ÇOCUKLARDA ‘’ALTIN ÇAĞ’’ DÖNEMİ
Ergenlik çağında çocuğu olan ebeveynler dikkat!

27 Aralık 2021 Pazartesi 13:45
Ergenlik dönemi, genellikle 12-18 yaş arasındaki çocukların fiziksel ve duygusal süreçlerin yaşandığı, üreme fonksiyonlarının kazanıldığı ve çoğunlukla duygusal dalgalanmaların yaşandığı bir dönemdir. Bu süreçte birçok ebeveyn ne yapacağını bilmediği için çocuğunu anlamaya çalışırken kimi zamanda tartışma haline girebiliyor. Ancak bu süreçte anne ve babanın çocuğa karşı hoşgörülü davranması en önemli etken rolü oluşturuyor. Bu kapsamda Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu, bu dönemi çocuklukla yetişkinlik arasında çocuğun kendisini keşfetmesinde ve becerilerini ortaya çıkarmasındaki “Altın Çağ” olarak tanımlıyor.
Toplum içindeki yaygın düşüncenin aksine ergenliğin; şımarıklık, tembellik, asilik, dürtüsellik, saldırganlık, sıkılganlık, sakarlık, duygusallık gibi olumsuz etiketlemelere ve basit cevaplara indirgenemeyecek kadar nörolojik ve fizyolojik bir durum olduğunu vurgulayan Eğitim Danışmanı ve Öğrenci Koçu Murat Karcıoğlu, bu dönemde ebeveynlere farkındalıklarını artırarak empati yapmalarını sağlayacak önemli ipuçları verdi.
‘’Çocuğunuzu kendi geçmişinizle yargılamayın”
Ebeveynlerin çocuklarını kontrol etme arzusunun altında yatan “sevgi” ve “korku” olduğunu dile getiren Murat Karcıoğlu, bazen de ebeveynlerin kusurlu geçmişlerini düzeltmek için çocuklarını ikinci bir fırsat olarak gördüklerini vurguluyor. Bu yüzden çocuğun yaptığı bir doğru ya da yanlışı kendi geçmişleri ile karşılaştırmaması gerektiğinin altını çizen Murat Karcıoğlu, ‘’Her bireyin kendine özgü kişisel özellikleri var. Bu yüzden ebeveynlerin yaptığı en büyük hata çocuklarını kendilerine benzetmeye çalışmalarıdır. Ancak çocuk okulda, sosyal hayatında, izlediği bir filmde bile gördüğü karakteri kendine örnek alabilir. Ya da kişisel özellikleri anne ve babayla aynı olmayabilir. Bu yüzden çocuğun yanlış bir şey yapması ya da söylemesi ebeveynleri korkuya sürüklüyor. Çocukları geçmişi onarabileceğiniz zaman makinesi olarak görülmemesi gerekiyor. Yalnızca çocuklarınızın kendisini onarmalarına olanak sağlayacak ortamları çocuğa sunmak gerekiyor’’ dedi.
‘’Söylemlerinizde Seçici Olun”
Sen özelsin, mükemmelsin, biriciksin, her şeyi başarabilirsin gibi temeli bir şeye dayanmayan egosu şişirilerek büyütülen çocuklar herhangi bir güçlükle karşılaştıklarında ve tek başına mücadele etmek zorunda kaldıklarında kendilerine olan öz saygılarını yitirme potansiyeli gösterebiliyor. Temeli olmayan özsaygı; çalışkanlığa değil, tembelliğe teşvik edebiliyor. Çocuklarınıza öğüt vermek yerine doğabilecek olası neticeleri zihninde canlandırmasını sağlamak ve sabırlı olmak önemli. Söylemek istediklerinizi, açık, net, anlaşılır bir şekilde ifade edin. Sadece olumlu etiketlemeler değil olumsuz kelimeler için de aynı şey geçerli. Olumsuz etiketlemeler çocuğun özgüvenini zedeleyebiliyor. Sorumluluk almadaki isteklerini, kendilerine olan inançlarına ise hasar verebiliyor.
‘’Sonuca Değil; Sürece Odaklanın!’’
Çocuğunuzun, sonuca odaklanıp başarısını övmek yerine sürece odaklanıp çabasını takdir edin. Ölçü olarak sonuçlara değil; çözüm yolunu dikkate alın. Aksi hâlde yaşanılan akademik veya sosyal bir başarısızlık çocuğun kendisine dönük olumsuz bir yargı oluşturmasına ve utanç duymasına neden olur.
‘’Dijitalleşmeyi Engellemeyin, Sınırlandırın’’
İnterneti ve mobil araçları kız çocukları daha çok mesajlaşırken, erkek çocukla ise oyun oynarken kullandıkları görülüyor. Kız çocukları, mesajlaşarak sosyalleşirken iletişim becerilerini geliştiriyor. Erkek çocukları için de nitelikli oyunların zekayı geliştirme katkısı bilimsel bir gerçek. Burada önemli olan çocuğun teknoloji ile ilişkisinin sorumluluklarını yerine getirmesini engellemeyecek, uyku problemlerinin doğmasına sebebiyet vermeyecek yani bağımlılığı doğurmayacak şekilde sınırlandırarak, aile gözetiminde güvenli bir şekilde sağlanması ve çocuğun bu konuda bilinçlendirilmesi gerekir.
‘’Ödül ve Ceza Vermeyin’’
Ödül de ceza da kısa vadeli, işe yaramayan yöntemler arasında yer alır.. Her ikise de kalıcı bir beceri kazandırmada ve sorumluluk almada yetersiz kalır. Çocukların olumsuz tutum ve davranışları sırf kendilerini kötü hissetmesinler diye görmezden gelinmemeli lakin bunun yöntemi de ceza olmamalıdır. Çocuklar, elbette zorluklarla karşılaşmalı, seçimlerinin sonucuna katlanmalıdır. Bunun bedeli de ceza değil, sorumluluktur. Hele de ceza adı altında okul içi veya okul dışında ebeveynler hatta öğretmenler tarafından verilen soru çözümleri, yazma ödevleri, kitap okuma gibi vazifeler çocuğun okumaya, yazmaya, öğrenmeye karşı olumsuz direnç geliştirmesine neden olacağını unutmayınız. Çocuğunuzu ödüllendirmek istiyorsanız da ona sorumluluk vererek ödüllendirin. Çünkü çocuklar da yetişkinler gibi konforlu alanı terk etmek istemezler. Bu yüzdendir ki karşılaştıkları güçlükleri kendilerini geliştirmeleri için sunulmuş bir fırsat olarak görmek yerine öğrenilmiş çaresizliğin ardına saklanırlar. Onlara sorumluluk vererek konforlu alanı terk etmelerine, atalet duygusunu yenmelerine, harekete geçmelerine imkan sağlamış oluruz.
‘’Çocuğu Anlamak için Empati Yapmak Şart’’
İçerisinde “ ama “ bağlacının geçtiği cümleler kurmaktan kaçının. Çünkü ama kendisinden önceki olumlu yargıyı yok ederek çocuğun gözünde söylediklerinizin önemini yitirmesine neden olur. “Neden?” gibi sorulardan ve iletişimdeki olumsuz dil kalıplarından olan “sen dili”ni tercih etmekten kaçının. Bunlar yargılayıcı bir dil içermekte olup bu sorulara ergenin vereceği cevapta savunma mekanizması devreye girer. Konuşmanın gidişatı uzlaşmadan çok, çatışma yönüne doğru kayar. Amacınız; çocuğunuz gerçekleştirdiği olumsuz durum, olay veya eylemler karşısında bunun altında yatanın ne olduğunu anlamak yani büyük resmi görmek olmalıdır. Yargılamak yerine bütün duyularınızı; gözlerinizi, kulaklarınızı, beyninizi ve içgüdülerinizi onu anlamak için onunla empati kurarak kullanın.
‘’Rahat Bırakın’’
Çocuğunuz odasının kapısını kilitliyorsa, sessizce telefonda konuşuyorsa, odasında bir şeyler saklıyorsa, telefonuna kilit koyuyorsa, ağzından cımbızla laf alıyorsanız belki de nedeni kendisini sizin tarafınızdan aşağılanmış hissetmesindendir. Gençler; cezalandırılmaktan, yargılanmaktan, onaylanmamaktan, anlaşılmamaktan, dinlenmemekten, kısıtlanmaktan korktukları için bu dönemde ebeveynleri ile olan ilişkileri zayıflar, bağları zedelenir. Evde esen ılık rüzgarların fırtınaya dönüşmemesi için odasını güvenilir bir liman olarak görür. Orada kendisini özgür hisseder. Bu yüzdendir de ergen çocuklar odalarını başkalarıyla paylaşmaktan hoşnut olmazlar. Çocuğunuz güvenini kazanamadığınızda onun gözünde sevgi gösterileriniz sahte kalacaktır. İlişkilerin kuvvetlenmesi için onunla sağlıklı bir iletişim kurmanız, aile ritüelleri oluşturmanız ve güvenini kazanmanız sosyal alanda da büyük önem taşıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 17:06YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış