ÇOĞU SESİ YANLIŞ ÇIKARIYORSA DİKKAT!
3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa dikkat!

22 Ekim 2024 Salı 12:12
Dil ve konuşma bozukluklarının çocukların hem sosyal hem de akademik gelişimlerini doğrudan etkileyebildiğini dile getiren Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, “Sosyal olarak, bu çocuklar kendilerini doğru ve anlaşılır bir şekilde ifade edemedikleri için akranlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşayabilirler. Örneğin, anlaşılırlığı düşük olan, kekemelik veya ses bozukluğu olan bir çocuk, sınıf içinde konuşmaktan çekinebilir.” dedi.
Hazel Ezgi Dündar, “Eğer bir çocuk 3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa, 4 yaşından sonra hala birçok kelimeyi anlaşılamayacak şekilde söylüyorsa, kekemelik belirtileri gösteriyorsa mutlaka bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmelidir.” dedi.
Uzman Dil ve Konuşma Terapisti Hazel Ezgi Dündar, 22 Ekim Dünya Kekemelik Farkındalık Günü nedeniyle, okula yeni başlayan çocuklarda sıkça görülen dil ve konuşma bozukluklarını değerlendirdi.
Okul çağında en sık görülen dil ve konuşma bozuklukları neler?
Okul çağındaki çocuklarda en sık görülen dil ve konuşma bozukluklarının konuşma sesi bozuklukları, akıcılık bozuklukları ve ses bozuklukları olduğunu ifade eden Hazel Ezgi Dündar, “Konuşma sesi bozuklukları çoğunlukla bazı sesleri yanlış üretme örneğin ‘araba’ yerine ‘ayaba’ deme şekline görünür. Bazen de sesleri dilin kurallarına uygun şekilde üretememe, yer değiştirme, ses/hece ekleme ve çıkartma ya da konuşma seslerine dair farkındalığa sahip olmama şeklinde kendini gösterebilir. Akıcılık bozuklukları ise duraklamalar, tekrarlar ve uzatmalar şeklinde görülebilir. Çocuklarda ses bozukluğu olduğu ise sesinde kısıklık, tizlik, nefeslilik ve sesini zorlanarak çıkartma durumları gözlemlendiğinde düşünülebilir.” dedi.
Sosyal ortamlarda daha çekingen kalabiliyorlar
Dil ve konuşma bozukluklarının çocukların hem sosyal hem de akademik gelişimlerini doğrudan etkileyebildiğini dile getiren Hazel Ezgi Dündar, “Sosyal olarak, bu çocuklar kendilerini doğru ve anlaşılır bir şekilde ifade edemedikleri için akranlarıyla iletişim kurmakta zorluk yaşayabilirler. Bu, onların arkadaş edinmesini ve grup oyunlarına katılmasını zorlaştırabilir, hatta özgüven eksikliğine ve içe kapanıklığa neden olabilir. Örneğin, anlaşılırlığı düşük olan, kekemelik veya ses bozukluğu olan bir çocuk, sınıf içinde konuşmaktan çekinebilir, bu da onların sosyal ortamlarda daha çekingen kalmalarına yol açabilir.” diye konuştu.
Akademik başarıları da olumsuz etkilenebiliyor
Akademik açıdan, dil ve konuşma becerilerinin okuma, yazma, dinleme ve anlama gibi akademik yeteneklerin temelini oluşturduğunu kaydeden Hazel Ezgi Dündar, “Konuşma bozukluğu olan çocuklar dil becerileri akranları ile eş seviyede gelişmediğinde akademik başarıları da olumsuz etkilenebilir.” dedi.
Okuma problemlerinin, çocukların okuma hızında, doğruluğunda ve anlama becerilerinde yaşıtlarına göre gerilik göstermesi ile tanımlandığını da kaydeden Hazel Ezgi Dündar, “Yaygın okuma problemlerinde, çocukların harfleri doğru bir şekilde tanıyamaması veya kelimeleri doğru sıralama ve heceleme konusunda yaşadıkları zorluklarla karakterizedir. Ayrıca, okuma sırasında çok yavaş olabilirler ve okuduğu metni anlamada zorluk yaşayabilirler. Tüm bu yaşanan zorluklar özellikle fonolojik farkındalık, kelime dağarcığı ve diğer dil alanlarındaki becerilerin yeterli seviyede gelişememesinden kaynaklanabilir.” şeklinde konuştu.
Erken yaşlardaki okuma problemlerinin ileriye dönük etkileri neler olabilir?
Okuma ve okuduğunu anlama güçlükleri erken yaşta fark edilip müdahale edilmezse, çocuğun eğitim hayatı boyunca ve sonrasında ciddi sorunlara yol açabildiğini de ifade eden Hazel Ezgi Dündar, şöyle devam etti:
“Bu çocukların, yaşıtlarıyla aralarındaki akademik fark zamanla açılabilir. Ayrıca, bu güçlükler çocukların özgüvenini düşürebilir. Kendini başarısız hissetme ve okuma-yazma aktivitelerinden kaçınma gibi davranışlar, uzun vadede öğrenmeye karşı olumsuz bir tutum geliştirmelerine neden olabilir. Okuma becerisi akademik hayatın her aşamasında önemlidir; bu nedenle okuma problemleri olan çocuklar, gelecekte de bilgi edinme ve anlama konusunda sıkıntılar yaşayabilirler. Erken dönemde çözüme kavuşturulmayan okuma güçlükleri, iş hayatında dahi kendini gösterebilir.”
Ebeveynler neler yapabilir?
Ebeveynlerin, çocukların dil ve okuma becerilerini geliştirmek için evde çeşitli stratejiler uygulayabileceğini de söyleyen Hazel Ezgi Dündar, “Öncelikle, çocukla konuşmaya ve ona kitap okumaya vakit ayırmak çok önemlidir. Kitap okuma alışkanlığını küçük yaşlarda kazandırmak, çocuğun kelime dağarcığını genişletir ve dil becerilerini geliştirir. Bunun yanında, günlük konuşma pratiği için ebeveynler çocuklarıyla her gün bolca sohbet etmeli, onları kelimeleri doğru kullanmaya teşvik etmeli ve konuşmalarına pozitif geri bildirim vermelidir. Harflerle, kelimelerle veya seslerle ilgili oyunlar oynayarak çocuğun dil ve okuma becerilerini eğlenceli bir şekilde geliştirmek mümkündür. Çocuklar okuma veya konuşma hataları yaptığında ebeveynler sabırlı olmalı ve onları düzeltici, motive edici şekilde yönlendirmelidir.” dedi.
Dil ve konuşma terapisti ne zaman değerlendirilmeli?
“Eğer bir çocuk 3 yaşından sonra hala çoğu sesi yanlış çıkarıyorsa, 4 yaşından sonra hala birçok kelimeyi anlaşılamayacak şekilde söylüyorsa, kekemelik belirtileri gösteriyorsa (örneğin, 6 aydan uzun süren tekrarlar, bloklar, uzatmalar), ses tonu veya volümünde anormallikler varsa (örneğin sürekli ses kısıklığı), yaşıtlarına kıyasla dil becerileri belirgin şekilde geri kalıyorsa, anlamlı cümleler kurmakta zorlanıyor ve kelime dağarcığı sınırlıysa, mutlaka bir dil ve konuşma terapisti tarafından değerlendirilmelidir.” diyen Hazel Ezgi Dündar, erken değerlendirmenin, sorunların büyümeden çözüme kavuşturulmasında önemli rol oynadığını da dile getirdi.
Terapistlerin rolü nedir?
Dil ve konuşma terapistlerinin okuma güçlüğü yaşayan çocuklarla çalışırken, çocukların dil becerilerini ve fonolojik farkındalıklarını geliştirmeyi hedeflediklerini ifade eden Hazel Ezgi Dündar, “Terapistler, sesleri ayırt etme ve kelimeleri parçalara ayırma gibi fonolojik farkındalık becerilerini geliştirir. Bu beceriler, çocuğun harf-ses ilişkisini kurmasına yardımcı olur. Bazı çocuklar, harfleri/sesleri yanlış ürettikleri için okuma güçlüğü yaşarlar. Artikülasyon problemleri bu sebeple okuma yeteneğini doğrudan etkiler. Terapistler, çocuğun doğru sesleri çıkarması ve bu sesleri farkındalıkla okuma sürecine katması için çalışır. Okuma güçlüğü çeken çocuklar genellikle sınırlı bir kelime dağarcığına sahiptir. Terapistler, çocuklarla kelime öğrenme ve anlamlandırma çalışmaları yaparak kelime dağarcığını genişletir. Bu sayede çocuklar okuduğunu daha iyi anlar ve kelimeleri daha hızlı tanır. Terapistler, çocuğun okuduğu metni anlamasını sağlamak için okuma stratejileri öğretir. Örneğin, bir metni okurken ana fikirleri bulma, önemli detayları ayırt etme ve okuduğunu özetleme gibi beceriler kazandırılır.” dedi.
Erken dönemde neler yapabilir?
Dil ve konuşma açısından desteğe ihtiyacı olduğuna karar verilen çocukların fonolojik farkındalık becerileri, dil ve kelime dağarcığı gelişimini oyun temelli yaklaşımlar yardımıyla desteklenebildiğini kaydeden Hazel Ezgi Dündar, “Erken dönemde yapılan müdahaleler okuma güçlüğünün, akademik pek çok zorluğun ve bunların sonucunda yaşanacak psikolojik güçlüklerin önlenmesine yardımcı olur. Böylece çocukların daha güçlü bir dil temeli oluşturarak akademik başarılarını artırmalarına ve duygusal gelişimlerini sağlıklı ilerletmelerini destekler.” şeklinde sözlerini tamamladı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bağımlı kişilik bozukluğu belirtileriBağımlı kişilik bozukluğu nedir? Belirtileri nelerdir?25 Temmuz 2025 Cuma 14:28YAŞAM
Kalp hastaları sıcak havalara dikkat!Kalp hastaları için sıcak havalar hayati risk taşıyor...25 Temmuz 2025 Cuma 14:24YAŞAM
Koşulsuz sevgi iyileştiriyor!Hayvanlarla etkileşim psikolojiyi güçlendiriyor!25 Temmuz 2025 Cuma 14:05YAŞAM
Çocuklarda yaz ishaline dikkatBu belirtiler varsa zaman kaybetmeyin!25 Temmuz 2025 Cuma 13:37YAŞAM
Diş kökü iltihabı ihmale gelmez!Diş kökü iltihabı, dişin iç kısmındaki...25 Temmuz 2025 Cuma 13:36YAŞAM
Robotik ortopedide yeni dönem''Hastalar aynı gün ayağa kalkabiliyor.''25 Temmuz 2025 Cuma 13:25YAŞAM
Psikoloji tercih edecek adaylara uyarı!Psikoloji bölümünü tercih edecek adaylara uzmanlardan kritik uyarı...23 Temmuz 2025 Çarşamba 12:35YAŞAM
Diyabette tehlike arttıran yaz hatalarıDikkat! Diyabette bu hatalar yazın yaygın yapılıyor!23 Temmuz 2025 Çarşamba 12:17YAŞAM
Baş ağrısıyla dönen kanserlere dikkat!Baş ağrısıyla geri dönen kanserlere dikkat23 Temmuz 2025 Çarşamba 12:14YAŞAM
‘Yüzücü kulağı’ yazın yaygınlaşıyor!Serinlemek isterken hastanelik olmayın...21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:44YAŞAM
Çocukları havuzda bekleyen 8 tehlikeHavuzlarda görünmeyen tehlikeye dikkat!21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:26YAŞAM
Gebelikte hipertansiyona dikkatErken tanı hayat kurtarır...21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:21YAŞAM
'Doğru Tercih' için altın adımlar!Milyonlarca aday için kritik süreç başladı!21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:20YAŞAM
Dijital bağımlılık beyin yapısını değiştiriyorDijital dünyaya bağımlı olanlar daha çok erteliyor21 Temmuz 2025 Pazartesi 10:48YAŞAM
Hipofiz Cerrahisinde Büyük BaşarıŞeref Kara, hipofiz bezi tümörü nedeniyle geçirdiği beyin ameliyatının ardından sağlığına kavuştu.20 Temmuz 2025 Pazar 12:17YAŞAM
Diş Çıkaran Bebekler İçin 8 Öneri!Diş çıkaran bebekler için ebeveynlere öneriler...18 Temmuz 2025 Cuma 12:29YAŞAM
Tatilde göz sağlığınızı koruyunDeniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri18 Temmuz 2025 Cuma 12:24YAŞAM
Yaz aylarındaki gizli tehlike keneler!Köpeğinizi gezdirirken keneye karşı önlem alın!18 Temmuz 2025 Cuma 12:23YAŞAM
Ruh sağlığı da fiziksel sağlık kadar önemli!Psikolojik destek almak zayıflık değil, farkındalık ve iyileşme arayışı…18 Temmuz 2025 Cuma 12:21YAŞAM
Hücre yaşlanmasını yavaşlatınHücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin18 Temmuz 2025 Cuma 12:19YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış