Kolon (kalın bağırsak) kanseri, ülkemizde “50’li yaşlardan sonra görülen bir kanser” algısına sahip... Genel Cerrahi Uzmanı Dr. Kemal Raşa, “Ancak bu durum gençlerde erken teşhisi zorlaştırıyor” dedi ve şunları söyledi.

Bağırsak kanseri, genetik yatkınlığı en fazla olan kanserlerden biri... Bu nedenle ailesinde sindirim sistemi kanseri olan, özellikle de kalın bağırsak kanseri olan kişilerin bu anlamda biraz daha dikkatli olması gerekiyor. Bağırsak kanseri tanısı alan kişilere bakıldığında önemli bir kısmının aile haritalarında bu kanserin izleri görülebiliyor. Hastalık, ileri yaş kanseri olarak biliniyor ve özellikle de 50 yaş ve üzerinde sıkça görülüyor. Ancak diğer kanser türlerinde olduğu gibi gençleri de tehdit ediyor.

Bağırsak kanserinin birden çok belirtisi var. Birçoğu gerçekten spesifik bulgular değil. Genellikle görülen bulgular; karın ağrısı, karında bir huzursuzluk hissi, kramplar, nedensiz yere karında şişkinlik ve makattan kan gelmesi olarak sıralanabilir. Ayrıca çok düzenli bir dışkılama alışkanlığı varken bu dışkılama alışkanlığının son dönemde bozulması, ishal ve kabızlık atakları da önemlibelirtiler arasında yer alıyor.

Kolon kanseri tedavisinde elimizde üç seçenek var. Bunlardan ilki ameliyat, ikincisi sistemik tedavi, yani kemoterapiler ve diğer ilaç tedavileri, üçüncüsü ise ışın tedavisi yani radyoterapi seçenekleri...

Her hastanın özelliği, tümörünün yerleşimi ve vücuttaki yaygınlığı farklı. Bu üç tedaviyi hastaya ve tümörünün özelliklerine göre farklı sıralayabiliyoruz. Yani her hasta için standart, ‘kopyala ve yapıştır’ bir tedavi olduğunu söylemek doğru değil. Tedaviyi bireyselleştirmek yani kişiye, tümöre ve hastalığın yayılımına göre bir yol haritası belirlemek başarı oranlarını anlamlı oranda etkiliyor.

Hastalıktan korunmada liften zengin, sebze, meyve ve tahıl ağırlıklı bir beslenme modeli çok önemli. Özellikle Akdeniz diyeti olarak adlandırılan sebze ağırlıklı beslenme kanser riskinin azalmasında önemli rol oynuyor. Öte yandan hazır ve katkı maddeli gıdalar tüketilmemesi, düzenli egzersiz yapılması ve su tüketiminin artırılması gerekiyor.