ÇOCUKLA İLETİŞİM NASIL OLMALI!
Çocukla iletişimde en doğru yöntem ‘Tut-bırak-gözlemle’

13 Ocak 2022 Perşembe 12:40
Umutsuzluk, çökkünlük ve geleceğe dair endişeler gençlerin yaşadığı depresyonun belirtileri arasında yer alıyor. Gençlerin ergenlik döneminin son evresinde ruhsal buhranlar yaşamalarının muhtemel olduğunu belirten uzmanlar, ailelerin çocuklarla iletişimi sadece okul başarısı üzerinden kurmalarının yanlış bir yaklaşım olduğunu vurguluyor.
Meslek seçimlerini gençlerin kendilerinin yapması gerektiğine dikkat çeken uzmanlar ailelere çocuklarına karşı ‘Her türlü sorunda yanındayız, sen talep ettiğin müddetçe’ gibi bir yaklaşım sergilemelerini ve ‘Tut-bırak-gözlemle’ yöntemini uygulamalarını tavsiye ediyor. Ebeveynler iyi bir joker olmalı diyen uzmanlara göre, dramatize edilerek yayınlanan haberler de gençlerde umutsuzluğa yol açıyor.
Psikolog Serkan Elçi, 20 yaşındaki tıp fakültesi öğrencisi Enes Kaya’nın intiharının ardından gençlerin aileleri ile ilişkilerine değindi ve hem ebeveynlere hem de gençlere önemli tavsiyelerde bulundu.
Teknoloji depresyonun sebepleri arasında…
Günümüzde psikoterapiye başvuran gençlerin birçoğunda depresif belirtilerin görüldüğüne dikkat çeken Uzman Klinik Psikolog Serkan Elçi, “Gençler depresyonun özellikle umutsuzluk, çökkünlük ve geleceğe dair endişe belirtileriyle geliyor. Teknolojinin hayatımızın merkezine entegre olması depresyonun önemli sebeplerinden biridir. Bu nedenle çok fazla uyarana maruz kalıyorlar. Gerçek hayattan sanal dünyaya evrilen bir sürece de tanıklık ediyoruz. Geleceğe dair ekonomik zorlanmalar, kaynakların ve iş olanaklarının daralması yaşama dair kaygılarını da artırıyor.” dedi.
6 yaş öncesi çocuklar yatılı okula verilmemeli
Psikolog Serkan Elçi, üniversite tercihlerinin kim tarafından yapıldığının çok önemli olduğunu söyledi ve sözlerine şöyle devam etti:
“Üniversite tercihi gençlerin kendi özgür iradesiyle verdikleri bir kararsa bunun sorumluluğu da yine kendilerine aittir. Fakat ailelerin üniversite tercihleri anlamında gençlerin arzularını yok saydığı, kendi ideallerinin peşinden tercihleri yaptıklarını sıkça görüyoruz. Özellikle ailenin ilk çocuklarının yaşadığı yaygın bir sorundur. Tek başına üniversiteye girmiş olmak yeterli olmuyor. Bulunduğu yaş itibariyle karakterinin şekillendiği, ergenlik döneminin son evrelerinde ruhsal buhranların görülmesi hala muhtemel. 0-6 yaş’ta başlayan gelişimin 22-24 yaş aralığında da sonlandığını gözlemliyoruz. Aileden ayrı geçirilen bu yaş sınırlarında olmak beraberinde ruhsal çöküntüleri de getiriyor. 6 yaşa kadar çok zorunlu haller olmadığı müddetçe yatılı bir okul, kurs ve benzeri sürece asla girilmemeli. Daha sonraki yıllarda özellikle ergenlik sürecinde hem gencin hem de ailenin isteklerinin örtüşüyor olması oldukça kıymetli.”
Çocukla ilişki okul başarısıyla sınırlandırılmamalı
Ailelerin çocukları ile sadece okul başarısı üzerinden iletişim kurmalarının oldukça yanlış bir yaklaşım olduğunu vurgulayan Psikolog Serkan Elçi, “Beraberinde yaşadığı ortamı da sorgulamak, isteklerine saygı duymak, ailesinin kızacağını bildiği davranışları olsa da kendisini açmakta zorlanmayacağı düzeyde ilişkinin olması şart. Bu ilişkiyi gençlik dönemine gelmeden çocukluk döneminde kurmak kıymetlidir. Korkunun ve bastırılarak yaşamanın bir yaşam stili haline geldiği ailelerde psikolojik rahatsızlıkların açığa çıkması kuvvetli bir olasılıktır. Bu yüzden daha küçük yaşlardayken bir birey gibi davranıp, söz hakkı verilmeli ve söylemleri dikkatlice dinlenmeli. O zaman ailede korkunun yerine özgür irade devreye girecektir.” ifadelerini kullandı.
Her yaşın kendine özgü ihtiyaçları var
Her yaşın kendine özgü ihtiyaçları olduğunu belirten Elçi, “Bebeklikte temel ihtiyaçlar, çocuklukta oyun ve aile içi ilişkiler, ergenlikte arkadaşlık - dış dünyayla sıkı bağ ve yetişkinlik döneminde de o yaşa kadar elde edilenlerin toplam kapasitesiyle ilerlemeye devam edilir. Bu yüzden başlangıçta olan 0-6 yaş döneminde ailelerin güvenli bağlanmayı aşılamak adına aile içindeki ortamı birbirine karşı güvene ve sadakate bağlamaları gerekiyor. Aksi takdirde çocuk rol modellerinden görmüş olduğu ilişki biçimini ergenlik döneminde perçinleyecek ve yetişkinliğe geçişte de bu güvensizlik ile devam edecektir.” dedi.
Dramatikleştirilen haberler olumsuz etki yaratıyor
Öncelikle ailelerin vereceği temel güven duygusunun geleceğe dair var olan karamsarlığın azalmasını sağlayacağını ifade eden Elçi, “Genç yaşta hayatını kaybedenlerle ilgili haberler olmalı fakat bunlar belli sınırlılıklar içerisinde yansıtılmalı. Aşırı detaylı, durumu daha da gerçeği yansıtmayacak düzeyde dramatikleştiren haberler vermek, diğer gençlerin de özdeşim kurmasına ve daha da umutsuzluğa kaymalarına sebep oluyor. Gencin iş imkânları olan bölümlere yönlendirilmesi ve olası iş hayatlarında da mümkün olan kolaylıkların sağlanarak yetiştirilmesi kıymetlidir. Bu yüzden toplumun en küçük birimi olan aileden, yönetim birimlerine kadar uzanan geniş bir yelpazede destek sağlanmalı.” diye konuştu.
Gençler meslek seçimlerini kendileri yapmalı
Meslek seçimi gibi kendi hayatlarını nasıl sürdüreceğine etki eden konularda gencin kendi karar veremiyor olmasının tatminsiz bir hayatın başlangıcı anlamına geldiğini ifade eden Psikolog Serkan Elçi, “Meslek, gencin hayatını sadece ekonomik boyutu ile değil, sosyal çevre anlamında da şekillendirecektir. Bir öğrenci arzu ettiği bölümün dışında bir bölümde okuyunca, üniversite yıllarında da kaliteli sosyal yaşantıyı da kuramayacaktır. Çünkü aynı bölümü seçen gençlerin ortak paydaları ve ortak zevkleri olur. Kendisini bu sefer diğerlerinden farklı görecek, iletişim kurmakta da güçlük çekecektir.” dedi.
Ergenlikteki özerklik hata yaptırabiliyor
Psikolog Serkan Elçi, bazı ebeveynlerin helikopter görevi gördüğünü ve çocuğun etrafında pervane olarak onu dış dünyanın tüm tehditlerinden koruduğu inancını taşıdığını söyledi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
“Ebeveynler koruyucu yaklaşımları ile ergenlik dönemine kadar başarılı olsalar da bu dönemden sonra genç özerkliğini ilan etmeye başlıyor. Özerklik çerçevesinde de ‘beden benim bedenim, hayat benim hayatım’ algısıyla ailelerin söylemlerini artık hiç dikkate almayarak, doğru ve yanlışı ayırt edemeyerek hatalı kararlar verebiliyor. Çocuğa daha küçük yaşlarda sorumluluk veriliyor olması ve onun da bu sorumlu olduğu durumlara dair sonuçlara katlanıyor olması gerekiyor. Örneğin bir öğrenci, ödevinin ertesi güne yetişmesi gerektiğini bilmesine rağmen ailenin zoru ve baskısı ile yapıyorsa gelecek yıllarda da benzer sisteminin devamlılığını bekler. Bu da daha başarısız bir iş hayatının olmasına veya verilen işlerin kendisine ağır gelmesine neden olabilir. Eğer öğrenci ödevini yapmayarak okula gitse ve bunun sonuçlarını yaşamış olsa kendisi bu sisteme adapte olur ve bu bilinçle ilerlemeye başlar.”
Ebeveynler iyi bir jokey gibi olmalı
Gençlerin kendileri arzu ettiği takdirde ailelerinden destek almaları gerektiğini ifade eden Elçi, “Aşırı destek ve güvensizlik, birbiriyle uç olsa da benzer sonuçlar doğuruyor. ‘Her türlü sorunda yanındayız, sen talep ettiğin müddetçe’ gibi bir yaklaşım, gencin hem kendisini güvende hissetmesine hem de aşırı müdahalelerin durdurulmasına yardım edecektir. Ebeveynler iyi bir jokey gibi olmalılar. Bir örnekle ile eğer atın yularını serbest bırakırsanız kendisi yürür ve gider, çok sıkarsanız da tekmeyi atıp yine kendi yoluna gider. Bu yüzden tut-bırak-gözlemle ile ilerlemek en doğru yöntem olarak görülüyor.” diye konuştu.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
‘Yüzücü kulağı’ yazın yaygınlaşıyor!Serinlemek isterken hastanelik olmayın...21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:44YAŞAM
Çocukları havuzda bekleyen 8 tehlikeHavuzlarda görünmeyen tehlikeye dikkat!21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:26YAŞAM
Gebelikte hipertansiyona dikkatErken tanı hayat kurtarır...21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:21YAŞAM
'Doğru Tercih' için altın adımlar!Milyonlarca aday için kritik süreç başladı!21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:20YAŞAM
Dijital bağımlılık beyin yapısını değiştiriyorDijital dünyaya bağımlı olanlar daha çok erteliyor21 Temmuz 2025 Pazartesi 10:48YAŞAM
Diş Çıkaran Bebekler İçin 8 Öneri!Diş çıkaran bebekler için ebeveynlere öneriler...18 Temmuz 2025 Cuma 12:29YAŞAM
Tatilde göz sağlığınızı koruyunDeniz ve havuzda göz sağlığını korumak için 6 öneri18 Temmuz 2025 Cuma 12:24YAŞAM
Yaz aylarındaki gizli tehlike keneler!Köpeğinizi gezdirirken keneye karşı önlem alın!18 Temmuz 2025 Cuma 12:23YAŞAM
Ruh sağlığı da fiziksel sağlık kadar önemli!Psikolojik destek almak zayıflık değil, farkındalık ve iyileşme arayışı…18 Temmuz 2025 Cuma 12:21YAŞAM
Hücre yaşlanmasını yavaşlatınHücre yaşlanmasını yavaşlatan 10 besin18 Temmuz 2025 Cuma 12:19YAŞAM
Güneşin Sessiz TehdidiYaz mevsimiyle birlikte sahiller...18 Temmuz 2025 Cuma 12:17YAŞAM
Migren botoksu %60’lara varan başarı sağlıyorYıllarca aynı tipte yaşanan baş ağrıları genellikle...18 Temmuz 2025 Cuma 12:09YAŞAM
Dünya yeme bozukluğuyla savaşıyorYeme bozukluğu, kişinin fiziksel ve ruhsal...14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:06YAŞAM
Çalışma hayatı dinamikleri değişiyor!Çalışma hayatının kodları yeniden yazılıyor!14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:04YAŞAM
Yalnızlık beyni zayıflatıyor!Uzun süreli yalnızlığın hem ruhsal hem fiziksel...14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:03YAŞAM
Çocuklara dikkat!Çocuklarda yaz hastalıklarına karşı etkili önlemler!14 Temmuz 2025 Pazartesi 11:00YAŞAM
Hayalinizdeki iş kâbusa dönüşmesinPara kazanmak için paranızdan olmayın14 Temmuz 2025 Pazartesi 10:59YAŞAM
Sosyal fobiler ergenlikte zirve yapıyor!Sosyal medya da sosyal fobiyi destekliyor!14 Temmuz 2025 Pazartesi 10:54YAŞAM
Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!Anksiyete bozukluğunun ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar...10 Temmuz 2025 Perşembe 12:16YAŞAM
İştahsızlığın Psikolojik Nedenlerine Dikkat!Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk konu hakkında bilgiler verdi.10 Temmuz 2025 Perşembe 12:14YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış