ASGARİ ÜCRETTE REVİZYON BEKLENİYOR
Beklentilerin çok üzerinde bir artış gerçekleştirdi

03 Ekim 2018 Çarşamba 16:01
Enflasyon rakamları eylül ayında beklentilerin çok üzerinde bir artış gerçekleştirdi ve aylık bazda son 15 yılın, yıllık bazda ise son 17 yılın zirvesine çıktı. Enflasyon verisine ilişkin değerlendirmelerde bulunan ekonomist Sinan Alçın, bunun kişilere ‘hayat pahalılığı’ olarak yansıdığının altını çizerek, yeni dönemde başta asgari ücret olmak üzere, ücret artışlarının revize edilmesinin gerektiğini belirtti.
Eylül ayında beklentilerin neredeyse 2 katı olarak gerçekleşen enflasyon rakamları, 2001 yılında yaşanan krizden bu yana en yüksek artışı gösterdi ve yüzde 6,3 arttı. Yıllık enflasyon ise yüzde 24,52 oldu.
Bugün açıklanan enflasyon rakamlarını değerlendiren İstanbul Kültür Üniversitesi (İKÜ) İktisat Bölümü Öğretim Üyesi ve Ekonomist Prof. Dr. Sinan Alçın, "Son iki yıl içerisinde yaşadığımız enflasyonun temel karakterine baktığımızda maliyet itişli olduğunu görüyoruz. Bunu, yine bugün açıklanan yurt içi üretici fiyat endeksinde (Yİ-ÜFE) de gördük; yüzde 46’yı aşmış durumda. Bu gerçekten rekor bir seviye. Yüzde 25’lik tüketici enflasyonun üzerinde seyrettiği sürece onu yukarıya çekmeye devam edecek. Özellikle son bir yıl içerisinde, üretici maliyetlerinin hızlı artışının gerisinde ne var diye baktığımızda da iki faktör göze çarpıyor. Birinci sırada enerji maliyetlerinde yaklaşık yüzde 78’lik bir artış var. İkinci sırada ise ara malları göze çarpıyor. Bu durum da bize imalat sanayimizde özellikle ithal girdiye bağımlığın nasıl sonuçlar yarattığını göstermesi açısından çarpıcıdır. Elbette enerji ve ara malı maliyetlerindeki artışın gerisinde döviz kurundaki sıçrayışın da önemli bir etkisi var" ifadelerini kullandı.
"FON PROBLEMİ İLE KARŞI KARŞIYAYIZ"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) politika faizini 625 baz puan artışla yüzde 24'e yükselttiğini anımsatan Prof. Dr. Alçın, "Bu artış döviz kuru üzerinde bir duraksama yarattı. Son bir haftaya baktığımızda da geriye doğru bir çekilme söz konusu. Yalnız, enflasyon verisiyle birlikte düşündüğümüzde bu döviz kurundaki gerilemenin farklı sonuçlar yaratabileceğini de görüyoruz. Çünkü özellikle bu faiz artışıyla geriletilen döviz, enflasyonda sıçrama etkisi yaratmış durumda. Dolayısıyla bir fon problemi ile karşı karşıyayız. Bu ay 10 milyar dolarlık borç ödememiz var. Kasım ayında biraz düşüyor ama aralık ayında bu katlanarak artıyor. Merkez Bankası’nın döviz rezervlerinde reel döviz rezervinin 17 milyar dolar düzeyine kadar gerilemiş olması risk sinyallerini arttırıyor" dedi.
IMF'NİN KAPISI ÇALINACAK MI?
Sözlerine, "Her ne kadar siyasi gibi gözükse de Brunson krizinin çözülme ihtimali, dövizde geriye doğru hareketin 5.5 lira seviyelerine kadar gelebileceğini gösteriyor" diyerek devam eden Prof. Dr. Alçın, "Bir diğer taraftan da IMF veya benzeri bir düzenleyici kurum tarafından Türkiye’ye fon sağlanma ihtimalinin de ortaya çıkabileceğini işaret ediyor. Bu iyimser bir senaryodur ve gerçekleşirse Yeni Ekonomi Programı’nda (YEP) konulmuş olan hedeflere belli ölçüde yaklaşılabilir. Yoksa bugün sadece enflasyon oranı üzerinden düşünecek olursak, yıl sonu yüzde 20 civarında beklenen enflasyon, tahminin 5 puan üzerinde gelmiş durumda. Dolayısıyla hedeflerin revize edilmesi problemi de karşımıza çıkacak" şeklinde konuştu.
ASGARİ ÜCRETLİNİN ALIM GÜCÜNDE DÖRTTE BİRLİK KAYIP
Enflasyonun ‘hayat pahalılığı’ olarak yansıdığının altını çizen Prof. Dr. Alçın, "Yüzde 25’lik bir enflasyon özellikle düşük gelire sahip kişiler açısından satın alma gücünün de yüzde 25 oranında erimesine yol açıyor. Dolayısıyla yeni dönemde başta asgari ücret olmak üzere, ücret artışlarının revize edilmesi gerekiyor. Tabii bunun da ekonomi üzerinde, orta ve uzun vadede yaratacağı etki bu enflasyonist beklenti ve baskının da artması yönünde olacak. Asgari ücretle maaş alan bir kişi, aslında son bir yılda yaklaşık 400 liralık bir kayıpla karşı karşıya. Yani geçen yıl aldığı 4 maldan birini, bu yıl yaşanan bu enflasyon oranı nedeniyle alamaz hale geldi" dedi.
GELİR AZALIRKEN HAYAT PAHALILAŞIYOR
Ekonominin güçlü bir soğuma içerisine girdiğini dile getiren Prof. Dr. Alçın şu açıklamalarda bulundu:
"Bunu özellikle geçtiğimiz hafta açıklanan PMI verilerinde de gördük. İkinci ay üst üste yüzde 50’nin altında geldi. Bu resesyon anlamına geliyor. 6 aydan uzun süren resesyonlar da bizim açımızdan reel kesim krizi olarak tanımlanacak bir ortam doğurmaya başlıyor. Dolayısıyla güçlü bir durgunluk içerisine giriyoruz. Bu durum beraberinde enflasyon üzerinde özellikle tüketici üzerinden düşündüğümüzde tüketim eğilimini azaltacağı için enflasyon üzerindeki baskıyı birazcık frenler. Fakat bizdeki enflasyonun son iki yılda tüketim yani talep çekişli olmaktan ziyade maliyet itişli olması sebebiyle; maliyetlerdeki artışın azalması gereği ortaya çıkıyor. Şimdi bu olmadığı zaman, eğer bir taraftan ekonomide durgunluk ve buna bağlı olarak iş yeri kapanmaları, işten çıkarmalar veya ücretlerde kesintiler yaşanırken bir taraftan da örneğin yüksek seyredebilecek bir döviz kuru sonucunda enerji ve ara malı maliyetlerindeki artışa bağlı yaşanacak enflasyon hiç istemediğimiz, 1970’lerde yaşanan stagflasyon olgusuyla bizi karşı karşıya bırakabilir. Yani bir yandan gelir azalırken bir yandan da hayat sürekli olarak pahalılaşıyor. Bunun çözülebilmesi için beklenti yönetimi çok önemli. YEP aslında bunu hedefleyen bir amaçla açıklanmıştı. Hedefler gerçekçi düzeylerde fakat bunun nasıl sonuç vereceği uygulamada nasıl ortaya konulacağı ile ilgili."
"MERKEZ BANKASI YENİ BİR FAİZ ARTIŞIYLA DA KARŞI KARŞIYA KALABİLİR"
Bu gidişatı tersine çevirmek adına ilk olarak geleceğe yönelik beklentileri olumluya çevrilmesi gerektiğini vurgulayan Prof. Dr. Alçın sözlerini tamamlarken şunları belirtti:
"Bu beklentiler enflasyon üstü olduğu sürece firmalar maliyet artışları sonucunda (ki yüzde 46’lık bir maliyet artışından söz ediyoruz) fiyat artışı yapma eğilimine girecektir. Çünkü firma ‘Ben bunu bu fiyattan satarsam geri döndüğümde enerji, ham madde, ara malı alabilecek miyim? Ya alamazsam’ diyerek fiyat arttırıyor. Biz bunu 80’li, 90’lı yıllarda yaşadık. En son 1994 yılında yüzde 144 enflasyonu gördük. Mevcut durum içerisinde de ben hiperenflasyon çıkacağını düşünmüyorum ama bizim o geçmiş dönemde yüksek sürekli/sürünen enflasyon dediğimiz bir durumla karşı karşıya kalabiliriz.
Burada kilit problemimiz güçlü maliyet artışıdır. Döviz kuru üzerindeki baskıyı azaltmak gerekiyor. Belki şimdi Merkez Bankası yeni bir faiz artışıyla da karşı karşıya kalabilir. Bu aşırı değerli döviz kurundan bir geriye dönüş gerekiyor. İkinci olarak da üretim içerisinde yabancı girdi oranını kademeli olarak düşürecek bir üretim yapısına geçmemiz gerekiyor. Biz imalat sanayinde bu yüzde 60’lara varan bağımlılık düzeyini devam ettirdiğimiz sürece farklı bir sonuç ortaya çıkmaz. Kırılganlığımız artar."
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
İnşaat maliyetlerinde büyük artışİnşaat maliyet endeksi yıllık yüzde 23,58 arttı11 Ağustos 2025 Pazartesi 10:15EKONOMİ
Otomotiv üretimi Temmuz'da arttıOtomotiv üretimi Temmuz'da yıllık yüzde 10 arttı11 Ağustos 2025 Pazartesi 09:35EKONOMİ
Temmuz'da en çok pahalanan o olduTemmuz'da en çok doğalgaz ve ilgili abonelikler pahalandı04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:38EKONOMİ
Otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 6,5 arttıOcak-Temmuz döneminde otomobil ve hafif ticari araç pazarı yüzde 6,5 arttı04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:28EKONOMİ
Ağustos ayı kira artış tavanı belli olduKira artışlarındaki tavan oran belli oldu.04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:24EKONOMİ
Enflasyon rakamları açıklandıYıllık enflasyon Temmuz ayında yüzde 33,52 oldu04 Ağustos 2025 Pazartesi 10:08EKONOMİ
Akaryakıta çifte zam geliyorBrent petrol fiyatlarındaki artış, akaryakıt fiyatlarına zam beklentisini beraberinde getirdi.31 Temmuz 2025 Perşembe 11:48EKONOMİ
Arçelik ve Otokar zarar açıkladıKoç Holding’in 2 önemli şirketinden rekor zarar30 Temmuz 2025 Çarşamba 10:44EKONOMİ
İşsizlik rakamları açıklandıİşsizlik oranı Haziranda ayında yüzde 8,6 oldu30 Temmuz 2025 Çarşamba 10:36EKONOMİ
Bakan Şimşek: Ekonomimiz olumlu döngüye girdiMehmet Şimşek: "Ekonomimiz tekrar olumlu bir döngüye girdi"26 Temmuz 2025 Cumartesi 10:45EKONOMİ
Kredi kartı faiz oranları değiştiTürkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, kredi kartı faiz oranlarında güncelleme yaptı.25 Temmuz 2025 Cuma 11:18EKONOMİ
Araç sahiplerine kötü haber: LPG'ye zam geliyorDöviz kurlarındaki dalgalanmalar, LPG fiyatlarına zam olarak yansıyor. Bu gece yarısından itibaren geçerli olacak artış, pompa fiyatlarına ortalama 42 kuruş olarak yansıyacak.24 Temmuz 2025 Perşembe 11:56EKONOMİ
Hazine ve Maliye Bakanlığından ÖTV açıklamasıHazine ve Maliye Bakanlığından ÖTV oranlarına ilişkin açıklama24 Temmuz 2025 Perşembe 11:40EKONOMİ
Merkez Bankası faizi 300 baz puan düşürdüMerkez Bankası faizi 300 baz puan düşürerek yüzde 46’dan yüzde 43’e indirdi.24 Temmuz 2025 Perşembe 10:26EKONOMİ
Türk somonunda ihracat hedefi!Türk somonunda hedef ihracatı 1 milyar doların üzerine taşımak21 Temmuz 2025 Pazartesi 13:13EKONOMİ
Ekonomi Koordinasyon Kurulu toplantısı başladıEKK, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın başkanlığında toplandı.21 Temmuz 2025 Pazartesi 12:09EKONOMİ
Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 29,66 olduMerkez Bankası anketinde yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 29,66 oldu21 Temmuz 2025 Pazartesi 10:26EKONOMİ
Yapılandırmada yeni dönemKredi ve kart borcu olanlar dikkat!19 Temmuz 2025 Cumartesi 10:51EKONOMİ
Kurulan şirket sayısı azaldıYılın ilk 6 ayında kurulan şirket sayısı yüzde 0,9 azaldı18 Temmuz 2025 Cuma 11:05EKONOMİ
Konut fiyatlarında büyük artışKonut fiyatları Haziran ayında yıllık yüzde 32,8 arttı17 Temmuz 2025 Perşembe 11:11EKONOMİ
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış