ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU NEDİR?
Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, antisosyal kişilik bozukluğu ile ilgili önemli bilgiler paylaştı...

07 Nisan 2021 Çarşamba 16:04
“Sadistik kişiliğin antisosyal kişilik bozukluğu, psikopatik kişilik bozukluğu, sosyopatik kişilik gibi çeşitli isimlerle de anılan bir kişilik patolojisi olduğunu belirten uzmanlar, bu bozukluğa sahip kişilerin aleni suç işlemeye yatkın olduğu gibi, kendilerini başarıyla saklama özellikleri olduğuna dikkat çekiyor.” Antisosyal kişilik bozukluğunun en önemli özelliklerinin güçlü hissetme ihtiyacı ve zayıflık duygusunu tolere edememe olduğu belirtiliyor. Uzmanlara göre bu kişiler karşısındaki kişinin canının yandığını fark ediyor ama buna rağmen önemsemiyor ve umursamaz davranıyor.
Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, antisosyal kişilik bozukluğu ile ilgili önemli bilgiler paylaştı.
Antisosyal kişilik bozukluğunu, “sadistik, sosyopatik kişilik, psikopatik kişilik bozukluğu gibi çeşitli isimlerle de anılan bir kişilik patolojisi” olarak tanımlayan Sera Elbaşoğlu, antisosyal kişilik bozukluğunun iki farklı türü olduğunu söyledi.
Sera Elbaşoğlu, “İlkinde, açıktan aleni suçlar işleyen kişiler yer alırken, diğerinde yüksek işlevsellik gösteren, nazik ve hatta çok başarılı olan kişiler yer alıyor. Tarihte bu durumdaki kişilerin örnekleri de var. Bu kişiler aleni suçlar işlemiyorlar. Çok daha iyi bir profil çizen, zeki, pek fazla dürtüsel hareket etmeyen, planlı hareket eden, insanların suç işleyeceklerini tahmin edemeyeceği kişiler oluyorlar” diye konuştu.
Zayıflık duygusunu tolere edemiyorlar
Her iki grubun da suçu işleme ve zarar verme ile ilgili geniş bir aralığı olduğunu belirten Sera Elbaşoğlu, “Şiddet dolu cinayetler işleyen seri katillerden, büyük dolandırıcılıklar yapan hırsızlardan ve başka çeşitli ağır suçlar işleyen kişilerden günlük hayatta insanları manipüle eden ve ötekinin sınırlarını çeşitli biçimlerde ihlal eden kişilere kadar geniş bir aralık var. Bunların hepsinde ortak birtakım özellikler var. Güçlü hissetme ihtiyacını ilk özellik olarak ifade edebiliriz. Zayıflık duygusunu tolere edemiyorlar ve bunun görülmesini de istemiyorlar. İnsanları atlatma, yönetme ve kontrol etme ile ilgili güçlü bir arzuları oluyor” dedi.
Karşısındaki kişinin hislerini önemsemiyor
Bu kişilerin kendi duygularını dile getirme yeteneğine sahip olmadıklarını, konuşmak yerine harekete geçtiklerini kaydeden Sera Elbaşoğlu, “Psikopatik kişilerin empati yapmaktan yoksun olduklarına dair genel kanıya rağmen, aslında empati yapabildikleri ancak zarar verdikleri kişinin yaşadığı acıya veya olumsuz herhangi bir duyguya dair sorumluluk ve suçluluk hissetmediklerini, ve utanç duymadıklarını söyleyebiliriz. Ötekine zarar vererek sınırlarını aşmak o kişi üzerinde güç hissetmesini sağlamakta ve bu güç de öz saygısını pekiştirmektedir. Psikopatlık kişinin biri değerli görebilmesi için koşul karşı tarafta onun ihtiyacının olduğu bir şeyin olması ve o kişinin de bunu kullandırmasıdır. Yani karşıdaki kişi kendisini kullandırması ölçüsünde değerli olabilmektedir. Ayrıca insanları kandırma, manipüle etme konusunda oldukça ustadırlar” ifadelerini kullandı.
Psikopatik kişiler daha fazla uyarılmaya ihtiyaç duyuyor
Sadistik kişiliğin genetik ve fizyolojik bir tarafının olup olmadığının yapılan birtakım araştırmalarla analiz edilmeye çalışıldığını kaydeden Sera Elbaşoğlu, şunları söyledi:
“Genetik bir yönünün olabileceğine işaret eden çalışmalar var; doğuştan getirilen mizaç özelliklerinin bir takım yatkınlıklar doğurabileceği düşünülmekte. Fizyolojik birtakım etkenler var. Yapılan araştırmalarda yüksek uyarılma ihtiyacının, yüksek saldırgan dürtülerin ve hormonlarla ilgili birtakım durumların da bu karakter yapısını ortaya çıkarmakta etken olabileceğinden bahsediliyor. Örneğin uyarılma eşiklerinin yüksek olduğu görülüyor olmasıyla ilgili olarak, normalde birçok insan günlük birtakım aktivitelerden, hobilerden, insanlarla olan etkileşimden, bir konuda başarı kazanmaktan haz duyar ve uyarılma yaşar. Psikopatik insanlar ise daha yüksek uyarılmaya ihtiyaç duyuyorlar. Daha fazla uyarılma ile haz alıyorlar. Geri kalan her şey onlara sıradan gelme eğiliminde oluyor. Bu uyarılma ihtiyacı aynı zamanda duyarsızlaşma ile ilgili de bir durum yaratıyor. Yüksek uyarılma için, canlı hissetmek için daha keskin yaşantılara ihtiyaç duyabiliyorlar.”
Tekrarlayan suç işleme eğilimleri var
Psikopatik kişilerin aynı zamanda deneyimden de öğrenebilen insanlar olmadıklarını vurgulayan Sera Elbaşoğlu, “Bu durum aynı zamanda suçların tekrarını da açıklayamaya yardımcı bir özellik. Örneğin bir kişi suç işliyor, cezaevine girip çıkıyor ve ertesi gün yine suç işliyor. Psikopatik kişilerin çoğunda hapishane yaşantısının ve ceza almanın çok bir önemi olmuyor. Bu kişilerin psikoterapisi de güçtür ve ne kadar fayda gördükleri de aslında tartışmalı bir konudur. Çoğunlukla kendi istekleri ile değişime açık olmazlar” diye konuştu.
Yaş alınca iyileşme motivasyonları artabiliyor
Özellikle de bu psikopatik grubun içerisinde açık suç davranışları olmayan, çok şiddetli suçlar işlemeyen insanların 40’lı yaşlara geldiklerinde hormonların yavaşlaması, güçten düşmeleri ve ölümün yaklaşmasıyla birlikte psikoterapiye, iyileşmeye ilişkin motivasyonlarında artış gerçekleştiğinin altını çizen Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, “Aslında hayat deneyimleri, yaş alma ve olgunlaşmanın kısmi bir faydası oluyor ama bu hepsini kapsamıyor. Görece daha iyi huylu olanlarından bahsedebiliriz” dedi.
İşledikleri büyük suçlardan gurur duyuyorlar
Uzman Klinik Psikolog Sera Elbaşoğlu, sözlerini şöyle tamamladı:
“Bahsettiğimiz aralıkta hırsızlık gibi suçlar ve şiddetli cinayetler de var. Kişilerin büyük suçlarını daha rahat anlattıklarını ama ufak tefek suçlarını anlatmakta çekimserlik gösterdiklerini görmek şaşırtıcı görünmekle birlikte, şiddetli suçların yarattığı güçlülük hissinden dolayı bir anlamda gurur duyuyor ve caka satıyor olmalarından kaynaklanıyor. Aşağılanma, zayıflık ve küçümsenme hissine karşı çok duyarlı olan psikopatlık kişiler bu hisleri deneyimlemekten ve bu şekilde algılanmaktan hiç hoşlanmıyorlar. Güçlü olmak istiyorlar. İnsanları manipüle etme, dolandırma ve onlara zarar vermelerinin altında güçlü hissetme isteği var. Her şeye egemen olma duygusunu sapkın bir şekilde tatmin etme halinin varlığından bahsedebiliriz. Sadistik kişilikte bu gibi durumlar görülüyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bir buçuk yıllık öksürüğün nedeni kabak çekirdeği çıktıMalatya'da geçmeyen öksürük şikayetiyle hastaneye başvuran hastanın, öksürüğünün nedeninin akciğerine kaçan kabak çekirdeği olduğu ortaya çıktı.22 Eylül 2025 Pazartesi 13:49YAŞAM
Gözü ovuşturmak görme kaybına yol açabilirGöz sağlığı, yaşam kalitesini belirleyen en önemli unsurlarından biri. Ancak günlük yaşamda gözleri sık sık ovuşturmak gibi farkında olmadan yaptığımız bazı alışkanlıklar, kalıcı görme kayıplarına yol açabilen ciddi hastalıklara dönüşebiliyor.22 Eylül 2025 Pazartesi 13:20YAŞAM
Omuz ağrısına dikkatOrtopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Ufuk Özkaya, omuz ağrıları ve protez ameliyatı hakkında detaylı bilgi verdi.22 Eylül 2025 Pazartesi 13:13YAŞAM
Günümüzün en yaygın hastalığı depresyon...Depresyon, günümüzde en yaygın ruh sağlığı sorunlarından biri olarak öne çıkıyor.21 Eylül 2025 Pazar 13:27YAŞAM
Dikkat! Diş rengi sağlık hakkında ipuçları veriyor!Gülüşün sağlık hakkında da ipuçları verdiğini belirten uzmanlar, dişlerdeki renklenmelerin genetikten beslenmeye, yaşam alışkanlıklarından sistemik hastalıklara kadar pek çok nedenin göstergesi olabileceğini söylüyor.19 Eylül 2025 Cuma 13:30YAŞAM
160 yıldır aynı tohumdan acı biber üretiyorlarBilecik'in Çukurören köyüne özgü acı biberin üretimi yaklaşık 160 yıldır genetiği değiştirilmemiş aynı tohumlarla yapılırken, 'kırmızı altın' diye adlandırılan biberin dizimine başlandı.19 Eylül 2025 Cuma 12:49YAŞAM
Kadınları tehdit eden 3 kanser türüne dikkat!Dünyada her yıl yaklaşık 1.5 milyon Türkiye’de de 15 bin kadına jinekolojik kanser tanısı konuluyor. Yine dünya genelinde yaklaşık 680 bin, ülkemizde ise yaklaşık 6 bin kadın jinekolojik kanserler nedeniyle hayatını kaybediyor.18 Eylül 2025 Perşembe 13:15YAŞAM
Okula uyum sürecinde ailelere önemli tavsiyelerHayat Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Nuran Karimova, okula uyum sürecine ilişkin ailelere tavsiyelerde bulundu.18 Eylül 2025 Perşembe 11:45YAŞAM
Anne adayları için çarpıcı uyarılar! İşte en sık yapılan 6 hata...Anne adayları için çok özel ve heyecanlı bir dönem olan hamilelikte, bilgi kirliliği de çokça görülebiliyor.17 Eylül 2025 Çarşamba 13:31YAŞAM
Dikkat! Kalıcı ojelerde kanser riskiTıbbi Onkoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Uğur Coşkun, kalıcı oje yapımında kullanılan UV/LED lambaların yaydığı ultraviyole ışınlarına uzun süre maruz kalmanın kansere yol açabileceğini söyledi.17 Eylül 2025 Çarşamba 12:02YAŞAM
Halsizlik ve geçmeyen ağrıların nedeni bu gizli hastalık mı?Prof. Dr. Erhan Ayşan, “Paratiroid adenomu, yıllarca fark edilmeyebilen, ancak basit bir kan testiyle bile teşhis edilebilen sinsi bir hastalıktır. Ne yazık ki, teşhis geciktiğinde kalıcı sağlık sorunlarıyla da karşı karşıya kalabiliyoruz.” dedi.16 Eylül 2025 Salı 13:00YAŞAM
Her 3 çocuktan 1’i akran zorbalığına uğruyorOkulların açılmasına sayılı günler kaldı. Öğrencilerin okullarda karşılaştığı görünmez tehdit ise akran zorbalığı.16 Eylül 2025 Salı 12:53YAŞAM
Basit kontroller ile prostat kanserinden korununProstat kanserinin erken teşhis edildiğinde tedavi başarı oranının yüksek olduğunu vurgulayan Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde görevli Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Abdullah Gül, düzenli test yaptırmanın hayat kurtarıcı olduğunu belirtti.16 Eylül 2025 Salı 10:38YAŞAM
Okullar açıldı, virüs alarmı çaldı!Okulların açılmasıyla kapalı alanlarda daha fazla çocuğun bir araya geldiğini belirten uzmanlar, bu durumun bulaşıcı hastalıkların yayılma riskini artırdığını söylüyor. Çocuğa hijyen kurallarını öğretmek, ebeveynlerin en önemli görevi…15 Eylül 2025 Pazartesi 12:28YAŞAM
Beyin, umudunu kaybetmeyene yardım ediyor!Psikiyatrist Prof. Dr. Nevzat Tarhan, umut duygusunun yüksek olmasının beyinde serotonin, dopamin gibi mutluluk hormonlarını harekete geçirdiğini ve kişinin enerjisini artırdığını belirtti.15 Eylül 2025 Pazartesi 12:23YAŞAM
Gece terlemelerine dikkat!Lenfoma, en sık görülen kanser türü olarak öne çıkıyor.Hastalık, özellikle lenf bezlerinde şişlik, yüksek ateş, yorgunluk, istemsiz kilo kaybı ve gece terlemeleri ile belirti veriyor.15 Eylül 2025 Pazartesi 12:15YAŞAM
Emekli öğretmen taşlara 'fısıldıyor'Diyarbakır'da yaşayan 72 yaşındaki emekli öğretmen Mahmut Nurettin Medyelioğulları, 20 yılı aşkın süredir taş işlemeciliği yapıyor.15 Eylül 2025 Pazartesi 11:58YAŞAM
'Japon Kuklası' Keçiören’de sahne aldıKeçiören Belediyesi, Japon Kuklası tiyatro oyununa ev sahipliği yaptı.15 Eylül 2025 Pazartesi 10:57YAŞAM
Lenfomada erken teşhis hayat kurtarırHematoloji Uzmanı Dr. Ülkü Ozan, lenfomanın erken teşhis ile büyük ölçüde tedavi edilebilen bir hastalık olduğunu vurguladı.15 Eylül 2025 Pazartesi 09:59YAŞAM
Beslenme çantası için doğru seçimlerOkul döneminde çocukların gelişimini desteklemenin...12 Eylül 2025 Cuma 17:35YAŞAM
- Geri
- Ana Sayfa
- Normal Görünüm
- © 2015 Bursa Bakış