BEYİN HAKKINDAKİ YANLIŞ İNANIŞLAR
‘Sağ beyinli’ veya ‘Sol beyinli’ iddialarının bilimsel temeli yok!...

04 Nisan 2024 Perşembe 14:51
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sosyal medya gibi platformlarda özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların hızla yayıldığına işaret etti. Beyin fonksiyonlarının sadece belirli bir kısmının kullanıldığına dair yanlış bir inanış olduğuna dikkati çeken Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Aslında, beyin her zaman tam kapasitesiyle çalışır ve her iki tarafı da birlikte kullanılır. Eğitim sistemlerinin veya şirketlerin ‘sağ beyinli’ veya ‘sol beyinli’ yetiştirme iddialarının bilimsel temeli bulunmuyor.” dedi.
Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Sultan Tarlacı, nörolojide doğru bilinen yanlışlar hakkında bilgi verdi.
Beyin uykuda da çalışıyor ve gündüzden daha aktif olabiliyor
Günümüzde her insanın beynini gerektiği kadar kullandığını kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Uykuda bile beyin çalışır ve gündüzden daha aktif olabilir. Bir dönem, çocukların müzisyen olmasıyla zekalarının artacağına dair popüler bir inanış yaygındı. Özellikle 1990'larda, Amerika'da vali seçimlerinde yeni doğan ailelere müzik CD'leri dağıtılarak çocukların ‘hayata 1.0 başlaması’ gibi bir yaklaşım benimsenmişti. Ayrıca, uykuda yabancı dil öğrenme gibi fikirler de ortaya atılmıştı. Ancak, günümüzde bu tür iddiaların bilimsel geçerliliği tartışmalıdır.” dedi.
Beyin hakkındaki yanlış inanışlar neler?
Beyin hakkındaki yanlış inançlardan birinin de ‘beyin fonksiyonlarının sadece belirli bir kısmının kullanıldığı’ olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, şunları vurguladı:
“Aslında, beyin her zaman tam kapasitesiyle çalışır ve her iki tarafı da birlikte kullanılır. Eğitim sistemlerinin veya şirketlerin ‘sağ beyinli’ veya ‘sol beyinli’ yetiştirme iddialarının bilimsel temeli bulunmuyor. Bilimsel araştırmaların popülerleştirilmesi sırasında bilgi kaybı ve çarpıtılma riski vardır. Bu, akademisyenlerin karmaşık bilimsel dilini basitleştirmesi gerektiği gibi, sosyal medyada da bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir.
“Bilimsel temele dayanmayan inanışlar sosyal medyada hızla yayılıyor”
Örneğin, bazı haberlerde yapılan yanlış yorumlar bilimsel gerçeklerin yanlış anlaşılmasına neden olabilir. Bilgiye hızlı erişim ve paylaşım imkanları, sosyal medya gibi platformlarda doğru bilgilerin yanlış anlaşılmasına veya çarpıtılmasına neden olabilir. Özellikle nöromitler gibi bilimsel temele dayanmayan inanışların sosyal medyada hızla yayılması yaygındır.”
Sonuç olarak, bilimsel gerçekleri doğru bir şekilde anlamak ve aktarmak için daha dikkatli olunması gerektiğini kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yanlış anlaşılan veya çarpıtılan bilgiler, toplumda yanlış inançların yayılmasına ve bilimsel ilerlemenin engellenmesine yol açabilir.” dedi.
Bu durumdan kurtulmak için ne yapılması gerekiyor?
Bilimsel bilgiyi üreten insanlarla eğitimciler arasındaki kopukluğu düzeltmek gerektiğine dikkat çeken Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Yani nörobilimciler ve sinirbilimciler doğrudan bilgiyi aktarmalı, böylece eğitimciler de bu bilgileri öğrencilere aktarabilirler. İkincisi, klasik medya ve sosyal medya arasındaki dengeyi sağlamak zor, ancak geleneksel medyanın nörobilim uzmanlarının bilgilerine daha fazla yer vermesi önemlidir. Bu, bilimsel doğruluk ve güvenilirlik açısından bir sorumluluk gerektirir.” diye konuştu.
Kısa videolar izleyerek bilgi edinme mümkün mü?
Beynin, karar vermek için hızlı bilgi istediğini dile getiren Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Bu nedenle, insanlar genellikle ön yargılarını kullanarak hızlı bir şekilde diğer insanlar hakkında sonuçlar çıkarmaya eğilimlidirler. Ancak, bu doğal eğilim, yanlış sonuçlara yol açabilir. Örneğin, kısa videolar izleyerek veya kısa metinler okuyarak bilgi edinme eğiliminde olan insanlar, aslında bilgi parçacıklarıyla dolu kopuk bağlantılardan oluşan enformasyonla karşılaşırlar. Gerçek bir öğrenme ve verimlilik ise zaman ayırarak, konuyu derinlemesine araştırarak ve farklı kaynaklardan bilgi toplayarak gerçekleşir.” dedi.
“Herkesin aynı renkleri aynı şekilde görmesi beklenemez…”
Sosyal medyada sıkça karşılaşılan 'kadın elbisesi ne renk' tartışmasına da değinen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Aslında insanların renk algısının farklılıklarını gösteren ilginç bir örnektir. Renk algısı, birçok faktöre bağlı olarak değişebilir ve herkesin aynı renkleri aynı şekilde görmesi beklenemez. Öncelikle, herkesin kullandığı telefon veya bilgisayarın ekranının renk kalibrasyonu ve çözünürlüğü farklı olabilir. Bu da aynı görseli farklı renklerde görmemize neden olabilir. Ayrıca, kişisel tercihler ve çevresel faktörler de renk algısını etkileyebilir. Renk körlüğü de bu konuda önemli bir faktördür. Renk körlüğü, renkleri tam olarak algılayamama durumudur ve toplumun belirli bir yüzdesini etkiler. Örneğin, bazı insanlar kırmızıyı kirli kahverengi olarak görürken, diğerleri bu rengi farklı tonlarda algılayabilir.” diye anlattı.
Renk algısı ve cinsiyet…
Cinsiyetin de renk algısını etkileyen bir diğer faktör olduğunu söyleyen Prof. Dr. Sultan Tarlacı, “Araştırmalar, kadınların genellikle daha fazla renk tonunu ayırt edebildiğini göstermektedir. Kadınlar, erkeklere göre daha zengin ve çeşitli renk tonlarını algılayabilirler. Bu nedenle, kadınlar genellikle daha renkli ve çeşitli giysilere ilgi gösterirler. Sonuç olarak, renk algısı karmaşık bir konudur ve birçok farklı faktörden etkilenir. Sosyal medyada paylaşılan bir görselin renkleri hakkında yapılan tartışmalarda, bu faktörlerin dikkate alınması ve farklı renk algılarının varlığına saygı gösterilmesi önemlidir.” dedi.
Yaratıcılık doğuştan gelen genetik özelliklerle belirleniyor
İnsanın doğuştan gelen genetik özelliklerinin, mizacı ve kişiliği üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sultan Tarlacı, sözlerini şöyle tamamladı:
“Yaratıcılık da bu genetik faktörlerden biridir ve kişinin yeniliğe açıklığı, yeni şeyler oluşturabilme yeteneği ve sebatkarlığı gibi özelliklerle ilişkilidir. Bir kişinin ne kadar yaratıcı olduğu, doğuştan getirdiği genetik özelliklerle belirlenir. Birçok insan, yaratıcılık becerilerini geliştirmek için yazarlık kurslarına katılır veya roman yazma yöntemlerini öğrenmeye çalışır. Ancak, bu tür eğitimlerin kişiyi doğrudan iyi bir yazar yapacağını düşünmek doğru değildir. Yazarlık becerileri elbette öğrenilebilir, ancak gerçek bir yazar olabilmek için doğuştan getirilen bir yeteneğin de olması gereklidir. Yazarlık kursları ve teknik bilgiler, yazma sürecini anlamak ve kurguları oluşturmak konusunda yardımcı olabilir. Ancak, akıcı bir üslup geliştirmek, etkili karakterler yaratmak ve ilgi çekici hikayeler kurgulamak gibi yetenekler genellikle doğuştan gelir. Bunlar, kişinin içsel yaratıcılığına dayanır ve teknik bilgilerle tam olarak öğrenilemez.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Panikatak yok ama sürekli kaygı ve endişe var!Anksiyete bozukluğunun ciddi bir psikolojik rahatsızlık olduğunu belirten uzmanlar...10 Temmuz 2025 Perşembe 12:16YAŞAM
İştahsızlığın Psikolojik Nedenlerine Dikkat!Psikolojik Danışman Ekrem Çağrı Öztürk konu hakkında bilgiler verdi.10 Temmuz 2025 Perşembe 12:14YAŞAM
Alzheimer'a umut olacak keşif!Alzheimer hastalığını tetikleyen mekanizma çözüldü!10 Temmuz 2025 Perşembe 12:10YAŞAM
Diz ekleminden gelen sese dikkatDiz kireçlenmesi başlamış olabilir...10 Temmuz 2025 Perşembe 12:07YAŞAM
Sıcak çarpasına dikkat!Güneşli günlerde sıcak çarpmasına dikkat10 Temmuz 2025 Perşembe 12:05YAŞAM
Tüketiciler sürdürülebilirliğe önem veriyorTüketicilerin yüzde 64'ü sürdürülebilirliğe önem veren markalara daha çok güveniyor10 Temmuz 2025 Perşembe 12:03YAŞAM
Buz kullanırken tedbirli olun!Buz da besin zehirlenmesine neden olabilir!10 Temmuz 2025 Perşembe 11:59YAŞAM
Her 8 Kadından Biri Meme Kanseri Riski Taşıyor!Özel Sağlık Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. İsmail Yaman, kadınlarda en sık görülen tür olan meme kanserinde erken tanı ve tedavinin önemine dikkat çekti.10 Temmuz 2025 Perşembe 11:55YAŞAM
Polen alerjisi yaz boyunca sürüyor!Burun akıntısını hafife almayın, çünkü...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:28YAŞAM
İşkolik olabilirsiniz!İşkolik misiniz, yoksa tükenmek üzere misiniz?07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:27YAŞAM
Tüp bebek tedavisinde havuza girilmemeliTatil planınızı ona göre yapın...07 Temmuz 2025 Pazartesi 09:13YAŞAM
Karın şişkinliğine karşı 7 çözümSıcak su torbası şikayetleri azaltabilir05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:11YAŞAM
Yaz Aylarında Sağlıklı Beslenmenin Püf NoktalarıSerinleten Besinler Beslenme Rutinine Eklenmeli05 Temmuz 2025 Cumartesi 12:06YAŞAM
Baş ağrınızın sebebi klima olabilir!Klima çarpması farklı belirtilerle kendini gösterebiliyor!05 Temmuz 2025 Cumartesi 11:53YAŞAM
Gözlerinizi güneşten koruyunözlüğünüz sadece şık değil koruyucu da olsun03 Temmuz 2025 Perşembe 11:21YAŞAM
Her evde 6 kiloluk söndürücü olmalı!Uzmanında evde yangın güvenliği için hayati uyarılar02 Temmuz 2025 Çarşamba 11:45YAŞAM
Kripto cüzdanlar böyle boşaltılıyor!Gaz Ücreti İadesi Vaadiyle Kripto Cüzdanlar Boşaltılıyor!30 Haziran 2025 Pazartesi 10:24YAŞAM
Fizik tedavi depresyona iyi gelir mi?Fizik tedavi depresyonunuza iyi gelir mi?30 Haziran 2025 Pazartesi 10:22YAŞAM
Diz kireçlenmesi son yıllarda hızla yaygınlaşıyor!Ağrı, şişme, dizde takılma derken günlük yaşamı baltalıyor!...30 Haziran 2025 Pazartesi 10:20YAŞAM
Çocuklarda Alerji AlarmıPolen Alerjisi Göz, Burun ve Ciltte Belirti Veriyor27 Haziran 2025 Cuma 13:28YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış