaman zaman çok ağrılı dönemler görülse de asıl sorunun “ağrısızlık” olduğunu anlatan Prof. Dr. Baktıroğlu, “Çünkü ağrı, kişiyi her türlü travmadan koruyan önemli, koruyucu bir duyuyu ifade ediyor. Ağrı duyusu azalmış veya tamamen kaybolmuş kişiler; sıcak soğuk, çarpma, vurma, ezilme gibi travmaları hissetmediklerinden çok kolay yaralanıyor ve bunlar için gerekli önlem ve tedavileri almakta gecikiyor. En sık ayakkabı vurması ile kaynar su, soba, kalorifer gibi nedenlerle haşlanma ve yanmaya rastlanıyor. Bu yaralanma ve hasarlar oluştuğunda ise hastalar hiçbir şey olmamış gibi yaşamına devam ediyor.”
DİYABET HASTALARINDA DÜŞME RİSKİ DE YÜKSEK
Diyabetik hastaların normal kişilere oranla en az 20 kat daha çok düşme riski taşıyor. Bunun bir nedenin ise adalelerde aşırı erimeye bağlı olarak oluşan güçsüzlük olduğunu anlatan Prof. Dr. Baktıroğlu, “Hastalar ayakta durmakta, yürümekte güçlük çekiyor. Asıl önemli neden ise nöropati yüzünden “propriosepsiyon” yani ayakların uzay boşluğu içinde nerede olduğunu algılayabilme hissinin kaybolması. Ayaklar bir yere takıldığında, çarptığında hastalar bunu hissetmeyerek düşüyor. Bu da ciddi yaralanmalara yol açabiliyor” diye konuştu.
TEDAVİDE İLK BASAMAK, YARAYI TEMİZLEMEK!
Diyabetik ayak tedavisinin, konusunda uzman kişiler tarafından yapılması büyük önem taşıyor. Prof. Dr. Selçuk Baktıroğlu, ayaktaki yaranın tedavisinde “Yaranın üzerine ne koyalım?” değil, “Yaranın üzerinden ne alalım?” yaklaşımının doğru olduğunu söyleyerek, şöyle bilgi verdi; “Yaranın üzerine sürülen tüm merhemler, çoğu zaman hem zarar veriyor hem de alerji yapabiliyor. Yaralı bölgeye bir şey sürmek yerine, yara üzerindeki tüm ölü, kötü, kirli dokuların uzaklaştırılması büyük önem taşıyor. Nasırlar ile boynuz şeklini almış sert, kalın tırnakların kesilmesi ve temizlenmesi gerekiyor. Basıya ve basınca neden olan her şeyin ortadan kaldırılması, yara iyileşinceye kadar hastanın ayakları üzerine basmamasının sağlanması önem taşıyor. Alanında uzman hekimler, gerekirse ayağın özel bir alçı içine alınarak, çift koltuk değneği veya tekerlekli sandalye kullanılmasına karar verebiliyor. Sadece yaranın içindeki salgıyı emebilecek ve çevresini koruyacak bariyer kremler kullanılması öneriliyor. Sonrasında eğer ayakkabı giymesine izin verilecekse, hastanın ayağının kalıbı alınarak bası yapan yerlerin belirlenmesi ve buna göre ayakkabı hazırlanması gerekiyor. Diyabetik ayak yaraları ve diğer kronik yaraların tedavisinde kullanılan hiperbarik oksijen, negatif basınçlı yara kapama ve larva tedavisi gibi yardımcı yöntemlerin kullanılması kararını birçok hekimden oluşan multidisipliner kurulların vermesi önem taşıyor. Maalesef bu ve benzeri yardımcı yöntemler ülkemizde gereğinden çok fazla kullanılıyor. Bunların, yalnızca uygun hastalarda ve doğru şekilde uygulandığında tedaviyi kolaylaştırabildiğinin ise unutulmaması gerekiyor.”
DİYABETLİLER AYAKLARINI NASIL KORUMALI?
“Diyet ve yaşam tarzına dikkat eden, diyabeti kontrol altındaki kişilerin normal popülasyona göre çok daha sağlıklı ve uzun yaşayabileceği unutulmamalı” diyen Prof. Baktıroğlu, ayakları korumak için alınabilecek önlemleri şöyle sıraladı; “Öncelikle hastaların nöropati ve damar hastalığı yönünden eğitilerek, takipte tutulmalı. Muayene sırasında ayakların mutlaka çıplak kontrol edilmesi de önem taşıyor. Diyabet hastalarının yün veya naylon değil, pamuklu ya da merserizeden yumuşak çoraplar giymesi gerekiyor. Ayaklar nöropati yüzünden aşırı kuruduğundan günde birkaç kez yumuşatıcı krem sürmek de çok önemli. Ayakkabıların yumuşak, ayağı sıkmayan, rahat yürümeyi sağlayacak şekilde olması da alınabilecek önlemlerden biri.”
- Bilgi hırsızlığına dikkat!Bilgi hırsızlığı nedir?22 Kasım 2024 Cuma 11:12YAŞAM
- Alışveriş bağımlısı olmayın!Kontrolsüz şekilde, ihtiyaç duymadan veya bütçesini aşarak alışveriş yapanların sayısı artıyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:50YAŞAM
- Riskleri göz ardı ediliyor!Masum sanılan elektronik sigaralara dikkat edilmesi gerekiyor...22 Kasım 2024 Cuma 10:45YAŞAM
- TMS yöntemi Alzheimer’a umut olabilir mi?Alzheimer’ın ilerlemesini yavaşlatabilir…19 Kasım 2024 Salı 12:08YAŞAM
- Faydalarının yanında riskler de bulunuyorAtom meyve suları bağışıklığı güçlendiriyor ama tüketirken dikkat!19 Kasım 2024 Salı 11:54YAŞAM
- Sinan Meydan’ın Lozan kitabı çıktıSinan Meydan’ın Kaleminden Onurlu Barış: LOZAN18 Kasım 2024 Pazartesi 10:10YAŞAM
- Sinüzit tanısını kendiniz koyabilirsiniz"Çocuklarda ihtiyaç olmadığı sürece film çektirmeyi önermiyoruz."17 Kasım 2024 Pazar 13:06YAŞAM
- Aile içi iletişim koptu!Zayıf iletişim boşanma nedeni17 Kasım 2024 Pazar 12:51YAŞAM
- Mutlu olmak için iyilik yapmak şartİyilik yapan, iyilik görenden daha mutlu oluyor!17 Kasım 2024 Pazar 11:11YAŞAM
- Retina dekolmanı kör edebiliyor!Retina dekolmanı körlüğe neden olabiliyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:36YAŞAM
- Çocuklarda baş ağrısının nedeni Bruksizm olabilirKulak ağrısı, baş ağrısı, uyku düzensizlikleri varsa dikkat!13 Kasım 2024 Çarşamba 20:35YAŞAM
- Soğuk duş sizi kışa hazırlıyorSoğuk duş hasta eder mi?13 Kasım 2024 Çarşamba 20:22YAŞAM
- Haktan Akdoğan’dan “Kozmik YankıYeni Bir Kozmik Bilinç Kapısı Aralanıyor13 Kasım 2024 Çarşamba 20:17YAŞAM
- İşte migreni tetikleyen nedenlerBu etkenler migreni tetikliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:41YAŞAM
- Geçmeyen öksürük ihmale gelmezRisk faktörlerine dikkat!11 Kasım 2024 Pazartesi 13:34YAŞAM
- Doom Spending Sendromu olabilirsiniz!Doom Spending bir kaçış mekanizması olarak da ortaya çıkabiliyor11 Kasım 2024 Pazartesi 13:22YAŞAM
- Lösemi ilk 5 yaşta daha sık görülüyor"Lösemi tedavisi 2 yıl sürebilir"06 Kasım 2024 Çarşamba 17:31YAŞAM
- Hipospadias mutlaka tedavi edilmeliHipospadiasın kesin bir nedeni bulunmuyor06 Kasım 2024 Çarşamba 17:21YAŞAM
- Kasıktan dize inen ağrıya dikkat!Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Doç.Dr.Ahmet İnanır konu hakkında önemli bilgiler verdi.06 Kasım 2024 Çarşamba 17:14YAŞAM
- Bağışıklığınızı mutlaka güçlü tutunMevsimsel hastalıklara karşı bağışıklığı güçlendirmek şart04 Kasım 2024 Pazartesi 18:31YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.