ARTAN ŞİDDETİN NEDENİ GRUP STRESİ Mİ?
“Çocuk sevgi ve güven gıdasını alamazsa travmalar içinde büyür”

03 Aralık 2021 Cuma 11:26
Son günlerde birçok şehirden gelen çocuğa yönelik şiddet haberleri, kamuoyunda infiale yol açtı. Özellikle ebeveynleri tarafından şiddete uğrayan bebek ve çocuk haberlerine her kesimden tepkiler yağdı. Aile içi şiddetin fiziksel şiddet, fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve duygusal ihmal olmak üzere 5 türü olduğunu belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, çocuğun ruhsal gelişiminde iki önemli gıdanın sevgi ve güven olduğunu söyledi. Sevgi ve güven gıdası alamayan çocuğun travmalar içinde büyüyeceğini kaydeden Tarhan, Aile içi şiddetle mücadelede cezadan daha önemli olanın tedavi olduğunu sözlerine ekledi. Tarhan, grup stresinin şiddet üzerindeki etkisine de dikkat çekti.
Aile içi şiddetin 5 çeşiti var
Çocuğa yönelik şiddetin de içerisinde bulunduğu şiddet türünün literatürde “domestik şiddet” olarak geçtiğini belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Aile içi şiddet, kadına yönelik şiddet olduğu gibi korumasız ve savunmasız çocuklara ve erken çocukluk dönemindeki çocuklarda yönelik de olabiliyor. Biz ruh sağlığı profesyonelleri, Çocukluk Çağı Travma Ölçeği’ne her vakada bakıyoruz. Burada beş şiddet türünden söz ediliyor: Fiziksel şiddet, fiziksel istismar, cinsel istismar, duygusal istismar ve duygusal ihmal.” dedi.
Duygusal ihmalde çocuk sevgisiz bırakılıyor
Fiziksel istismarın aç bırakmak, odaya hapsetmek şeklinde olabildiği gibi korkutmak ve tehdit ederek de gerçekleşebileceğini kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğu odaya kapatmak, seni yakarım diye korkutmak fiziksel istismar oluyor. Duygusal istismarda ise fiziksel şiddet olmuyor ama çocuk bir çok duygudan mahrum bırakılıyor, aç bırakılıyor. Örneğin, seni sevmem denilerek duygusal tehdide maruz bırakılabiliyor. Ya da annesine bir zarar verilebileceği tehdidiyle duygusal istismara uğrayabiliyor. Bu şiddet türlerinden en yaygın olanlarından biri de duygusal ihmal. Bunda da çocuk sevgisiz bırakılıyor.” diye konuştu.
Sevgi ve güven, iki önemli psikolojik gıdadır
Çocuğun gelişiminde fiziksel ihtiyaçlarının karşılanması kadar duygusal ihtiyaçlarının karşılanmasının çok önemli olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Çocuğu büyütürken yiyeceğini, içeceğini, ihtiyacı olan gıdasını yeterli ölçüde vermezsen hastalanıp gelişemez ve ani ölümler olur. Aynı şekilde çocuğun fiziksel besini olduğu gibi psikolojik besini ve gıdası da olduğu unutulmamalı. Psikolojik olarak en önemli iki gıda vardır: Biri sevgi, diğeri güven. Çocuk sevgi ve güven gıdasını alamazsa, kendini güvende hissedemezse ve sevgisiz bir ortamdaysa o çocuk travmalar içinde büyür.” uyarısında bulundu.
Yapılan son araştırmalara göre, 0 - 6 yaş arasındaki çocukluk çağı travmalarının beyinde kalıcı izler bıraktığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu dönemde yaşanan travmalar, çocuğun beyin network’ünü bozuyor. O çocuk ilerde öğrenme güçlüğü çekiyor. Çocukta ilerde çeşitli gelişim bozuklukları oluşuyor, zihinsel gerilikler ortaya çıkıyor. Bazı sözel, duygusal ve sosyal becerilerde sorunlar ortaya çıkıyor.” diye konuştu.
Çocuk güvende hissetmiyorsa otizm ve şizofreniye yol açabilir
0-6 yaş döneminde yaşanan şok yaşantıların, çocuğun kendini sevgisiz ve güvensiz hissetmesi olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Hatta sevgisiz ve güvensiz bir çocuk literatürde şöyle anlatılır: Çocuk devamlı ağlar. Bu duruma, anne yoksunluğu sendromu deniyor. Yanına biri yaklaştığı zaman susar, bakar. Annesi değilse yine ağlamaya başlar. Bu kimi zaman yaramazlık zannediliyor. Çocuk aslında güvenli bağlanma olmadığı zaman kendini ormanda terk edilmiş gibi hisseder. Şiddetle uyarılan çocuklarda çocuk kendini güvensiz ortamda hisseder. Çocukta güven değil, korku baskın duygu olur. Hayatında güvende hissetmediği için içine kapanır ve eğer bu durum uzun sürerse, sürekli ve devamlı haldeyse çocukluk otizmine ve çocukluk şizofrenine götürüyor.” uyarısında bulundu.
Şiddet gösteren ebeveyn çocuğunu köle gibi görüyor…
Yoğun ve sürekli bir şekilde şiddete uğrayan çocukların devlet korumasına alındığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bu çocuklar annesiz ve babasız bir şekilde büyüse daha sağlıklıdır. Mahkeme kararıyla ailelerinden alınarak devlet korumasına verilir. Bu çocukları anne, anneliğini yapamıyor ve koruyamıyor. Baba şiddet uyguluyor. Böyle bir durumda devletin siz anne babalık yapamıyorsunuz diyerek çocuğu alması gayet doğaldır ve haktır. Türkiye’de bununla ilgili ciddi yasal düzenleme yapılması lazım. Herkesin çocuğun da hakları olduğunu öğrenmesi gerekiyor. Çocuğa yönelik şiddet gösteren anne ya da baba çocuğu kölesi gibi görüyor. Ya da çocuğu kolu ve bacağı gibi bir uzvu olarak görüyor.”dedi.
Toplumda son günlerde bu tip şiddet olaylarının artmasını da değerlendiren Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Böyle durumlarda genellikle grup stresinden söz edilebilir. Daha önce hiç şiddet uygulamamış bir kimsenin şiddet uyguladığı haberleri geliyor. Genellikle bu gibi olaylar öfkeyle oluyor. Bu kişilerde büyük ölçüde öfke kontrolü bozukluğu ve dürtü kontrol bozukluğu vardır. Öfkesini kontrol edemiyor ve sonradan pişman oluyor. Böyle durumlar tedavi gerektirir. Çocuğu kendilerinden alınır. Anne ve babaya mahkeme kararıyla zorunlu tedavi ve rehabilitasyon yapılması lazım.” diye konuştu.
Şiddet uygulayan ebeveynlere denetimli serbestlik uygulanmalı
Ülkemizde şu anda böyle durumlarla ilgili zorunlu rehabilitasyon yapacak altyapının kurulamadığını kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Mahkemeler bu konuda karar alıyorlar fakat çaresiz kalıyorlar. Türkiye’nin şu anda kaçırdığı en büyük nokta ve en önemli eksiklik aile içi şiddetle mücadelede denetimli serbestlik uygulamaları. Çocuğa yönelik şiddet uygulayan kişi, rehabilitasyon merkezlerinde zorunlu tedaviye ve eğitime alınıp bu kişi tekrar annelik babalık yapabilir şeklinde rapor verilmeden çocuğunu alamaması gerekiyor. Tıpkı madde bağımlılığında uygulanan denetimli serbestlik sisteminin burada da uygulanması gerekiyor. Bunu yapmazsak çocuklar, ilerde suç makinesi haline dönüşebilir. Şiddet kurbanı çocuklar, genellikle ilerde de şiddet uygulayıcısı olurlar.” uyarısında bulundu.
Şiddetin yaygınlaşması grup stresiyle bağlantılı
Toplumda şiddetin yaygınlaşmasının grup stresiyle bağlantılı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Bir kültürde şiddet uygulaması ne zaman artar? Grup stresi varsa artar. Ailede stres varsa, ailede şiddet varsa, iş çevresinde stres varsa. Grup stresi olduğu zaman tartışmalar artar ve şiddet suçları artar. Türkiye’nin genelini düşünürsek ülkenin genelinde grup stresi varsa yaşanan son şiddet olaylarında bardağı taşıran etkisi olabilir. Bunu iyi analiz etmek gerekiyor. Toplumsal streste yükselme var mı ki? Gözüken var. Bu olayların istatiksel olarak arttığını görüyoruz. Böyle bir durumda toplumda güven uyandıracak, korkuyu azaltacak uygulamalar yapılması gerekiyor.” diye konuştu.
Her şeyi ekonomik açıklayan yaklaşım yanlış olur…
Geleceğe ümitle bakmanın, insanların kendini güvende hissetmesinin, kişinin yaptığı işi sevmesinin vatandaşlık sadakatini artırdığını belirten Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Vatandaşlık sadakatini ne arttırır? Birincisi vatanını sevmesi, ikincisi geleceğini güvende hissetmesi arttırır, üçüncüsü karnını doyurması arttırır. Her şeyi ekonomik olarak açıklayan bir yaklaşım yanlış olur.”dedi.
Toplumda güven sağlayıcı politikalara ihtiyaç var…
Genç kuşakların bakış açılarının yetişkinlerden daha farklı olduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, “Genç kuşak, küresel kuşaktır ve küresel doğrularla giden kuşak. Daha ileri kuşaklar için milli karakter olarak söylediğimiz, vatan millet idealizmi şu andaki kuşakta ikinci plandadır. Vatan millet idealizmiyle bu genç kuşağı ikna edemeyiz. Onların vatanı ve geleceği sevmesi için gerekçe sunmamız lazım. Bu politikaların yeniden değişmesi için toplumdaki güven sağlayıcı politikalara ihtiyaç var.” dedi.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan, aile içi şiddetle mücadelede çözüm olarak cezadan daha önemli olanın tedavi olduğunu belirterek “Anne ve babaya cezadan daha önemlisi bir tedavi kararı verilmeli. Onay verilirse tedavi yapılmalı.” dedi.
Annelik ve babalık öğretilmelidir
Son günlerde ailede yaşanan olayların bu kurumda bir kriz olduğunu ortaya koyduğunu kaydeden Prof. Dr. Nevzat Tarhan, şunları söyledi:
“Bu tip olayların aileden çıkması demek, ailede kriz var demektir. Yangın var demektir. Bu yangınla ilgili Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığımız çözüm üretemiyor. Çocuğun güvenli bir ortamda büyümesi her şeyden önemlidir. Çocuğun en büyük ihtiyacı güvenli bir ortamda bulunması, kendisini seven ve değer veren bir aile ortamına sahip olması lazım. Bir aile ortamında güvenli bağlanma sağlayacak ortam oluşturamıyorsanız o kişiler iyi bir anne baba değildir. Çocuk eve korkarak geliyorsa, evden kaçıyorsa siz iyi bir anne baba değilsiniz. Annelik babalık öğretilmelidir. Araba kullanmak için ehliyet veriliyor ama anne baba olmak için hiçbir ehliyet yok. Bu tarz kişiler, evlilik olgunluğu sürecinden geçse eğitilse başka çözümler de üretir. Maslow’un bir sözü vardır: ‘Elindeki tek alet çekiç olan bir kimse her sorunu çivi olarak görür.’”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Covid-19 kalp krizi ve ani ölümleri tetikliyor mu?Kalp krizi haberleri, toplumda haklı bir endişe iklimi yarattı.Covid-19 pandemisinin bu durumla olan potansiyel ilişkisi ise gündem olmaya devam ediyor.15 Nisan 2025 Salı 09:57YAŞAM
Sezaryen doğum tartışmaları yeniden alevlendi!Türkiye’de doğum oranları hızla düşerken, ilk doğum yaşı 30’un üzerine çıktı.15 Nisan 2025 Salı 09:55YAŞAM
Gözde alerjisi olanlar dikkat! İşte almanız gereken önlemlerProf. Dr. Özlem Evren Kemer, göz alerjisinin kolaylıkla teşhis ve tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu ancak tedavi edilmediğinde yaşam kalitesini düşürerek ciddi görme problemlerine yol açabileceğini vurguladı.15 Nisan 2025 Salı 09:47YAŞAM
Obezite Türkiye'de alarm veriyor!Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Can Gönen, Türkiye’de alarm veren obezitede en yeni tedavi yöntemlerini anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.10 Nisan 2025 Perşembe 09:37YAŞAM
Modern çağın yaygın hastalığı: Migren!Modern çağın stresli yaşantısında dünya genelinde olduğu gibi ülkemizde de görülme sıklığı önemli ölçüde artan migren, yaşam kalitesini bozan hastalıklar arasında ilk sıralarda yer alıyor.09 Nisan 2025 Çarşamba 10:08YAŞAM
Erken yaşta makyajın 5 zararıDermatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Güldehan Atış, erken yaşta makyaj malzemesi ve diğer kozmetik ürünlerin kullanılması sonucu ortaya çıkan sorunlar hakkında bilgi verdi.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:10YAŞAM
Hamileler dikkat! İşte kaçınmanız gereken 10 önemli hataKadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Burak Güler, hamilelik sürecinin sağlıklı ilerleyebilmesi için kaçınılması gereken hatalar hakkında bilgi edinmenin son derece önemli olduğunu vurguladı.07 Nisan 2025 Pazartesi 17:02YAŞAM
Kanatlı etleri pişirildikten sonra hemen tüketilmeliArtvin Çoruh Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Hüdayi Ercoşkun, kırmızı ete göre daha çabuk bozulan kanatlı etinin pişirilmesinden tüketilmesine kadar her aşamasında dikkatli olunması gerektiğini söyledi.07 Nisan 2025 Pazartesi 13:14YAŞAM
Telefonu yatakta şarj etmeyin! Yangın riskini arttırıyorTelefonu gece şarjda bırakmak yangın riskini artırıyor. Uzmanlar, özellikle düşük kaliteli veya hasarlı şarj aletleri, batarya problemleri ile uygun olmayan şarj ortamlarının önemli tehlike unsurları olduğunu söylüyor.04 Nisan 2025 Cuma 11:35YAŞAM
İşte C vitaminin 5 faydasıBeslenme ve Diyet Uzmanı Tuba Örnek, “C vitamini veya bir diğer adıyla askorbik asit, vücudumuzdaki çeşitli hastalıklara yol açan zararlı moleküllerle savaşma konusunda önemli bir antioksidandır” dedi.02 Nisan 2025 Çarşamba 15:32YAŞAM
Diyabet riski taşıyor musunuz?8 sorudan oluşan diyabet testi hazırlayan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Edvin Murrja, bu belirtilerden birinin bile olması durumunda mutlaka doktora başvurmak gerektiğini belirtti, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.02 Nisan 2025 Çarşamba 10:57YAŞAM
İşte bel fıtığı hakkında doğru bildiğiniz 7 yanlışBeyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Ziya Akar,bel fıtığı hakkında doğru sanılan 7 yanlışı anlattı, önemli uyarılar ve önerilerde bulundu.28 Mart 2025 Cuma 09:47YAŞAM
Bayramda tatlı ve şeker tüketimine dikkat!Dr. Öğr. Üyesi Işıl Doğruer, tatlı ve şeker tüketiminin diş sağlığı üzerindeki olumsuz etkilerini vurgulayarak, bayramda dikkat edilmesi gereken önemli noktaları paylaştı.27 Mart 2025 Perşembe 16:09YAŞAM
Sağlık bayram için 9 öneriRamazan ayında sindirim sistemi uzun süreli oruca alışır, öğün sayıları azaldığı için beslenme düzeninde değişiklikler olur.27 Mart 2025 Perşembe 14:35YAŞAM
Geleceğin keman virtüözü Kıvanç Sakder’ den bir başarı dahaTürkiye’nin önemli keman virtüözlerinden İlhan Özsoy’un kendisi gibi keman virtiözü olan kızı Prof.Dr Aslı Özsoy’un öğrencisi Kıvanç Sakder; müzik eğitimini Bursa Uludağ Üniversitesi Devlet Konservatuarı’nda başarıyla sürdürüyor.24 Mart 2025 Pazartesi 11:44YAŞAM
Dikkat! Oruç ruh sağlığını da etkiliyorUzman Psikolog Jülide Unutmaz, “Ramazanda görmezden gelinen duygulardan yemek yiyerek geçici de olsa uzaklaşılamaması, stres ve kaygıyı daha çok artırabilir" dedi.21 Mart 2025 Cuma 13:07YAŞAM
Ramazanda tok tutan 8 besinBeslenme ve Diyet Uzmanı Elif Gizem Oğuz, oruç tutarken tok kalmanıza yardımcı olan 8 güçlü besini ve nasıl tüketmeniz gerektiğini anlattı; önemli öneriler ve uyarılarda bulundu.17 Mart 2025 Pazartesi 09:22YAŞAM
Ramazan’da ağız ve diş sağlığınızı koruyun!Ramazan ayının gelmesiyle birlikte oruç tutan bireylerde uzun süre susuz kalmaya bağlı olarak ağız ve diş sağlığında bazı olumsuz etkiler görülebilir.11 Mart 2025 Salı 17:15YAŞAM
Ramazanda uyku sorunlarına karşı 8 öneriGöğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Yelda Başbuğ, Ramazan’da uyku sorunlarına karşı almanız gereken önlemleri anlattı...10 Mart 2025 Pazartesi 14:30YAŞAM
10 kadından 7'si şiddet ve mobbinge uğruyorHürriyetçi Sendikalar Konfederasyonu’nun, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle 81 ilde 3 bin 418 kadın çalışanla yaptığı anket kadınların karşılaştığı acı tabloyu ortaya koydu07 Mart 2025 Cuma 11:36YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış