BU YÖNTEM KANSERE DAMGA VURACAK
Milyonlarca insan kanserle savaşıyor...

29 Mart 2019 Cuma 16:18
Kanser dünyada ve ülkemizde en sık görülen hastalıklar sıralamasında 3. ve ölüm nedenleri arasında 2. sırada yer alıyor. Dünyada her yıl 14 milyon insan kanser tanısı alıyor, ülkemizde de her yıl yaklaşık 150 bin yeni kanser olgusu teşhis ediliyor. Yüreklere su serpen haber ise kanser tedavisinde atılan dev adımlar sayesinde vücuda yayılmış ileri evre kanserlerde dahi, henüz birkaç yıl öncesine dek hayal bile edilemeyen başarılı sonuçlara ulaşılması ve hastaların yaşam konforunu bozmadan sağ kalım sürelerinin uzatılabilmesi. Kanser tedavisinde tıp dünyasının bakış açısını kökten değiştiren ve son yıllara damgasını vuran en önemli gelişme ise 'sihirli mermiler' olarak adlandırılan 'immunoterapi' tedavisi.
Acıbadem Maslak Hastanesi Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir kemoterapiden farklı olarak tümörü değil bağışıklık sistemini hedef alan immünoterapide oldukça başarılı sonuçlar alındığına dikkat çekerek, "İmmünoterapinin onkoloji alanına sağladığı en önemli katkı, tedavi edilemeyen bazı kanser türlerinde bile tam şifa sağlayabilmesi. Örneğin metastatik akciğer, kolon ve mide kanserleri tam tedavi edilemez hastalıklardı. Elbette ki tümü değil ama bu kanser türlerinde belli genetik bozukluğu olan hastalarda mucizevi sonuçlar görmek bizi çok heyecanlandırıyor. Yakın bir gelecekte immünoterapinin de tüm onkolojik tedavilerin olmazsa olmazı olarak yerini alacağını düşünüyoruz" diyor.
Kanserde en ağır tedavi yöntemi olan kemoterapinin pek çok kanser türünde tek tedavi seçeneği olduğu çağın artık kapandığını söyleyen Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir, günümüzde hedefe yönelik tedaviler, biyolojik tedaviler ve immünoterapiler gibi yöntemler sayesinde tedavisi mümkün olmayan kanserlerin bile yıllarca kontrol altında tutulabildiğine dikkat çekiyor.
Vücudun bağışıklık sistemini uyarıyor
Bağışıklık sisteminin temel görevi, kendinden olan ve kendinden olmayanı ayırt ederek, yabancı ve zararlı etkenleri yok etmek. Bağışıklık sistemi çoğu zaman kanserli hücreleri belirleyip, saldırı mekanizmasıyla bu hücrelerin gelişimini engelliyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir bazı durumlarda çeşitli kanser türlerinin vücudun savunma mekanizmasını devre dışı bıraktığını belirterek, "Böylece hiçbir savunma mekanizmasıyla karşılaşmayan kanserli hücreler kontrolsüzce çoğalıyor ve daha büyük bir alana yayılıyorlar" diyor. Onkolojik tedavilerde son yıllarda atılan en büyük adım olarak nitelendirilen immünoterapi yöntemi vücudun bağışıklık sistemini kanserli hücrelere karşı daha etkili ve daha güçlü saldırılar yapacak şekilde güçlendirerek bu hücrelerin büyümesini ve yayılmasını durdurmayı veya hücrelerin tamamen ortadan kaldırılmasını hedefliyor.
Kanserle savaşta dönüm noktası oldu
İmmünoterapi aslında tıp dünyasının 70'li yıllardan bu yana bildiği bir tedavi yaklaşımı. İlk olarak geliştirilen sitokinler ile interferonlar gibi bağışıklık sistemini uyaran ajanlar tıp dünyasında büyük heyecan yaratmıştı. Ancak bu ajanlarla bağışıklık sistemi uyarılmasına ve aktive edilmesine rağmen kanser hücrelerini düşman gibi görmüyor, bu nedenle yeterli mücadeleyi veremiyordu. Dolayısıyla bu ilaçların kullanımları malign melanom ve böbrek hücreli karsinom gibi bazı kanser türleri ile sınırlı kaldı. Ancak tıp dünyası pes etmedi ve kanserin bağışıklık sistemini nasıl atlatmayı başardığını anlamak için çalışmalara devam etti. Bu çalışmalarda, vücudun kendisine hasar vermeden kanser hücrelerini ortadan kaldırma sürecinde, bağışıklık sistemi elemanları arasında çok karmaşık bir etkileşim olduğu; bu etkileşimin pek çok düzeyde farklı şekillerde denetlendiği anlaşıldı. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir bu çalışmalarda elde edilen bilgilerin kanser tedavisinde çığır açtığını belirterek sözlerine şöyle devam etti:
"Bugün artık biliyoruz ki kansere karşı saldırıda etkin olan T lenfositlerin, kanserli hücreyi yok edip etmeyeceği, "immun kontrol noktaları" olarak adlandırılan hücre yüzeyi moleküllerinin etkileşimlerine göre belirleniyor. CTLA-4, PD-1, PD-L1 başta olmak üzere onlarca immün kontrol noktası molekülü tanımlandı. Bu moleküllerden bazıları "kanserli hücreyi öldür", bazıları "saldırıyı frenle ve durdur" mesajı iletiyor. T hücresi aktive olmuş dahi olsa, kanserli hücreden saldırısını frenleme yönünde bir sinyal alırsa, kanserli hücreyi öldürmüyor ve geri çekiliyor. İşte bu mekanizmanın anlaşılması kanser tedavisinde çığır açan bir gelişme oldu. Bu bilgi sayesinde frenlenmeyi ortadan kaldıran ve "immun kontrol noktası inhibitörleri" olarak isimlendirilen ilaçların geliştirilmesinin önü açıldı. İlaçlar birbiri ardına farklı kanserlerde, önce ileri evre daha sonra erken evre kanserlerin tedavisinde üstün sonuçlara ulaşılmasını sağladı. Bu ilaçların kullanılmaya başlanması kanserle savaşta bir dönüm noktası oldu.
Bazı kanser türlerinde tam şifa sağlıyor
Üretilen yeni kuşak immunoterapi ilaçları ile günümüzde küçük hücreli ve küçük hücre dışı akciğer, baş-boyun, melanom, böbrek, mesane kanserlerinde, meme ile kolon kanserlerinin bazı alt gruplarında önemli başarılar sağlanıyor. Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir bugün özellikle melanom ve akciğer kanserlerinin bazı türlerinde kemoterapi kullanmadan, sadece bağışıklık sistemini uyaran immünoterapilerle ileri evre hastalıkta bile tam şifa sağlanabildiğine işaret ediyor.
Yan etkilerde immünoterapi avantajı
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gökhan Demir yeni kuşak immünoterapi ilaçlarının yan etkilerinin geleneksel kemoterapilere göre çok daha az ve yönetilebilir olduğunu vurgulayarak şu bilgileri veriyor: "Bu yöntemde kemoterapide gelişen saç dökülmesi, mide bulantısı ve kusma gibi yaşam kalitesini ciddi şekilde düşüren sorunlar yaşanmıyor. İmmunoterapi ile en sık halsizlik, ishal ve ateş gibi yan etkiler görülüyor. Tiroit, hepatit, pankreatit, konjunktivit (gözdeki konjonktiva tabakasının iltihaplanması), hipofizit (hipofiz bezinin iltihaplanması) ve artrit gibi otoimmun reaksiyonlar olabiliyor, ancak bunlar oldukça nadir görülüyor. Tüm bu etkiler de ilaç tedavileriyle çoğunlukla kontrol altına alınabiliyor."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Astımı tetikleyen 10 etkenAstım ataklarına karşı 10 etkili öneri!05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:06YAŞAM
Zayıflar daha uzun yaşıyorÇok yemek tümörü besliyor05 Mayıs 2025 Pazartesi 18:01YAŞAM
Omurganızı yıllara ezdirmeyin!Modern yaşamın getirdiği uzun süreli oturma, yanlış duruş ve fiziksel hareketsizliğin omurga sağlığını tehdit ettiğini belirten uzmanlar, omurganın, hayati öneme sahip olduğunu söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:13YAŞAM
Koronavirüs sonrası kalp krizi oranlarında artış! 25-44 yaş arasını etkiliyorKoronavirüsle beraber 25-44 yaş arasında kalp krizi oranı yüzde 30 arttı. Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mustafa Bilge Erdoğan, kalp krizinin yaşanmadan önce hastaların büyük çoğunluğunda kritik sinyaller verdiğini söylüyor.30 Nisan 2025 Çarşamba 10:07YAŞAM
Gıda hilelerine dikkat! Çocukları zehirliyorUzman Diyetisyen Elif Melek Avcı, tağşiş ve taklit ürünlerin çocuk sağlığı üzerindeki yıkıcı etkilerine dikkat çekiyor: “Ucuz ve kalitesiz gıdalar, sağlıklı bir neslin önündeki en büyük engel!”30 Nisan 2025 Çarşamba 10:01YAŞAM
Çocuklarda diş sıkma alışkanlığına dikkat!Çocuk Diş Hekimliği Uzmanı Dt. Nurgül Demir “Yetişkinlerde bile diş sıkma alışkanlığını kontrol altına almak veya kalıcı bir tedavi önerisi sunabilmek henüz mümkün değilken, çocuklarda izlenmesi gereken yol hakkında doğru adımlar atmak gerekir.” dedi.24 Nisan 2025 Perşembe 13:38YAŞAM
Ofis çalışanlarını bekleyen gizli tehditFizik Tedavisi ve Rehabilitasyon Prof. Dr. Hasan Dursun, çalışma ve yaşam şartlarının ergonomik ilkelere göre düzenlenmesinin, kümülatif travmalara bağlı yumuşak doku hasarlarının azaltılmasında önemli olduğunu vurguluyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:53YAŞAM
Enginarların yapraklarını sakın atmayın!Karaciğeri arındırıyor, kalbi koruyor, sindirimi destekliyor… Uzman Diyetisyen Elif Melek Avcı Dursun, bahar aylarının şifa kaynağı enginarın sağlığa faydalarını ve en doğru tüketim yöntemlerini anlatıyor.21 Nisan 2025 Pazartesi 13:46YAŞAM
Doğru almazsanız faydadan çok zararı olabilirÖnerilen miktarlarda almak koşuluyla vitamin takviyeleri faydalı!18 Nisan 2025 Cuma 11:01YAŞAM
Belirti vermeden hayatı tehdit ediyorAort Diseksiyonu sinsice hayatı tehdit ediyor...18 Nisan 2025 Cuma 09:50YAŞAM
Kasık fıtığı çocuklarda yaygın görülüyorBoğulmuş fıtık tedaviyi zorlaştırıyor!18 Nisan 2025 Cuma 09:35YAŞAM
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış